Best Of Me [jenmin]

By mylittlepenguinluek

269K 16.7K 15.7K

Wattpad'deki en büyük Jenmin ship kitabıdır. X: Gelirken ekmek alayım mı? Annem: Ne ekmeği? Bira al dedik ya... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80 [ f i n a l ] pt.1
81 [ f i n a l ] pt. 2 (end)
Teşekkürler
Özel Bölüm
IG

35

2.4K 142 184
By mylittlepenguinluek

" Aslında havanın soğuk olması gerekmiyor mu? " dedi Hana.

" Evet. " dedi Jimin. " Sıcak olması güzel. Soğuk havayı sevmem. "

Hana " Ben severim. " dediğinde Jimin " Her huyumuz aynı değilmiş. " dedi.

Hana gülerek " Benimle neden çıkıyor olduğun belli oldu Jimin-sshi. " dedi.

Jimin deri montunu çıkarttı. Hava konuştukları gibi iyiydi. Saçını elleriyle düzeltip " Seni her huyunla seviyorum, günışığım. " dediğinde Hana sondaki kelimeyle mest olmuştu.

Jimin yanlarında olan Starbucks'ı görüp " Kahve ister misin? " dedi.

Hana " Olur. " dedi. " Ben burada bekliyorum. İçerisi yeterince kalabalık. "

Jimin onu onaylayıp kafeye doğru adımlamaya başladığında Hana sırtının ne kadar yakışıklı olduğunu fark etti.

Kafayı yemişti. Yemeye de devam ediyordu.

O anda Hana'nın telefonu çaldı. Bilinmeyen numaraydı. Hana ne kadar tereddütte kalsa da telefonu açtı.

" Alo? " dediğinde kalın bir erkek sesi " Merhaba, Hana. " dedi.

" Adımı nerden biliyorsunuz? Kimsiniz? "

" Kim olduğumun önemi yok ama sevgilinin hayatı önemli, değil mi? "

Hana telaşlanıp sipariş veren Jimin'e baktığında telefonun ucundaki adam " Eğer şimdi dediğim yere gelmezsen Jimin'i vurdurmam 1 saniyemi bile almaz. " diye fısıldadı.

Onun fısıldaması Hana'yı iyice korkuturken adam " Yanındaki ara sokağa gir ve saklan. Eğer Jimin'in seni yakalaması için bir işaretini görürsem daha demin söylediğimin aynısını yaparım. Bam! " dedi.

Hana'nın gözleri dolarken " T-tamam. " dedi ve adamın dediğini yapıp r yere saklandı. Ne o Jimin'i ne de Jimin onu görebiliyordu.

" Yalvarırım ona zarar verme. " dedi Hana telefonun ucundaki şahısa.

Keşke telefonu açmasaydı.

" Bu sana bağlı Hana'cık. Hatalarının bedelini tek sen ödemek istiyorsan sesini bile çıkartma. "

Yarım saat sonra telefonun ucundaki adam gülerek " Jimin çıldırdı. " dedi.

Jimin etrafına bir kez daha baktı. Kahveleri yere fırlatıp herkese Hana'yı tarif edip nereye gittiğini sorarken aldığı olumsuz cevap onu iyice çıldırtıyordu.

Saçlarını avuçlayıp " Nerdesin? Kahretsin! " diye bağırdı.

Telefonu çıkartıp Yoora'yı aradı.

Yoora teşefonu açınca nefes nefese " Hana orada mı? " dedi.

Yoora " Hayır. Hepimiz buradayız. Bir tek siz yoksunuz nerdesiniz? " dediğinde Jimin " Kaybettim. " dedi. " Hana yok. Yer yarıldı da içine girdi sanki. YOK! "

Jimin Yoora'yı daha fazla dinlemeden telefonu kapattı.

Hana ağlayarak bir yere büzüşmüş otururken önünde bir araba durdu. Tam sevinecekti ki telefonun ucundaki ses " Bu arabaya bin. " diyerek onun yönlendirmiş araba olduğunu öğrenmiş oldu.

Titreyen bacaklarıyla açılan kapıdan arabanın içine girdiğinde telefon kapandı ve limüzin arabanın geniş arka tarafında ışıklar açıldı.

Bütün ışıklar açılmamıştı. Bir adamın oturduğu yerdeki ışık açılmamıştı. Aralarındaki mesafe o kadar çoktu ki Hana gözlerini kısarak bakmaya çalıştı. Tabii görememesinin en büyük  etkeni karanlık olmasıydı.

" Aferin minik kız. " dedi.

Bu o sesti. Telefondaki sesti.

" Benden ne istiyorsun? " dedi Hana sinirle. " Senin amacın ne pislik herif?! "

" Sesini yut ya da bedelini Jimin ödesin. " dedi adam ve elindeki telefonu Hana'ya döndürdü.

Hana telefonda kendisini arayan telaşlı Jimin'i görünce iyice ağlamaya başladı.

O anda adamın telefonu çaldı ve göz ucuyla bir isim gördü.

Jung...

***

Jimin'in anlatımı dinlendikten sonra Yoora ağlıyordu. Taehyung ayağa kalkıp " Polisi aramalıyız. " dediğinde Jimin " Çoktan aradım bile. " dedi.

Jungkook " O zaman polislerin haberini bekleyelim. Bizim yapabileceğimiz bir şey yok. " desiğinde Jimin onun haklı olduğunu anlayıp elleriyle kafasına vurdu.

" Salak kafam! Aptal kafam! Nasıl kaybedersin nasıl?! "

" Şşşt. Tamam. " dedi Hoseok.

" O bana haber vermeden gitmezdi. " dedi Jimin. Gözleri dolmuştu. Kendine çok sinirliydi. " Ve giderse de haber verirdi. Birisi kaçırdı kesin ve ben onun çığlığını bile duyamadım. "

Jin " Çığlık attığını nerden biliyorsun ki belki kendi isteğiyle gitmiştir. Belki kaybolmuştur telefonunun şarjı bitmiştir. " dediğinde Jimin " Hiç mi yanında biri geçmez? " dedi kafasını ellerinin arasına alıp.

" Bu böyle olmaz. " dedi Suga. " Hepimiz oraya gidip etrafa dağılalım. Belki bir iz buluruz. Hem vakit geçmiş olur o arada da polislerden kamera kayıtları gelmiş olur. Boş boş beklemekten iyidir. "

Caddede durup hepsi bir şey bulamadığı için kafasını iki yana sallarken Jin çöp konteynırlarının arasından elinde bir şey sallayarak çıktı.

" Bu şal kimin? " dediğinde Jimin eline alıp şalı kokladı.

Onun kokusunu hemen tanıyıp " Hana'nın. " dedi.

O an Jimin'in telefonu çaldı.

Polisler " Kamera kayıtlarını bulduk ve kayıp olan kişi kendi rızası ile arabaya bindiği için bizim yapabileceğimiz bir şey yok. " dediklerinde Jimin'in elinden şal yavaşça düştü.

Kendi isteğiyle mi?

" Görüntüleri size mail olarak attık hâlâ şüphe duyuyorsanız yine gelebilirsiniz. İyi günler. "

Dıt. Dıt. Dıt.

***

" Evet efendim dediğiniz belgeler kızın önünde. "

Efendim dedikleri pislik adam Jung'tu. Cezaevinde nasıl fırsat buluyorsa arayabiliyordu ve talimat verebiliyordu.

Hana kulak misafiri olarak yakında cezasının biteceğini duymuştu.

" Hayır hiçbir iz bırakmadık efendim. "

Hana'nın önüne kalem bırakıldı. Hana inatla duvarları izliyor, ne yemek yiyor ne su içiyor ne de konuşuyordu.

Tek umudu polislerle kapıyı çalan Jimin ve arkadaşlarıydı.

Telefon kapandığında o kibar olan adam bir anda canavara dönüşüp " Bu belgeyi imzalayacaksın. " dedi.

Hana tek kaşını kaldırıp " Bu belgeyi çiğner yutarım daha iyi. Ne belgesi onu bile bilmiyorum. " dediğinde sonunda yüzünü gördüğü çirkin iri yarı adam " Evlilik sözleşmesi. " cevabını verdi.

Hana biraz yumuşayıp " O zaman ben bunu okuyana kadar sen bana su getir. Olur mu? " dediğinde adam Hana'nın ruh hali değişikliğine şaşırıp onayladı.

Hana arabaya binmeden önce telefonunu ayakkabısının altına koymuştu ve arabadakilere o anda çöp kutusuna attığını söylemişti.

Hana adam dışarı çıktıktan sonra hafifçe eğilip ayakkabısının altından telefonunu çıkardı ve birçok cevapsız aramanın içinden ekran kilidini açıp Jimin'i aradı.

Ve o an içeri adam girdi. Heyecandan Hana elindeki telefonu yere düşürdüğünde odada bir ses yankılanmıştı ama Hana o derece öksürdü ki telefonun yere düşme sesini bastırdı. Ayaklarıyla yerdeki telefonun üzerini hafifçe kapattığında adam önüne bir bardak su koydu.

" Daha bitiremeden suyu getirdin. " dedi Hana tersçe. " Burası çok güzel bir site. " diye hemen değişti.

Hana arkasına bakıp camın ardından gözüken şehre baktı.

" Beni neden köhne bir yere kaçırmadınız da bizim eski oturduğumuz siteye getirdiniz ki? "

Adam " Boş yapma. Belgeyi imzala. " deyince Hana " Çık dışarı o zaman da ortam dolu gözüksün gerizekalı herif. " dedi.

Adam elini tam kaldırıp vuracakken " Eğer bana dokunursan... " dedi Hana. " Jung seni affeder mi? Daha demin Jung'un sana kıza zarar verme dediğini duydum. "

Adam sinirle yavaşça elini indirdiğinde Hana aşağıdan telefonun kapanış sesini duydu.

Kahretsin! Şarjı bitmişti.

Umuyordu ki Jimin anahtar kelimeyi duymuştu.



Continue Reading

You'll Also Like

229K 24.7K 56
Ben Seon Ah... Sarayda kalmamak ve ailemin katilinin oğluyla evlenmek istemediğim için lanetlendim. Tanrı'nın emirlerine karşı gelerek Kraliçe olmak...
63.6K 8K 29
Madem bu Krallıkta yerim yok, kendi Krallığımı kuracağım. Kurduğum bu gizli Krallığın Hayalet Kral'ı olacağım. Ve sen Seon Ah... Seni bulup, içeri gi...
53K 4.2K 33
Blackpink grubunun dağılmasıyla bocalayan Rosé solo olarak devam etmeye karar verir ve hybe ile anlaşma imzalar. Yeni kariyeriyle birlikte hayatına b...