🔥🔥
"- Kanka neden okuldaki herkes sana ürküyle bakıyor?"
Ben Ateşi umursamazken Doğa sırıtarak cevap verdi
"Tabi senin olaylardan haberin yok"
Ateş bir kaşını çatarak bana ve Doğaya baktı
"- Ne olayı? Ben yokken ne oldu ki?"
"Ohoo neler olmadı ki"
Ateş iyice kaşlarını çatarak bize bakmaya başladı
Doğa biraz daha yaklaşarak her şeyi anlatmaya başladı
"O gün ben okulda yoktum tabi senden de haber yoktu. İşte Gece tek başına kantinde oturduğu sırada bahçeden bağırış sesleri falan duymuş ve apar topar bahçeye çıkmış. Bide ne görsün? Piçin biri kızı tüm okulun önünde aşağılayıp eğleniyor. Tabi bizimkisi dayanır mı? Hemen kızı kurtarıp çocuğa haddini bildirmiş. İşte o günden sonra da tüm okul Gece'ye tırsarak bakıyor"
Ateş şaşkın şekilde bir bana birde Doğaya bakıyordu.
"Ohaa ama aferin kanka"
Hep birlikte önümüzdeki tostlarımızı yerken karşıdan Güneş'le, Su geldi. Gülümseyerek onlara bakarken ikisinide ne kadar özlediğimi fark ettim
Yanımıza gelip bizle selamlaşıp tokalaştıktan sonra geçip karşımızdaki boş sandalyelerde oturdular. Güneş tedirgince etrafa bakıp parmaklarıyla oynuyor, Su ise ilk defa durgundu. İkisinide ilk defa böyle görüyordum bir şeyler olmuştu belliydi.. Zaten şu 1 hafta içerisinde başımıza gelmeyen kalmadı
Doğa'da ikisinin halini fark etmiş olacak ki benim düşündüklerimi dile getirdi
"Siz iyimisiniz? Hayırdır? Karadenizde gemileriniz mi batdı? Ne bu hal?"
Kaşlarımı çatarak ikisi arasında gezdirdim
"Bir şeyler olmuş belli! Ne oldu bakalım? Anlatın hemen"
Güneş bize tedirgin ve üzgünce bakarak ağzını açtı
"Ben- off kahretsin nasıl söyleyeceğim bilmiyorum" dirseklerini masaya dayayarak başını ellerinin arasına aldı
Doğa ellerini güneşin elinin üzerine koyarak söze girdi
"Güneş sakin ol ve ne oldusa anlat"
Güneşin tedirgin bakışları yine bizi buldu ve bu sefer anlatmaya başladı
"Biliyorsunuz okulların kapanmısan çok az kaldı nerdeyse 2 hafta falan."
Hepimiz başımızı sallarken hafiften anlatmaya başladı
"Bizimkiler resmi olarak Emre'yi öğrendiler ve 2 gün önce Emre ve ailesi beni istemeye geldi. Dün gecede nişanlandık ve 2 hafta sonrada evleniyoruz"
Hepimiz ağzı açık Güneşi dinlerken olduğumuz yere çivilenmiştik. Ama bir tarafdan da sevinmiştik çünkü Emre, Ateşin arkadaşı diye demiyorum ama gerçekten iyi çocuktu ve Güneşi de çok seviyordu.
Doğa bir kaşını çatarak Güneşe baktı
"Bundan güzel haber mi var kızım? Ne güzel işte sevdiğin çocukla evleniyorsun"
Doğa'ın sözlerine bende katılınca Güneş kafasını sallayarak söze girdi
"Zaten kötü bir haber demedim ki, hem bende seviniyorum ama bu yaşta evlilik düşünmemiştim açıkcası. Lan daha 18 yaşındayım ben en az 22 falan düşünüyordum. Bu yaşta evlilik mi olur Allah aşkına?"
Konuya hemen dahil oldum
"Haklısın aslında yani tam olarak benim düşündüğüm şeyi düşünüyorsun. Ama bide şöyle bir şey var ki, 18 yaşında tanımadığın görmediğin hatta sevmediğin biriyle evlenip çürümektense, her gün gördüğün sevdiğin ömrünü adamak istediğin adamla evleniyorsun ve onunla büyüyorsun. Beraber büyüyorsunuz, elimde olsa bende yapmak isterdim. Ama işte kader önüne geçilmiyor malasef"
Ateş yandan boylanarak bana baktı ben konuştuktan sonra hepsi hayran bakışlarla beni izliyordu
"İçimi yaktın kanka ya, sen böyle konuşunca içim cız ediyor"
Doğa "Güzel konuştun ve söylediklerinde bende sana hak veriyorum"
Güneş bana gülümseyerek bakıyordu
"Biliyormusunuz iyiki varsınız, ve iyiki gelip sizinle konuştum hemencecik ruh halimi değiştire biliyorsunuz ha. Çok seviyorum lan sizi"
Hepimiz ona gülümseyerek bakınca bakışlarımız bu sefer Su'ya döndü. Yine durgundu ne olmuştu bu kıza böyle gerçekten çok merak ediyordum. Üzerinden tren geçmiş gibiydi ruhsuzca öyle etrafa bakıyordu
"Su? Artık sende konuşsan diyorum?"
Bakışları beni bulurken ağzını açarak konuya girdi
"Annemle çok ciddi şekilde kavga ettim bir süre başka yerde kalacağım"
Dördümüzde şaşırarak ona bakarken bakışlarını yerr ardından etrafta dolandırarak konuştu
"Meyersem annem beni zorla hiç tanımadığım biriyle evlendirecekmiş. Başkası olsa neyse de, ama annemin böyle bir şey yapması çok dokundu"
Ateş : "Lan ne evlilikmiş arkadaş hepimizin başına sırayla geliyor"
Su yine bakışlarını bize döndürdü
"O Sakine karısı vardı ya, hepsi onun başının altından çıktı şerefsiz kadın. Ama dersini verdim onada, o yılışık haddini bilmez oğlunada. Bir daha bizi rahatsız edeceklerini düşünmüyorum. Yani bizi rahatsız etmekten öte mahallemizin önünden bile geçemezler artık"
Doğa ile beraber ikimizinde dudağının kenarı kıvrılınca bakışlarımız Su'ya döndü
Sıratarak bize baktı..
"Bıçakla birinin suratına diğerinin de eline güzelce izimi bıraktım. Tabi bu olayları gören annem dehşet içinde bana baktı. Gerçi ona da çok kırgınım bir süre eve gitmeyeceğim"
Biz gülerek Su'ya bakınca o da sırıtarak bize bakıyordu. Biz hepimiz bir olunca mutlu oluyorduk ayrı olunca olmuyordu. Sonunda hepimizin kaçan keyfi geri gelmişti.. Gülerek sohbet edip eğleniyorduk.
Artık benim de konuşmam gerektiğini anladım ve söze girdim
"Arkadaşlar bide ben bir karar aldım ve sizede danışmak istiyorum. Ben bizimkilerle konuştum universiteyi başka şehirde okumak için burdan ayrılıyorum"
Ateş hemen araya girdi "Demek o yüzden sabahdan beri durgunsun"
Hafifce kafamı salladım.
Su bana bakarak söze girdi "Yani bizi yalnız mı bırakıcaksın?"
"Hayır ya ne bırakması? Allah aşkına bırakırmıyım ben hiç sizi?"
Hepsinin suratı birden bire gülümsemeye başlarken daha fazla uzatmadan konuya girdim
"Ben diyorum ki bu İstanbul'da iyi güzel ve ya kötü bir sürü anımız oldu ama artık başka şehire gitmenin vakti sizcede gelmedi mi? Üniversiteyi başka şehirde okusak diyorum?"
Hepsinin bakışı havalanıp aynı anda suratlarında uslanmaz bir ifade yaranınca anladım bunun ne kadar doğru bir karar olduğunu..
Doğa : "Müthiş bir fikir"
Su : "Hem ben zaten fazla sıkılmıştım buralardan universite falan behane olur yani"
Güneş : "Aynen katılıyorum zaten 2 hafta sonra Emreyle evleniyoruz. Başka şehirde hem universite okuruz hem böylelikle bende ailemin baskısından kurtulmuş olurum"
Hepimiz onun lafına gülerken kendisi de gülüyordu. Tabi Ateş dururmu? Hemen araya girdi
"Ee siz gidiyorsunuz? Ben ne olucam?"
Su hemen araya girdi "Ne güzel işte 1 senemiz sensiz geçer böylelikle kurtulmuş oluruz"
Hepimiz kah kahalarla gülmeye başladık
"Ciddi ciddi gidiyorsunuz yani?"
"Gidiyoruz Ateş, gidiyoruz"
🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁