SERSERİ

By yzn_yazar

257K 11.9K 10.7K

"Bırak peşimi artık! Senin oyuncağın değilim ben! Sevgine de sana da inanmıyorum!" Diyerek arkamı dönüp ilerl... More

💎TANITIM💎
💎1.BÖLÜM💎
💎2.BÖLÜM💎
💎3.BÖLÜM💎
💎4.BÖLÜM💎
💎5.BÖLÜM💎
💎6.BÖLÜM💎
💎7.BÖLÜM💎
💎9.BÖLÜM💎
💎10.BÖLÜM💎
💎11. BÖLÜM💎
💎12.BÖLÜM💎
💎13. BÖLÜM💎

💎8.BÖLÜM💎

15.6K 772 417
By yzn_yazar

Başlama tarihi?

Başlama saati?

Hellöööğ! Ben geldim sevindiniz mi skxjxnsnso

Okulların açılmasına kim sevindi?

Kimler kaçıncı sınıfa hangi ilde geçti?

Bu bölümde aklımda bir şey yok umarım yazarken gelir. Yoksa boş olacak.

Eftalya'dan

Okulun 1. Ayını bitirmiştik ve havalarda yavaş yavaş soğumaya başlamıştı. Sınavlar yaklaşırken ders çalışmayan Altemur bile benimle vakit geçirebilmek için kütüphaneye veya kızlarla gittiğimiz cafeye gelip ders çalışıyordu.

Beden dersindeydik ve son saat, haftanın son günüydü. Üzerimi değiştirmiş evden ufak bir yastık getirmiş sıranın üzerinde yatıp dinleniyordum.

Sınıfta tek ben vardım. Kızlar voleybola inmiş Altemur, Onur ve Aslan üçlüsü de futbol oynamak için peşlerinden gitmişti.

Ben ise zeki olandım. Yatmayı tercih ediyordum. Hem de yastıkla.

Kapı gürültüyle açılınca korkudan sıçradım. Gelen Gizem ve Sude'ye bakınca ters giden bir şeyler olduğunu anladım.

Ya lütfen evden yastık getirmenin keyfini çıkarmak istiyordum sadece.

"Ne oldu yine?" Diye sordum bıkkınca.

"Koş kızım koş! Aşağıda su savaşı çıktı. Nakillilerde katıldı Altemur'u tanımadıkları için su attılar. O da uğraşmamak için tişörtünü çıkardı. Azgın nakilliler iş başında!" Diyen Sude'yle birlikte hemen ayağa kalkarak sıraların üzerinden atlaya atlaya bahçeye koşmaya başladım.

Tabi yanıma Altemur'un hırkasını almayı unutmamıştım.

Yeni gelen öğrencilerden 2 tane kız Altemur'a peçete uzatırken hemen gittim peçeteleri geri çevirdim.

"Sana ne oluyor acaba? Biz arkadaşa iyilik yapacaktık belki sen ne karışıyorsun?" Diye soran kıza kısa bir bakış atarak ilk önce Altemur'un eline hırkasını vererek "Giy!" Dedim sinirle.

Sonra 2 kıza dönerek "O benim! Anladınız mı? Benim sevgilim! İyiliği de ben yaparım! Peçeteyi de ben veririm! Size ne oluyor be!" Diyerek Altemur'un koluna yapışarak kantine doğru çektim.

Beni kolunun altına alırken kolunu ısırsamda tepki vermedi. Ona da kızgındım işte! Milletin ortasında tişörtünü çıkarıp millete oranı buranı göstermek ne?

Sinirle yerime oturunca Altemur'da gülerek yanıma oturdu.

"O benim!" Diyerek gelen Aslan'a söylerken utanç ve sinir karıştırılmış öfkemle cama taraf döndüm.

"Aşığım sana. Hele daha demin yaptıklarından sonra daha çok aşık oldum." Dedim anlımdan öperek.

Ben gülümseyip sessiz kalırken birden ayağa kalkarak "Gel benimle." Deyip beni de çekti.

Kantinden çıkarken kapşonunu kafasından geçirip ellerimizi birleştirirken ben de hâlâ uyku sersemi bir vaziyette koluna tutunarak gidiyordum.

Sınıfa çıktığımızda kimse yoktu. Kapıyı hızla kapatarak dudağıma yapışınca nefes alamadım. O da farkedince geri çekti kendini. "Seni çok seviyorum." Diyerek ona sarılınca anlımdan öpüp sarıldı.

Yerimize geçerken tekrar sarılıp öyle durduk. Sarıldıkça daha çok sıkasım geliyordu. Doyamıyordum ona resmen.

Onun başı boynuma yaslanmış dururken ben de ensesindeki saçlarıyla oynuyordum.

Zil çalınca yavaş yavaş gelenlerden dolayı kendimi geri çekecektim ki "Uzaklaşma daha doyamadım ben sana." Dedi mırıldanır bir vaziyette.

Gülümseyip sarılmamıza devam ederken gelen Onur ve Aslan klasik ergen öğrenci tavırlarıyla "Oooo!" Diye bağırıyorlardı.

Altemur sıradaki silgiyi onlara atacakken gülerek kolunu tuttum.

Ders zili çalarken birden sınıfı Altemur'un arkadaşları resmen basmıştı.

"Altemur! Oğlum hadi hazırlık var." Diyerek onu çağırınca. Hemen ona döndüm baktım.

Sessizce bir küfür mırıldanıp "Güzelim benim işlerim var. Yarın görüşürüz." Diyerek bir şey dememe fırsat vermeyerek anlımdan öpüp gitti.

Dalga mı geçiyor bu çocuk benimle?

Aslan'da onların peşinden giderken Onur sınıfta kalmıştı.

Son derse geldiğimizde beni ve kızları Onur eve bırakacaktı. Meğersem bu yüzden okulda kalmış.

Ben önde kızlar arkada otururken "Altemur nereye gitti?" Diye milyonlarca kez sorduğum soruyu yineledim.

"Ya bilmiyorum! Allah Altemur'a sabır versin. Çekilmiyorsun lan sen! Kafam ağrıdı! Sus artık." Dedi oflayarak.

Sinirden tırnaklarımı elime geçirirken "İşin düşmesin bana!" Dedim.

Üçümüzü de eve bırakırken tam üzerimi çıkarıcam Sude aradı.

Hemen açıp dinlerken "Kanka sırf sen merak ediyorsun diye gittim Altemur'un bütün arkadaşlarını stalkladım. Ve Onur'un söylemediği işi de buldum. Her yıl sadece bir kere yapılan kafes dövüşü varmış. Buraya sadece kendini kanıtlamış kişiler ölümüne dövüşüyorlar. Altemur'da dövüşecek. Bir arkadaşı Altemur'la fotoğraf paylaşıp yer etiketi yapmış. Ama tam bakıyordum ki geri kaldırdı fotoğrafı. Ama bu zeki arkadaşın çoktan ekran görüntüsü almıştı." Dedi tek bir nefeste.

"Ölümüne dövüş mü? H-Hemen bana konumu at! Oraya gitmem lazım." Dedim telaşla.

"Yalnız kanka orası Karaköy'de. Çok uzak anlayacağın istersen tanıdık birini bulalım o bizi götürür." Dediklerinin mantıklığıyla görmese bile kafa sallayıp

"Tamam sen konumu at ben onu halledeceğim." Deyip telefonu kapattım.

İlk önce Altemur'u arayınca açmamış meşgule atmıştı. İkinci arayışımda ise ulaşılmıyordu.

Beni oraya kim götürür diye düşünürken aklıma ilk gelen isim Onur'du.

Hemen Onur'u ararken bilgisayardan da gelen konumu açarak nasıl bir yer olduğuna baktım.

Onur açarken "Efendim yenge.

Neredesin?

İşim vardı çıkıyordum evden bir şey mi oldu?

O bir yere beni de götüreceksin! Altemur'un yanına Karaköy'e.

Ya hassiktir ama! Kimden öğrendin lan?

Geç onu! Götüreceksin değil mi?

Altemur çok kızacak! Mümkünatı yok yapamam!

Yapacaksın! Yoksa yasa dışı olan dövüşten polisin haberi olsun istemeyiz değil mi?

Ya of tamam lanet olsun şeytan! Yarım saate kapındayım çabuk ol!"

Sinsice gülümseyip hemen oraya uygun kıyafet aramaya başladım. O sırada Gizem ve Sude'ye mesaj atarak durumu anlatıp gideceğimiz yere uygun giyinip gelmelerini söyledim.

Hızlıca giyinip, saçlarımı toparlarken ayakkabılarımı da giyindim. Orada nasıl dolaşacağımı bilmesem de topuklu ayakkabı giyindim.

Takılarımı da takarken makyaja geçemeyip çalan zile koştum. Sude siyah bir elbise giyip deri ceketle dururken, Gizem de göbeği açık bir siyah tişört ve şortla gelmişti.

Onların da makyaj yapmadıklarını göz önünde bulundururken ben de yapmayıp çantamı aldım.

Korna sesiyle dışarı çıkarken bu sefer Gizem'e gülerek "Öne sen otur." dedim.

Utanıp "Olmaz saçmalama!" Demesine aldırmadan arabaya doğru yürüdüm.

Onur arabadan çıkıp üçümüze bakarken gözü Gizem'de takılı kalıp tek kaşı havada süzmüştü.

"Bu ne biçim kıyafet lan! Çok çirkin olmuşsun!" Diyerek tekrar arabaya bindi. Gizem'in düşen moraliyle Onur'a bela okuyup öyle bindim arabaya.

Sude önde biz arkada giderken "Altemur bizi sağ koymayacak biliyorsun değil mi Eftalya?" Demesine göz devirip "Tabii ki de biliyorum!" Diyerek yanıtladım onu.

Ama ona bir şey olacak korkusu daha ağır basıyordu duygularıma.

Bir buçuk saatin ardından geldiğimiz sokağa baktm eskimiş evler hemen yanında kiliseler, duvar yazıları ve tekin olmayan kişiler.

Onur Gizem'e hâlâ ters ters bakarken üçümüzde bu haline bir anlam veremedik.

Eski bir binanın önünde duran Onur'un peşinden giderek kapıyı açmasını bekledik.

İçeri girdiğimizde yoğun sigara kokusu sarmışt her tarafımızı bir de tabi bağırış sesleri.

İçerisi depo gibiydi ve az ileri de ring vardı. Etrafındaki kalabalık yüzünden kimlerin ortada olduğunu anlayamıyordum.

Onur'u gören kalabalık yavaş yavaş kenara çekilirken biz de ilerledik.

Karşımda gördüğüm sadece şortu olan, elini saran sargı bezleri, terden saçları alnına yapışmış Altemur ve bir adamdı.

Resmen ölümüne dövüşüyorlardı.

Altemur'un yumruk yemesiyle gözlerim doldu, kalbim sıkıştı bir anlığına.

Yanımda bulunan Sude'ye tutunup ona dönerken o da farklı bir yere odaklanmış bakıyordu bakışlarını takip ettiğimde kenarda duran dudağı patlamış, kaşı yarılmış, gözünün altında morluk olan Aslan'a bakıyorlardı.

Gizem'e baktığımda o da Onur'un ringe çıkmak için hazırlanmasını izliyordu.

Birden yanına gidip kolunu tuttu. Aralarında bir şey konuşurken Onur onun anlından öpüp sarıldı. Sude de Aslan'ın yanına gider gitmez sarılmıştı.

Bütün bu olanlar birkaç dakika içerisinde gercekleşirken tekrar ringe baktım. Altemur son yumruğunu atmış ve adam yere serip gövde gösterisi yaparken ne kadar acımasız ve düşüncesizce bir iş yaptığını düşünerek daha da sinirleniyordum.

Kendimi tutamayıp hıçkırdığımda bakışları birden bana döndü.

Soğuk sırıtış yüzünde donarken kafesin kapısını sinirle açtırdı. Bana doğru bakışlarını bir an olsun ayırmadan gelmeye başlamasıyla kafamı iki yana sallayıp geri geri gittim.

Arkamı dönüp koşacakken belimden sarılmasıyla durmak zorunda kaldım.

Bağıracakken "Sakın! Şuradan çıkalım o zaman sıçarsın ağzıma. Herkesin gözü üzerimizde. Şuan olmaz. Lütfen." Dedi kulağıma doğru.

Arka taraftaki odalara beni çekerken sesimi çıkarmayıp gözyaşlarımı siliyordum.

İçeri girdiğimizde sinirle bağırmaya başladım.

"Sen hangi hakka hizmet yasa dışı ve tehlikeli bir dövüşe giriyorsun?! Bundan niye benim haberim olmuyor?! Ben senin hayatında hiçbir vasıfa sahip değil miyim ki hiçbir şey anlatmadın?! Nasıl hayatını tehlikeye sokarsın?!" Dedim

Sinirden bir oraya bir buraya dönüp duruyordum.

Altemur suçlu çocuklar gibi ellerini önünde birleştirmiş, başını yere eğmiş benim konuşmamın bitmesini bekliyordu.

"Özür dilerim." Diye mırıldanınca birden şaşkınlıkla ağzım açıldı

"Ciddi misin sen?" Diye sordum inanamayarak.

"Evet." Dedi kafası eğikken.

"Yok sen iyi değilsin! Ölümüne adam dövüyordun daha demin! Şimdi burada süt dökmüş kedi gibisin!" Dedim sinirle.

"Eftalya yapmak zorundaydım! Üsteleme işte!" Deyince kafa sallayıp

"Peki tabii ki üstelemek haddime değil zaten! Haklısın." Diyerek odadan çıkmaya çalıştım.

Önüme geçerek "Benimle çıkacaksın buradan bekle biraz." Dedi.

Bakışlarımı ona çevirerek "Hayır Onur'la geldim tekrar onunla giderim." Dedim.

"Buradaki herkes benim olduğunu bilirken onların arasına seni tek mi göndereceğim?" Dedi sinirle gülerek.

"Evet aynen öyle yapacaksın!" Dedi ve itmeye çalıştım. Yerinden milim kıpırdamazken derin bir nefes aldım.

"Kendine gel Eftalya! Sen benimsin! Ve ben benim olanı en iyi şekilde korurum! Şimdi boş konuşma! Otur bekle beni!" Bağırırken altta kalmayıp sınırları zorladım.

"Ben senin falan değilim! Böyle yaparsan bu böyle devam eder! Düşüncesizce davranıyorsun" Dedim onun gibi bağırarak.

Beni hızla dolaba iterken ellerini sırtıma koyarak çarpmamı engelledi.

Bu hareketiyle gülümseyecekken kendimi zor tuttum.

"SEN BENİMSİN! BANA AİTSİN! BENİM KIZIMSIN! FARKINA VAR ARTIK! NE OLURSA OLSUN BU HEP BÖYLE OLACAK! BENİM SINIRLARIMI ZORLAMA! BELASINI SİKTİĞİM ÇOCUĞUN MEYDAN OKUMASINI KABUL ETMESEYDİM NELER OLACAKTI HİÇBİR FİKRİN YOK! O SENİ ORTAYA KOYDU! TEHDİT ETTİ! SENİN İÇİNDİ İŞTE! ZORLAMA LAN! BEN NEFES ALIŞIMI BİLE SENİ DÜŞÜNEREK YAPIYORUM! SEN BANA DÜŞÜNCESİZ DİYORSUN! HELAL OLSUN!"

.......... .......... .......... .......... ..........

Bitiş saati?

Aradaki fark?

Sonunda be diyenler?

Efsane olmuş diyenler?

Oğlum şaka maka en iyi bölümü yazdım. Diğer bölme daha iyi şeyler düşünüyorum

Bölümü Gizem'le kapatalım

Continue Reading

You'll Also Like

1M 36.7K 46
Bardağı geri tezgaha koyduğum esnada ensemde hissettiğim nefes ile çığlık atmak için ağzımı açtım. Ne yapacağımı önceden biliyor gibi eliyle ağzımı k...
Eftalya By esmaa

Teen Fiction

298K 13.3K 21
Eftal: Hamileyim Dora. Eftal: Cidden hamileyim.
986K 13.2K 34
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
2.1M 68.9K 55
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...