Bölüm kısa olmuş olabilir. Kusura bakmayın. Vote ve yorumları unutmayın. :)
~| ETHAN'IN B. A.|~
Banyonun kapısını açmamla kaşlarımı çatmam bir oldu. Çünkü şuan başımdan aşağı soğuk su dökülmüş oldu. Pis Rose. Arkamdan kahkaha sesleri geliyordu. Arkamı döndüğümde Rose elini karnına koymuş kahkaha atıyordu.
"Bücür. Ne şimdi bu?" Sert bir tonla. Sert tonda konuşmam onu daha çok güldürmüştü.
"Yapma abi. O kadar aptal olmazsın. Sabah yüzümü çizmeseydin bunlar olmayacaktı." Kahkaha atmayı kesmiş arada kıkırdıyordu.
"Çok konuşma" diyerek onu yakalamaya çalıştım. Ama o benden hızlı davranıp merdivenlerden indi. Yemek masasının arkasına geçti. Ben sağa girtikçe o sola gidiyordu, ben sola gittikçe o sağa gidiyordu. Bu iş canımı çok sıkmıştı.
Yakalamayı bırakmış gibi dolaba döndüm. Soğuk su alıp bardağa döktüm. Suyumu içerken pes ettiğimi sanan Rose oturma odasına doğru hızlıca yürüdü. Koltuğa oturdu. Ne yapacağımı tahmin edemiyordu. Buda onun telaşlanmasına benimde gülmeme sebep oluyor. Hiç bişey yokmuş gibi onu takip ettim. Rose koltuklardan birine oturdu. Dikkatli bakınca yine o pembe geceliğini giymiş olduğunu gördüm. Yüzbin defa ona bunu giymemesini söyledim. Pembe renginden nefret ederdim. Rose da benim inadıma pembe kıyafetler giyerdi. Neyse intikama odaklan.
Yavaşça yanına gidip oturdum. Kalkıp kalkmamak arasında kalmıştı. Bana mal mal bakıyordu. Birden onu gıdıklamaya başladım.
"Ethan yeter dur. Karnım ağrıdı gülmekten."
"O rose hanım çok çabuk pes ettiniz." Rose hep gıdıklanırdı. Bende onu çatlayana kadar gıdıklardım.
"Yeter Ethan kardeşini gülmekten öldürmek mi istiyorsun? Hem senin bu halin ne? Neden ıslaksın? " babamın sesini duyar duymaz Rose gıdıklamayı kestim. Ayağı kalktım.
"Banyonun kapısına kova koymuş. İçinede buz gibi su. Doğal olarak kapıyı açınca bu hale geldim. Ceza olarak onu gıdıklıyordum."
"Rose neden böyle bişey yaptın?" Babam Rose ve bana kızgın olmaya dayanamadığı için şuan kendini zor tutuyordu.
"Oda sabah benim yüzümü boyadı."
"Ama ben su kullanmadım canım." dedim.
"Kullansaydın abicim" bunu bastıra bastıra söylemişti. Babam hafif tebessüm ediyordu.
"Ethan ve Rose cezalısınız."
"Neden?" diye sesini yükseltti Rose. Resmen kulaklarımın içine etti.
"Daha yeni cezedan çıktım ama" diye itiraz ettim.
"Sen ceza mı aldın?" ben daha demin babama ceza aldığımı mı söyledim?
"Şeyyy aslında evet. Ama kadın bana takmış kafayı." Her öğrencinin söylediği yalanlardan birini kullansam ne olur yani?
"Bunu sonra konuşcaz. Gelelim cezalarınıza. Rose sen yarın bahçede bana yardım edeceksin. Ve sen Ethan mutfak ellerinden öper." babam her seferinde ceza olarak neden nefret edersek onu verirdi. Şimdi olduğu gibi. Rose kötü kötü bakıp ofladım. Pis bücür. Hemen merdivenlere doğru gidip odama çıkacaktım. Titremeye başlamıştım. Yarın için intikam almalıydım. Merdivenden çıkarken babam kahkaha atmaya başladı. Arkamı döndüğümde Rose'un elini sıkıyordu.
"İyi iş çıkarmışsın." Rose da gülmeye başladı. Öfkeli olmasını düşünerek" sizi duydum." dedim. Dahada kahkaha attılar. Herneyse. Odama gidip kuru kıyafetlerimi aldım. Ilık bir duş iyi gelecekti. Yada kaynar su.
Sabah kurumuş olan okul kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Aşağı inip bişeyler atıştırıp ayakkabımı giydim. Bahçeye çıktığımda Rose hortumla çiçekler suluyordu. İntikam alma fırsatı. Babam arkamda kalacak şekilde Rose'un tuttuğu hortuma bastım. Su gelmeyince hortumun ucunu suratına tuttu. Safım benim. Ayağımı hortumdan çekmemle suratının ıslanması bir oldu.
"Ethaaaan!"diye cırladı. Kahkaha atmaya başladım. Hortumu bana doğru tuttuğu zaman hemen çekildim. Bilin bakalım kim ıslandı. Tabiki babam. Kahkahalarım daha çok artmıştı.
Babam" Ethan" dediği an aklıma dün dediği geldi. "İyi işti Rose" dedim. Rose gülmemek için zor duruyordu. Babam kaşlarıı çatarak bana bakıyordu. Hemen tüydüm oradan. Güle güle okula giderken arkamdan seslenen Dexter'ı duydum. "Ethan ne bu acele"
"Evi karıştır-" arkamı dönmemle konuşmamın kesilmesi bir oldu. "Dexter koluna ne oldu?" Dexter'ın sağ kolu alçıya alınmıştı. Scott'ın eli ise sarılmıştı. "Siz dün ne karıştırdınız? Ne bu haliniz ya?" Arkadan Charlie, Matt ve Alison geldi. Alison'un dudağı patlamış, Matt'in ayağı sargıdaydı, Charlie'nin ise işaret parmağından serçe parmağına kadar dört parmağı sarılmıştı. Hepsi ayrıca çok bitkin gözüküyorlardı.
Dexter "Dün ormanda yürürken saldırdılar."dedi. Scott devam ederek "sanırım ayıydı. " dedi. "Ayı derken?"
"Bildiğimiz ayı işte Ethan" diyen Matt yavaşca yanımdan geçip gitti.
"Evde dinlensenize niye geldiniz okula.?"
"Ethan sınavlardan düşük almak iştemeyiz" dedi Alison.
"Alison ne zamandan beridir siz dersleri düşünür oldunuz? Siz ne karıştırıyorsunuz?"
Charlie " offf Ethan çok soru soruyorsun. Bi susta okula gidelim." dedi ve yürümeye başladı. Diğerleride arkasından. Ne oluyor bunlara yaa?
~| JESSİCA'NIN B. A. |~
"Bikaç gün okula gitmedik diye bişey olmaz dimi?" Lena sıkıntıyla sordu.
Bella gülerek "Ooo Lena ne zamandan beridir insansı şeyleri düşünür oldun?" dedi.
Jackson sinirle "Bella sus" dedi. Haklıydıda. Daha önceki günlerde Lena'nın insanlardan nefret etmesinin sebebini Jackson ile açıkça öğrenmiştik. Bu nefretinin arkasında yatan nedenleri daha doğrusu olayları tekrar hatırlatmaya gerek yok.
Jasper elini Lena'nın omuzuna atarak "Bişey olmaz canım. Sen Alice bakma." dedi. Alice kaşlarını çattı ve kollarını gögüsünün altında birleştirdi. Sabaha doğru bizimkiler avlanmaya gitmişlerdi. Ben daha avlanamamıştım. Nedeni ise ben bir kere avlanmaya gidince tam avlanırdım. Yarım avlanırsan ikinci avlamaya çıkmazdım. Nedenini bilmiyorum. Karnım da acıkmıştı. İnsanlara saldırabilirim sanırım. Ama sabredebilirimde.
"Hadi gidelim" Jasper dedikten sonra Bella'nın yanına gitti. Bizim duyamayacağımız şekilde fısır fısır konuştular. Jasper kafasını salladı. Jackson kısa bir süre arkasına sonrada bana bakıp önüne döndü. Jackson ve Lena öndeydi. Arkalarına Jasper ve Bella geçti. Ben hala oturuyordum. Kalkmaya niyetim yoktu. Ama dikkat çekmemek için insanlarla yaşamalıydık. Ayağı kalktığım an gözüm kararır gibi oldu. Bu vampir hayatım boyunca çok acıktığımda başıma gelen bişeydi. Ayaklarım beni taşıyamaz hale geldiğinde Eric "Jessica" diyerek beni tuttu. Gözlerimdeki kararma yok olunca hepsinin bana baktığını gördüm.
Jackson "Bugün git avlan okula gelme" dedi.
Jasper başını salladı. "Katılıyorum"
"Gelicem. Gelmezsem dikkat çekeriz unuttunuz mu?"
Eric "Ama bu çok tehlikeli" dedi. Ayakta durduğuma emin olunca beni bıraktı.
"Gelicem dedim. Hadi " kesin tavırla söylemiştim. Jackson kaşlarını çatarak garaja doğru gitti. Peşinden gittim. Dört araba vardı. Biz çifter şekilde binerdik arbaya. Yani sevgili olanlar. Jackson ve ben ayrı arabalara binerdik. Ama Jackson ile her tartıştığımızda onun arabasına binerdim. Bu seferde aynı şeyi yaptım. Sağ tarafa bindiğimde biraz bakıp gaza bastı. Hiç konuşmuyordu.
"Jackson yapma. Dört gündür okulda değiliz dikkat çekmezmiyiz sence? Ve okulların açıldığı ilk haftadayız."
"Jessica kendini kontrol edemezsen ne yapcaz. Sen insanlara saldırırsan bizde dayanamayıp saldırmaya kalktığımızı düşünsene bi. Bunun sonucunda başka yere gitmek zorunda kalıcaz ve o insanları öldürdük diye Edward da kafalarımızı kopartır artık."
"Edward öyle bişey yapmaz."
"Belki sana yapmaz ama bize yapabilir. Biz senin gibi ayrıcalıklı değiliz."
"Eğer sabredemezsem çeker giderim."
"Emin değilim. Bunu yapabileceğinden emin değilim Jess."
"Nasıl yani?"
"Bella geleceği gördü. Bugün birine saldırabilirmişsin."
"Saçma. Gelecek değişken Jackson kendimi tutarsam bişey olmaz"
Jackson ağazını açıp konuşacakken sustu. Okula yaklaştığımızı insanların ve pis kurt sürüsünün kokularından anlamıştım. Jackson ani hareketle arbayı park etti. Arbadan inmeden önce "Jackson" dedim. Güldü. "Darılmadım. Jess bu senin seçimin sonuçlara sen katlanırsın." dedi. Gülerek "tamam ahbap." dedim. Arabadan inip bizimkilerin yanına geldim. Konuşmalar çok komik gelmişti.
"Aa bak geldiler"
"Kimler?"
"Ay şu sarışın olan çok seksi ya"
"Kızım onlar size bakmaz. Yanlarında sevgilileri var."
"Hayır kahve renginde saçlar olan kızla sarışın çocuk sevgili değil."
Bella ile Lena kıkırdamaya başlamıştı. Birden kan kokusu geldi. Diğer insanların kokusundan daha lezzetli. Jackson kulağıma eğilerek "Bella'nın gördüklerinin tersini yap Jess." dedi. Başımı aşağı yukarı salladım. Okulun kapısından girerek koridorda ilerliyorduk. Karşı cam tarafında bizim dünkü kurtları gördük. "Fena benzetmişsin anlaşılan." Jasper keyifli bir şekilde söylemişti. Onun bu haline gülümsedim.
Eric " Hepsi bitkin. Bugün ay tutulması olmalı."dedi.
Jackson" bu yüzden yaraları iyileşmemiş. " dedi.
Hepimiz kahkaha attık. Scott dişlerini sıktı. Buraya doğru gelmeye başladı.
"Hayırdır. Kaza falan mı geçirdiniz?" Dalga geçmeye bayılıyorum tabiki kurtlar olunca.
"Evet dün salağın biri yüzünden" dişlerimi sıktım. Gerizekalı.
Dexter Scott'ın yanına gelip" sırası değil" dedi. Derin nefes aldı. "Bugün olmaz Scott" Matt Scott'ın kolunu tutup geri çekti.
"Duyduğuma göre ay bugünlük yokmuş." Jasper pis bişekilde güldü. Charlie birden öne doğru atıldı. Eric'te öyle. "Burda olmaz. İnsanlara zarar gelir." dedi Eric. Onlar arkalarını dönüp giderken Lena "iyi günler köpekçikler" dedi. Alison'un " kes sesini" dediğini duydum. Bizde buna karşılık kahkaha attık.
İlk dersim edebiyattı. Sınıfta en arkada cam kenarında bir yere oturdum. Sınıfta benim yanımdan başka heryer doluydu. Lezzetli kanın kokusu iyicene yaklaşıyordu. Sol elimle oturduğum sırayı sıkıyordum. Sınıfa (hikayenin resmindeki çocuk) yakışıklı biri girdi. Yanıma gelip oturdu. Sabret Jessica. Biticek şimdi. Elini uzattı.
"Ethan Smith" gülümsemeye çalıştım. Sağ elimle elini hafifçe sıktım.
"Jessica Swam" gülümsedi. Kokusunu almadın Jessica... O yemek değil. Jasper'da nasıl dayandıysan burdada dayan. "Bayan Jessica iyi misiniz?" Başımı kaldırdım. Bütün herkes bana bakıyordu. "Eevet efendim"dedim. "Tamam herkes önüne dönsün." herkes önüne dönünce hoca ders anlatmaya devam etti.
Ethan "Gerçekten iyi olduğuna emin misin? Çok titriyorsunda." dediğinde ona döndüm. "Yok bişey" dedim. Elini anlıma koyunca çekildim. Kurtlar kadar sıcak olmasada yinede sıcaktı. "Pardon"deyip elini çekti. Önüne döndü. Zil çalar çalmaz hemen sınıftan çıktım. "Ben dayanamıyacam." dedim bizimkilerin "tamam" dediklerini duydum. Hemen ormana koştum. Ethan'ın kokusu gelmiyecek şekilde ormanın derinliklerine doğru koşmaya devam ettim. Ormanda avlandım. Kan vücuduma yayılana kadar eve doğru yürümeye karar verdim. Ormanda benden başka vampirin kokusunu aldım. Koku çok yabancı gelmiyordu. Kokuya doğru hareket etmemle ağaca yapışmam bir oldu.
"Selam Jessica. Özledin mi beni?"
--------------
=> Sizce gelen kim?
=> Jessica gelen kişiye ne tepki vericek?
=> Ethan Jessica hakkında bişeyler çakmış olabilir mi?
=> Ethan'ın Rose'dan aldığı intikam nasıldı?
=> Bölüm hakkındaki düşünceniz?
=> En sevdiniz kısım?
Eee bakalım yeni bölümde ne olacak? :D