Şarkıyı izledikçe eli ayağı titreyen var mi?
Benim titriyor valla.
Ulan Yoongi naptın bee
ÇİMİNŞİ NAPİYON ÇİMİNŞİ
Halsey karım sen Napiyon
Rm beyaz sapkan olan tak beni
Jin omma sende mi bee
Cunguk iyi misin olum neler yaptın öyle
CEYOOOOOOOOP NAPTIN CEYHOOP GALBİM PATİR PATIR
Ulan Tae geleceğim saçın kadar güzel değil bea valla bak
Olum valla bak her izleyişimde elim ayağım titriyo
Neyse durun hikayeye geçem
Söylemeden edemicem
ÇİMİNŞİ HERYERİN AÇILMIŞ ÇİMİNŞİ
Nznsnxnsnxnsnfndnfndnxndbxbx
Bayan Darbus
"Kızlar bunlar sizin için. Bunları giyin."
Poşetleri bize verdiğinde merakla açmıştım. İçinden bir pelerin çıkmıştı. Kenarlarında altın rengindeydi.
Bayan Darbus
"Hemen giyin. Biraz sonra oraya ışınlanacaksınız."
Bayan Darbus'u onaylayıp pelerini üzerime geçirdim. İpini de bağlayıp şapkasını kafana geçirdim.
(Resimde önü kapanmıyor gibi durabilir ama aslında önü kapanıyor. Kollarınız aşağıda durduğuna kapanıyor zaten.)
Bayan Darbus
"Hazır mısınız?"
Hepimiz onayladığımızda bayan Darbus birşeyler mırıldanmaya başlamıştı.
Biraz sonra gözlerimin önü kararmıştı.
~~~~~~~~~~~~~~~~
Gözlerimi açtığımda yeşil bir ormandaydım. Etrafıma baktığımda kızlarda yanımdaydı. Hemen ayağı kalkıp yanlarına gittim. O sırada hepsi uyanmaya başlamıştı zaten.
Yaren
"Ah nereye gideceksek gidelim artık."
Onaylayıp yürümeye başladık. Tabi şapkalarımızı geçirmeyi unutmadık.
Yavaş yürüyerek kalabalık biryere gelmiştik. Çarşı gibiydi sanki. Hani şu eskilerin kalabalık çarşısı var ya. İşte onun gibi biryerdi.
Yaren
"Nereye gitmemiz gerekiyor?"
Ben
"Kurucuların sarayına."
Aslı
"Kanka sen bu kadar şeyi ne ara öğrendin?"
Ben
"Biliyordum ki zaten. Neyse hadi gidelim artık."
Tekrar yürümeye başladığımız da çoğu insanın bizim gibi giyindiğini farketmiştim.
Rüya
"Herkes bizim gibi giyiniyormuş."
Duru
"Bende diyorum bu kılıkla nasıl dikkat çekmeyeceğiz."
Duru'nun dediğine gülüp yürümeye devam ettik.
Tamam. Kurucuların sarayını biliyordum evet ama sarayın nerde olduğuna dair pek bir bilgim yoktu.
Aslı
"Sayın herşeyi bilen Açelya hanım saray nerde acep?"
Ben
"Ne biliyim ben saray nerde? Hergün buraya mı geliyorum ben? İnternette konumunu mu paylaşmışlar? Değişik ya."
Hepside benim tepkime gülerken göz devirmiştim.
Sonunda dayanamayıp bir amcayı durdurdum.
Ben
"Pardon Kurucuların sarayına nasıl gidebiliriz?"
Amca
"Ah üzgünüm ama oraya gidemezsiniz. Oraya sadece Kurucular ve Koruyucu Melekler gidebilir. Tabi birde Kurucuların istedikleri kişiler."
Bak işte bunu bilmiyordum.
Ben
"Peki Koruyucu Melekler nasıl gider?"
Amca
"Saraya kadar giderler. Zaten saraya gittiklerinde kapılar kendiliğinden açılır."
Ben
"Peki saray nerde?"
Amca
"Siz Koruyucu Melek misiniz?"
Adam şaşkınlık içinde baktığında yutkundum.
Ben
"Hayır sadece sarayı görmek istiyoruz."
Amca
"Pekâlâ burdan düz gidip, ileriden sağa dönün ve düz gitmeye devam edin. Karşınıza çıkacaktır."
Ben
"Teşekkürler."
Kızlarla beraber yürümeye başladık. Ben daha farklı birşey bekliyordum açıkçası. Hemen ileriden sağa dönülmesi gerektiğini değil. Herneyse.
Yürümeye devam edip amcanın dediği gibi sağa döndük ve düz gitmeye başladık.
Biraz sonra karşımıza büyük bir saray çıkmıştı.
Yaren
"Kurucuların sarayı."
Ben
"Diğer bir adıyla Zamek."
Aslı
"Hani Alexa'ydı."
Ben
"Alexa gezegenin adı Aslı. Adamın adı Alexa Agnes. Sarayın adı ise Zamek. Hiç mi dinlemedin bayan Darbus'u."
Aslı
"Of tamam ya."
Dolunay
"Girelim artık."
Aynı anda bir adım atmamızla dev kapı kendiliğinden açılmıştı.
İçeri girdiğimizde ağzımızın bir karış açıldığında yemin edebilirim.
Aslı
"Aklıma Harry Poster geldi."
Her ciddi ortamın içine eden bir adet Aslı.
Esra
"Valla benimde aklıma o geldi."
Duru
"Herneyse girelim artık."
Büyük havuzun etrafından dolaşıp kapıya geldik. Bu kapıda kendi kendine açıldığında içeri girdik. Burası....bomboştu.
Yaren
"Neden kimse yok."
Ben
"Bilmem."
Biraz sonra merdivenlerden beyaz, büyük bir top şeklinde ışık inip karşımıza geçtiğinde kızlara baktım.
Saniyeler sonra ışık yere inip bir bedene dönüştü.
Bu kuruculardan biriydi. Sanırım 2. Kurucu.
Ardından aynı şekilde 2 kişi daha gelmişti. Ortada bulunan kişi Alexa'ydı.
Alexa
"Hoşgeldiniz Koruyucu Melekler. Ben Alexa Agnes. Bu da 2. Kurucu Marcus Allen. Ve son olarak 3. Kurucu Owen Peter."
Owen
"Tanıştığımıza memnun olduk."
Dolunay
"Bizde."
Alexa
"O zaman topları odasına geçelim."
Onlar önden yürümeye başlarken bizde onları takip ediyorduk.
Biraz sonra büyük bir toplantı odasına gelmiştik.
Alexa
"Oturun."
Sandalyelere oturduk ve onlara bakmaya başladık.
Alexa
"Öncelikli konumuz bu."
Diyerek arkasında ki duvarı gösterdi. Biz boş duvara bakarken biranda duvar açıldı. İçinde altın sarısı bir duvar vardı ve parlıyordu.
Duvarın üzerinde isimlerimiz vardı. En yukarıda ise görevimizin olduğu kısım vardı ve o bölüm boştu.
Ben
"Yani şuanda görevimizin ne olduğu belli değil?"
Marcus
"Aynen öyle."
Alexa
"Ve bu durumun ne olduğundan emin değiliz."
Ben
"Birinin görevi değiştirme ihtimali de var ama."
Owen
"Evet ama bunu sadece-"
Ben
"Sadece Kötü ruhların elebaşı ve siz yapabiliyorsunuz biliyoruz. Aması ne peki? Demek istediğim Kötü ruhların elebaşının yapma ihtimali çok mu düşük?"
Alexa
"Hayır tabiki. Ancak Açelya bu saray büyülü. Görev burda belirlenir ve burda kalır. Yani demek istediğim görevin değiştirilmesi için Kötü ruhun buraya gelmesi şart."
Ben
"Yani saray büyülü olduğu için giremeyeceğini söylüyorsunuz. Öyle değil mi?"
Beni onayladıklarında aklıma gelen şeyle kaşlarım merakla havalanmıştı.
Ben
"Peki Kötü ruhların elebaşı Kim?"
Marcus
"Bilinmiyor. Dünyanın başka bir bilinmeyeni de bu."
Yaren
"Neden bilinmiyor?"
Alexa
"Çünkü Kötü ruhların elebaşında çok güçlü birşey vardır. Bu da..."
Bakışları bana döndüğüne sözünü tamamlamıştım.
Ben
"Özel kalkan gücü."
Gülümsediğinde bende gülümsedim.
Sanırım anlatılacak çok şey vardı.