Koruyucu Melekler¹ || Min Yoo...

By Kimalvina

38.2K 2.8K 647

|Tamamlandı| Ölüme adım adım yaklaşan bir grup. Kimi sigara, kimi içki bağımlısı. Kimise hayatında yaşadıklar... More

Tanıtım
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm Sezon Finali

24. Bölüm

550 46 4
By Kimalvina

Duru'dan

Açelya Aslı'yı kurtardığında bende Hoseok'la buluşacağımız yere doğru yürümeye başladım.

Yağmur yağacak gibi duruyordu ve hızlı olmazsam yağmura tutulacaktık.

Buluşma yerine geldiğimde Hoseok'u orda beklerken gördüm. Beni gördüğünde gülümseyip el salladım.
O da aynı şekilde bana salladığında gülümsemem artmıştı. Hızlı adımlarla yanına gittim.

Hoseok
"Hoşgeldin."

Ben
"Hoşbuldum."

Hoseok
"Nereye gidiyoruz hanımefendi?"

Ben
"Bilmem. Siz nereye isterseniz?"

Hoseok
"O zaman bildiğim çok güzel bir kafeye gidiyoruz. Zaten birazdan yağmur yağacak."

Ben
"Tamam o zaman."

Beraber kafeye yürümeye başladığımız da yavaş yavaş yağmur yağmaya başlamıştı.

Hoseok
"İyiki yanımda şemsiye getirmişim."

Elinde tuttuğu şemsiyeyi açıp yukarı kaldırdı.

Hoseok
"Şimdi daha iyi."

Ben
"Ama yinede hızlı olalım. Hava soğumaya başlar şimdi."

Beni onayladığında beraber hızlı adımlarla kafeye yürümeye başladık.

Hoseok
"Aslında biliyor musun yağmuru severim."

Ben
"Gerçekten mi?"

Hoseok
"Evet. Özellikle yağmur yağarken ortaya çıkan o toprak kokusu çok güzel."

Ben
"Ah evet onu bende çok seviyorum."

Biraz sonra burnuma toprak kokusunun gelmesiyle Hoseok'a baktım. O da aynı şekilde bana baktığında ikimizde gülmeye başladık.

Hoseok'un durmasıyla geldiğimiz yere baktım. Çok güzel bir kafeye gelmiştik.

Ben
"Burası çok güzelmiş."

Hoseok
"Bende çok seviyorum. Hadi girelim."

Onu onaylayıp içeri girdim. Hoseok'ta şemsiyeyi kapatıp içeri girdiğinde beraber boş bir masaya geçtik.

Hoseok
"Ne içersin?"

Ben
"Farketmez."

Hoseok
"Sıcak çikolata sever misin?"

Ben
"Bayılırım."

Hoseok
"O zaman sıcak çikolata."

Gülüp onayladığımda o da gülüp yanımıza gelen garsona siparişleri söyledi.

Hoseok
"Şirket seçmelerine katılmayı düşünüyorum."

Ben
"Kiminle?"

Hoseok
"Hiç kimseyle. Kendim katılmayı düşünüyorum. Neden öyle dedin ki?"

Ben
"Yo hayır. Jimin'de dansla ilgili ya o yüzden dedim. Beraber katılırsınız sandım."

Hoseok
"Ona söyledim ama şuan öyle birşey için hazır olmadığını söyledi."

Ben
"Bu fikir aklına nerden esti peki?"

Hoseok
"Öyle biranda oldu."

O sırada garsonun siparişleri getirmesiyle bakışlarımız oraya dönmüştü. Garson sıcak çikolatayı önüme koyduğunda bir yudum alıp Hoseok'a baktım.

Hoseok
"Sence yapabilir miyim? Yani kazanabilir miyim?"

Ben
"Tabiki kazanırsın. Ama bunun için baya pratik yapman gerek."

Hoseok
"Pratikler de bana yardım eder misin?"

Ben
"Tabiki ederim."

Hoseok
"Teşekkür ederim. Herşey için."

Ben
"Önemli değil."

Yağmurun hızlanmasıyla bakışlarımı kafenin camına çevirdim.

Dışarıda ıslanmamak için çaba sarfeden insanlara baktım. Kimi şemsiyesini hızla açarken, kimi çantasını veya kitaplarını başlarının üzerine koyarak yağmurdan korunmaya çalışıyordu.

Hoseok'un bakışlarını üzerimde hissettiğim de ona döndüm.
Tahmin ettiğim gibi bana bakıyordu.

Ben
"Birşey mi oldu?"

Hoseok
"Hayır."

Biranda duraksadığın da kaşlarım merakla havalanmıştı. Sanki birşey söylemek istiyormuşta söyleyemiyormuş gibi bir hali vardı.

Ben
"Bir sorun mu var?"

Hoseok
"Hayır hayır. Endişelenicek birşey yok."

Kararsız bir şekilde ellerini önünde birleştirdiğinde bu haline hafif gülümsedim.

Hoseok
"Sadece içimde garip bir his var."

Ben
"Nasıl bir his?"

Derin bir nefes alıp verdiğinde durumun ciddiyetini anlamıştım.

Ben
"Hoseok eğer bir sorunun varsa bana anlatabilirsin. Söz Jimin'e söylemem."

Elimle izci sözü verdiğimde gülmüştü. Bu çocuğa gülmek yakışıyordu. Ah neyse.

Hoseok
"Söz vermene gerek yok. İstemediğim şeyleri yapmayacağını biliyorum."

Biraz sonra eski ciddi ve gergin halini aldığında kaşlarım çatılmıştı. Bir sorunu vardı. Bunu hissediyordum. Ama ne sorunu olduğunu bilmiyordum.

Hoseok
"İçimde değişik ve kötü bir his var. Ne olduğunu bende bilmiyorum. Ama sanki yakın zamanda sevdiğim birşeyi kaybedecekmiş gibi hissediyorum. Sana da böyle olduğu zamanlar oluyor mu?"

Söyledikleri beynimin içinde yankılanırken göğsüme giren acıyla yüzümü buruşturdum. Bu da neydi?

Hoseok
"Duru iyi misin?"

Karışımda bana endişeyle bakan Hoseok'a zorla gülümsemeye çalıştım.

Ben
"Merak etme iyiyim. Sadece öyle biranda bir ağrı geldi."

Derin bir nefes alıp acımı unutmaya çalıştım ama olmuyordu. Hoseok rahat bir nefes verdiğinde sorusu aklıma gelmişti.

Ben
"Dediğin şey arada bendede oluyor. Ama kötü birşey olacağını sanmam. Aksine iyi birşey bile olabilir."

Hoseok gülümsediğinde bende zoraki bir şekilde gülümseyip ayağı kalktım.

Ben
"Lavaboya gidip geliyorum."

Beni onayladığında garsona lavaboyu sorup yerini öğrendikten sonra hızlı adımlarla gitmeye başladım.

Bu acı neydi bilmiyorum ama kendimi ölecekmiş gibi hissediyordum. Neden şimdi böyle oldu ki?



Continue Reading

You'll Also Like

423K 50.9K 49
bir ipe bağlanmayı öğretmek fwb texting / düzyazı slowburn⚠️
35.3K 3.5K 22
Lalisa, grubu için kafaya taktığı Jeon Jungkook'u gitaristi olarak görmek istiyordu. -texting- (Çok çok çok cringe ve fazla küfür barındırıyor. Ama...
119K 5.6K 65
"Ala." "Efendim." "Daha fazla bir şey söyleme. Çünkü sana hayır diyemiyorum. Ve eğer biraz daha çıkma dersen çıkamayabilirim. Bu da beni ve Fenerbahç...
115K 7.9K 39
"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma i...