Koruyucu Melekler¹ || Min Yoo...

By Kimalvina

38.2K 2.8K 647

|Tamamlandı| Ölüme adım adım yaklaşan bir grup. Kimi sigara, kimi içki bağımlısı. Kimise hayatında yaşadıklar... More

Tanıtım
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm Sezon Finali

9. Bölüm

724 61 9
By Kimalvina

Yemeklerimizi alıp terasa çıktığımızda kenarda bir masaya oturmuştuk. Ayağı kalktığımda rahatça aşağıyı görebiliyordum.

Ben
"Çok güzel."

Suga
"Evet."

Masaya geri oturup hamburgerimden bir ısırık aldım.

Suga
"Burdan çıkınca eğlence merkezine gidelim."

Ben
"Olur."

Suga
"Bu arada, teşekkür ederim."

Ben
"Neden?"

Suga
"İlk defa bu kadar eğlendim. Daha önce evden doğru düzgün çıkmıyordum bile."

Ben
"Rica ederim."

Yemeklerimiz bitince en aşağı katta bulanan eğlence merkezine gitmiştik.

Bowling salonuna gidip iddiaya girmiştim. Suga'nın atışları sayesinde gülmekten gözümden yaş gelmişti. Birde topu atıp hepsini devirdiğinde çıkardığı komik ses. Çocuk gibiydi.

Bowlingten çıkıp, oyuncak kazanılan yere gittik. Elimize silahı alıp palyaçoların ağzına sıkıyorduk. Sonunda beyaz küçük bir ayıcık kazanınca beraber daha çok alete binmeye karar vermiştik.

~~~~~~~~~~~

Alışveriş merkezinden çıkıp arabaya doğru ilerlerken esnemekten bir hal olmuştum.

Suga
"Ben arabayı kullanırım. Sen yan koltuğa geç."

Suga'dan

Açelya'yla baya eğlenmiştik. Onunla tanıştığım günden beri ilk defa bu kadar eğlenmiştim.

Gözlerimi ona çevirdiğimde bilmem kaçıncı kez esniyordu. Bugün baya yorulmuştuk. Yinede çok mutluydum. Arabaya yaklaştığımızda bakışlarımı ona çevirdim.

Ben
"Ben arabayı kullanırım. Sen yan koltuğa geç."

Beni oynaylayıp yan koltuğa geçtiğinde bende şoför koltuğuna geçip, Açelya'dan anahtarı aldım. Ardından arabayı çalıştırıp eve sürmeye başladım. Tam ona dönüp evinin adresini soracakken çoktan uyuduğunu gördüm.

Bugün bende ikinci kalışıydı. İşin garip kısmıysa ona yavaş yavaş alışıyor olmamdı. Sanırım ilk defa bir kız arkadaşım olmuştu. Yanlış anlamayın sevgili anlamında değil. Herneyse.

Şuan ikimizinde güzel bir uykuya ihtiyacı vardı.

Rüya'dan

Yan yatakta uyuyan Jungkook'a baktım. Bacakları hala, geçicide olsa felçliydi. Ancak tedavi süresi bacağında ki hasardan dolayı biraz uzun sürebilirmiş.

Geçen gün bana çok sevdiği hyunglarının olduğunu söylemişti. O hyungların kim olduğunu çok iyi biliyordum. Onlarla geçirdiği zamanı ve onları çok özlediğini de söylemişti. Onun için şuan yapabileceğim birşey yoktu. Şuan sadece onu korumakla yükümlüydüm. Üzgünüm Jungkook, ama elimden başka birşey gelmiyor.

Dolunay'dan

Yanımda benim gibi yıldızları izleyen Namjoon'a baktım.

Namjoon
"Keşke hayatımda şu yıldızlar kadar parlak olsaydı."

Ben
"Yıldızların kendi ışıkları vardır. Seninde kendi ışığının olduğuna eminim. Sadece bunu farketmedin o kadar."

Namjoon
"Öyle mi dersin?"

Onaylayıp bakışlarımı Nehire indirdim.

Namjoon tanıştığımız zamandan bu yana hiç içki içmemişti. Bu çok iyi birşeydi. Yavaş yavaş, farkında olmasada bırakıyordu. Benimde istediğim buydu. Yavaş yavaş eski haline dönecekti. Ve sonunda tekrar eski yakın arkadaş olacaklardı.

Yaren'den

Jin'le oturmuş, arkadaşlarıyla çektiği eski resimlere bakıyorduk.

Jin
"O zamanları çok özledim. Jungkook durmadan Jimin'i taklit edip, boyuyla dalga geçip onu sinir ederdi. O ikisinin atışmasını bile özledim."

Ben
"Aranızdaki ilişki.......çok büyük ve güçlü."

Jin
"Nasıl yani?"

Ben
"Aranızda bir çekim var. Şimdi dağılmış olsanız bile, er yada geç birgün mutlaka buluşacaksınız."

Jin
"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

Ben
"Hissediyorum Jin. Eğer gerçekten birbirinizi çok sevip, özlüyorsanız birgün mutlaka buluşursunuz. Bunu asla unutma."

Jin
"Ama eğer birini çok seversek yinede kaybediyoruz. Çok sevdiğimiz için."

Ben
"Haklısın. Ama bu öyle değil. Şuan onlar kaybetmiş olabilirsin ancak yakında birbirinizi bulduğunuz da aranızdaki ilişki daha da güçlenmiş olucak. Ve sonsuza dek beraber kalacaksınız."

Jin
"Umarım."

Bundan emindim. Birbirlerini bulduklarında kesinlikle aralarındaki bağ dahada güçlenecekti. Çünkü o zaman birbirlerinin değerini anlamış olacaklardı. İşte o zaman birbirleri için savaşmaya başlayacaklardı.

Onlar kardeşti çünkü. Bunu sadece fotoğraflarına bakarak bile anlayabilirsiniz. Merak etme Jin. Sizi yeniden birleştirmek için elimizden geleni yapıcaz.

Esra'dan

Jimin'le dans salonundan çıkıp ilerideki parka yürümeye başladık.

Jimin
"Esra?"

Ben
"Efendim Jimin?"

Jimin
"Senin, hiç çocukluk arkadaşın var mı?"

Ben
"Senin arkadaşların gibi mi?"

Başıyla onayladığında ona bakmadan konuştum.

Ben
"Evet var. Küçüklüğümüzden beri arkadaşız."

Jimin
"Peki hiç kavga ettiniz mi?"

Ben
"Evet birçok kez ettik. Ama önemli olan ne kadar kavga ettiğimiz değil, kavgadan sonra hala birlikte olup olmamamız."

Jimin
"Keşke bizde hiç ayrılmasaydık."

Bakışlarımı ona çevirdiğimde düz bir ifadeyle karşıya bakıyordu.

Ben
"Onları çok özlüyor olmalısın."

Cevap vermeyip başıyla onayladığında bakışlarımı ondan çekmiştim. Üzülme Jimin. Bunların hepsi geçicek. Sana yemin ederim.
Ama şuanlık elimden gelen tek şey, seni koruyup arkadaş kalmak. Ama birgün mutlaka onlarla bir araya geleceksin. Bunu asla unutmazsın umarım.

Aslı'dan

Ben
"Hey beni bekle."

Tae
"Yanıma gel hadi."

Koşarak yanına gittiğimde akşam üzeri ne yaptığımızı sorguluyordum.

Ben
"Sana normal olmadığımızı söylemiş miydim?"

Güldüğünde bende gülmüştüm.

Tae
"Buralara hep onlarla gelirdim. Arkadaşlarımla. Çılgınlarca eğlenirdik. Hiçbirşeyi umursamazdık. Ama şuan bunların hepsini seninle yapıyorum."

Ben
"Bundan mutsuz musun?"

Tae
"Hayır. Aksine yanımda biri olunca daha eğlenceli oluyor. Tek takılmaktan sıkılmıştım."

Ben
"Anladım. Peki bu olaylar nasıl oldu?"

Tae
"Aslında, herşey yavaş yavaş oldu biliyor musun? Önce herkes yavaş yavaş uzaklaşmaya başladı. Ardından kendi acılarını içlerinde yaşmaya başladılar. Ve daha sonra bu hale geldik. Şuan nerde olduklarına veya nasıl olduklarına dair hiçbir fikrim yok."

Ben
"Onları hiç aramadın mı?"

Tae
"Aramadım. Çünkü belli bir süreden sonra artık istemediklerini düşündüm. Sanırım artık bıktılar diye düşündüm. Oysaki birlikte çok mutluyduk. Ya da ben öyle sanıyordum."

Ben
"Üzülme. Mutlaka bir çıkış yolu vardır."

Tae
"Cidden var mıdır?"

Ben
"Tabiki vardır. Eğer birbirinizi cidden seviyorsanız, kaderinizde mutlaka birleşmek vardır. Bunu sakın aklından çıkarma."

Tae
"Teşekkür ederim Aslı."

Durup bana döndüğünde bende ona dönmüştüm. Biranda sarılınca, bende kollarımı kaldırıp sarılışına karşılık verdim.

Omzumda bir ıslaklık hissettiğimde içimde birşeyler kopmuştu.

Ben
"Herşey geçicek. Sana söz veriyorum."

Duru'dan

Yorulduğumu hissettiğimde yere oturup uzanmıştım. Jhope'da yanıma uzandığında bakışlarımı ona çevirdim.

Jhope
"Çok iyi dans ediyorsun."

Ben
"Teşekkür ederim. Sende çok iyisin."

Gülümsediğinde bende aynı şekilde Karışılık vermiştim. Gözlerimi ondan çekip tavanla bakışmaya başladığımda onun sesini duymuştum.

Jhope
"Biliyor musun? İlk defa gerçekten hissederek dans ettim."

Ben
"Nasıl yani?"

Jhope
"Daha önce Jimin'le de dans ediyorduk ama seninle etmek biraz farklı. Nasıl diyim? Seninle dans ederken kendimi hiç olmadığım kadar rahat hissediyorum."

Ben
"Garip bir şekilde bende."

Jhope
"Normalde bu konulardan konuşmayı sevmem ama içimde bir burukluk var. Sanki kötü birşey varmış gibi."

Ben
"Belkide onları özlüyorsundur."

Jhope
"Acaba onlarda beni özlemiş midir?"

Ben
"Arkadaşların kim veya nasıl insanlar bilmiyorum ama seni kesin özlemişlerdir."

Jhope
"Nasıl bu duruma geldik hala aklım almıyor. Oysaki söz vermiştik birbirimize. Bütün dertlerimizi ilk birbirimize anlatacaktık. Ama bir baktım ki, bu dans odasında tek başıma dans ediyorum. Tabi Jimin yanımdaydı ama, hep beraber olmayınca kendimi çok eksik hissediyorum. Canım....acıyor."

Gözünden bir damla yaş süzüldüğünü gördüğümde hemen yattığım yerden kalktım.

Ben
"Hayır ağlama. Bak ben senin yanındayım."

O da benim gibi yerde oturur pozisyona gelip bana sıkı sıkı sarıldığında aklımda sadece dediği şey yankılanıyordu.

Jhope
"Beni sakın bırakma."

Jungkook'tan

Karşımda uyumakta olan Rüya'ya baktım. Şuan uyanık olmasada yinede söyleyecektim.

Ben
"Beni sakın bırakma."

Dolunay'dan

Namjoon
"Beni sakın bırakma."

Yaren'den

Jin
"Beni sakın bırakma."

Esra'dan

Jimin
"Beni sakın bırakma."

Aslı'dan

Tae
"Beni sakın bırakma."

Suga'dan

Açelya'yı kendi yatağıma yatırıp, yatağın yanına çöküp yüzünü incelemeye başladım.

Umarım birgün sende beni bırakıp gitmezsin.

Ben
"Beni sakın bırakma."

••••••••••••••••••••••••••

Dan dan dan....

Sonunda olan şeyi anlamayanlar varsa hepsi aynı anda Koruyucu Meleklere aynı şeyi söylüyor. İşte BTS farkı.

Umarım seviyorsunuzdur.
Sizleri seviyorum💜💜💜

Continue Reading

You'll Also Like

114K 7.9K 39
"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma i...
35.3K 3.5K 22
Lalisa, grubu için kafaya taktığı Jeon Jungkook'u gitaristi olarak görmek istiyordu. -texting- (Çok çok çok cringe ve fazla küfür barındırıyor. Ama...
119K 5.6K 65
"Ala." "Efendim." "Daha fazla bir şey söyleme. Çünkü sana hayır diyemiyorum. Ve eğer biraz daha çıkma dersen çıkamayabilirim. Bu da beni ve Fenerbahç...
113K 6.1K 33
civciv: sarma mı yaptin gercekten __ #galatasaray 'da 1. 01.08.24 #barışalper 1. #yunusakgün 1. #millitakımlar 1. __ başlama tarihi 19.08.23 bitirm...