Ben
"Kalk artık. Vallaha beyninin akını akıtırım çocuk."
Suga
"Ben senden 1 yıl 1 yaş büyüğüm bir kere. Sensin çocuk."
Ben
"Sonson çocok. Of neyse kalk artık."
Suga
"Noldu?"
Kafası yastığa gömülü olduğundan sesi boğuk çıkmıştı. Hayır birde gelmiş, noldu diyor. Sabah oldu daha ne olucak?
Ben
"Sabah oldu kalk."
Durun ben size olayı anlatayım. Dün biz en son piyano çalmıştık. Ardından benim çok uykum olduğu için koltukta uyuyakalmışım. Dolayısıyla, Suga'nın evinde kalmış oldum. Ama adama bak ki, gelmiş kıçını devirmiş yatıyor.
Ama ben sana yapacağımı bilirim. Tabikide su falan getirmicem.
Yorganı yavaş yavaş üstünden çekmeye başladım. Biranda yatakta oturur pozisyona gelmesiyle, ona baktım.
Suga
"Aklından bile geçirme."
Öldün sen çocuk.
Ben
"Aman of be. Al yorganını. Alda başına çal. Boğul yorgan aşkıyla tamam mı? Git yastığınlada evlen."
Bunları derken onu yorganla boğmaya çalışıyordum. Sonunda yorganı bırakıp, yastıkla vurmaya başlayınca, o da bana gülerek katılmıştı.
Suga
"Tamam yeter vurma artık."
Durup kendimi yatağa attım. Bu yatak rahatmış ya.
Ben
"Şimdi neden kalkmak istemediğini anladım."
Suga
"Yatağıma yavşama."
Ben
"Peki."
Yandaki yastığa sarılıp gözlerimi kapattım.
Suga
"Kokumu içine çekmeyi bu kadar mı istiyordun?"
Derin bir nefes alıp gözlerimi açtığımda, bana sırıtan bir Suga'yla karşılaştım.
Ben
"Şimdi sana bir küfür ederim, aklın şaşar. O yüzden sus. Al yastığınıda."
Suga
"Sen? Küfür? İyi madem. Çok büyük bir performans beklemiyorum ama neyse."
Aklıma gelen şeyle hızla yerimden kalktım.
Ben
"Ben eve gitmeyi unuttum. Şu yatağa yatınca, bütün düşüncelerim gitti. Neyse. Benim gitmem gerek."
Suga
"Hemen mi? Yine gelicek misin?"
Ben
"Ne o benden kurtulmaya mı çalışıyorsun?"
Suga
"Hayır."
Ben
"Zaten istesende kurtulamazsın."
Saçlarını karıştırıp, odadan çıktım. Kapının yanındaki çantamı alıp evden çıktım.
Arabama binip, eve doğru sürmeye başladım.
~~~~~~~~~~~~~
Eve geldiğimde odama çıkıp çantamı kenara koydum. Duş almanın iyi olacağını düşünerek, kısa bir duş aldım.
Üzerimide giyinip, saçlarımı tarayıp kuruttum. Zaten doğuştan dalgalıydı. Ayakkabılarımı da ayağıma geçirip, odamdan çıktım.
K
ızların odasına baktığımda Duru ve Esra'nın uyuduğunu gördüm. Sessizce aşağı inip bir bardak şu içtim. Ardından geri odama çıkıp kenardaki siyah çantamı aldım.
İçine çizim defterimi,kalemliğimi ve fotoğraf makinemide koyup fermuarını çektim ve tek omzuma astım.
Herşeyim hazır olduğunda evden çıkıp arabama bindim. Telefonumdan saatime bakıp yan koltuğa bırakmıştım.
Yolda giderken aklıma gelen şeyle köşedeki markete gittim. Resim çizerken lolipop yemeye bayılırdım. Suga'nın da seveceğini düşünerek her çeşitten almıştım.
Birde yanına abur cubur ve içecekte aldıktan sonra, marketten çıkıp arabama bindim.
~~~~~~~~~~~
Eve geldiğimde arabadan inip çantamı ve abur çubur poşetini alıp kapıyı kapattım. Ardından kilitleyip bahçe kapısından içeri girdim.
Kapıyı çalıp beklemeye başladığımda tekrar birşey hissetmemle gözlerimi etrafta gezdirdim. Hissettiğim şeyin kuvveti git gide artarken biraz geriye gidip algılamaya çalıştım. Kapı açılınca hemen içeri girip kapıyı örttüm. Ardından kilitleyip arkamı döndüğümde Suga'yla burun buruna gelmeyi beklemiyordum. Gözlerimi şaşkınlıkla kırparken geri çekilip çantamı yere bırakmıştım.
Suga
"Birşey mi oldu?"
Ben
"Hayır. Neyse hadi içeri geçelim."
Suga
"Acıktım."
Ben
"Bekle hazırlarım şimdi."
Suga
"Ya da dışarıda yiyelim. Sonrada gezeriz. Bence güzel fikir."
Ben
"Tamam o zaman."
Suga
"Ben üzerimi değiştirip geliyorum."
Ben
"Tamam."
Salona gidip oturduğumda biraz önce hissettiğim şeyi tekrar hissetmeye başlamıştım. Bu bir kötü ruhtu. Hepte beni bulur zaten.
Suga
"Hadi gidelim."
Yanıma geldiğinde ona döndüm.
Ben
"Hadi."
Telefonumu arka cebime atıp önden ilerlemeye başladım. Evden çıktığımız da ileride Yaren'i görmemle gözlerim büyüdü. Bana elindeki şişeyi gösterdiğinde gülümsedim. Demek kötü ruhu almıştı. Rahatladım valla.
Arabama bindiğimde Suga'da yan koltuğa oturmuştu.
Suga
"Nereye gidiyoruz?"
Ben
"Dışarı çıkmak isteyen sendin. Sen söyle."
Suga
"Sen sür ben sana yolu tarif edicem."
Onaylayıp arabayı çalıştırdım ve sürmeye başladım.
~~~~~~~~~~~
Biraz sonra geldiğimiz yere bakıp sırıttım.
Go-karta gelmiştik.
Suga
"Bakalım yarışta ne kadar iyisin?"
Ben
"Ben bir spor araba delisiyim. Yanlış kıza çattın."
Görevliyle konuştuktan sonra gidip kırmızı bir arabaya bindim. O da yanımdaki siyah arabaya bindiğinde önüme döndüm.
Biraz sonra yarışa başladığımız da ilk önce Suga önde başlamıştı. Sonradan güzel bir hareketle öne geçmiştim. Hızla devam ederken bitişe doğru yaklaşmamla daha da hızlanmıştım.
Sonunda kazanan taraf ben olduğumda arabadan inip yumruğumu havaya kaldırıp gülmüştüm.
Suga
"Çok sevinme. Daha akşama kadar vaktimiz var sonuçta. Elbet seni birşeyde yenerim."
Ben
"Görürüz."
Go-karttan çıkıp geri arabaya bindiğimiz de bu seferki hedefimiz basketbol sahası olmuştu.
Tamam basketbol oynardım ama karşımda profosyonel bir basketbolcu var yani. Ama ya.
Suga
"Başka bakalım."
Gözlerimi kısıp baktığımda sırıtmıştı.
Ben
"Bir sonraki iddiayı ben seçicem."
Suga
"Umarım."
Gözlerimi devirip topu sektirmeye başladım. Topu elimden almak için hazırlanırken yanından geçip potaya doğru koşup basket atmıştım.
Suga
"Hediyem olsun."
Birkez daha gözlerimi devirip topu sert bir şekilde,karşımdaki sırıtan şahsiyete atmıştım.
Elinde topu sektirirken topu almaya çalışmıştım. Bakın dikkatinizi çekerim. Sadece çalıştım.
O gülerek topu benden kaçırırken sabır dilercesine yukarı baktım. En sonunda gidip potaya basket attığında derin bir nefes almıştım.
~~~~~~~~~~~~~
Kendimi sahanın ortasına attıp uzandığımda o da aynı şekilde yanıma uzanmıştı.
Maç resmen 26-1 bitmişti. Bir tane basket atmıştım be.
Suga
"Böyle olacağını bilseydim hiç oynamazdım."
Ben
"Sen geç dalganı. Ama diğer iddiayı ben kazanıcam görürsün."
Suga
"Madem öyle söyle bakalım. Diğer iddia ne?"
Ben
"Bilmiyorum."
Suga
"O zaman ikimizinde iyi olduğu bir konu olsun."
Onaylayıp düşünmeye başladım. İkimizinde iyi olduğu bir konu?
Suga
"Kalk gidiyoruz."
Ben
"Buldun mu?"
Suga
"Aslında evet. Ama bu bir iddia değil. Eğlence amaçlı."
Ben
"Peki nereye gidiyoruz?"
Suga
"Alışveriş merkezine."
~~~~~~~~~~~~~~~
Suga
"Ya hadi yanıma gel!"
Ben
"Tamam ya."
Şuna ne mi yapıyorduk? Buz pateni. Evet buz pateni. Ama ben pek yapmayı bilmediğim için kenardan kenardan gidiyordum. Tabi Suga kaymayı biliyormuşki, buz pateni sahasının ortasına geçmiş bana gelmem için bağırıp duruyordu.
Yavaş yavaş yanına gittiğimde az kalsın düşüyordum.
Suga'nın sağ omzunu sıkı sıkı kavrayıp etrafa korkan bakışlar atmaya başladım.
Ben
"Ya ben nereye tutunucam şimdi?"
Suga
"Bana tutuyorsun ya zaten."
Suga'ya 'Hadi canım' bakışlarımı gönderip önüme döndüm.
Suga
"Şimdi arkama geç yavaşça."
Dediğini yapıp arkasına geçtiğimde omuzlarında olan ellerimi tutup beline indirdi.
Suga
"Sakın bırakma."
Ben
"Tamam."
Yavaş yavaş ilerlemeye başlamasıyla, bende otomatik olarak arkasından ilerliyordum. Oha cidden çok güzeldi.
Suga biraz hızlanınca ceketini biraz daha sıkı kavramıştım. Git gide hızlandığında artık sıkmaya başlamıştım.
Ben
"Biraz yavaşla."
Dediğimi yapıp biraz yavaşladıktan sonra ellerimi tutup bana döndü.
Suga
"Şimdi seni döndürücem. Hazır mısın?"
Gülümseyip onaylamıştım. Beni kendi etrafına döndürürken kahkahalar atıyordum.
Ben
"Tamam dur artık."
Suga
"Eğlenceli değil mi?"
Ben
"Ah evet çok güzeldi."
Suga
"Ee bundan sonra nereye gidelim."
Beraber yavaş yavaş sahanın çıkışına doğru ilerlerken aynı zamanda konuşuyorduk.
Ben
"Bilmem."
Suga
"Acıktım ben. Önce yemek yiyelim sonra devam ederiz."
Onaylayıp ayağımdaki patenleri çıkarıp kendi ayakkabılarımı giydim. Suga'da aynı işlemi yapınca beraber ordan çıkıp yemek katına inmiştik.
Menülere bakarken ne yesek diye düşünüyorduk. Ah ciddi anlamda çok acıkmıştım.