YENİDEN DİRİLİŞ ŞÜHEDA

By sairbayan26

5.5K 402 136

23 mart 2018 ilk hikayemi kaleme aldım 22 nisan 2018 Spiritüel kategorisinde #93 sıraya girdik 😍😍😍 şükürle... More

💐Şüheda tanıtım💐
ŞÜHEDA BÖLÜM.1💐
Şüheda 2. bölüm 💐
💐Şüheda 3. bölüm 💐
Şüheda 4. bölüm 💐
💐ŞÜHEDA 5. BÖLÜM 💐
💐ŞÜHEDA 6. BÖLÜM 💐
💐ŞÜHEDA 8.BÖLÜM 💐
💐ŞÜHEDA 7. BÖLÜM 💐
💐ŞÜHEDA 9.BÖLÜM 💐
💐Şüheda 11. bölüm 💐
💐şüheda 12.bölüm 💐
şüheda 13.bölüm
şüheda 14.bölüm
💗15. bölüm 💗
16. bölüm

❤ŞÜHEDA 10.BÖLÜM 💐

216 13 2
By sairbayan26

İzinli olduğumuz için bu sabah namazımı eda ettikten sonra geri uyumuştum. Saat dokuz civarı telefonumun sesine uyandım. Kaan arıyordu. Neden acaba dedim uyku sersemi sonra dün bana "yarın izinliyim seninle evimizin alışverişini yapalım" dediği geldi aklıma. Aklıma gelmesiyle yataktan bir kalkış kaçtım kafamı üst ranzaya vurmamla geri yatağa elim başımda düştüm. Akılsız Şüheda azıcık sakin olsana gelen padişah değil ya dedi 2. iç sesim. Buna karşılık iç sesim 1 cevap verdi gelen padişah değil mi o gönlümün efendisi elbet hızlı olacağım.

İç seslerin bile kavgalı ben nasıl hayattayım merak ediyorum diye mırıldanıp yavaşça yerimden doğruldum. Telefonum susmuştu tekrar çalmaya başladığında elime alıp aramaya cevap verdim.

Alo dedikten sonra Kaan'ın her seferinde duyupta kalp ritmimin bozulmasına sebeb olan sesini duydum. Başka ne duymayı bekliyordun diye az önce kavga eden onlar değilmiş gibi birlik olup benimle dalga geçmeye başlasada iç seslerim umursamadım.

Hazırlanıp aşağıya gelmemi istediğini dile getirip telefonu SENİ SEVİYORUM diyerek kapattı.

Bende ilk iş bir hızla bir duş alıp üstümü giydikten sonra.
Hacer annemin aldığı saç kurutma makinesi ile saçımı kurutmaya başladım. Islak kalınca bonenin içinde başıma şiddetli ağrı yapıyor. Bunun olmasını istemezdim hemde bugün. O yüzden saçlarımı kurutup topuz yaptım ve ne giyeceğime karar verdim. Mavi vaz geçilmezim iken yine saks mavisi elbiseme elim gitti. Odamız da tek olduğum için rahat takılıyordum. Önü nakışlı robalı elbisemi giyip içine hemen astarımı giymiştim. Ona uygun eşarbımıda bağlayıp kol çantamı kontrol ettim. Eksik olan ihtiyacım olabileceğini düşündüğüm bir kaç eşyayı da koyduktan sonra hazırdım telefonumu da aldıktan sonra feracemi de giyip çıkışa yöneldim.

Aşağıya indiğimde beni beklemekten sıkılmamış bir adet neşeli, sevecen Kaan gördüm. Ne çabuk özledim bilmiyorum. Başını kaldırıp beni görmesi ile kalbim duracaktı sanki dudağının kenarındaki yara da neyin nesiydi öyle. Hızlı adımlar ile karşı caddeye geçip Kaan'ın yanına geldim.

"Güzelim" demesi ile beni kucaklayıp boynuma kafasını gömmesi bir oldu.
Benim ise elim dudağının kenarında dilim ise bunu yapanın ellerinin kırılması için dua etmekteydi. Benden ayrılıp elimi tutup beni önce yolcu tarafına bindirip, kendisi de ön taraftan dolanıp şöför koltuğuna geçmişti.

Arabaya bindikten sonra gözlerim ile dudağındaki yarayı işaret ettim sanki ikimizde ahrazız da göz ile anlaşıyoruz. Sonra anlatırım diyince tartışmak istemediğim için sessiz kalmayı tercih ettim. Arabayı çalıştırdıktan sonra elimi tutup öptü artık helali idim böyle anı hareketlerine sessiz ama hayran ve aşık bakışlar atıyordum. Seviyordum onu hemde öyle böyle değil yüreğim sanki yıllardır kapalı bir kutu içinde kalmıştı o gelip beni azat etmiş gibi.

Ben onu hayran hayran izlerken araba durdu durmasıyla kafamı kaldırıp nereye geldik diye bakındım bir gelinlikçinin önündeydik vitrine hayran hayran bakarken omzuma dokunup kafasıyla haydi der gibi gelinlikçiye girmemizi ima etti.

İçeriye el ele girdik. İçerde Necla teyze vardı. Komşu değil adeta annem olmuştu bu kadın bana hemen gidip sarılıp elini öptüm elini öpmeme izin vermedi ama ısrarla öptüm sonunda. Kendisi benim için 2 3 tane gelinlik beğenmiş ama içime sinmediği için Necla annemi kırmayacak şekilde başka gelinliklere de bakmak istediğimi söyledim.

Aslında gelinlik giymek gibi bir düşünce yoktu aklımda ama Kaan'ı da eminim Necla annem ikna etmiştir her genç kızın gelinlik giyme hayali vardır diye. İçim biraz heyecandan biraz yetimliğin verdiği burukluktan olsa gerek tuhaftım biraz.

Sonra Kaan bir gelinlik ile çıkıp geldi yanımıza, gelinlik okadar güzeldi ki bir bakanı birdaha baktırır derler ya aynı ondandı. Gelinlik prenses model bir gelinlik gelinlik kapalı olduğu için boğazından itibaren kollarında ve eteklerinde dantel detayları var gelinliğin rengi ekru diye tabir edilen kırık beyaz renkte.
Gelinliğin boğaz ve önüne doğru inen dantelleri var ama başka yerinde dantel göremedim gelinliği giyen kişi tesettürlü olacağı için çalışan kadın arkadaş hazır gelin başı denilen hazır örtüden getirmiş  yanında tacı çiçeği duvağı da vardı elinde. Gelinlik Kaan'ın elinde öyle güzel duruyor ki.  Ama aklım ve gönlüm o ikisinin de arkasında mankenin üzerindeki bindallıda kaldı içimdeki burukluk yüzüme yansıdığına emindim ama hemen toparladım kendimi benim suratımın asık olduğunu fark etmelerini istemem.

Kendimi toplar toplamaz Kaan'ın yanında gidip gülerek elindeki gelinliği alıp yanında ki kadın ile kabine girdik gelinliği giymeme yardım etti sonra başımı hazır gelin başı ve duvak ile örtüp tacı öylesine tutturdu aynada kendime baktığımda tanıyamadım kendimi çok güzeldi gelinlik bana da çok yakışmıştı.

Kabinden dşarıya çıktığımda ufak çaplı şaşkınlık nidaları yükseldi. Tamam biraz güzeldim gözlerim özellikle ama gelinliği giyince aynada  bende güzel bulmuştum kendimi.

Ben onların bu haline gözlerim kapalı gülerken Kaan yanıma gelmiş, geldiğini alnıma öpücük kondurduğunda anladım.
Gözlerimi açıp onun bana hayran bakışları atan gözlerine  baktım. O aşık olduğum peşine düşüp uçurumdan atlayacağım gözlerine.

Seviyordum onu onun beni sevdiği  kadar  hemde öyle çok ki bu sevgi kelimeler ile anlatamıyorum.

Biz birbirimize öyle dalmıştım ki  flaş patlama sesi ile kendimize geldik. 1. İç sesim bir ara bana da çaya gelin diye soğuk bir espiri yapınca kendi kendime küçümseyici bakışımı attım. Resmimizi çekmişti  Özlem annesinin isteği üzerine. Kaan kolumu tutup gözleriyle gelinliği işaret edip
-tamam mı bunu alalım mı?" dediği an gözüm bindallıya gitti ama hemen  geri çektim gözlerimi nazarım değer korkusu ile mı yoksa Kaan görürse incinirim diye mi bilmiyorum ama hemen  gözlerimi kaçırdım bindallıdan.
Hemen yüzüme o her günkü neşeli kız olan gülüşümü  takıp Kaan'a cevap verdim
-"evet bu gelinlik ve aksesuarlar çok güzel bunlar olsun" dedim.

Gelinlikçiden çıkıp arabaya bindik hep beraber zaten 4 kişiydik arabaya bineceğimiz sırada ufak bir tartışma oldu ben arkaya oturmak istiyordum Necla teyzeye saygısızlık olur düşüncesiyle.
Necla teyze de öne oturmam için ısrarla baskı uyguluyordu. Sonuç mu Necla teyze arkada  ben önde beyaz eşyacıya gidiyoruz şuan. En sonunda beni ikna etmişti. Kulağıma eğilip
-"Kızım Kaan'a nikahım düşer sen onun karısısın senin oturman dinimizcede şuan uygun benim oturmam uygun değil" demesiyle durup düşündüm. Dini bilgiler konusunda ne kadar bilgisiz idim.

Özellikle de haram helal konusunda, ben ki hayatımı hep haramlardan kaçırarak yaşamaya çalışırken şuan bir başka  kadını günaha sokmaya çalışıyordum. Derin bi nefes  alıp tamam dedim baş işaretiyle Necla teyzeye  Özlem ve Kaan'ın şaşkın bakışları eşliğinde öne geçip oturdum sanki az önce  Necla teyzeye ısrarla öne otur diyen ben değilmişim gibi.

Şuan ne mi yapıyoruz beyaz eşya seçiyoruz evimize.
Evimiz ne güzel bir kelimeydi öyle insanın içine huzur bahsediyordu, sıcak yuva anlamı taşıyordu benim için. Buz dolabı büyük olsun diye Necla teyze Kaan'la tartışmaya başladı Kaan ise beyaz değil  gri oldun diye tutturdu. Biz ise özlemle kol kola girip onların bu tatlı atışmalarını seyrediyorduk. En son kararı bana bıraktılar ben beyaz istediğim için beyaz renkte ve buz dolabının büyük olmasında karar verdiğim için Kaan'ın suratı biraz düştü ama yapacak bir şey yok.

Ne demişti  Necla teyze mutfaktan kadınlar anlar erkek karışamaz ama hayat müşterek ve karışacağı günler de gelecek mesela sen hasta olursun kocan bir çorba yapmayı bilecek. Bilecek ama bu demek değil ki senin her işine karışacak her işine kusur bulacak. Haddini ve yerini yapacağı işin zamanını bilecek.

Ne güzel konuşmuştu, o an aslında Necla teyze  bizlere nasihat veriyordu biz yeni nesle.

- Buz dolabı
- Set üstü ocak
- Fırın
- Ütü
- Elektirikli süpürge
- Bulaşık makinesi
- Çamaşır makinesi
- Kurutma makinesi
- Kahve makinası
- Televizyon
- Dvd oynatıcısı
- 2 adet 18 lik klima 1 adet 12 lik klima
Beyaz eşya mağazasında aklımıza gelenleri alıp çıktık yürüyerek 3 dükkan ötede ki mobilya dükkanına girdik.

beyaz eşya benim zevkime hitap edecek şekilde alınınca mobilyacıda Kaan'ın zevkine uygun ürünleri bulup aldık.
Aldıklarımızın listesi

-  oturma grubu
- solan dediğimiz halkımızın misafir odası diye kullandıkları oturma grubu masa sandalye vitrin konsol şeklinde misafir odasının ihtiyaçlarını  tamamladık
- tv ünitesi
- yatak odası takımı
Ayrıyetten çocuğumuz olmadığı için yatılı misafir gelir diye çocuk odası yaparız dediğimiz odayı misafir yatak odası olarak değiştirdik tabi şimdilik ve şimdi o oda için yatak odası takımı seçmeye çalışıyorlar bense aç karnına bu kadar yorgunluktan tansiyonumun düştüğünü tahmin edip oturdum bir koltuğa kafamı yasladım arkasına onların konuşmasını dinliyorum.

Benim yokluğumu ilk kim fark edecek derken Özlem yanıma geldi panik halde ne oldu sana yüzün sararmış gibi bir ton saydırıp annesini çağırmaya gitti. Gözümü açmaya mecalim yoktu ama direndim bu saate kadar Rahat 5 saattir dışardayız ve ben acıkmıştım, acıktığım için de tansiyonum düştü. Aslında detaylı bir doktor muayenesinden geçmem lazım sık sık tansiyonum neden düşüyor merak ediyorum.

Kendi kendime konuşurken Kaan gelip elimi tutmasıyla gözümü açıp yüzüme baktım. Yüzü endişe barındırıyordu.

-"merak etme sabahtan beri birşey yemediğim için oldu bu büyük ihtimalle biraz iyiyim yemek yemeye gidelim mi? " dedim.
Hiç bir şey demeden elini bacağımın altından geçirip beni kucağına aldı verdi. Düşeceğim korkusuyla boynuna nasıl sarıldıysam kulağıma eğilip
-"biraz daha sıkarsan yemeğe gitmeden ikimizde düşüp bayılacağız" dedi. Hemen elimi gevşetip utanç içinde yüzümü göğsüne gömdüm. Bu hareketim onun kahkaha atmasına sebeb oldu.

Mobilyacının yanındaki dükkan dürümcüydü oraya girip girer girmez de tuzlu ayran en çabuğundan döner siparişi verdi. Beni sandalyeye bırakırken Necla teyze ve Özlem de gelip oturdu.

Necla teyze  bir anne edasıyla elimi tutup destek olmak istercesine elimi sıktı ama konuşmadı hiç, gözleri kırgın bakıyordu.
Neden kırılmıştı ki acaba merak ettim sonra sorarım nasıl olsa diye kenara attım konuşma isteğimi zaten konuşacak halimde yoktu. Bana kalsa şuracıkta kıvrılır kedi gibi uyurdum.

Ben baygın baygın bakış atarken dükkana elinde  koca bir bir bardak şeftali suyu ile Kaan geldi başıma dikildi bunu fondip yap hemen diyerekten. Nasıl fondip yapacaksam bunu dedim elime alıp yudumlamaya başladım içtikçe gözlerim canlı bakmaya başladı kendime geldim birazcık, tansiyonum normale bindi demekki.

Meyve suyunu bitirdikten sonra masamıza servis açtılar salata tabakları turşu ayran  ve dürümümüz. Fena acıkmışım nerdeyse dürüm tabağına saldıracaktım. Şaka şaka hiç yaparmıyım öyle Kaan benden önce atılıp dürüm paketimi yenmeye hazır hale getirdi önüme koydu başıyla da haydi demeyi ihmal etmedi. Fark ettimde Kaan da bu baş hareketi alışkanlık oldu galiba konuşmak yerine başıyla onay vermek. Diye kendi kendime daha doğrusu iç ses 1 ve 2 ile konuşmaya başlamışım ki Kaan'ın tuhaf tuhaf bakmasına kadar.
İşte o an anladım içimden değil dışımdan konuşmuşum yine.

Yemeği yiyip mobilya dükkanına gittik son kalan yatak odasını da seçip bir kafeye oturup çay molası verdik yorulduğumuz için oldukça sessizdik hepimiz.
Necla annem diyeceğim artık öz annem olsa bu kadarını yapmazdı herhalde.

-" anne "dedim sessizce zordu benim için anne demek ama demem lazım hakkını yiyemem bana Hacer sultan kadar sahip çıktı ilk tanıştığımız andan itibaren.
Duymamıştır düşüncesiyle tekrar anne demeye kendimi hazırlıyordum ama duymuştu zaten bizim masa dışında sessiz masa yoktu.

Gözlerinde ki sevgi herşeye bedeldi. Benim anne dememi bütün masa halkı beklemiyordu bunu açıkça belli edercesine şaşkın şaşkın suratıma bakmalarından anladım. Boğazımı temizleyip söze başladım.

' "beni dedim. Beni Özlem'den ayırmadığın için benim için bu kadar yorulduğum için hakkını helal et hakkını ödeyemem. Beni değerli hissettirdin hayatımda ikinci defa kendimi kıymetli hissettim çok ama çok çok  teşekkür ederim."

Sözüm bitmesiyle elimi tutup sıktı.
-"Sen doğuştan kıymetlisin ben sadece ufak bi sevgi kattım içine. Hem bugün kü yorgunluk yorgunluk değil ki daha çeyiz hazırlayacağız seninle aldığımız eşyalar eve gelecek onları düzenliyeceğiz, ayy ne çok işimiz varmış böyle konuşurken yoruldum."

Demesiyle hepimiz kahkaha attık ortamdaki aşırı duygusallığı dağıtmış oldu böylelikle.

Çaylarımızı içtikten sonra ya Allah deyip kalktık kafeden farkına varmasak bile yorulmuştuk bugünlük yeter dedi Necla annem. Ben rahatsızlandığım içi ilk beni bıraktılar yurda. Yurda girdiğim gibi feracemi çıkarttığım yatağa girdim aslında hiç huyum değildir günlük kıyafetler ile yatağa girmek ama üstümü çıkartacak kadar halim olmadığı için bugünlük kendime izin verdim. Ve gözlerimin uykuya yenik düşmesine izin verdim.

Gözlerimi açtığımda yatağımdaydım burası odammıydı? Peki elimi tutan kimdi. Tanımıyordum bu adamı yatağın diğer tarafındaki hareketlilik ile kafamı oraya çevirmem ile yine Kaan'ın ikizi olan o çocuğa sarılmış vaziyette ama elimi de bırakmayan yüzünü karanlıkta tam seçemediğim o adam.
Sanki yıllardır ona aitmişim de başka kollarda gezip yerimi bulmuşum gibi içimdeki huzur da neyin nesiydi. Ordaki huzura yenik düşen gözlerim yüzünden uykuya tekrar yenik düştüm.

26 temmuz cuma günü  yazmayı bitirdim

17 ağustos 2019 yayınladığım gün.

Merhaba arkadaşlar uzun bir aradan sonra tekrar  buradayım  geçmiş bayramınız kutlu olsun inşallah  ayda 1 bölüm yayınlamaya çalışacağım beni tanıyanlar çok yoğun olduğumu bilir neyse iyi okumalar sizlere

Continue Reading

You'll Also Like

DİCLE By 👑

Spiritual

242K 12.5K 37
Siz: Bir dakika... Siz: Ben Zehra olmadığıma göre siz kimsiniz? 0588*******: Ne demek Zehra değilsin? Benim tek kız kardeşim Zehra. 0588*******: Şaka...
2.9M 205K 53
Kayra: Kuryeniz çok yakışıklıydı vallahi! Çiçek Pastane: Lütfen, kuryemizin aklını çelip iş performansını düşürmeyiniz Çiçek Pastane: Hem kuryelerin...
39.5K 1.9K 12
DİLFİRUZ/Gönle ferahlık veren, sevindiren.. & Yazım yanlışları vardır, ona göre başlayınız& Başlama tarihi; 23.06.2023 Bitiş;
86.4K 6.3K 32
Afitap:Bana bak pide hırsızı! Afitap:Ben o pide kuyruğunda kaç saat bekledim biliyor musun? Afitap:Şu mübarek Ramazan ayında hırsızlık yapmaya utanmı...