Playlist
Sezen Aksu~ Begonvil
Groove Armada~ think twice
Bölüm ithafım Melike'ye 😘
Bölüm sonunda önemli sorularım var okuyun lütfen ‼️
***
Bir anda açılan kapıyla, gözlerim kapandı korkudan. Bakamadım gelene. Birazdan kopacak kıyameti bekledim. Kal geldi bedenime. Onun da elleri iki yana düştü. Sonumu kendim hazırlamıştım. Sonum bu adamın
avuçlarının içindeydi.
Sadece santimler vardı hala aramızda.
" Yayıııı" gelen tiz sesle istemeye istemeye kafamı gelene çevirdim.
Bize şaşkınlıkla bakan Sevgi ablayla utansam mı, sevinsem mi bilemedim.
" Ebrar çok ağladı." Boğazını temizledi. " Dayım da dayım deyince, bende sana bakayım dedim, nerede kaldın diye.."
Ali abi hızla ablasının yanına gitti. Ebrarı kucakladı. Kızını dayısına verirken ki bakışları oldukça sertti. Anlamıştı! Kesinlikle kaçışım yoktu.
Dayısıyla aşk yaşayan Ebrarı bile görmüyordu gözü.
" Liya, ablacım sen nasılsın. Çocuklar
yordu beni. Ağzımı açacak hal bırakmadılar."
Beni rahatlatmaya çalışıyordu, bunu rahat davranmaya çalışan ama 'ne yapacağını bilmeyen' bakışlarından anlamıştım.
" İ-iyim Sevgi abla. Emir nasıl ?" Gülümsedi. Sahici, samimi.
" Bol bol emiyor, yatıyor, kalkıyor. Ne yapsın ?" Gülümsemeye çalıştım, ne kadar becerebildimse.
" Amma da hareketli, aynı dayısı gibi !"
Alttan alttan Ali abiye bakıyordu. Sanki gülmek ve kızmak arasında kalmıştı.
" Abla eniştem geldi mi ?" Sevgi ablanın hiçbir duyguyu belli etmeyen bakışları benden uzaklaşıp tekrar tedirginlikle ablasına bakan Ali abiye kaydı.
" Geldi. Babamın yanındadır." Daha fazla kalamazdım burada.
" Ben annemlere yardım edeyim."
Bir şeyler demesine fırsat vermeden çıktım mutfaktan. Ya bir başkası olsaydı? Ya babam ya da annem. Ya abim ?
Ona çok kızgındım. Beni bu duruma düşürdüğü için, dikkatsiz olduğu için, beni bencilce sevdiği için... Yüzünü görmek istemiyordum. Bu sinir ve utançla bu gece zor geçeceğe benziyordu.
***
" Haydari şahane olmuş, Aynur teyze, eline sağlık." Abim çatal çatal götürdüğü mezeyle bunu yeterince belli ediyordu.
" Ali oğlum, işler nasıl gidiyor ?"
" İyi Kenan amca, çok şükür." Babam
kafasını salladı. Ali abi inşaat mühendisiydi ve iyi bir şirkette çalışıyordu. İşinde iyi olduğunu bende biliyordum, çok uğraşıyordu, çabalıyordu.
" Liya. Sen mezun olduğunda lisede yapacaktın değil mi öğretmenliği ?"
" Evet, Aynur teyze."
"Lise mi ?!" Ali abinin manasız sorusuyla hepimiz ona döndük.
" Yok, edebiyat okuyor ama anaokulunda çalışacak hayatım."
Abim söyledikeriyle keh keh güldü. Ali abide mimik oynamadı. Bende hiç oralı olmayıp duymamış gibi yaptım.
" Ay ne kadar da yakışır bizim kızımıza. Şöyle bi' hayal ettimde.." heyecanla gülümsedim, o günleri iple çekiyordum.
"Yanına da dalyan gibi öğretmen bir damat. Ay çok tatlı." Sevgi ablanın sözleriyle utandım. Babam çaktırmadan bıyık altından gülüyordu.
" İster öğretmen olsun, ister kim olursa olsun. Benim gardaşımı almak öyle kolay değil !" Abimin yalancı sitemiyle herkes güldü.
" Aman Kenan bunların evlilik saatleri gelmiş. Gel şöyle yanda tavla atalım." İhsan amcanın haklı sitemine gülümsedim. Abimin övdüğü haydariye gömüldüm.
" Damat dediniz de, ablam bugün Sabriyenin kız kardeşiyle konuştuk. Habire seni sordu." Sevgi abla, Ali abiye göz kırptı. Ona baktığımda ifadesizce ablasına baktı. Gözlerimi hemen tabağıma diktim.
" Ne yapayım abla ?" Sevgi ablanın gözlerin biri sağa diğeri sola kaydı.
" Bir görüşme ayarlayayım sana." Gözleri beni buldu.
" Hatta, Liya da size eşlik eder. Biraz oturup kalkar. Nasıl olur ?"
Bana dönen bakışlarla ne diyeceğimi bilemedim. Böyle bir şeye dahil olmak istemiyordum. Sessiz kaldım.
Bir şeyi de anlamış oldum. Sevgi abla bu gece bizden şüphe etmemişti. Ben fazlaca paranoyaklaşmıştım. Yoksa bana neden bu teklifi yapsındı ki ?
" Kızın belliki aklı sende. İkna etmesi kolay olur."
Manasızca daralan içimle kalakaldım öylece. Önümdeki sudan bir yudum aldım. Yumru geçmedi. Aniden gelen bahar daraltı yapmıştı belliki bende.
" Çok güzel kız. Adı Kübra. Böyle sarışın, mavi gözlü.." Ali abiye göz kırptı.
Kübrayı okulu nedeniyle bu seneye kadar pek görmemiştim. Bu sene mezun olup evine dönmüştü. Üst mahallede oturuyordu, evlerimiz yakın sayılmazdı. Bir kaç kez gördüğüm kadarıyla güzel bir kızdı. Gerçekten.
" Akıllı, konuşkan bir kız. 23 yaşında, bir görüş. Ne çıkar ki sanki." Telefonunu eline alıp heyecanla " Hatta fotoğraf çekildik. Bi' bak."
" Annecim, istemiyorsa ısrar etme." Aynur teyze olaya dahil olup mantıklı bir yorum yapmıştı.
" Aman Aynur, ya daha nasıl olacak ??Bunlara kalsa, evliliğin lafını ettirmeyecekler . Görüşsünler, bir çay içsinler. Baktı ki içi ısınmadı. O zaman tamam, kapanır Kübra konusu."
Sevgi abla ' yaa, mantık konuşuyor' der gibi annesine baktı. Aynur teyze kıvrılmaya çalışan dudaklarıyla oğluna baktı.
Bende ona bakıyordum. Dikkatle.
Merak ediyordum nasıl davranacaktı. Benim için öldüğünü söylüyordu. Tavrı nasıl olacaktı? Umrumda olduğundan değildi. O kızla tanışmaya da gidebilirdi. Beni ilgilendirmezdi.Hatta... hatta belki beni rahat bırakırdı.
Sevgi abla da o sırada annesini umursamayıp fotoğrafı aramaya devam etti. Bulduğu resimle hıhlayıp Ali abiye uzattı. Gözlerim istemsiz ona kaydı. O bana çoktan bakıyordu. Çekmedim gözlerimi. İlk defa. Öylece baktık birbirimize.
Telefonu eline alıp, fotoğrafa bakmadan kilidini kapatıp masaya koydu. Gözlerimi çektim. Yüzündeki manaya bakmaya dayanamıyordum.
" Oğlum ne var lan bir baksaydın bari. Güzelmiş, güzele bakmak sevaptır." Abim gevşekçe sırıttı.
" İstemiyorum. Abla, uzatma sende."
" Mis gibi kızdı. Bi' baksan ölürsün sanki." Dudakları büzüldü.
" Allah sahibine bağışlasın o zaman abla." Böylelikle Ali abi, Kübra konusuna son noktayı koymuştu. Sanırım..
***
" Bu kilolar nasıl gidecek yahu. Yarın nişan var. Ne giyeceğim ben ?" Sevgi abla ağlamaklı yüz ifadesiyle göbeğini sıktı.
Meşhur Kübranın ve Serap ablanın abisinin nişanı vardı ve bir çay bahçesi gibi bir yer tutmuşlardı. Annemler ile ailesi arada görüştüğü için bizde gidecektik.
" Verirsin gızım. Sakın kilo vereceğim diye yemekten kesilme. Sütün gelmez vallaha!"
Babaannem bilirkişiliğini konuşturmuştu gene.
" Hem sanki ne ? Gocanı bulmuşsun, etmişsin. Kime süsleneyon sanki."
" Hiiiç yani. Demi Leyla Sultan." Yusuf abi bir umut destek çıkmıştı babaanneme. Sevgi abla kocasına ters bir bakış attı. Sarı saçlarını kulağının arkasına atıp hırsla konuşmaya başladı.
" Aa olur mu Leyla teyze ? Kadın dediğin süsünü püsünü eksik etmeyecek." Şöyle bir masadaki erkeklere baktı.
" Sonrada bakımsız karı istemeyiz diye ağlıyorlar. Ben ciğerini bilirim bunların !" Masadaki erkekler yerinde pıstı kaldı.
" Aman sizle uğraşamam. Liya, ablam sen ne giyeceksin ?" Omuz silktim.
"Bilmem ki, düşünmedim."
"Geçenlerde giydiğin bordo elbiseni giy. O çok yakışmıştı sana." Elbisemin varlığından bir haber durumdaydım. Kadının kafa zehirdi.
"Olur fark etmez. Çok önemli biri değil zaten."
***
Aynadaki aksime bakarken tebessüm ettim. Büyüyordum. Siyah saçlarıma, giydiğim bordo diz altı dar elbisem yakışmıştı. Dekoltesi fazla mı derinleşiyordu yürüdüğümde ? Sonra omuz silkip büyük, halka küpemi aramaya koyuldum. Gözlerimin içine ve dışına siyah kalem sürüp bol bol da rimellemiştim kirpiklerimi. Bir de dudaklarıma ten rengi bir ruj sürüp makyaj işini bitirmiştim. Saçlarıma iri dalgalar vermiştim.
( Liyanın giydiği elbise )
Kapım aniden açıldı.
Gelen çok sevgili ayı abimdi. Zira ondan başkası odama pat diye dalmazdı!
" Yaren'ı alacağız. Sen, ben, Ali, Yaren bir arabayla gideceğ-" aniden duraksadı.
" Bu ne kızım ya ?!" Elbiseme bakıyordu.
" Nesi var ?" Ortalığı taradı hararetle. Ne yapıyordu bu ?
" Bana bak çirkin. Sen gizli gizli odanda kedi mi saklıyorsun ? Yoksa bu saçma sapan bi' yerinden açılmış, absürt yırtmacın başka bir açıklaması olamaz !"
Aptal espri anlayışıyla midem bulandı.
" Ha-ha. Çok komiksin abi."
" Tamam güldük. Şimdi değiştir şunu." Cıkladım.
" Yoo."
"Sen dua et benim senle uğraşacak vaktim yok."
Eh bir ara ederdim artık.
"Hadi çıkıyorum ben. Bekletme bizi kapıda."
" Boş konuşup kafamı dağıttın. Demek gelin kızımız da geliyor." Gözlerini kıstı
" Boş konuşmak derken ?"
" Lafın gelişi o abiciğim."
" İyi. O laf çok öyle gelmesin. He bu arada kızın yanında doğal davran." Kahkaha attım.
" Sen kendine bak." Allahtan sabır diler gibi ellerini yukarı kaldırıp gitti.
Bende fazla oyalanmadan odamdan dış kapıya çıktım. Arabanın kenarında sohbet eden ikili topuk sesleriyle bana döndü. İkiside bana kırmızı görmüş boğa gibi bakıyordu. Her adım atışımda açılan bacağımla Ali abi gözlerini sinirle kapatıyordu. Deli miydi bu adam ? Ona neyse artık.
Ali abi arkaya yanıma geçip kapıyı hızla kapattı. Sarsıldık!
"Lan! Yavaş hayvan kapıyı kırdın."
"Çok konuşma Cenk."
" Tamam hayatım sakin ol. Şöyle öne gelseydin alırdım ben sinirini yiğidim."
" Ulan küfrettirme şimdi bana! Hem, Yaren geçer." Abim fark etmez der gibi kafasını salladı.
Yandan yandan bana bakıyordu. Umursamadım, umursamayacaktın. Hala dünden ötürü sinirliydim.
***
Sağımda Ali abi, solumda Yaren abla, onun yanında da abim bir masaya geçmiş baymış vaziyette etrafı izliyorduk. Gelin kızımızı sevmiştim. Baya sohbet etmiştik yolda gelirken.
Azıcık ilerideki masada annem ve Aynur teyzenin Yaren ablayı çekiştirdiğini gördüm. Ben onlara gülerek bakarken göz göze geldik. Aynur teyze gizliden öpücük attı. Bende karşılık verip göz kırptım.
" N'apıyorsun !?" Ali abinin çıkılışıyla irkildim. Soran gözlerle baktım.
"Kime attın öpücük ?"
Ebeme! Of
" Annene." Umursamayıp önüme döndüm.
"Öpücük falan. Rahat durun." Sinirle soludum. Emrin olur paşam.
" Deli ettin beni zaten.."
Mır mır bir şeyler konuşuyordu. Yine takmadım!
O sırada Serap abla kırmızı uzun tuvaletiyle geliyordu. Bizi görünce yanımıza doğru gülerek gelmeye başladı. Yanında da mavi tuvaletiyle salınan Kübra vardı.
" Hoşgeldiniiiiiz." Ağzını yaya yaya hoşgeldiniz demesi 1 dakikamızı almıştı.
Kübrada herkesle görüştü. Öpmesi çok lazımdı sanki!
" Ee sen nasılsın Ali ?" Ali abinin yanına oturmuş heyacanla ona bakıyordu. Mavi gözleri çipil çipildi.
" İyiyim sağol, sen nasılsın ?"
" Bende çok iyiyim." Kalabalıklaşan etrafta gözlerini gezdirdi. " Sonra görüşelim. Şimdi gelen misafirlerle ilgilenmem gerek.."
Sonra görüşelim ? Baya hızlı çıkmıştı Kübra hanım.
Ali abi kafasını sallamakla yetinmişti.
***
Nişan başlayalı 2 saat olmuştu. Birazdan biterdi. Son oyunlar oynanıyordu.
Tuvalette işimi bitirip salona döndüm. Döndüm dönmesine ama Yalnızca Yaren ablayı bulabildim.
" Abimler nerede ?" Eliyle işaret etti.
Dans pisti!
Abim Serap ablayla dans ediyordu. Yaren ablanın morali neden bozuktu şimdi anlamıştım. Kafamı biraz yana çevirmemle kanım fokurdadı.
Ali abi ve Kübra. Dans ediyorlar. Elleri belinde. Belinde !
Aferin sana. Allahım iyi ki ona kanmamıştım.
Göz göze geldik. ' Biliyordum' der gibi gülümsedim.
" Yaren abla, ben bir hava alacağım."
Dışarı çıktığımda temiz havayı içime çektim. Umrumda değildi. Değildi fakat o seviyorumların, ölüyorumların yalan oluşu sinirimi bozuyordu.
Yalanlardan hoşlanmazdım.
Bu kadar mı değersizdim onun nazarında.
Omzumda hissettiğim elle bir an korkup geriye kaçtım. Kolumu tuttu. Onunla göz göze geldik. Usulca bıraktı kolumu. Kafamı yana çevirdim. Görmek istemiyordum onu son zamanlarda.
" Düşündüğün gibi değil."
" Bir şey düşündüğümü nereden çıkardın Ali abi ?"
Derin bir nefes çekti.
" Gözlerin öyle demiyor. Sinirlendin.." şiddetle karşı çıktım.
" Evet sinirlendim ama kıskandığımdan değil. Sevgine inandığım için."
" Ahu.. sakın." Sinirlenmişti.
" Sakın sevgime laf etme. Mecbur kaldım, Serap abla zorla-" elimle kestim konuşmasını.
" İlgilenmiyorum."
" İlgileniyorsun.. gözlerinden ateş çıkar gibi baktın." Sinirlendim. "Sen.." dedi gözleri yüzüme hayranlıkla bakarken
"Sen.. bana karşı boş değilsin." İnkar ettim. Çünkü yoktu öyle bir şey.
"N-ne saçmalıyorsun sen ya ? Hatta ne biliyor musun? Çok yakışıyorsunuz. Eğer benden uzak duracaksan onunla birlikte olabilirsin!" Boğazım bağırdığım için ağırmaya başlamıştı.
"Deme öyle.. neden canımı yakmaya çalışıyorsun ? Yapma,yeterince üzülüyorum zaten."
Az önce fokurdayan denizlerim şimdi durağan bir çaya dönmüştü. Üzülmesine dayanamazdım. Kimsenin benim yüzümden üzülmesine dayanamazdım.
"Tamam sevmiyorsun.. anladım. Kabullenemiyorsun.. onu da anladım. Ama sevgime laf etme, yeter." Ellerini omuzlarıma koydu.
"Aklını o kızla bulandırma. Gördüğüm yalnızca sensin. Zorunda kalmasam o kızla dans falan etmezdim. Bu kadar şerefşiz miyim ben ?"
" Edebilirsin, beni ilgilendirmez." Gözlerini yumup açtı. Israrla devam etti.
" Bi' seni seviyorum. Bi seni Ahu.. canımsın sen. Kabul etsen de etmesen de. Ben seviyorum, çok sevi-" gözleri arkamda bir yere takıldı. Arada yüzüne vuran bahçe ışıklarıyla renginin değiştiğine şahit oldum.
"Kenan Amca ?"
Babam mı ?? Hızla arkama döndüm.
Babam, annem, Aynur teyze, İhsan amca. Hepsi şaşkınlıkla bize bakıyordu. Babamın gözlerinde hayal kırıklığı anneminkindeyse şaşkınlık vardı. Gözlerimden istemsiz bir yaş döküldü.
"Ne oluyor burada ?!" Ağzımı açamıyordum.
"Sinirleniyorum. Bir daha sormayacağım, ne oluyor burada ?!" Babamın kükreyen sesiyle yerimde sıçradım. Ağlamam şiddetlendi.
Ali abi bir adım öne çıktı.
" Kenan amca.. özür dilerim. Böyle, bu halde öğrenmenizi istemezdim."
"Yaşımın adamı olup karşınıza çıkmam gerekirdi önce. Geç kalmış sayılmam. Ahu'ya kızmayın onun bir suçu yok."
"Ya sabır allahım! Ali sabrımı mı sınıyorsun benim. O duyduklarım neydi ?"
"Gerçekler Kenan amca. Ne duyduysan hepsine, daha fazlasına kefilim." Arkadasına dönüp bana baktı.
" Kızın.. benim için dünyalara bedel." Babamın rengi attı ama o susmadı devam etti.
"Duyduklarınız benim gerçeğim."
" İzniniz olursa ben Ahuyla görüşmek istiyorum."
Ne ?! Babamın ağzından çıkan son kelime bu olmuştu.
Ben bitmiştim. Dibine kadar.
***
‼️ Merhabalarrr
Bugün bu kitabi yazmaya başlayalı tam 1 ay oldu. Ve biz 2k yı geçtik.💃🏽 herkese çok teşekkür ederim ♥️
⭐️Ve ilk defa bir sınır koymak istiyorum 40 oy ve 50 yorum🌟
Merak ediyorum ulaşabilecek miyiz 🤷🏼♀️
Aliyi nasıl buluyorsunuz ?
Peki ya Ahu'yu ?
Sinan severler el kaldırsın 😂
Ve bölüm hangi gün olsun bir gün seçin ve haftada bir gün bizim bölüm gümümüz olsun.
Cuma
Cumartesi
Pazar
Kafamdaki kurgunun baş kısmı bitti. Aksiyon dolu bölümlere hazır olun.
En güzele emanetsiniz ♥️
‼️