BUM MOMMY

By pupilaf

327K 20.2K 7.5K

Sabıkalı Sokak serserisi Oh Sehun,KWAN Entertainment CEO'su Kim Jongin'den hamile kalınca işler karışık bir h... More

TANITIM
Bölüm 1-Tesadüfler
Bölüm 2-İnlemeler (M)
Bölüm 3-Test
Bölüm 4-Vicdan
Bölüm 5-Ürperti
Bölüm 6-Şiddet
Bölüm 7-Deneyim
Bölüm 8-Eğreti
Bölüm 9-Tanışma
Bölüm 10-Habersiz
Bölüm 11-Şans
Bölüm 12-Hediye
Bölüm 13-Yağmur
Bölüm 14-Bebeğimiz
Bölüm 15-Vurgun
Bölüm 16-Açgözlü (M)
Bölüm 17-Teklif
Bölüm 18-Yenilik
Bölüm 19-İyi
Bölüm 20-Kıskançlık
Bölüm 21-İncelik
Bölüm 22-Kriz
Bölüm 23-Doğum
Bölüm 24-Koku
Bölüm 25-Öğrenci
Bölüm 26-Yemin
Bölüm 27-Trip
Bölüm 28-Sorumsuz
Bölüm 29-Vahşi (M)
Bölüm 30-Okul
Bölüm 31-Kar
Bölüm 32-Diploma
Bölüm 33-Sevinç
Bölüm 35-Sancılar (The End)
Special Show-Yuvadan Kaçış

Bölüm 34-Mezun

5.9K 426 175
By pupilaf

Jongin'in şirketini ziyarete geldiğim akşam Yuil kucaklardan inmiyordu.Geniş giriş kapısının önünde,çalışanlar kızımın peşinden koştururken Yuil çok neşeliydi.Sürekli kıkırdayarak Jongin diye bağırıyordu ve yeni öğrendiği kelimeleri gerekli gereksiz sıralıyordu.Jongin'in arkadaşı Seungho elleri ceplerinde yanıma doğru ilerlerken ardıma dönüp kaçmaya çalıştım fakat adımı ağzına aldı.Bana izah edin,bu herifi neden sevemiyordum ben?

"Sehun nasılsın?" diye bağırdı. "Duydum ki bir bebek daha bekliyormuşsunuz.Tebrik ederim,Jongin'in ağzı kulaklarında.Aslında Sehun.."

Hah dedim geliyor bomba.Sıkacak şimdi canımı,yakacağım canını.

"Jongin çok zor zamanlar geçirdi.Seninle tanışmadan önce de kibar herifin tekiydi fakat senden sonra can geldi ona.Her zaman keyifli,attığı adımları daima iki kez düşünüyor.Hele ailesi,dilinden hiç düşmüyor.Sen ona merhem oldun Sehun,dostum seninle can buldu,teşekkür ederim.Bize çok iyi geldin."

Haydaaa.Sahiden afedersiniz.Vicdan sızım damarlarımda kol gezinirken bakışlarımı kaçırdım.Yuil bir oğlan topluluğunun içinde kelime dağarcığını zorluyordu ve her utanışında,küçük elleri güzel gözlerini kapatıyordu.Kıskandım zira ona doğru bir adım da attım fakat gerginliğe hiç gerek yoktu.

"Jongin tüm güzel şeyleri hakeden biri.Ona sevgimden daha fazla verebileceğim hiç bir şeyim yok.O ne kadar mutluysa,ben de o kadar huzurluyum."

Seungho gülerek omzumu patpatlayınca kenara doğru kaydım.İyi güzel şeyler söylüyordu da,bana dokunması ne münasebetti.Abarttığım falan yoktu,sizin de çevrenizde bir türlü kanınızın ısınmadığı insanlardan vardır.

Bir süre sonra gözlerim bayram etti.Yuil bana doğru koşarken Jongin'de ardından geliyordu.Yanında yürüyen yardımcılarından birinin uzattığı dosyayı göz atarak imzaladı,ardından gülümseyerek ona veda etti.Beni farkettiği vakit kalbim düştü yere.Sen çok belalı bir herifsin Kim Jongin,2 seneyi geçen evliliğimizde şu yaylım gülüşüne bir türlü akıl erdiremedim.

Kollarını iki yana açarak sırıttı.Üstüne tam oturmuş takım elbisesinin içinde,beni öyle güzel gömdü ki göğsüne,kollarımı sırtına sıkıca sardım.Akşama değin onsuz nasıl geçiyordu bu vakit?Yelkovanı kırıp atasım vardı.

"Sehun'um..nasılsın,bebeğimiz nasıl?Seni çok özledim."

"Ben de seni özledim.İyiyiz.Yuil'le karnımız acıktı.Yanına gelesim geldi."

Jongin gülerek beni kolunun altına aldı.Çalışanları yanıma gelip beni tebrik ederken,Yuil çoktan babasının omzunda yerini almıştı.

"Hangi ara söyledin millete?" diye sordum sessizce.Adam bir şeye heves etti mi ağzında bakla ıslanmıyordu.

"Neden Söylemeyeyim?" derken omzunu silkiyordu. "Bir kez daha baba oluyorum.Gururlanmakta mı suç?"

Ona yaklaşıp yanağını okşadım.

"Asma suratını be adam.Ne dedim ben şimdi?İyi,söyle herkese.İlan ver gazeteye."

Jongin gülerek Yuil'i kucağında zıplattı.Keyfi nasıl da yerindeydi.İş çıkışı yemeğe giderken de hiç susmadı.Gelecekte evi nasıl şekillendirsekte çocuklar rahat etse diye düşündü durdu.Halamı Japonya'ya,Japon lokumu atölyelerine götürmekten bile bahsetti.Gözleri sürekli karnımdaydı.Ardına doğru yatırılmış saçları,kollarını kıvırdığı gömleğiyle Yuil'e yemek yedirirken,"Kardeşin doğmadan konuşmayı öğrenmelisin." diye söylendi. "Adını sen koy istiyorum Yuil.Sehun gülüp duruyor bu çocuk ya,baba desene sen bir."

"Baba,baba,baba."

Jongin gülerek bana baktı.

"Görüyor musun?" dedi. "Zehir gibi.Çünkü babası Kim Jongin."

Önümdeki yemeğe gömülmüşken,Yuil'e elimi uzattım.

"Hadi babana şifremizi söyle Yuil." dedim.

Yuil Jongin'e baktı.Ardından elleriyle yüzünü okşayıp,"Jongin'i seviyorum." diye konuştu.Sesi bile minicikti.Jongin daha şokunu atlatamadan,"Çünkü,tatlı Jongin." diye devam etti.

Jongin bana baktı.Gözleri ne ara dolmuştu?Yerimden kalkıp,"Yapma." diye söylendim. "Hay böyle işe,ne desek ağlıyorsun."

Yanına ulaşır ulaşmaz beni kendine çekti.Başını karnıma yaslamış dururken,saçlarını öpüp okşadım.Yuil onun koluna sıkıca sarılmış bana bakıyordu.

"Sizi seviyorum Sehun.Sahiden,sevgim az gelirse diye korkuyorum.Üstelik hangi ara öğrendi Yuil bunları?Ya,hani ben favori ebeveyndim?"

"Tüm gün benimle bu kız." diye konuştum. "Tabi beni daha çok sevecek.Aksi olsaydı acayip kin güderdim sana."

Jongin kıkırdayarak başını kaldırdı.Dudakları büzüldü.Onu öpmemi istediği belliydi.Reddetmek gibi bir niyetim de yoktu.Onu şık bir restoranın,pencere kenarına iliştirilmiş masasında yumuşakça öptüm.Her öpüşümde tüm aşkımı hissetmeliydi.Bunu hakediyordu.

Ardından sonraki günler öyle çok sınava girdim ki,yaklaşık 3 tane,ashabım bozuldu.Üstüme titreyen yakışıklı bir Jongin'le işler daha zordu ve Yuil artık bildiğiniz insandı.Daha fazla yürüyor,daha çok konuşuyordu.Akşam eve geldiği vakit Jongin'le öyle güzel bir sohbetleri vardı ki,izlerken uyuyakalıyordum.

Son lise sınavını da verdiğim günün akşamı,Jongin elinde ufak bir pastayla bana doğru geliyordu.Gülerek ellerimi iki yana salladım lakin baya s*ktir,başına taktığı o kep ne güzel görünüyordu.Yine de bozuntuya vermedim.Sahiden hormonlarına sahip çıkamıyor demesinler diye,evimizin bahçesinde etrafa şöyle bir göz attım.

"Eşim mezun olmuş,ne yani?Bir tebrik pastası bile üfleyemez mi?"

Canıma mı yazık değil adam?Geldin kaç yaşına,az rahat bırak kalbimi.

"Ee.." diye mırıldandım hâlâ elinde tuttuğu pastaya yaklaşırken. "Artık lise mezunuyum.Kariyer yaparım diye korkmuyor musun hiç?"

Jongin zarifçe gülümsedi.Yanakları kabardı,gamzeleri kocaman görünüyordu.Başımı eğerek derin bir nefes aldım.Sağlıklı kalamıyordum.

İki omzunu da havalandırarak,"Her zaman yanındayım." dedi. "Ben seni ne mutlu eder ne etmez iyi bilirim Sehun ve sana keyif veren her kararında sonsuza kadar yanındayım."

Elimi omzuna atarak ona yaklaştım.Benim gözleri güzel eşim,pastayı biraz daha havaya kaldırıp,"Mutlu bir ailemiz olsun." diye konuştu. "Güzel bir dilek dile ve söndür mumları."

Onu yanağından öpüp,"Bu bir doğum günü değil." dedim.

Hızlıca,"Seninle her gün yeniden doğuyorum." diye yanıtladı.Gülerek yüzümü buruşturdum.Jongin kıkırdayarak,"Ne var?" derken omzuna vuruyordum.

"O halde Jongin," dedim yüzümü pastaya yaklaştırırken. "Sen,Heun,Yuil ve oğlumuzla uzun bir ömür diliyorum.Tanrı bana acınızı göstermesin."

Kısa bir sessizliğin ötesinde,"Bir saniye." diye lafımı kesti Jongin. "Oğlumuz mu?Erkek mi?Sehun oğlumuz mu olacak?"

Başımı sallayarak,"Hep kaba kalmayayım." dedim. "Bu sefer sürpriz yapan ben olayım."

"Sehun,tut,pastayı tut."

Jongin geri çekilirken ellerini ağzına kapatarak başını eğdi.Mutlu olduğu bir haber verin ona,ardından kenarı çekilip izleyin.İçiniz açılır,gözleriniz dolardı.Benim de öyle oldu.Jongin ellerini beline yaslayıp dolu gözleriyle bana bakarken,"Oğlum olacak." diye fısıldadı. "Kızımın bir erkek kardeşi olacak."

Elimdeki pastanın mumları eriyerek çikolataya karıştı ama kimin umrundaydı.Jongin serin bir cuma akşamında öyle güzel gözyaşı döküyordu ki.

"Ağlama yine yeter ya." diye söylendim ona ilerlerken.Elimdeki pastayı kenara koyup boynuna dolandım.Yüzünü koynuma gömdü,ellerini sıkıca sardı bana.

"Benim güzel Sehun'um..seni seviyorum,yemin ederim ölüyorum sana.Teşekkür ederim Sehun,hayatını bana adadığın için teşekkür ederim."

Başımı geri çekip yüzüne baktım.Ellerim yanaklarını okşarken,bana öyle güzel bakıyordu ki kalbime ağrı saplandı.Böyle sevilmeyi hakediyor muydum ben?Kendime ilk kez bu soruyu soruyordum.Ben Kim Jongin'e yaraşıyor muydum?

"Kim Jongin,bana söz ver.Söz ver yoksa canını acıtırım.Biliyorsun."

Jongin yaş izi kalmış yanaklarını yanaklarıma sürterek,"Söz." dedi. "Ne dersen de sözüm söz."

Ellerim saçlarında,alnımı şakağına yasladım.

"Birbirimize asla yalan söylemeyeceğiz,yalan yok,hile yok,sen üzülme diye sakladımlar hiç yok.Anlaştık mı?"

Jongin beni daha sıkı sarıp kucaklayarak,"Sana ne zaman yalan söyledim ki?" diye sordu.

"İşte hiç söyleme diye önlem alıyorum." dedim. "Ben de söylemeyeceğim.Ve Jongin,beni sağa sola sallamayı kes."

Jongin yüzünü göğsüme gömerek eve doğru ilerlemeye başladı.Bacaklarım beline dolanmış ona sarılırken saçlarını doya doya öptüm.

"Bir iki ay sonra kucağıma falan alamam zaten.Tadını çıkar."

"S*keyim!İndir beni Jongin."

Eşimin gülüşü evimizin bahçesinde yankılandı.Onunla girdiğim her yol doğruydu.Canım onun olsun,ne dese tamam derdim.Tanrı beni baya seviyordu belli ki, aksi halde Jongin'e nereden rast gelecektim?





















Continue Reading

You'll Also Like

43.1K 3.4K 47
Şuanda bir odanın içinde bir sandalyeye bağlanmıştım. Gözlerim bağlı olduğu için hiçbir şey görmüyordum. Birazdan bir adam içeri girip kapıyı kapat...
536K 18.6K 62
Bambaşka bir şehirde hiç beklemediği bir hayat Alevi bekliyordu. Annesi ve babasının boşanması ile Bursa'ya taşındılar. Şan şöhret hayatlarını İstanb...
94.4K 4K 21
Yabani dizisinden tanıdığımız Asi ve Alaz'ın muhtemelen hiç yazılmayacak anlarına dair tek veya birkaç bölümden oluşacak hikayelerdir.
4.6K 649 19
Uranüs ülkesinden Xiao'dan Lord Omega Xiao Zhan, iki bölge arasındaki yüzyıllardır süren savaşı sona erdirmek için Samanyolu Wang'dan Lord Alpha Wang...