Korkusuz -Divergent/Uyumsuz F...

By katenight

114K 5.1K 1.7K

Bu hikaye 2 bölümden oluşan bir Eric Divergent Fanfiction'udur. Hikaye içerisinde Arrow'dan da alıntılar vard... More

Korkusuz -Divergent/Uyumsuz Fanfiction-
1 - Topluluk
2 - Pislik
3- Biri Şunu Sustursun
4- Bir Bir
5- PSİKOPAT
6- Açılmaması Gereken Kapı
7- Demek Öyle
8- Korkular
9- Gerçekler Acıtır
10 - Run Joey Run
11- İntikam Dayağı Soğuk Yenir
12- Ne İstediğine Karar Ver
13- Bastardo
14- Wing Man Four
15- Angel Down
16- Benimle Kal
17- İhanet
18- Basic HEEL Turn
19- Keçileri Kaçırmak
21- Savaş Klubü
Akışına Bırak Tanıtım
22- Kıskançlık Sonsuzdur
23- Tanım: Üçüncü Teker
24- Herşey Değişti
25- Küçük Hırs Canavarı
26- Final
27- Son Sınav
28- Geri Kalan Hayatımın İlk Günü
29- Tek Seçenek (FİNAL PART 1)
30- Vazgeçtiklerimiz (Final Part 2)
EK BÖLÜM - Aitlik
Ek Bölüm: Buzdan Kalp
Ek Bölüm: Acı Bir Kez Daha
Yazar Notu
2. Kitap 1.Bölüm -Sensizlik-
2. Kitap Spoiler..
2. Kitap 2. Bölüm "Açık Yara"
2. Kitap 3. Bölüm "Saydam"
Yazar Notu
2. Kitap 4. Bölüm "Geri"
2. Kitap 5. Bölüm "The Big Bang"
2. Kitap 6. Bölüm Part 1 "Dean"
Yazar Notu

20- Mal Paylaşımı

2.5K 118 30
By katenight

"Katelyn... Benim güzel Katelyn'im..." dedi Aiden elindeki ıslığı havaya atıp tutarken. Nefesimin kesildiğini hissettim. 

"Ama sen nasıl..." 

"Nasıl mı hala Dürüstlükteyim. Babam konsey başkanlarından biri Katelyn... Beni ve gücümü hafife almamalısın." dediğinde herşey mantıklı gelmişti. O Aiden'dı, babası babam ile birlikte Dürüstlük'ü yönetiyordu, tabi ki bu işten ceza almadan kurtulacaktı. 

"Biliyorsun Katelyn... Bunların hepsi bizim olabilirdi. Tüm Dürüstlük..." dedi ve suratında iğrenç bir gülümseme oluştu. Bir sağa bir sola gidip duruyordu. 

"Testi asla geçemezdim Aiden. Herkesin ortasında senin orospu çocuğu, yavşak piçin teki olduğunu söylemem gerekirdi." dedim yüzümde zoraki bir alaycı ifade oluşurken. Aiden'ın gülüşü bir anda soldu ve burun deliklerinin genişlediğini gördüm. Sonra bir adım bana doğru attı, bende refleks olarak bir adım geriye attım. Bir adım daha geri gittiğimde sert birşeye çarptığımı hissettim ve durdum. 

"Bir sorun mu vardı?" Eric'in sesi hemen arkamda yankılanırken tüm vücudum huzur ve güvenlilik hissi ile doldu. Aiden önce gözlerini benim üstümde dolaştırdı sonra Eric'e kilitledi. Eric elini kaldırıp kolumu tuttu ve beni kasaların olmadığı yanına çekti. 

"Asıl senin sorunun mu var?" dedi Aiden tükürürcesine. Eric minik ve çok kısa bir kahkaha attı, o kadar ki dibinde olmama rağmen ben bile zor duymuştum. Eric bir adım öne çıktı ve Aiden ile arasındaki mesafeyi kapadı. 

"Evet, bir sorunum var. Sorunum sensin." dedi Eric fısıltıyla dişlerinin arasından.

"Benim kim olduğumu biliyor musun Lider Çocuk? Evsiz kalmak istemiyorsan arkanı dön ve bizi yalnız bırak." dedi Aiden. Eric Aiden'ın neredeyse iki katı kadardı, yan açıda durmuyor olsam Eric'in arkasından Aiden'ı görmek imkansız gibi birşeydi. Bir an için Aiden'a acıma duygusu göğsüme battı. Ama hemen sonra kayboldu. Aiden neye bulaştığını anlamadan hala inatçılıkla konuşmaya devam ediyordu. 

"Kim olduğun umurumda değil. Onu rahat bırakacaksın." dedi Eric. Yumruklarını sıkmıştı ve kollarındaki damarlar derisinden belli oluyordu. 

"Peki ya bırakmazsam? O önceden benimdi." dedi Aiden. HE BEN ZATEN EŞYAYIM, KULLAN AT ANASINI SATAYIM.

"Artık benim." dedi Eric. Benden üçüncü kişi olarak bahsetmeleri ne kadar sinir bozucu olsa da, Eric'in beni sahiplenmesi karnımda birşeylerin harekete geçmesine neden olmuştu. Neredeyse gülümseyecektim ama durumun ciddiyetinin farkına varmam uzun sürmedi. Arkada put gibi durmaktansa yanlarına ilerledim ve Eric'in kolundan tutup çekmeye çalıştım.

"Eric hadi gidelim." dedim ama Eric beni duymamıştı bile. Eric'in gözlerine baktım ve bana bakana kadar kolunu sıktım. Gözlerimiz buluşunca Eric'in kasları biraz da olsa gevşedi ve bir adım geri attı. TEŞEKKÜR EDERİM. Tamam anlamında hafifçe kafasını öne salladı. Yine de kolunu bırakmadım ve çekiştirmeye devam ettim. Aiden'dan alaycı bir kahkaha yükseldi. 

"Pek de Korkusuz değilsiniz ha?" dedi Aiden ve sonrasında iş elimden çıktı. Eric'i tutmak için fazla güçsüzdüm ve zaten hiçbir türlü onu engelleyemezdim. Eric hızla dönüp Aiden'ın kırık olan burnuna bir yumruk daha attı. Aiden burnundan kanlar fışkırırken kendini yere attı ve acıyla bağırdı. Eric Aiden'a ulaşmak için bir adım daha attı ama önüne geçmeyi başardım. 

"Eric." dediğimde o herşeyi anlamıştı bile. Aiden yerde "BUNU SİZE ÖDETECEĞİM" diye bağırmaya başlamıştı. Eric elimi tuttu ve kasaların arkasından bizi çıkardı. Ortalık alana geldiğimizde elimi çektim ve hiçbirşey olmamış gibi yürümeye başladım. Tam o sırada kamyonların üstünden biri DAĞITIM BİTTİ diye bağırdı. 

"Acemiler! Trene!" diye bağırdı Eric yanımdan. Korkusuz üyeleri trene doğru yürümeye başladı. 

"İyi misin?" dedi Eric trene doğru yürümeye başladığımızda.

"Asıl sen iyi misin?" dedim ellerine bakarak. Eric eklemleri hafifçe kızarmış eline baktı, sonra dudak büktü.

"Daha kötülerini yaşamıştım." dedi. İstemeden güldüm. Komik olan birşey yoktu, sadece sinirlerim bozulmuştu. Hemde çok. Birlikte trene koştuk ve içeri atladık. Eric başka bir yere doğru yöneldiğinde bulunduğum yere çömeldim ve oturdum. Dizlerimi kendime çektim.

"Hey." dedi birisi. Kafamı çevirdiğimde James'in yanımda oturduğunu farkettim. İstemeden yüzümde bir gülümseme oluştu. James benimle konuşmamaya yemin etmiş gibi benden kaçıyordu.

"Hey." dedim ona doğru dönerek. 

"Trenden inince... Biraz konuşabilir miyiz?" dedi James sıcakkanlı bir gülümseme ile. Kafamı evet anlamında salladım. İçimi bir mutluluk kaplamıştı. En yakın arkadaşım yine benimle konuşmak istiyordu. Tren yavaşlayıp bize atlamamız için bir fırsat verene kadar dudaklarımı ısırdım. Sonunda bazı şeyleri konuşabileceğimiz için çok mutluydum. James ile birlikte trenden atladık ve her zamanki gibi ben yerde yuvarlandım. James bir elini uzattı ve kalkmama yardım etti. Birlikte giriş kapısına doğru yürüdük. 

"Şey..." diye ikimiz de aynı anda lafa başladık. 

"Önce sen." dedim gülerek. Ben açıklamamı yapmadan önce yanlış anladığı şeyleri öğrenmek istiyordum. O benim en yakın erkek arkadaşımdı ve düşünceleri, özellikle benim hakkında olanlar çok önemliydi.

"Pekala. Katy, bak biliyorum bunu belki yüzlerce defa duydun ama... Eric seni incitecek biliyorsun değil mi? Onun bir kalbi yok ve tek yaptığı seninle oynamak." dediğinde hem kırıldığımı hemde sinirlendiğimi hissettim.

"Neden herkes öyle düşünüyor? Tamam soğuk biri olabilir ama kalpsiz değil. Ve en yakın arkadaşlarımın bana en azından seçimlerimde güvenmelerini isterdim." dedim hayal kırıklığı ile. James birkaç saniye durup bana baktı sonra yürümeye devam etti. 

"Sana güveniyorum Katy, güvenmediğim kişi Eric. Sadece... İncinmeni istemiyorum, sen benim için fazla önemlisin." dedi. İçimin şefkat ile dolduğunu hissettim. İstemsiz olarak, refleks gibi bir içgüdü ile durdum ve James'e sarıldım.

"Sende benim için çok önemlisin James. " dedim ve kollarından çıktım. "Ama bana güvenmeye başlamalısın. Şu dünyada birtek sen beni bırakmadın. Alice'in halini biliyorsun, Eva desen ne yaptığından emin bile değilim."

"Ben seni asla bırakmam Katy, duyuyor musun? Ne olursa olsun peşindeyim. Ve pekala, madem Eric ile mutlu olduğunu düşünüyorsun, seni kırana kadar bende senin için mutlu olacağım." dedi birlikte yürümeye devam ederken. Kollarımı birbirine doladım ve yangözle James'e baktım.

"Beni kırmayacak James. Ayrıca bir çift değiliz... Biz sadece... Durum çok karmaşık." dedim derin derin nefesler arasında.

"Ne kadar karmaşık olduğu önemli değil. Sadece kendini çok kaptırma tamam mı? İncineceksin, ve bende önce sana sarılıp sonra SANA SÖYLEMİŞTİM diyeceğim." dedi hafiften gülümseyerek.

"Beni incitmeyecek James. Hem o incitmezse başka biri mutlu mu eder sence?" dedim önüme dönerek. Uzun bir süre ses gelmedi. Tekrar gözlerimi James'e çevirdim. Soru işaretli bakışlarımı farkedince dudağının kenarı kıvrıldı.

"Belki de edebilir. Belki de seni asla kırmayacak biri vardır." dedi. Kahkaha attım.

"Eğer, bak yemin ediyorum, Dean'den bahsediyorsan... Çok fena olur." dedim. James de ardımdan kahkaha attı. 

"Yine çok zekisin." dedi. Birlikte yatakhanelere girdik. Yarın akşamdan itibaren Eric ile Pit'de çalışacaktık. Bir yandan heyecanlı olsam da diğer taraftan birazcık korkuyordum. Güçlü hissetmek istiyordum, kendimi koruyabilmek. Evet ya Eva, ya Eric sürekli beni koruyordu ama ya birgün onlar olmazsa. Aiden dokunulmazdı ve eğer kendimi koruyamazsam, daha neler olacaktı kim bilir? Hem ben Korkusuzları pes etmek yada yan gelip yatmak için seçmemiştim. Savaşçı olmak, ipleri kendi elime alabilmek için seçmiştim. Yoksa Barışçıllara da gidebilir, tüm hayatımı tarlalarda koşturarak ve doğal hayatta geçirebilirdim. Şimdi karnımdaki yarayı düşününce o kadar da kötü bir fikir değildi, ama artık çok geçti. Bazı seçimler yapmıştım ve bu seçimler benim hayatımı sonsuza dek yönlendirmişti. Ama tercihlerimden memnundum... Aramızda birşey olmasa bile Eric vardı, James her zaman benimleydi, Eva ,phh, pek sayılmaz ama yine de arkadaşım olmak ve kendini affettirmek için çabalıyordu. Tabii birde Alice vardı. Bütün bu yaptıklarını isteyerek yapmıştı, kimsenin baskısı altında olmadan, ama yine de kalbinin kötü olduğunu zannetmiyordum. Sadece, bu kötü ve acımasız hayat için çok saftı. Heryeri Barışçıl toprakları gibi zannetmişti ama öyle değildi. Korkusuz öyle değildi. Üstümdeki tişörtü çıkardım ve yerine temizlerini giydim. Alice'den uzağa taşınmış olan yatağıma ilerledim ve kendimi yatağıma attım. Yorganıma sıkı sıkı sarıldım. Gözlerim kırmızı ve sarı saçlara takıldığında kafamı biraz kaldırdım. Eva ve Dean birbirlerine sırıtarak konuşuyorlardı. Ve bu kesinlikle flörttü. Flört edenleri gördüğüm yerde tanırdım. Ama cidden bunu yatak vaktinde yapmaları şart mıydı yani? En azından birilerinin mutlu olduğu düşüncesi ile gözlerimi kapadım ve derin bir uykuya daldım. 

Sabah kahvaltı için James'i kapıda bekledim. Erkek olmasına rağmen giyinmesi benden uzun sürüyordu. 

"Geldim." dedi üstündeki tişörtü indirerek. Gözlerimi devirdim ve yürümeye başladım.

"Sonunda." dedim. James önce bana baktı, sonra önüne bakıp güldü. "Ne var?" diye çıkıştım.

"Huysuz Kedi. Her sabah böylesin." dedi gülmeye devam ederek. Suratımı buruşturup taklidini yaptım, oysa gülmeye devam etti. Birlikte yemekhaneye girdik ve masamıza oturduk. Alice olmadığından bir koltuğumuz boştu. Oturduk ve yemekleri önümüze çektik. İnanılmaz acıkmıştım.

"Selam. Buraya oturabilir miyiz?" dedi Eva, ama Dean çoktan karşımızdaki sandalyeye çökmüştü bile. James buyur gibi işaret yaptığında Eva da benim karşımdaki, Dean'ın yanındaki sandalyeye çöktü. 

"Yavaş ye Kedicik boğulacaksın." dedi Dean bana bakarak. Kahvaltıma gömülmüştüm ve oturduklarından beri edilen sohbetten hiç haberim yoktu.

"Hı?" derken kafamı kaldırdım. Sonra ağzımdakini yutana kadar bekledim. "Bana Kedicik deme." dedim Dean'e. Dean her zamanki sırıtışlarından birini suratına yerleştirdi.

"Sen kilo mu aldın?" dedi gözlerini kısarak. Tabağımdaki zeytinlerden birini Dean'e fırlattım. "Şaka yapıyorum." dedi üç kişi bana karşı gülerken. Gözlerimi kısıp James'e baktım. Gülmeyi bıraktı ve şeker çalmış çocuk gibi gülümsedi.

"Ha-ha. Yine çok komiksin Dean." dedim alaycı ses tonumla. Dean ve Eva gülmeyi kesip yemeğine dönerken James'e eğildim. "Doğru mu söylüyor?" dedim sesimi kısarak. James kıkırdadı.

"Hayır, seni kızdırmaya çalışıyor." dedi ve yemeğine döndü. Gözlerimi devirdim. Belki cidden kilo almıştım. Kötü hisler tüm vücudumu sararken suratımın asıldığını hissettim. Kesinlikle sıkı çalışmalıydım. Gözlerimi Eva ve Dean'e kaydırdım. Birbirlerine kaçamak bakışlar atıp sırıtıyorlardı. Birbirleriyle flörtleşen küçük çocuklar gibilerdi. 

"Ighh, gidin bir oda bulun." dedim tekrar birbirlerine baktıklarında. Eva gözlerini Dean'den ayırıp bana baktı ve güldü.

"Bir odamız yok." dedi yatakhaneyi kastaderken. 

"Çok yazık." dedim sırıtırken. 

"Katy, neden Eva ve Dean'e lider odalarından birini ayarlamıyorsun?" dedi bir ses arkamızdan. Dean ve Eva bakışlarını arkama çevirken, James'le arkamızı döndük ve gelene baktık. James'in kaslarının gerildiğini hissedebiliyordum.

"Ne o Alice? Yalnız kalmak kötü ha?" dedi Eva. Sesindeki iğnelemeden ben bile korkmuştum. Alice kollarını birbirine geçirdi ve bize baktı. 

"Herkes Katy kadar şanslı değil, bilirsin. Kucaktan kucağa dolanmalar." dedi Alice gözlerini kısıp bana bakarak. 

"Barışçıl biri için fazla düşmanca sözler bunlar Alice. Neden gidip gerçekten umrunda olan birine konuşmuyorsun?" dedim tekrar taabağıma dönerek. Söylediği ve söyleyeceği hiçbirşeyi umursamıyordum. Alice'in minik bir tıslama eşliğinde uzaklaştığını hissettim. Ortam yine gerilmişti, James parmaklarını sıkarak oturuyordu. Dean neler olduğunu çözmeye çalışıyordu, Eva ise gözlerini tabağına devirmişti. Benim de tüm iştahım kaçmıştı.

"Ben odaya dönüyorum." dedim kalkarak. Onlar Pit'e çalışmaya gideceklerdi, bende yatakhanelerde yalnız başıma oturacaktım. Akşamı sabırsızlıkla bekliyordum, biraz hareket iyi gelecekti. Masadan uzaklaştım ve yatakhanelere doğru yürümeye başladım. En azından kimse yokken kendimi sıcak bir duşa atıp rahatlayabilirdim. 

-

Herkes yatakhanelere döndükten sonra yavaşça yataktan kalktım ve giyindim. Bütün gün koşmuş ve dövüşmüşlerdi, yanlarında top patlatsan bile uyanmaları çok zordu. Yatakhaneden çıktım ve Eric ile buluşmayı anlaştığımız Pit'e doğru koştum. Eric Pit'in ortasındaki taşlardan birine oturmuştu. 

"Hey." dedim yanına doğru ilerlerken. Kafasını kaldırıp bana baktı. 

"Geciktin." dedi sertçe ve ayağa kalktı. 

"Özür dilerim Lider." dedim hazır ola geçip. Surat ifadesi birazcık daha gevşedi ama sertliğini korudu. Bunu nasıl başarıyordu bilmiyorum. Hem korkutucu görünüp hemde çekici olmayı. Bir adımda yanıma geldi ve elini belime koyup beni sertçe kendisine çekti. Kollarımı boynuna doladığımda diğer elini de belime koydu ve beni öpmeye başladı. Karşılık vermem uzun sürmedi. Kaslı kollarını belimin etrafında sıkıca doladı. Nefessiz kalana kadar öpüşmeye devam ettik.

"Bu ek çalışmalar çok eğlenceli olacağa benziyor." dedi hafifçe sırıtıp tekrar dudaklarıma eğilirken.

-

-

-

-

-

-

Yepyeni bölümle karşınızdayım!!! 

Aiden da multimedyada yani videoyu biraz yana kaydırırsanız (mobil için) Aiden'cığımızı görebilirsiniz.. 

http://www.dailymotion.com/video/x20nigz_katy-eric-come-home_shortfilms

Ve işte videom!!! Multimedyaya da ekledim ama youtube mobilden izlemeye sorun çıkarıyor, bu yüzden dailymotion linkini attım, mobil kullanıcılar için. İlk videom ve bazı yerlerde hatalar yaptım, ama saatlerimi harcadım, dün akşam 6'da başlayıp sabah altıda anca bitirebilmiştim düşünün yani... bu işlerde daha çok yeniyim, hatta kullanmayı dün öğrendim diyebilirim, o yüzden hatalarımı mazur görün :):)::)):)

Öncelikle bu hikayede sonradan yada en baştan, vote atan, yorum yapan ve benimle birlikte olan herkese tekrar teşekkür ediyorum... Sizler olmasanız hiçbirşey olmazdı.. Hepinizi çok seviyorum.

6.8k olmuşuz!! Biliyorum çok fazla değil aslında ama beni 1m kadar mutlu ediyor inanın bana. Twilighttaki kurtadamlarla alakalı fanfictionumu (5.8k) ne kadar hızlı geçti anlamadım bile. Biliyorsunuz ki tek hikayem bu değil, profilimden Mühür ve Kaçaklar'a da göz atarsanız beni çok mutlu edersiniz, düşünceleriniz benim için çok önemli biliyorsunuz. 

Neyse....

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir, bu bölüm nedense benim için dönüm noktası gibi birşey oldu, yazarken çok eğlendim. Umarım size de duyguyu yaşatabilmişimdir. 

Bölüm hakkındaki yorumlarınızı almak istiyorum, mesela Aiden hakkında, EriKaty hakkında, Kames hakkında ve tabi en yeni ve en taze D-Eva ilişkisiii.. 

Her görüş benim için önemlidir, olumlu yada olumsuz. Her düşünceye saygı duyarım ve her düşünceyi kendimi düzeltmek için kullanırım. Yani lütfen olumsuz yorumunuz varsa söylemekten çekinmeyin, ben o yorumlardan ders alıp kendimi düzeltiyorum, yani bana iyilik yapmış olursunuz, eğer kötü yorumunuz varsa tabi ..

Merak ediyorum sizce Eric-Katy-James üçgeni mi, yoksa Alice-James-Katy üçgeni mi? İkiside birbirinden heyecanlı beeğ. Neyse gene çok konuştum... 

Sizi çooook seviyorum.

Ya ben iki kişiye bölüm ithafı için söz vermiştim ama inanın aklımdan çıkıyor, dün ne yediğimi hatırlamıyorum... O yüzden o iki kişi bana mesaj olarak atarsa Wattpad'den sonraki iki bölümü onlara ithaf edicem, özür dilerim unuttuğum için. 

Continue Reading

You'll Also Like

63.1K 3.7K 31
Siz hala okuyo musunuz bu kitabı cşağepflaisj içeride bol bol ergenlik ve mantık hatası vardır dikkat
528K 47.4K 36
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
260K 22.7K 42
𝐖𝐚𝐭𝐭𝐲 𝐎̈𝐝𝐮̈𝐥𝐥𝐞𝐫𝐢 𝟐𝟎𝟐𝟎 𝐇𝐚𝐲𝐫𝐚𝐧 𝐊𝐮𝐫𝐠𝐮 𝐊𝐚𝐳𝐚𝐧𝐚𝐧𝐢👑✨ "Siz sadece..." Bellatrix işaret parmağını Tony'in göğsüne bastırd...
6.2K 732 11
Asena, sıradan bir üniversite öğrencisidir. Yardımsever ve iyi niyetli olan ana karakterimiz çabuk öfkelenen cesur ve biraz da saf bir Türk gencidir...