Pretty Little Kyungsoo

By BayanKaiSooShipper

25.2K 1.5K 742

. More

Pretty Little Kyungsoo
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8

Final (M)

2.6K 148 39
By BayanKaiSooShipper

(4 ay sonra)

"Jongin-ah! Tişörtüm neden yastığının altında?"

Kyungsoo ve Jongin'in -evet Kai değil Jongin. Sevgili olmalarından birkaç gün sonra Kai ona gerçek adının Jongin olduğunu söylemişti.- sevgili olmalarının üzerinden 4 ay geçmişti ve Jongin gerçekten sanıldığı gibi biri değildi. Aşırı kıskanç, -gerçi bu özelliği önceden de vardı- ve Kyungsoo'ya karşı ayrı bir nazikti. Küçüğün uyarısı üzerine başkalarına karşı da daha kibar davranıyordu. Birbirlerine olağanüstü bir şekilde bağlanmışlardı ve fırsat buldukça Jongin küçük olanın üzerine atlıyor, yüzünü öpücüklere boğuyordu. Kyungsoo onu durdurmasa her seferinde daha ileri gidecek ve o malum işi yapacaklardı. Ama Kyungsoo buna pek hazır değildi. Korkuyordu ama Jongin'den kaynaklanan bir korku değildi bu. Daha önce kimseyle birlikte olmamıştı ve canının yanacağı korkusu onu yiyip bitiriyordu.

Jongin küçüğünün yanına gelip boynuna bir öpücük kondururken elinde gördüğü tişörtle sessiz bir küfür savurdu. Geçenlerde Kyungsoo'nun evine gelmişti ve tıpkı sevgilisi gibi kokan bu tişörtü almadan gitmeye gönlü el vermemişti.   Bu yüzden Kyungsoo içecek almaya gittiğinde tişörtü hemen çantasına atmıştı ve hiçbir şey olmamış gibi masum masum yatakta oturmuştu. Şimdi de tişörtü onun elinde görünce nasıl bir yalan uyduracağını düşünüyordu ama yalan söylemekten vazgeçip dürüstçe konuştu. "Mükemmel kokan tişörtünün bende kalmasını istedim, ne var bunda?"

Kyungsoo yine utanıyordu işte. Bu kara çocuk onu her seferinde kırmızıya bürünmeye zorluyor, bundan garip bir zevk alıyordu. Yine de duydukları hoşuna gitmişti. "Ama neden bana söylemedin ki? Eğer isteseydin verirdim zaten."

Jongin, sahiplenici bir şekilde kollarını küçük olanın beline sardı ve mükemmel bir şekilde uyumlu olan bedenleri birbirine yapıştırdı. "Yanlış anlamandan korktum bebeğim."

Çift bir süre gülümseyerek birbirlerini izledikten sonra salona indi. Jongin'in teklifi üzerine film izlemeye karar vermişlerdi. Jongin mutfakta bir şeyler hazırlarken Kyungsoo da onlarca DVD arasından bir tanesini seçmeye çalışıyordu. Bunu yaparken farkında olmadan yanaklarını şişirmesi, daha sonra karar veremediği için nefesini üfleyerek dışarı vermesi onun daha ne kadar sevimli ve masum olabileceğini düşündürüyordu insana. En azından Jongin kapının pervazına yaslanmış bir şekilde sevgilisini izlerken bunu düşünüyordu. Bu minik adam hayatına girdiği andan bu yana her şeyi değiştirmişti ve Jongin hiç de şikayetçi değildi. Normalde kendisine Jongin diye hitap edilmesinden nefret etse de, Kyungsoo'nun kalp dudaklarından çıkınca ismi adeta daha da güzelleşiyor, yılların ardından Jongin ismine alışmasına neden oluyordu. Düşünmekten vazgeçip küçük sevgilisinin yanına gitmeye ve ona yardımcı olmaya karar verdi Jongin.

"Daha seçemedin mi, bebeğim?"

"Uh, çok kararsız kaldım. Bir sürü DVD var Jongin-ah."

Jongin DVD'lere bakıp favori filmi olan Sarai'ı önerdi. (Y/N: Arkadaşlar Sarai'ı bilenler vardır belki aranızda. Katiller Çetesi'nin ilk kitabı ve benim favori serilerimden biri. Çok sevdiğim için yazdım yani henüz öyle bir film yok*.*)

"Sarai'ı izlemeye ne dersin sevgilim?"

Kyungsoo'nun onayı ile filmi taktılar ve koltuğa rahat bir şekilde yerleştiler. Kyungsoo, Jongin'in omzuna yaslanırken esmer adam onu omzundan çekti ve göğsüne yasladı. Film başlayınca ikisi de dikkatlerini büyük televizyona verdiler. Kyungsoo heyecanla filmi izlerken Jongin de kendini filme vermeye çalışıyordu. Ancak göğsüne dağılan saçları koklamaktan da alamıyordu kendini. Filmdeki aksiyon yüzünden Kyungsoo'nun ara ara kalbi hızlanıyor, Jongin için mükemmel bir senfoni oluşturuyordu. Dayanamayacaktı. Kyungsoo hazır olana kadar beklemekti amacı ama olmuyordu işte. Kendini bir türlü tutamıyordu. Mükemmel kokusuyla, tablo gibi suratıyla göğsünde yatan bu oğlana karşı kendini kaybediyordu. Kyungsoo'nun kafasını çevirip yavaşça dudaklarını tatmaya başladı.

Kyungsoo bunu bekliyordu aslında. Jongin'in kendisini tuttuğunun pekâla farkındaydı, ama kendisini hazır hissediyordu. Birden bire güven duygusu tavan yapmıştı ve bunun karşısındaki adam sayesinde olduğunu biliyordu. Bu yüzden yavaşça karşılık vermeye başladı. Birbirlerini tutkuyla öpüyorlardı. Ancak bu tutkulu öpücük aralarındaki şehvetten ziyade aşktan kaynaklanıyordu.

Yavaş öpücük biraz olsun hız kazanırken, Jongin Kyungsoo'yu yatak odasına çıkardı ve büyük yatağa sırtüstü yatırdı. Vakit kaybetmeden bembeyaz boyna yöneldi ve minik öpücükler bıraktı. Kyungsoo şimdiden   hafif hafif inlemeye başlamıştı. Onun ilk deneyimiydi ve böyle güzel hissedeceğini bilmiyordu. Jongin, Kyungsoo'yu soyduktan sonra kendisi de kıyafetlerini çıkardı ve hızla eski yerine döndü. Öpücükleri zikzaklar çizerek vücudun her yerini keşfetmesine olanak sağlıyordu. Minik adam sevgilisinin ipeksi saçlarından tutup kendisine iyice yasladı ve utanma duygusunun da geçmeye başladığını farketti.

Jongin sızladığını hissederken, küçüğüyle yüz yüze geldi ve emin olmak için sordu.

"İstediğine emin misin, bebeğim? Durabiliriz."

Kyungsoo istiyordu ve korkak olmayacaktı.

"İ-istiyorum. Seni çok seviyorum ve aşık olduğum adamın ruhuyla birlikte, bedenine de sahip olmak istiyorum Jongin-ah."

Jongin beklemediği sözcükler karşısında, şu anki durumlarına aykırı bir şekilde duygulandı ve gözlerinin dolduğunu hissetti. Böyle güzel sevildiği için minnettar hissediyordu.

"Canını yakmayacağım, güzelim. Seni seviyorum."

Bu sözlerden sonra Kyungsoo'yu hazırladı ve kendini yavaşça onun içine itti. Kyungsoo gözlerini sıkı sıkı kapattı ve anlık acının geçmesini bekledi. Acı yerini zevke bırakırken, ikisi de vücutlarını senkronize bir şekilde hareket ettirdi. Zevk dolu inlemeler odayı doldururken, aşk dolu cümleler havaya karışıyordu. Jongin hızını arttırdı ve Kyungsoo'nun üyesini de hızla çekmeye başladı. Kyungsoo iki taraflı zevkle kendinden geçerken, boynuna yapışan dudaklarla zevki üçe katlandı. Birkaç dakikanın ardından, ikisi de ardarda boşaldı ve yorgunlukla derin nefesler aldılar. Jongin kendini yan tarafa atıp Kyungsoo'yu göğsüne doğru çekti ve ince bacakları bacaklarının arasına aldı. Mükemmel ve tamamlanmış hissediyorlardı.

"Seni çok seviyorum Jongin. İyi ki hayatıma girdin. Başta senden nefret etsem de nefretimin aşka dönüşmesini sağladın. Bana bu mükemmel duyguları tattırdığın için teşekkür ederim, sevgilim."

Ardından gelen hafif horultuyla Kyungsoo kafasını kaldırdı ve yakışıklı yüze baktı. Bu romantik sözlerine karşılık Jongin'in uyumasına sinirlense mi, sevimli ve yakışıklı yüz karşısında gülse mi bilemedi. İki seçenekten de vazgeçip uyumaya karar verdi ve yakışıklı sevgilisine sıkı sıkı sarılarak tatlı rüyalara daldı.

--------------

"NE DEDİN?!"

"Onunla sevgili oldum dedim. Dört aydır peşimden koşuyor, Tanrı aşkına Kyungsoo bu afeti kaçıramazdım ve sanırım ona aşık oldum. Kepçük kulakları beni etkisi altına aldı~"

Baekhyun hülyalı hülyalı konuşurken Kyungsoo uzaylı görmüş gibi ona bakıyordu. Kedi köpek gibi kavga eden arkadaşları birbirlerine aşık olmuştu ve Kyungsoo ne diyeceğini bilmiyordu. Yine de Baekhyun için mutlu olduğunu hissetti çünkü Chanyeol harika bir insandı. O gece gördüğü çocuktan çok daha farklıydı ve yakışıklı olmasının yanı sıra aşırı komikti. Her gün Kyungsoo'ya bir şeyler anlatırdı ve kısa çocuk kahkahalara boğulurdu. Chanyeol'un kötü biri olmadığını çoktan anlamıştı ve endişelenmesi gereken herhangi bir durum yoktu.

"Ben sadece şaşırdım Baekhyun'ah. Tebrik ederim."

İki arkadaş birbirine dostane tavırlarla sarılırken, Kyungsoo birinin kolunu tuttuğunu hissetti. Arkasına dönüp baktığında şimdi endişelenmeye başlamıştı.

"Benim sevgilimken ne diye başkalarına sarıldığını açıklar mısın, güzelim?"

Jongin dehşet kıskanç bir insandı ve Kyungsoo'ya sulanacak son insanı -Baekhyun'u- bile kıskanıyordu. Eskiden okulda herkes Kyungsoo ve Baekhyun'la dalga geçerken şimdi değil dalga geçmek, yanlarına bile yaklaşamıyorlardı. Jongin onlara öyle bir gözdağı vermişti ki herkes ikiliye saygı duymaya başlamıştı. Artık rahatlardı ama şimdi de Jongin'in kıskançlıkları başlamıştı. Eh, Kyungsoo'nun da hoşuna gitmiyor değildi.

"O benim kardeşim gibi Jongin. Kıskanmaktan vazgeç."

Jongin sahiplenici bir tavırla küçüğünün belinden tutup kendisine çekerken, yanağına bir öpücük kondurmaktan da utanmadı.

"Ya! Okuldayız."

Chanyeol'un sesi çiftin arasındaki tüm elektriği dağıttı ve gözlerini devirerek uzun oğlana baktılar.

Baekhyun -yeni- sevgilisinin yanına gidecekken bir kız Chanyeol'un yanına yaklaştı ve bu Baekhyun'un duraklayıp, gözlerini kısarak izlemesine neden oldu.

"Hey Chanyeol, Bugün çok tatlısın. Çıkışta bir şeyler içelim mi?"

"YAH! SEVGİLİMDEN UZAK DUR!!"

Bu yeni bir kavganın habercisiydi. Kyungsoo ve Jongin çifti şahit olmak istemedikleri kavgadan uzaklaşırlarken, bir yandan da gülüyorlardı.

"Daha yeni sevgili oldular ama bu altıncı kavgaları."

Jongin kıkırdayarak söyledi ve Kyungsoo gülerek kafasını iki yana salladı. Hayatına birden bire giren bu adam her şeyi değiştirmişti ve bunu yapmaya devam ediyordu. Mutlulardı, en önemlisi de buydu.

           
                            ~SON~

--------------

Erken final yapmış gibi oldum ama yine de memnunum. Beni desteklediğiniz için çok çok teşekkür ederim. Sanırım ilerleyen zamanlarda fic yazmaya devam edeceğim. Uzun bir final konuşması yapmayacağım çünkü pek beceremiyorum. Oy ve yorum yapmayı lütfen unutmayın ve beni takipte kalın~ Hepinizi çok seviyorum, kendinize iyi bakın♡♡♡♡

-BayanKaiSooShipper

Continue Reading

You'll Also Like

betty By ︎ ︎

Fanfiction

2.4M 211K 33
Ama New York'a geldiğimden beri bir kokusu var. for vanilla baby
171K 17.6K 31
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
209K 19.6K 27
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin
143K 12.9K 22
taehyung ve jungkook birbirlerinin yan komşularıydı. there is no other universe then, stay with me texting + instagram 03.02.24 This fiction is dedic...