Korkusuz -Divergent/Uyumsuz F...

By katenight

114K 5.1K 1.7K

Bu hikaye 2 bölümden oluşan bir Eric Divergent Fanfiction'udur. Hikaye içerisinde Arrow'dan da alıntılar vard... More

Korkusuz -Divergent/Uyumsuz Fanfiction-
1 - Topluluk
2 - Pislik
3- Biri Şunu Sustursun
4- Bir Bir
5- PSİKOPAT
6- Açılmaması Gereken Kapı
7- Demek Öyle
9- Gerçekler Acıtır
10 - Run Joey Run
11- İntikam Dayağı Soğuk Yenir
12- Ne İstediğine Karar Ver
13- Bastardo
14- Wing Man Four
15- Angel Down
16- Benimle Kal
17- İhanet
18- Basic HEEL Turn
19- Keçileri Kaçırmak
20- Mal Paylaşımı
21- Savaş Klubü
Akışına Bırak Tanıtım
22- Kıskançlık Sonsuzdur
23- Tanım: Üçüncü Teker
24- Herşey Değişti
25- Küçük Hırs Canavarı
26- Final
27- Son Sınav
28- Geri Kalan Hayatımın İlk Günü
29- Tek Seçenek (FİNAL PART 1)
30- Vazgeçtiklerimiz (Final Part 2)
EK BÖLÜM - Aitlik
Ek Bölüm: Buzdan Kalp
Ek Bölüm: Acı Bir Kez Daha
Yazar Notu
2. Kitap 1.Bölüm -Sensizlik-
2. Kitap Spoiler..
2. Kitap 2. Bölüm "Açık Yara"
2. Kitap 3. Bölüm "Saydam"
Yazar Notu
2. Kitap 4. Bölüm "Geri"
2. Kitap 5. Bölüm "The Big Bang"
2. Kitap 6. Bölüm Part 1 "Dean"
Yazar Notu

8- Korkular

3.1K 142 21
By katenight

Dürüstlüğü bazı yerlerde Doğruluk ve Doğrucu diye yazmışım, kafanız karışmasın..

-

-

Bakışlarını üstümde hissederken birşey söylemeden geri döndüm ve ringe doğru yürüdüm. Kafamı Molly'nin oturduğu yere çevirdim. Bakışlarıyla sanki benim üstümden yedi kere kamyonetle geçiyordu. Ama ben birşey yapmamıştım ki. Kendimi kötü hissetmeye başladım ve onun yanına doğru ilerledim. Biri kolumdan tutup çevirdi.

"Şu an onun yanına gitmek istemezsin." dedi Dean. Kolumu kurtardım.

"Benim suçum değildi." dedim. Dean kollarını birbirine geçirdi ve bana baktı.

"Yine de. Hadi, Eric serbest olduğumuzu söyledi." dedi. Birlikte yatakhaneye doğru yürümeye başladık.  "Eric'in seninle derdi ne cidden?"

"Bir bilsem." dedim yatakhaneye girerken. 

-

Yemehaneden içeri girdim. Gözlerim Molly'yi arıyordu. Onu birkaç kişiyle otururken buldum. Ona doğru ilerledim. 

"Hey, Molly, ben gerçekten..." dememle Molly hızla ayağa kalktı ve benimle burun buruna geldi.

"Seni geberteceğim. Eric'in altına yattığın için ayrıcalık tanınacağını sanıyorsan çok yanılıyorsun." dedi nefesini yüzüme üflerken. Sinirin ayak parmaklarımdan alnıma doğru çıktığını hissettim.

"Ben Eric'le yatmıyorum." dedim gözlerimi kısarken. "Beceriksiz olman benim suçum değil."

"Eğer bir kelime daha edersen seni gebertirim." dedi o da aynen benim gibi gözlerini kısarken.

"Denesene." dememle elini bana doğru kaldırdı.

"Burada neler oluyor?" dedi birisi. Eric. Sesin geldiği yöne doğru döndüm ve her zamanki Eric duruşuyla karşılaştım. 

"Hiçbirşey. Sadece konuşuyorduk." dedim. Eric kaşlarını kaldırdı. Son kez Molly'ye baktım ve yemkhaneden dışarı doğru yürüdüm. Her ne kadar Molly beni korkutsa da şuan cesur olmanın tam zamanıydı. Yatakhaneye doğru yürüyen koridora ilerledim. Biri kolumdan tutup çevirdi. Tam saldırıya hazırlanıyordum ki karşımdakinin Eric olduğunu görünce elimi indirmek zorunda kaldım. 

"Hey." dedim itiraz edercesine. 

"Gerçekten ne oldu?" dedi buz mavisi gri gözleriyle bana bakarken. Kollarımı bedenime sardım. 

"Sadece konuşuyorduk." dedim yine. Hiç de inanmış gibi durmuyordu.

"Sen kötü bir yalancısın." dedi dudağının kenarında minik bir gülümseme gördüğümde. İçimden bir ses (hola) bağırıyordu ÜSTÜNE ATLA. 

"Ben harika bir yalancıyım." dedim gülerken. Gülümsediğini farkettim. VAY BE, GÜLÜMSEYEBİLİYORMUŞ, YİNE DE GÖTÜN TEKİSİN ERİC.

"Şimdi bana ne olduğunu söyle." dedi ciddileşerek. Doğruyu söylemezsem beni bırakmayacağına emin olana kadar gözlerine baktım.

"Seninle yattığım için senin bana ayrıcalık yaptığını ve ilk fırsatta beni öldüreceğini söyledi." dedim. Eric bir anda kaşlarını çattı ve vücudundaki tüm kaslarının kasıldığını farkettim. Yumruğunu sıktı ve yemekhaneye geri doğru yürümeye başladı. Peşinden koştum ve bu sefer ben onun kolundan tutup döndürdüm. 

"Eric hayır." dedim. Yumruğunu gevşetti ve bir elini elime getirdi ve kolundan ayırdı. 

"Onu geberteceğim." dedi dişlerinin arasından. Ne kadar sinir olsam da beni düşünmesi ve korumaya çalışması hoşuma gitmişti açıkçası. 

"Sadece minik bir tehditti. Böyle bir şeye cesaret edemez." dedim Eric'i yatıştırmaya çalışırcasına. Ağzından minik bir kahkaha çıktı.

"Tehdit umrumda değil. Bir acemiyle yattığımı nasıl söyleyebilir." dedi. Beynimden vurulmuşa döndüm ve istemeden bir adım geri gittim. Tam Eric aslında iyi biri olabilir sonra yine orospu çocukluğu yapıyordu. Nasıl bir kişilikti bu? Henüz Erudite (Bilgin)ler bile tanımalayamamıştı. Sinir ve üzüntü duygusunun kalbimi ezip geçtiğini hissettim.

"Canın cehenneme." dedim ve arkamı dönüp yatakhaneye doğru ilerledim. Bunun için ne ceza alacağımı bilmiyordum ama umrumda değildi. Yatakhaneye gittiğimde çoktan Alice ve James Alice'in yatağında oturmuş konuşuyorlardı.

"Selam huysuz kedi." dedi James ben yatağıma oturunca. "Sorun nedir?"

"Eric beni deli ediyor. Neden bu kadar kötü olduğunu anlamıyorum. " dedim ellerimi saçlarımdan geçirirken.

"Bu onun kişiliği." dedi Alice bana bakarak. "Ne güzel gider biliyor musun? Gidip dövme yaptırmak."

"Harika." dedim ve yataktan kalktım. Her zaman dövme yaptırmak istemiştim ama ailem her zaman bunun çok sıradışı ve gereksiz olduğunu söylemişti. James iki kolunu Alice ve benim omzuma attı ve yürümeye başladık. Alice'in kıpkırmızı olduğunu hissedebiliyordum. Kendi içimden güldüm. Birkaç kat indiğimizde dövmeci salonlarına girdik.Bize para gibi puanlar veriliyordu ve biz puanları isteiğimiz şeye harcayabiliyorduk. Dövme, kıyafet, eşya... Ben hiç harcamamıştım ve fazlasıyla puan biriktirmiştim. Alice ve James birkaç dakikaya yanımdan kayboldu. Bende dövmelerin arasına girip duvarda asılı olan çizimlere baktım. Bir dövmeye gözüm takıldı. (multimedyada) Kağıdı elime aldım ve bir adamın yanına ilerledim. 

"Bunu istiyorum." dedim kağıdı adama verirken. Adam kağıdı aldı ve beni bir sedye tarzı bir yere ilerletti. Bluzumu çıkardım ve yüzüstü yattım ve sütyen kopçamı açtım. Adam iğneyi sırtıma geçirdi ve dövmeyi yapmaya başladı. Kafamı ellerime koydum ve etrafı izlemeye başladım. İğne sırtıma girip çıkarken gözüm bir dövmeciye takıldı. O adamı tanıyordum. O adam bana testi yapan adamdı. Evet benim Doğrucu olduğumu söyleyen adamdı. Adamı izlerken sabırsızca  dövmemin bitmesini bekledim. Gidip onunla konuşmak istiyordum. 

"Bitti." dedi adam ve kartımı adama adetaa fırlattım ve sütyen kopçamı takarak bir odaya giren adamı izledim. Adamın olduğu odaya girdim. Oda kocamandı ve insanlarla doluydu. Bu odada onu bulmamın imkanı yoktu. Sıkıntıyla geri döndüm. 

"Bak sen." dedi James yanıma gelerek. Gülümsedim.

"Hey. Yakışmış mı?" dedim arkamı dönerek. 

"Mükemmel olmuş." dedi dövmemi inceleyerek. Soru sorar gibi ona baktım. Güldü ve kolunu açtı. Kolunda kocaman NO WAY OUT yazıyordu. 

"Havalııı. Alice nerede?" dedim etrafıma bakınarak. 

"Bizi kapıda bekliyor." 

"Dövme yaptırmadı mı?" dedim saçlarımı dağınık topuz gibi toplarken. 

"Hayır iğneyi gördükten sonra kaçtı." dedi. Güldüm.

"Hadi gidelim." dedim ve kapıya yürüdüm. 

"Iııı- Katy. Memnun olmadığımdan değil ama, hala sütyenlesin." dedi James vücudumu süzüp dudağını ısırırken. Üstüme baktığımda o aceleyle hala bluzumu ve kartımı almadığımı farkettim.

"Siktir." dedim ve dövmemi yapan adamın olduğu yere koştum. Adam kartımı ve bluzumu sehpanın üzerine bırakmıştı. Bluzumu üstüme geçirdim ve kartımı arka cebime soktum. James'le birlikte Alice'in beklediği yere ilerledik. 

"Hey, nerede kaldınız?" dedi Alice üşümüş gibi kollarını kendine sarmış beklerken.

"Katy'nin giyinmesini bekledik." dedi James bana sırıtarak. Alice kaşlarını çattı ve bana baktı. Shoot, yanlış anlamıştı.

"Dövmemi yaptırdım da." dedim gülümserken. Alice yine de tatmin olmamış gibi gülümsedi (hola) ve birlikte üst kata çıktık. Yatağa girdiğimde dövmem sızlamaya başlamıştı. Saat geç olmuştu ve yarın ilk elenenler açıklanacaktı. Kırmızı çizginin altında değildim en azından. Bu seferlik güvendeydim ama şimdi ikinci aşama başlıyordu. Korkularımızla rüya aleminde yüzleşmek. Sonucum Doğrucu çıkmıştı ve bu bölümde epic fail yaşayacağımı düşünüyordum. Gözlerimi kapadım ve içimde bir heyecanla uyumaya çalıştım. 

Sabah uyandığımda kendimi hala yorgun hissediyordum. Kalktım ve üstümü çıkardım. Alice çoktan giyinmeye başlamıştı bile. 

"Güzel dövme." dedi Dean arkamdan. Gülümsedim ve üstüme siyah bodiyi geçirdim. Sonra altımı hızlıca değiştirdim ve Alice'i bekleyip sonuçların açıklanacağı yere, yani Pit'e doğru ilerledik. James bizi çoktan Pit'te bekliyordu. Birbirimize selam verdik ve beklemeye başladık. Gözlerim Eric'e takıldı. Dünden sonra onunla aynı odada bile bulunmak istemiyordum. Bir insan bu kadar umursamaz, soğuk kalpli olamazdı. 

"Son üç kişi atılacak ve geri kalanlar bugün yeni simulasyonlara başlayacak." diye açıkladı Four kısaca. Sonra tablo çıktı. Son üçte kalanlar Steve'in en yakın arkadaşı Paul, Alina diye bir kız ve Drake denen bir çocuktu. Onlar için üzülmeden edemedim ama kendim ve Alice ve James için de mutluydum açıkçası. Alice ile birbirimize sarıldık. Hep birlikte yemekhaneye geçtik ve yemek yemeye başladık. Sırtım hala acıyordu. Elimi uzattım ve uzanamadığım kısmı kaşımaya çalıştım. 

"James?" dedim yanımda oturan James'e dönerek. 

"Sorun nedir?" dedi bana bakarak. 

"Dövmem. Canım yanıyor." dedim bluzumdan sırtımı kaşımaya çalışırken. 

"Daha yeni yaptırdın, geçer yakında." dedi karşımızda oturan Alice. James bana doğru döndü.

"Kaldır tişörtünü bir bakalım." dedi. Sırtımı James'e döndüm. Bluzumu dövmem açıkta kalacak şekilde kaldırdım ve tuttum. "Kızarmış Katy. Bir göstersen iyi olur." 

"Ne kadar kötü?" dedim bluzumu hala tutarken. 

"Epey kızarmış. Yemekten sonra revire gidelim." dedi. Bluzumu aşağı çektim ve düz oturdum. 

"Kaşınmasa sorun yok aslında." dedim. O sırada yemekhanede bir bağırışma duyuldu. Hepimiz kafamızı o yöne çevirdik. 

"Bu Steve. Paul gittiği için ortalığı birbirine katıyor." dedi James ilgilenmeyip yemeye devam ederken.

"Siz gitseniz bende üzülürdüm." dedim James ve Alice'e bakarak. 

"Yazık." dedi Alice hala Paul'a bakarken. 

-

Hepimiz sıralı şekilde koltuklarda oturmuştuk ve simulasyon için sıramızın gelmesini bekliyorduk. İnanılmaz heyecanlıydım. Kapı açılınca hepimiz gözlerimizi kapıya çevirdik. İki kişi heykel gibi duran Molly'yi odadan çıkardı ve yürütmeye çalıştı. Molly sanki ölmüş gibi duruyordu. Suratı bembeyazdı ve gözleri tek bir noktaya sabitlenmişti.

"Ona ne oldu acaba?" dedi Alice bana eğilerek. Dudağımı ısırdım.

"Bu test onu bile yıkıyorsa, bize ne olacak çok merak ediyorum." dedim sürüklenen Molly'ye bakarken. Kapının içinden Four çıktı ve bize baktı. 

"Katy." dedi bana bakarak. Zoraki yerimden kalktım.

"İyi şanslar." dedi Alice. Gülümsedim ve Four'un önünden geçip ortada duran koltuğa uzandım. 

"En kötü korkularınla yüzleşeceksin Katy. Ve kolay olmayacak. bilinçaltındaki tüm korkuların yüzeye çıkacak. Kalp atışını yavaşlatman veya korkunla yüzleşmen gerekiyor. Kimi insanın 5-15 arası korkusu olur. Yapabildiğin kadar çabuk yapmaya çalış." dedi ve gülümsedi. "Ve cesur ol."

"Peki." dedim ve Four eline iğne aldığında derin bir nefes aldım. İğneyi boynuma getirdi ve soktu. Birkaç saniye sonra iğne çıkmıştı. 

"İyi şanslar." dedi. Yavaşça gözlerimin kapandığını hissettim. Gözlerimi tekrar açmaya zorladığımda artık o odada değildim. Koskocaman bir bahçedeydim. Her yer süslenmişti. Bir sürü sandalye vardı, insanlar ayakta bana bakıp alkışlıyorlardı. Karşımda Aiden bekliyordu. Gözlerimi üstüme çevirdim. Kabarık, bembeyaz bir gelinlik üstümdeydi.

 -
-
Bölümü erken yayınlamak istedim, yorum ve vote atan herkese tesekkur ederim ama biraz daha vote ve yorum olursa cok sevinirim, 40 kişi okuyor ama 5 kişi vote atiyor bu da moral bozucu açıkçası :/
Yine de sizce Katy'nin dövmesi güzel mi???
Alice'in aklinda neler var??
Steve düzelecek mi??
Eric hakkındaki düşünceleriniz neler? 
Sizi seviyorum ve tesekkur ederim :)

Continue Reading

You'll Also Like

205K 21.5K 34
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
114K 10.2K 53
Mesleğine kan dondurucu cinayetler ile başlayan ana karakterimiz gibi tüm teşkilat bu davayı çözerken zorlanır. Hadi katili hep birlikte bulalım. Be...
12.1M 589K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
45.8K 1.4K 23
Insanlarin kaderleri alinlarinda yazar.Bu soz dogru mu Tahir? Bazi insanlarin kaderleri iyi iken bazilarinin ki kotu oyle degil mi? Bizim kaderimiz n...