Korkusuz -Divergent/Uyumsuz F...

By katenight

114K 5.1K 1.7K

Bu hikaye 2 bölümden oluşan bir Eric Divergent Fanfiction'udur. Hikaye içerisinde Arrow'dan da alıntılar vard... More

Korkusuz -Divergent/Uyumsuz Fanfiction-
1 - Topluluk
2 - Pislik
3- Biri Şunu Sustursun
4- Bir Bir
5- PSİKOPAT
7- Demek Öyle
8- Korkular
9- Gerçekler Acıtır
10 - Run Joey Run
11- İntikam Dayağı Soğuk Yenir
12- Ne İstediğine Karar Ver
13- Bastardo
14- Wing Man Four
15- Angel Down
16- Benimle Kal
17- İhanet
18- Basic HEEL Turn
19- Keçileri Kaçırmak
20- Mal Paylaşımı
21- Savaş Klubü
Akışına Bırak Tanıtım
22- Kıskançlık Sonsuzdur
23- Tanım: Üçüncü Teker
24- Herşey Değişti
25- Küçük Hırs Canavarı
26- Final
27- Son Sınav
28- Geri Kalan Hayatımın İlk Günü
29- Tek Seçenek (FİNAL PART 1)
30- Vazgeçtiklerimiz (Final Part 2)
EK BÖLÜM - Aitlik
Ek Bölüm: Buzdan Kalp
Ek Bölüm: Acı Bir Kez Daha
Yazar Notu
2. Kitap 1.Bölüm -Sensizlik-
2. Kitap Spoiler..
2. Kitap 2. Bölüm "Açık Yara"
2. Kitap 3. Bölüm "Saydam"
Yazar Notu
2. Kitap 4. Bölüm "Geri"
2. Kitap 5. Bölüm "The Big Bang"
2. Kitap 6. Bölüm Part 1 "Dean"
Yazar Notu

6- Açılmaması Gereken Kapı

2.9K 145 26
By katenight

Yatakhaneye ilerledim ve içeri girdim. Alice görünürde yoktu. Yatağıma uzandım ve kollarımı esnettim.

"Selam, nerelerdeydin sen?" dedi James yatağımın başına gelerek. 

"Eric bana tüm Pit'i temizletti." dedim sıkıntıyla. Dizlerimi kendime çektim ve sırtımı yatk başına yasladım.

"Ciddi misin? Bu kadar acımasız olabileceğini düşünmüyordum." dedi yatağıma otururken. Sonra gözleri koluma takıldı. "Koluna ne oldu?"

"Küçük bir iş kazası. Önemli birşey değil." dedim gülümsemeye çalışırken. 

"Emin misin? Bana pek öyle gelmedi." dedi şüpheyle kaşlarını çatarken. 

"Eminim." dedim ve yorganı biraz daha üstüme çektim. HAYIR EMİN DEĞİLİM MANYAK HERİF BENİ KESTİ BİR DE ÜSTÜNE TÜM PİT'İ TEMİZLEDİM, diye bağrındım içimden. 

"Hadi o zaman yemeğe gidelim." dedi ve yataktan kalktı. Kafamı salladım ve yataktan kalkıp ayakkabılarımı giydim. 

"Çok acıktım." diye yakındım yemekhaneye giderken. "Sahi Alice nerede?"

"Bilmem. En son duş alıyordu." Birlikte köşeyi döndük ve yemekhaneye girdik. Yemekhane her zamanki gibi kalabalıktı. Her zamanki yerimize geçtik. 

"Sıralamada sekizinci sıradasın biliyorsun değil mi?" dedim. Ağzına yemeği attı ve sırıttı.

"Biliyorum. Sen de fena sayılmazsın." dedi. Saçlarımı tek tarafa attım ve iç çektim.

"Evet ne demezsin. Böyle giderse asla başaramayacağım." dedim. James yemeği bıraktı ve bana baktı. "Bazen Korkusuzları seçmekle hata mı yaptım diye düşünmeden edemiyorum. Yani test sonucum Doğrucu çıkmıştı ve..."

"Dalga mı geçiyorsun!" diye bağırdı James. Yanımızda oturan birkaç kişi bize baktı.

"Sessiz olur musun? Evet. Şaka yapmıyorum." dedim. James gözlerini kocaman açıp bana baktı.

"Ama nasıl...Eğer sonucun Korkusuz değilse bu kadarını nasıl başardın?" dedi ve sonra bir yudum su alıp devam etti. "Şimdiye kadar atılmış olman gerekirdi."

"Bilmiyorum, sanırım normalden daha güçlü ve hızlıyım." dedim su içerken. James yavaşça masanın üstünden bana doğru eğildi.

"Uyumsuz musun yoksa?" deyince az daha suyu üzerine püskürtüyordum.

"Ne? Hayır. Onlar gerçekten var mı ki?" dedim peçeteyle ağzımı silerken.

"Bana söyleyebilirsin biliyorsun. Benden sır çıkmaz." dedi geri sandalyesine oturup yemeğine  devam ederken.

"Merak etme, Uyumsuz değilim." dedim yemeğime devam ederken. 

"Hey bak Eric geliyor." dedi James. Yemekhanenin girişine baktım. Eric yine o Ben Sizden Üstünüm havasıyla içeri giriyordu. Arkasında iki kişi daha vardı. Can havliyle kendimi masanın altına attım ve James'in tarafına süründüm.

"Ben burada yokum. İdare et." diye fısıldadım. James ne yapacağını şaşırır gibi bana baktı ve sonra kafasını yukarı kaldırdı. 

"Hey Acemi, diğer Acemi nerede?" dedi Eric tam da tahmin ettiğim gibi bizim masamıza gelerek. Acemiymiş, bıdıbıdıbıdıbıdıbı, diye taklidini yaptım. Sonra ayaklarımın göründüğünü farkederek biraz daha James'e yanaştım.

"Alice mi? En son duştaydı..." dedi James nefessiz durarak.

"Diğeri." dedi Eric sert bir sesle. Sesi çok erkeksi ve seksiydi.

"Şey, aslında... AH!"  Bacağını tırmalayınca JAmes yerinden zıpladı. "Kendini biraz hastaa hissediyordu, yatakhanededir."

"Yani masanın altında değil?" dedi Eric. Tüm kanın yanaklarıma bastığını hissettim. Şu anki duruşunu hissedebiliyordum. Kaslı kollarını birbirine geçirmişti ve aynı poker face ifadeyle James'e korkutucu bakışlar atıyordu.

"Hayır kesinlikle değil." dedi James gülmemeye çalışarak. 

"O zaman onu gördüğünde söyle, cezası devam ediyor." dedi Eric ve ayaklarının uzaklaştığını gördüm. Oflaya puflaya masanın diğer tarafına doğru ilerledim. 

Tam kafamı çıkarırken "Bilin bakalım ne oldu!" diye Alice ciyaklayınca kafamı masaya vurdum.

"AH!" diye bağırdım.

"Karma." dedi James kollarını masada birleştirirken. 

"Kes sesini!" diye çıprındım. Başım sızlarken tüm vücudumu çıkardım ve sandalyeye oturdum. 

"Sen masanın altında ne arıyorsun?" dedi Alice göz göze gelince.

"Eric'den kaçıyordu." dedi James gülerek.

"Cezam hala devam ediyor." dedim Alice soru sorar gözlerle bana bakınca. Anlamış gibi kafasını salladı. "Sana ne oldu?"

"Duştan çıkmıştım ve giyindikten sonra buraya geliyordum." dedi. 

"Eee?" dedim sıkıntıyla.

"Bilin bakalım ne gördüm?" dedi heyecanla yerinde sallanırken.

"Ne gördün Alice?" dedim. Daha az ilgilenemezdim herhalde. Şu an tek istediğim uyumak ve yarın hastalıktan öldüğüm için Pit'i temizleyememekti.

"Bizim psikopat liderimiz Eric ile bir kızı konuşurken." dedi bana bakarak. Suratımı olabildiğince düz ifadede tutmaya çalıştım. 

"Olabilir." dedim en sade şekilde. Açıkcası o psikopatın ne yaptığı pek umurumda değildi ama yine de içimde birşeylerin ters gittiğini hissettim. 

"Merhaba gençler, Merhaba gün ışığım." dedi Dean yanımıza çökerek. 

"Bana gün ışığı dememeni daha kaç kere... Selam Dean. Nasılsın?" dedim önce sinirlenip sonra en flörtöz moduma girerek. 

"Sanırım dünyanın sonu geliyor. Katy bana iyi davrandı." dedi şaşkınlıkla diğerlerine bakarak.

"İstemiyorsan..." dedim kollarımı birbirine geçirerek.

"Hayır, beğendim." dedi Dean. Gülümsedim. 

"Ben Pit'e çalışmaya  gidiyorum." dedim kalkarak. Bir umutla James ve Alice'e baktım.

"Ben daha yeni geldim." dedi Alice ellerini havaya kaldırarak. 

"Eric orayı kullanmana kızmayacak mı?" dedi James tatlısını yerken.

"Zaten ben temizliyorum." dedim saçlarımı geriye atarak.

"Ben zaten tokum, seninle gelirim." dedi Dean. İstemeye istemeye gülümsedim.

"Yok ben tek giderim." dedim hızlıca. Artık onu terslemek alışkanlık haline gelmişti. Kafamı Eric Sayın Liderimizin oturduğu yöne çevirdim. Hiiç beyefendinin ruhu bile duymuyordu. 

"Ya da vazgeçtim. Benimle gel." dedim. Dean gülümseyip kaşlarını oynattı. Alice sahteden güldü ve beni kolumdan tutarak kendi hizasına çekti. 

"Sen  ne yapıyorsun?" dedi kulağıma eğilerek.

"Sadece Dean'le odaya gidiyorum. O kadar." dedim ona bakarak. Gözlerimin içine yalan söylüyormuşum gibi baktı.

"Emin misin?" dedi kaşlarını kaldırarak. Kafamı evet anlamında salladım. "Yani bunu Eric'i kıskandırmak için yapmıyorsun. 

"Ne? Phh. Tabi ki hayır." dedim. Hala aynı bakışı üzerime atıyordu. "Tamam belki biraz, biz giderken bakıyor mu diye bakar mısın?"

"Katy!"

"Lütfen!" dedim. Sıkılıp kafasını evet anlamında salladı. Beni masaların başında bekleyen Dean'ın yanına ilerledim. 

"Sana kim ne içirdi bilmiyorum ama teşekkür ederim." dedi en yavşak bakışlarını atarken.

"Ighh, her an kararımdan vazgeçebilirim." 

"Tamam tamam. Susuyorum." dedi. Birlikte yemekhaneden çıktık ve Pit'e girdik. Pit her zaman bu saatlerde olduğu gibi boştu. Hırkamı üstümden çıkardım ve ringe girdim.

"Gerçekten benimle dövüşmek mi istiyorsun?" dedi Dean gülerek ringe çıkarken. Saçlarımı at kuyruğu şeklinde topladım.

"Evet. Ne o korktun mu?" dedim gülümseyerek. Bana doğru yaklaştı.

"Ben? Kırmızı çizginin üstündeki birinden?" dedi aynı benim gibi ego gülümsemesi yaparak. Kendisi ilk beşte olduğu için...

"O zaman göster kendini." dedim ve dövüş pozisyonu aldım. Dean de aynı pozisyonu aldı ve bana doğru yaklaştı. İlk hamleyi ben yaparak karnına vurdum. Çok basit bir şekilde beni blokladı ve kolumu arkaya çevirip beni yere attı. 

"Ouch." dedim yerde sürüklenip kalkarken. Ayağa kalktığım gibi Dean'e doğru yürüdüm ve dizine tekme attım. Birkaç saniyeliğine geriledi. Fırsattan yararlandım ve dizinin arkasına vurdum. Öne eğilince sırtına bir tekme daha attım. Gerçek anlamda vurmuyorduk, sadece praktis yapıyorduk. Tam suratına yumruk atacakken yumruğumu tuttu ve beni geri ittirdi. Sonra ayak bileğime bir tekme attı ve yere düşmeme neden oldu.

"Böyle yaparsan hiçbir dövüşü kazanamazsın." dedi durarak. Yerden kalktım ve dikleştim.

"Ne yapmam gerek? Elimden geleni yapıyorum." dedim. Kolumu tutup öne çekti ve karnının biraz üstünde durdurdu.

"Tam olarak buraya vurmalısın. Burası kaburga kemiklerinin başlangıcı, ve en çok burası acıtır. Hadi dene." dedi. Elimi geri çektim ve dediği yere vurdum. Bir anda nefesi kesilmiş gibi öne eğildi ve yere düştü. 

"Dean iyi misin? Dean! Özür dilerim o kadar sert vurmak istemedim." dedim yanına çökerken. Elimi vurduğum yere koyduğumda kahkahalarla gülmeye başladı. 

"Orospu çocuğu." diye fısıldadım.

"Çok ayıp, hiç yakışıyor mu sana?" dedi gülerek dirseklerinin üstünde durarak.

"Sana çok yakışıyor. Ödümü patlattın." dedim dizlerimin üstünde oturarak. 

"Demek benim için endişelendin. Çok duygulandım." dedi bir elini kalbinin üstüne koyarak. Karnına elimin tersiyle tokat attım ve gülerek ayağa kalktım. 

"Geber." 

"Tamam ciddileşelim. Senin skorunu yukarı çekmemiz lazım." dedi ayapa kalkıp tabloyu gösterirken.  "En belirgin özelliğin nedir? Yani güç konusunda." 

"Esnek bir vücudum var. "dedim. Sinsice gülümsedi (hola). "Demek istediğim kıvrılabiliyorum. Pis sapık." 

"Peki o zaman göster." dedi elini açarak. Kollarımı geriye doğru götürdüm ve köprü kurdum. Sonra ellerimi biraz ittirdim ve indiğim gibi geri kalktım. "Evet bu çok güzel (hola). Bunu kullanabilirsin."

"Nasıl?" dedim. Bana doğru yumruğunu kaldırdı. 

"Yumruğum sana doğru gelirken kendini geriye atıp köprüye düşersen hamleden kurtulmuş olursun. Hadi deneyelim." dedi ve bir anda yumruğunu suratıma geçirdi.

"AAAH!" diye bağrındım. Hazırlıksız yakalanmıştım. Dean suratımı elleri arasına almaya çalıştı ama darbenin sertliği yüzünden yerimde duramıyordum.

"Özür dilerim. Özür dilerim." dedi sonunda yerimde dururken. Yeterince yakın olduğumuzu farkettim ve dizimi kaldırıp hassas bölgesine diz geçirdim. Bu sefer cidden nefes nefese kaldığı için öne doğru eğildi ve dizlerinin üstüne çöktü.

"Kabul et hakettin." dedim yanağımı tutarken. Birden yerden kalktı ve bana doğru yumruk salladı. Bu sefer hazırlıklı olduğum için geriye doğru kendimi attım ve köprüye düştüm. Ama ne yazık ki Dean yumruğun hızını hesaplamamıştı ve üstüme düştü. Belim havadan yere çarptı. Darbenin etkisi yüzünden kapadığım gözlerimi açtım. Dean'ın suratı benimkinden sadece birkaç santim uzaktaydı ve nefesini suratımda hissedebiliyordum. Dean gözlerimin içine baktı. Ve o an inanılmaz acımasız bir gerçek bana çarptı.

"Sanırım gitmem lazım." dedim ve Dean'ı hızla üstümden atıp ayağa kalktım.

"Sorun nedir?" dedi Dean ringte oturarak.

"Hiçbirşey. Bugünlük yeter." dedim ve ringten inip hızla kapıya yürüdüm. Sadece benimle uğraşan, bana zarar vermekten çekinmeyip koluma bıçak fırlatan, bir iyi bir kötüyü oynayan liderimi kıskandırmak gibi çocukta birşey için az daha istemediğim bir kapıyı açıyordum. Dean'in yavşak tavırlarına ilk günden beri sinir oluyordum ve belki de bana gıcık olan biri için onunla yakınlaşmayı kabul etmiştim. Bu hiç benlik değildi. Eric umurumda olmamalıydı, umrumda olan tek şey Korkusuzlara uyum sağlamak ve şu kalan lanet 9 haftayı sorunsuz geçirmek olmalıydı. Banene Eric biriyle yattıysa, banane Eric onu yaptıysa bunu yaptıysa... Ben sadece kendime bakmalıydım. Hem Eric'e ilk geldiğimden beri sinir olmuyor muydum? Evet. Bana götlük yapmaktan başka birşeyi dokunmamıştı (hola). Birkaç dakikada yatakhaneye girdim ve hırkamı yatağıma attım.

"İnanamayacaksın ama Eric siz çıkarken size bakıyordu!" diyerek heyecanla yanıma geldi Alice. 

"Umrumda değil." dedim ve kendimi duşlara doğru sürükledim. 

-

-

-

Uuuu karışık yollar... Sizce sonraki bölümde neler olucak? 

Attığınız her yorum benim için binlerce yorum değerinde bu yüzden birkaç saniyenizi ayırıp yorum + vote atarsanız çok mutlu olurum, düşünceleriniz benim için çok önemli... Ve beğenmediğiniz- şikayet etmek istediklerinizi de lütfen bana iletin.. 

Sonraki bolum cuma günü gelicekk <3

 Sizi seviyorum :* 

Continue Reading

You'll Also Like

913 69 15
Umarım seversinizz. İyi okumalarr
392K 36K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
2.5K 71 7
LGS , YKS, AYT, TYT vb. Sınavlara mı gireceksiniz . Stresiniz varsa bu kitaba göz atmanızı tavsiye ederim...
29.7K 2.7K 12
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !