"sikeyim böyle işi!" tooru telefonunu fırlatmak istemediği için yanındaki kumandayı duvara fırlattı. evde yine kimse yoktu bu yüzden rahatlıkla sinir krizi geçirebiliyordu. duvarda hafif oluşmuş olan kumanda izini annesi nasıl olsa fark etmezdi zaten. "sakin olmalıyım..." gözleri kapatıp düşüncelerinden uzaklaşmaya çalıştı. başaramayınca tekrar bağırdı. "bok!"
eski sevgilisi, sosyal medyada onun hakkında kötü şeyler yazmıştı ve bu baya okunmuştu. kendisini taciz ettiğini falan yazmıştı ama bunların hiçbiri doğru değildi. tooru'ya nefret mesajları yağıyordu. tuvalete gitmiş, tıraş bıçağıyla bakışmıştı. bileğine götürmüştü ama sonra vazgeçmişti. "bu dünyada aç insanlar var, istemeden ölenler var, canıma kıymamalıyım." diye düşünüyordu.
kapı çaldı ama takmadı. bir süre daha yastık yumrukladıktan sonra kapıyı açmaya gitti. karşısında tanımadığı birkaç yaşıtında çocuk vardı. "ne var? kimsiniz?"
"sevgilimi taciz etmişsin seni şerefsiz." adresi veren eski kız arkadaşı olmalıydı. tooru böyle düşünüyordu.
"ev orospu oldu ya! giren çıkan belli değil. bıktım! gelin, sikin belamı. umrumda değil. dağıtın yüzümü. yeter ki beni yalnız bırakın!"
"deli galiba..." içlerinden biri mırıldandı.
"siz deli ettiniz beni. yeter! hadi gelin, bekliyorum. hepiniz bir tane geçireceksiniz ama. lütfen hadi, hadisenize be!"
"ben biraz korktum. gitsek mi?"
"kanka bence sen sevgilini bırak, bunu al. çok güzel bu."
"bu dayak istiyor, cidden istiyor. acaba başka bir şekilde mi cezalandırsak?"
herkes ortaya bir fikir atıyordu ki eski kız arkadaşının yeni sevgilisi konuştu.
"evet, başka türlü cezalandırmalıyız. benim aklımda bir şey var."