TEMMUZ |Texting

By ftmnreker

42K 4.6K 3.4K

Belkilere sığınan bir adam tarafından bahşedilen renklere büründüm. "Bir gün, sana gökkuşağı armağan edeceğim... More

1🌈
2🌈
3🌈
4🌈
5🌈
6🌈
7🌈
8🌈
9🌈
10🌈
11🌈
12🌈
13🌈
14🌈
15🌈
16🌈
17🌈
18🌈
19🌈
20🌈
21🌈
22🌈
23🌈
24🌈
25🌈
26🌈
28🌈
29🌈
30🌈
31🌈
32🌈
33🌈
34🌈
35🌈
36🌈
37🌈
38🌈
39🌈
40🌈
41🌈
42🌈
43🌈
44🌈
45🌈
46🌈
DUYURU!
KARAKTERLER İLE RÖPORTAJ.
Özel bir bölüm🌈
Özel bir bölüm II🌈
Özel bir bölüm III🌈

27🌈

712 81 36
By ftmnreker

🍒

Renklerindenarınankadın: Bu saatte kalkıp gelecek misin gerçekten?

Belkileresıgınanadam: İlk olmayacak.

Belkileresıgınanadam: Ve muhtemelen son da...

Renklerindenarınankadın: Geldiğinde haber ver.

Telefon elimde bir süre bekledim. İçimdeki tuhaf heyecanın nedenini anlamıyordum. Ben onu görmeyecektim, bu heyecan da neyin nesiydi? Sonra ben camdayken babamın veya annemin odaya gelmesi ihtimali kafamdan geçti. Panikle ayaklanıp kapımı kilitledim.

Yeniden yatağıma oturduğumda gözüm telefondaydı. Ekranın kapanmaması için sürekli sayfayı yenileyip duruyordum. Nihayet mesaj geldiğini gördüğümde hızlıca mesajı açtım.

Belkileresıgınanadam: Aşağıdayım.

Renklerindenarınankadın: Çıkıyorum.

Belkileresıgınanadam: Bekliyorum.

Kimse için böyle bir şey yapacağım aklıma gelmezdi. Yatağımdan kalkıp yavaşça cam kenarına yaklaştım ve ses çıkarmamaya özen göstererek camı açtım. Görmüyordum, görünürlerde yoktu. Onun beni görüp görmediğini ise bilmiyordum. Bakışlarımı elimde tutmaya devam ettiğim telefonuma çevirdiğimde gelen ses ile donup kaldım.

"Şşt." Fısıltı halinde kulaklarıma ulaşan ses tüm düşünme yetimi kaybetmeme sebep olmuştu. Kafamı hızlıca kaldırıp etrafıma bakındım. Göremiyordum. Bir kez daha; "Şşt," diye fısıldadığında nihayet sesin yerini bulabilmiştim. Penceremin dibindeki ağacın altındaydı. 

Kafasını yukarı kaldırmış bana bakıyordu ama yüzünü gölgeleyen ağaç dalları nedeniyle ben onu göremiyordum. "Yürek mi yedin?" diye sordum gülerek. Kafasını iyice eğip telefonunu çıkardı. 

Belkileresıgınanadam: Hayır, sadece çok özledim.

Mesajı okuduktan sonra tekrar aşağı baktım. Kafasını yeniden kaldırmıştı. "Şu an yüzüne ışık tutarsam seni görebileceğimin farkındasın değil mi?" Kafasını hızlıca eğip yeniden telefonunun ekranını açtı.

Belkileresıgınanadam: Öyle bir şey yapmazsın, çünkü şu an buna hazır olmadığını biliyorum.

Haklıydı. Buna hazır değildim. Onun kim olduğunu bu şekilde öğrenmek istemiyordum. Daha uygun bir zamanda, daha uygun bir şekilde öğrenmek istiyordum. 

Belkileresıgınanadam: Üşümüyor musun sen?

Belkileresıgınanadam: İncecik tişörtle çıkmışsın.

Güldüm. "Hava soğuk değil." dedim gülümseyerek. "Ama çok istiyorsan bana hırkanı verebilirsin."

Bir süre hareketsiz kaldıktan sonra bir hareketlilik fark ettim ama karanlık ve ağaç dalları nedeniyle ne yaptığını göremiyordum. Gözlerimi kısıp daha dikkatli baktığımda kafasını eğip telefonunun ekranını açtı. Ben de eş zamanlı olarak telefonuma döndüm.

Belkileresıgınanadam: Atıyorum, tutabilecek misin?

"Ne?" dedim anlamsızca. "Neyi?"

Belkileresıgınanadam: Hırkayı Temmuz, atacağım ama tutabilecek misin? 

Şaşkınlıkla ekrana bakıyordum. "Neden her söylediğimi ciddiye alıyorsun?" derken dudaklarım benden habersiz yukarı kıvrılmıştı bile.

Belkileresıgınanadam: Sen tutamayacaksın anlaşılan, ben kendi çabamla atmaya çalışayım.

Belkileresıgınanadam: Çekil pencerenin önünden de, suratına falan gelmesin.

Yavaşça bir iki adım gerileyip bekledim. Tuhaf bir insandı ve tuhaf bir şekilde bu tuhaflığı hoşuma gidiyordu. Kafamı yavaşça iki yana sallayıp güldüm. Birkaç dakika sonra hırkasını ulaştırmayı başarmıştı. Hırkayı alıp yatağımın üzerine bıraktıktan sonra yeniden cama çıktım.

"Allah razı olsun." dedim sessizce. Birisi şu anki halimi görse, rezil olurdum. Gerçekten, rezil olurdum. 

Belkilersıgınanadam: Rica ederim.

Belkilersıgınanadam: Düşündüm ama hatırlayamadım, umarım okulda giymemişimdir o hırkayı.

Belkileresıgınanadam: Hoş, giymiş olsam da sen fark etmemişsindir zaten.

"Evet, muhtemelen fark etmemişimdir zaten. İnsanları incelemiyorum."

Belkileresıgınanadam: Biliyorum.

Belkileresıgınanadam: Beni bu kadar zamandır fark etmemiş olmanın sebebi de bu zaten.

Belkileresıgınanadam: Neyse, aşağı bakar mısın seni görmek istiyorum.

Aşağı bakıp güldüğümde, ekranını kapatıp kafasını kaldırdı. "Yaptığım şeye bak ya." derken hâlâ gülüyordum.   

Belkileresıgınanadam: Tamam, bu gülüşü duymak için dünyanın öbür ucuna bile giderim.

Belkileresıgınanadam: Ama n'olur bu kadar çok gülme.

Belkileresıgınanadam: O gülüşü benden başkası duyacak, görecek diye ölümüne korkuyorum.

Belkileresıgınanadam: Bir de, sen gülünce ortaya çıkan o manzaradan mahrum olmak çok üzücü.

Renklerindenarınankadın: Gitsen mi artık?

Belkileresıgınanadam: Neden konuşmayıp yazmayı tercih ettin?

Renklerindenarınankadın: Kendi kendime konuşmaktan sıkıldım.

Belkileresıgınanadam: Peki.

Belkileresıgınanadam: Bir kere daha bak da aşağı, gideyim.

Sırıtarak aşağı baktığımda telefonun ekranı karardı. "İyi geceler." dedim kısık sesle. Kapüşonunu kafasına geçirip hızlıca ilerlediğinde içeri girip penceremi kapattım. Tuhaf bir geceydi ama güzeldi. Hırkayı alıp burnuma götürdüğümde hafif bir koku sardı etrafımı. Çok hafif bir kokuydu ama büyük bir rahatlama etkisi yaratmıştı bende. Hırkayı dikkatli bir şekilde masamın üzerine bırakıp yatağa girdim. Gözlerimi kapattığımda bile yüzümdeki tebessümden kurtulamamıştım. 

Gözlerim kapalı bir şekilde harcadığım saatler sonunda sıkıntıyla nefes verip gözlerimi açtım. Neden uykum gelmiyordu? Saatlerce dönüp durduğum yatağım artık dar gelmeye başladığında yattığım yerde doğruldum. Uyuyamıyordum ve bu çok sinir bozucu bir durumdu. Telefonumu elime alıp ileti kutuma girdim.

Renklerindenarınankadın: Gölge.

Renklerindenarınankadın: Uyuyorsundur tabi...

Renklerindenarınankadın: Ve muhtemelen uyandığında ilk olarak neden bu saatte sana yazdığımı düşüneceksin.

Renklerindenarınankadın: Ben de bilmiyorum.

Renklerindenarınankadın: Sadece, uyku tutmuyor ve ben de refleks olarak sana yöneliyorum.

Renklerindenarınankadın: İstediğin oluyor sanırım.

Renklerindenarınankadın: Yavaş yavaş hayatıma sızıyorsun. Her an seni düşünüyorum, çok saçma ama elimde değil. Mesela her kahve içişimde aklımda beliren ilk şey sen oluyorsun. Sabah uyanır uyanmaz ilk düşündüğüm şey ileti kutuma bakmak oluyor sayende. 

Renklerindenarınankadın: Düşünsene, uyuyamıyorum, sana yazıyorum. Üzgün olduğumda sana koşuyorum. Sinirliyken kendimi sende buluyorum. Çok garip değil mi? Ne alaka yani? Senin adını bile bilmiyorken bütün bunlar çok saçma.

Renklerindenarınankadın: Nasıl yapıyorsun bilmiyorum, neden bu şekilde sana çekiliyorum bilmiyorum, sende bana iyi gelen şeyin ne olduğunu bilmiyorum. 

Renklerindenarınankadın: Ama eğer, beni sana güvendiğim için pişman edecek olursan seni mahvederim. Bunu biliyorum.

Renklerindenarınankadın: İyi geceler.


🍒

Continue Reading

You'll Also Like

3.1M 17K 3
'Umudun gece ise, ay'a tutun.' ∞ (15/08/2018; Başlama tarihi.)
355K 19K 33
Evren: Bana aşkını itiraf et artık Motorcu: Sen bana ettin mi? Evren: Nabzım seksenle kalbim tek senle atıyor bebeyim Motorcu: Neyin neyin? Evren:...
298K 22.2K 52
WATTYS 2018 KAZANANI! (KAHRAMANLAR KATEGORİSİ) Hreak ayağa aheste bir şekilde kalktıktan sonra kenarda yayılmış geniş postları eğilerek aldı. Geniş...
Derin By Betül

Short Story

967K 44.1K 42
Kafamı ellerimin arasına alıp kendimi öne doğru eğmiş az önce yaşananları algılamaya çalışıyordum. Bu olamazdı, hayır hayır hayır yine sokakta bir y...