TEMMUZ |Texting

By ftmnreker

42K 4.6K 3.4K

Belkilere sığınan bir adam tarafından bahşedilen renklere büründüm. "Bir gün, sana gökkuşağı armağan edeceğim... More

1🌈
2🌈
3🌈
4🌈
5🌈
6🌈
7🌈
8🌈
9🌈
10🌈
11🌈
12🌈
13🌈
14🌈
15🌈
16🌈
17🌈
18🌈
19🌈
20🌈
21🌈
23🌈
24🌈
25🌈
26🌈
27🌈
28🌈
29🌈
30🌈
31🌈
32🌈
33🌈
34🌈
35🌈
36🌈
37🌈
38🌈
39🌈
40🌈
41🌈
42🌈
43🌈
44🌈
45🌈
46🌈
DUYURU!
KARAKTERLER İLE RÖPORTAJ.
Özel bir bölüm🌈
Özel bir bölüm II🌈
Özel bir bölüm III🌈

22🌈

857 86 65
By ftmnreker

🍒

Belkileresıgınanadam: Eren mi o?

Belkileresıgınanadam: Eren'i görünce bir gerildim.

Belkileresıgınanadam: Her an beni ifşalayacak korkusuyla yaşıyorum...

Mesajları okuyup sırıttığımda, Elif omuzuma vurup göz kırptı. Eren de bu hareket karşısında gülerek bana kaş göz yapınca göz devirdim. "Ne işiniz var sizin burada?" diye sordum, merakla.

"Gerçekten çok kibarsın." dedi Elif göz devirip. "Kovsaydın bir de."

"Yapmam mı sanıyorsun?"

"Yapacağını biliyorum." dedi gülerek. Ben de güldüm. "Derslerimiz boştu, bir uğrayalım dedik. Çıkışta da takılırız hem."

Dudak büzerek Eren'e baktım. Gülümseyerek karşılık verdiğinde bu defa bakışlarımı kantinin diğer ucunda Şeyma ve Derya ile oturan Leyla'ya çevirdim. Göz göze geldiğimizde kaşlarımı çattım. "Olabilir." dedim bakışlarımı yeniden Elif'e çevirerek. "Gideriz."

"Seninkini de çağırayım madem." diyen Eren'e, gözlerimi kocaman açıp baktığımda kahkaha attı. Neden heyecanlanmıştım bilmiyorum. Oysa sürekli aynı ortamda olduğumuzu biliyordum, hep yan yanaydık. Ben kim olduğunu bilmesem de...

"Keyfin bilir." dedim toparlanarak. Eren gülmeye ara vermeden yanımızdan uzaklaştığında, Elif'e baktım.

"Seninle bir şey konuşmam lazım." dedi, göz ucuyla Leyla'ya baktıktan hemen sonra. "Ama şimdi değil. Uygun olduğun bir zaman beni ararsan, ikimiz buluşuruz. Yalnız oluruz, anlatırım."

Kaşlarımı çatıp yüzüne baktım bir süre. "Hoşlanmayacağım türden olaylar dönüyor değil mi?"

"Evet." dedi dürüstçe. "Kendini kötü bir şeyler duymaya alıştır. Söylediğimde hayal kırıklığı yaşamanı istemiyorum."

Söyleyecek bir şey bulamadan zil çaldı. Neler olduğunu bilmiyordum ama duyacağım şeylerin hayatımdaki birtakım olayların gidişatını değiştireceğini hissediyordum. Derin bir nefes alıp Elif'le bir ders saatliğine vedalaştım ve Leyla'yı bekleme gereği duymadan kantinden çıkıp sınıfıma ilerledim.

Renklerindenarınankadın: Çıkışta beraberiz sanırım.

Renklerindenarınankadın: Değil mi?

Belkileresıgınanadam: Eren'i çok sevdiğimi söylemiş miydim?

Renklerindenarınankadın: İkinizin çok iyi anlaşacağına eminim.

Renklerindenarınankadın: O da seni çok seviyor galiba...

Belkileresıgınanadam: Temmuz.

Renklerindenarınankadın: Gölge.

Belkileresıgınanadam: Seni çok seviyorum.

Belkileresıgınanadam: Ne yazacağını bilmediğin için dudağını kemiriyorsun. Yanılıyor muyum?

Renklerindenarınankadın: Beni bu kadar iyi tanıyor olmandan korkuyorum.

Belkileresıgınanadam: Ciğerini biliyorum be.

Belkileresıgınanadam: Var ya, müthiş bir durum.

Belkileresıgınanadam: İlk defa birinin hayatı ile ilgileniyorum.

Belkileresıgınanadam: İlk defa bir kıza bakarken boğazımın kuruduğuna şahit oluyorum.

Belkileresıgınanadam: İlk defa birini tanımak için deliriyorum.

Belkileresıgınanadam: İlk defa birini keşfetmek için delice bir istek duyuyorum.

Belkileresıgınanadam: İlk defa birini keşfetmek için çaba sarf ediyorum.

Belkileresıgınanadam: Ruhun bile duymuyor ama ben ilk defa kalbim olduğunu hissediyorum.

Belkileresıgınanadam: Hiç haberin yok ama ilk defa yaşadığımın farkına vardım seninle.

Belkileresıgınanadam: Düşünsene, birisi senin için yanıp tutuşuyor burada.

Belkileresıgınanadam: Hiç bilmiyorsun.

Belkileresıgınanadam: Şikayetçi değilim ama, yemin ederim.

Belkileresıgınanadam: Seni sevmek başıma gelen en güzel şey.

Belkileresıgınanadam: Şu hayatta daha doğru bir şey yaptım mı bilmiyorum.

Belkileresıgınanadam: Sanki seni gördüğüm gün, tüm yanlışlarım silindi.

Belkileresıgınanadam: En güzel doğrumsun.

Belkileresıgınanadam: İyi ki seni seviyorum.

Renklerindenarınankadın: Gölge, yapma şunu.

Renklerindenarınankadın: Kalbimin ritmini değiştiriyorsun.

Renklerindenarınankadın: Aptal aptal sırıtmama neden oluyorsun.

Renklerindenarınankadın: Avuç içlerimin terlemesine neden oluyorsun.

Renklerindenarınankadın: İçimde bir yerlerde çiçekler açtırıyorsun.

Renklerindenarınankadın: Bu çok tehlikeli.

Renklerindenarınankadın: Ben bundan korkuyorum.

Belkileresıgınanadam: Temmuz, korkma.

Belkileresıgınanadam: Ben adımı senin sesinden duysam, ruhumu teslim edecek adamım.

Belkileresıgınanadam: Ben tek bir kelimeni günlerce okuyup içimden tekrar eden adamım.

Belkileresıgınanadam: Ben resmine bakarken bile, göz göze gelince heyecanlanan adamım.

Belkileresıgınanadam: Ben sana sırılsıklam aşığım.

Belkileresıgınanadam: Benden korkma.

Belkileresıgınanadam: Benim aşkımdan korkma.

Belkileresıgınanadam: Beni sevmekten korkma.

Belkileresıgınanadam: Kendini bana kapatma.

Gözlerimi kapatıp okuduklarımın kalbimi ısıttığına şahit oldum sessizce. Bu çocuk bana ne yapıyordu böyle? Kim olduğunu bile bilmediğim birine karşı bu kadar yoğun duygular beslemem normal miydi?

Ders bitmek üzereyken yanımda uyuyan Leyla'yı dürtüp uyandırdım. "Kalk, ders bitti neredeyse."

Gözlerini ovuşturarak kalktığında ben çantamı toplamaya başlamıştım. O da çabucak çantasını toplayıp bana döndü. "Çıkışta gidiyoruz değil mi?"

"Seni bilmem ama ben gidiyorum."

"Bu kadar sosyal olmanı neye borçluyuz?" diye sordu imalı bir şekilde. "Bu yıla kadar seni kafeye sürükleyerek bile götüremiyordum. Bu yıl birden insan içine çıkmaya mı karar verdin?"

Gülmüyordu. Ben de gülmüyordum. "Evet." dedim ifadesiz bir şekilde. "Olağanüstü bir şekilde insan içine karışma aşkı doğdu içime. Kafeler cazip gelmeye başladı, insanlarla muhabbet ederken kusmak istemiyorum artık, yeni insanlar tanımak hoşuma gidiyor. Bir problem mi var? Varsa söyleme, içinde kalsın. Umursamıyorum çünkü."

Leyla bana gözlerini kısarak baktığında, gözlerinden geçen duyguya anlam veremedim. Kızgın olduğunu biliyordum ama bu duruma gelmemizin sorumlusu oydu, ben değildim. "Sen çok değişmişsin, gerçekten." dedi, dişlerini birbirine bastırıp. Zil çaldığı için sınıf hızla boşalmış, Elif, Eren, Şeyma, Derya ve Berat'ın bir zamanlar sürekli beraber takıldığı grubu gelmişti.

"Aynen." dedim göz devirip, ayaklanırken. "Bir sen haklısın Leyla, hep sen haklısın, sen çok haklısın. Çekil de geçeyim."

Sinirle ayağa kalktı. Sınıfa gelen herkes anlamsız bakışlarını ikimizde gezdirirken kısaca hepsine baktım. Berat dışında herkes buradaydı. "Sen var ya..." dedi Leyla, devamını getirmedi.

Omuzumun üzerinden ona bakıp, "Ben var ya..." dedim soran gözlerle.

"Sen çok nankörsün." dedi öfkeyle bağırıp. "Neden eskisi gibi değilsin? Ne değişti de eski Temmuz değilsin?"

"Az önce söyledin ya Leyla, ben değiştim." derken umursamaz bir ifade takındığım için Leyla daha da sinirlenmişti.

"Evet, sen değiştin."

"Aynen." dedim heceleyerek. "Bittiyse gideyim artık."

Rastgele sorduğum soruya cevap beklemeden sınıftan çıktığımda, Elif koşarak yanıma geldi. Eren ve peşinden diğerleri de çıkınca sessiz bir şekilde okuldan ayrıldık. Düşünmek istemiyordum. Hiçbir şey hakkında düşünmek ve konuşmak istemiyordum. Leyla'nın bana bu denli öfkeli olması sinirlerimi bozuyordu. Ona hiçbir şey yapmamıştım. Durup dururken bana karşı saf alan kendi olmasına rağmen, değişenin ben olduğumu söylemesi beni çileden çıkarıyordu.

Yine de sakin kaldım. Sinirlenirsem zararım kendime olacaktı çünkü, sakin kalmak zorundaydım. Ona zarar veremezdim. Ne yaparsam, kendime yapacaktım. Yanaklarımı şişirip sakinleşmem için bana yardımı dokunacağını düşündüğüm bir şey yaptım. Gölge'nin attığı mesajları okudum.

Belkileresıgınanadam: Sen mükemmel bir kızsın.

Belkileresıgınanadam: Çok güzel bir kalbin var.

Belkilersıgınanadam: O kalbine girebilir miyim bir gün?

Belkileresıgınanadam: Bak ben kalbinin kapısında beklemekten yorulmam.

Belkileresıgınanadam: O kapıda beklemek beni yormaz.

Belkileresıgınanadam: Ama havalar soğuyor, üşüyebilirim.

Belkileresıgınanadam: O zaman kalbine alır mısın beni?

Belkileresıgınanadam: Üşürsem, kalbine girebilir miyim?

🍒

Continue Reading

You'll Also Like

124K 7.4K 56
Buraya bak cılız okur. Senin geçirdiğin tüm o uykusuz geceler gibi yüzyıllar geçiren Carryhall Lisesi öğrencilerine bak. Bak ve elindeki loş telefon...
261K 7.6K 5
Derin Gökser, 17 yaşında babasının işleri nedeniyle doğup büyüdüğü ilçeden, evinden ve okulundan ayrılmak zorunda kalır. Duygusal sancıların içinde...
yirmi By ilayda

Short Story

686K 51.6K 67
hazar biraz duyarsız, biraz da sinir bozucu birisi boyxboy ve texting