"Liam sen ne dediğinin farkındasın değil mi?" Liam abisine bakarken Louis kardeşinin kolundaki dövmeye bakıyordu.
Kardeşi mühürlenmişti.
Hemde Zayn ile!
"Farkındayım."
"Zayn ile mühürlendin. Bir insanla." Liam kaşlarını çattı. O da bir insanla mühürlüydü ki Harry için her şeyi yapabilirdi.
"Harry de bir insan." Louis mavilerini kahverengilere dikip sertçe baktı. Liam irkilirken alfa konuştu.
"Liam." ses tonu uyarıcıydı.
"Onu seviyorum o da beni seviyor ve.." Liam kararsızlıkla alfaya bakarken Louis gözlerini kıstı.
"Devam et Liam." Liam tek bir solukta söyledi.
"Bağ kuruldu." Louis ayağa kalkarken bağırdı.
"Bağ kuruldu mu!? Onunla seviştin mi!?" Liam utanır gibi olurken parmaklarıyla oynamaya başladı.
Niye bağırarak söylüyordu ki?
Hem ne olmuş yani sevişmişlerse canım.
"Louis." kısık sesi Louis üzerinde etki göstermemişti ya da masum bakışları. Louis başını olumsuzca sallayıp kollarını kavuşturdu.
Kardeşi onu delirtiyordu.
"Liam sen tam bir başbelasısın." Liam beş yaşındaki küçük çocuklar gibi söylendi.
"Ama onu seviyorum." Louis parlayan kahverengilere bakıp iç çekerken kardeşinin önünde eğilip ellerini tuttu.
"Çok mu?" Liam kocaman bir gülümsemeyle fısıldadı.
"Çok." Louis de gülümserken sordu.
"Başka birine söyledin mi?"
"Nehemiah ve Cali anladı. Annem de dün gece öğrendi."
"Herkes öğrenmiş Liam abinin neden haberi yok?" Liam gözlerini yere dikti.
"B- ben korktum." Louis şefkatle bakarken kardeşinin saçlarını karıştırdı.
"Neden?"
"İzin vermezsin diye." kısık sesinden dökülen kelimelerle kardeşinin saçlarına öpücük bırakıp sordu.
"Ben senin mutsuz olmanı ister miyim hiç?"
"İzin veriyorsun yani?"
"O aşamaları geçmişsiniz." Liam utanır gibi olurken Louis sırıttı.
"Demek o insanı seviyorsun?"
"Louis!"
"Tamam bir şey demedim." gözlerini devirirken alfa Liam esmerin zihninde belirmesiyle sevgiyle gülümsedi.
Kirpiklerine bıraktığı öpücükler dudaklarını karıncalandırıp ellerini titretirken kalbi bedeninin her köşesini yerle bir etmişti.
O esmeri seviyordu.
Louis kardeşinin sevgi dolu ifadesiyle karşılaşırken gülümseyerek sordu.
"Çok mu seviyorsun?"
"Çok."
"O zaman bana düşen arkanda olmak." Liam mutlulukla abisine sarıldı. Alfa gülerken kardeşinin saçlarını karıştırdı.
Bu sırada Harry ağlayarak onlara doğru geliyordu.
"L- Lou!" alfa ayaklanırken ağlayan incisiyle kalbi titredi.
"İncim!" ayağa kalkıp incisinin ellerini elleri arasına aldı.
"L- Lou." gözyaşları art arda akarken alfasının ellerini sıktı güç bulmak istercesine yeşil gözlerin sahibi.
"Incim ne oldu?"
"B- bebeklerimiz y- yok." alfa korkuyla dolarken Liam da ayaklandı.
"İncim sakin ol. Yavaşça anlat." alfa incisinin gözyaşlarını sildi.
"B- ben uyuyakalmışım. U- uyandığımda yoklardı."
"Abi ben etrafa bakayım." Liam koşarak giderken alfa incisinin alnına öpücük bırakıp kurt formuna odaklanıp koşmaya başladı.
Evin etrafını turlamaya başlarken Harry daha fazla dayanamamış dizlerinin üzerine çökmüştü.
Gözyaşları durmaksızın akarken kendine kızıyordu. Gece bebekleri uyumamış, sürekli ağlamışlardı. Zar zor uyuduklarındaysa sabah oluyordu ki Harry yorgun olduğundan yorgunluğu galip gelmiş ve uyuyakalmıştı.
Uyandığındaysa bebekleri yoktu.
Hayatında daha önce bu kadar korktuğu bir an hiç olmamıştı.
Hıçkırıkları alfanın kulağında yankılanırken Louis koşmaya devam etti. Ormana doğru ilerlerken burnuna gelen tatlı kokuyla ulumuştu ki iki küçük kurt koşarak ona doğru geliyordu.
Arkalarından da Liam geliyordu.
Alfa bebeklerini kurt formunda ilk defa görüyordu. Aron gri kürküyle önünde dururken küçük dişlerini gösterircesine hırladı. Gözleri masmaviydi.
Adelina ise bembeyaz kürküyle çok güzeldi. Koyu yeşil gözleri parlıyordu. Kuyruğunu sallamaya başlarken Liam kahkaha attı.
Louis hafifçe ulurken küçük kurtlar hareketlendi. Alfa burnuyla küçük bedenlerini ittirirken kurtları koşmaya başlamıştı bile.
Liam ise gülümseyerek izliyordu önündeki sahneyi.
Harry elleri yerde ağlarken duyduğu ulumayla başını kaldırdı. İki tane küçük kurt ona doğru koşarken arkalarından Louis ve Liam geliyordu. Harry şaşkına dönerken bembeyaz olan kurt kucağına atladı. Koyu yeşillerle buluşurken gözleri yavaşça gülümsedi.
Kızıydı.
Kucağına alırken kahkaha attı.
Çok tatlıydılar.
Aron da kucağına çıkarken bebeklerini sarmaladı. Louis burnunu eşinin yanağına sürttü. Kucağındaki küçük kurtlar da sürtmeye başlarken kalbi sıcacık oldu.
Bu çok başka bir şeydi.
Harry eşinin başına öpücük bıraktı.
"Seni çok seviyorum." gri gözler parlarken alfa uludu. Bunun üzerine küçük kurtlar da uludu.
"Tanrım!" Harry küçük kurtlarını öpücüklere boğmaya başladı.
Alfa insan formuna girerken Liam üzerindeki hırkayı çıkarıp abisine uzattı.
"İlk defa böyle görüyorum onları." Louis büyülenmiş gibiydi.
"Adelina beyaz kürklü olacak." Liam munzurca gülerken konuştu.
"Büyüdüğü zaman yandın." Louis kararmış mavileriyle bakıp hırladı. Kızına hiçbir kurt yaklaşamazdı.
Liam geri adımlarken yavaşça yutkundu.
"Ben artık gideyim o zaman."
"Yaşamak istiyorsan evet." kahverengileri korkuyla irileşirken hızlıca konuşup kurt formuna odaklandı.
"Akşam annemlerdeyiz." ormana doğru koşmaya başladı.
Harry küçük kurtlarını omuzlarına yatırıp ayağa kalktı. Bedenlerini nazikçe kavrarken sevgiyle gülümsedi.
Bebekleri çok tatlıydı.
Eve doğru yürürken alfa ise gülümseyerek ailesinin ardından ilerliyordu.
*
"Çok garip hissediyorum." Harry oğlunun kürkünü nazikçe okşarken alfa kızının başına öpücük bıraktı.
"Neden incim?"
"Yatağımızda iki tane küçük kurt var ve uyuyorlar." Adelina ve Aron bir süre evde koşuşturduktan sonra uyuyakalmışlardı.
"Ve çok küçükler." Harry eşine döndü.
"Senin yanında küçücük kalıyorlar."
"Ella olmasa bile Aron ileride benim gibi olacak."
"Üç tane alfayla başım dertte."
"Şikâyetçi misin yoksa?" yeşiller mavilerle buluşurken konuştu.
"Asla." alfa incisinin beline kolunu sarıp boynuna öpücük bıraktı.
"Bu duruma alışman gerekecek."
"Alışabilirim."
"Üç tane kurtla bir ömür." Harry eşine döndü.
"Asla şikayet etmem." Louis gülümserken gözleri kısıldı ve Harry kalbinin hızlandığını hissetti.
Lanet olası alfa.
Çok yakışıklıydı.
Harry sakin olmaya çalışırken bebeklerine baktı. Louis incisinin saçlarını usulca itip kulağına fısıldadı.
"Sayı üç taneyle kalmayacak ama." Harry eşinin omzuna vurdu.
"Lou!"
"İncim daha çok sevişeceğiz ve bir sürü küçük kurtlarımız olacak." Harry tekrar vururken Louis incisinin kızaran yanağını öptü.
"Belki de bugün başlayabiliriz." Harry alfayı omuzlarından ittirip ayağa kalktı.
Ne utanmaz bir kurttu.
"Beni utandırıyorsun!" alfa kızaran yanaklara bakıp kahkaha atarken Harry hızla odadan çıkmıştı bile.
*
"Baba az önce süt içti daha. Sallama." saniyeler sonra tişörtünde hissettiği ıslaklıkla torununu Jay'e uzatırken kaşlarını çattı yaşlı kurt.
Louis kahkaha atarken Harry gülmemek için dudaklarını ısırıyordu. Uyuyan kızının saçlarını okşayıp şakağına dudaklarını bastırdı.
Louis başında hissettiği şaplakla gülmeyi keserken konuştu.
"Baba!"
"Aynı sana çekmiş eşek." Harry kıkırdamaya başlarken Louis incisine bakıp tekrar babasına baktı.
Bu adam delirtiyordu insanı.
"Baba." Mark gözlerini kısıp bakarken çalan kapıyla konuştu.
"Kapıya bak Louis."
"Baba!"
"Kapı." lanet alfa. Louis gözlerini devirip kapıya doğru ilerledi.
Zayn ve Liam içeri girerken Gemma ve Niall da arkalarından gelmişti.
"Merhaba Tomlinson ailesi." Gemma gülümserken Mark saçlarını karıştırdı.
"Hoşgeldin sarışın."
"Hey hey! Yaşlı kurt o saçlar kolay yapılmıyor." Gemma saçlarını düzeltmeye başlarken bu sefer karıştıran Louis olmuştu.
"Saçlarımı toplayıp geleceğim bu eve." gözlerini devirirken Louis kahkaha attı. Gemma kardeşinin yanına otururken Jay Aron'ın üzerini değiştirmiş bir şekilde salona gelirken Liam ayağa kalkıp kucağına almıştı bile.
Kapı çalarken Nehemiah, Cali, Oliver ve eşi gelirken masaya geçildi.
Louis incisinin saçlarıyla oynarken Harry alfasının tabağını yemeklerle doldurdu.
Eh kurtlar çok yiyordu.
Çok fazla.
Alfa yemeğe başlarken Harry yükselip saçlarına öpücük bıraktı. Jay gülümseyerek izlerken onları Mark torunlarına bakıyordu.
Aron ona benziyordu. Gururla gülümsedi.
Gemma ve Niall sohbet ederken Liam ve Zayn karşılıklı oturmuş bakışıyorlardı.
Oliver Niall'ı dürtüp Gemma'yı gösterdi. Niall kızarır gibi olurken Nehemiah gülümseyip konuşmaya başladı.
"Liam ve Zayn için toplandık ama bir güzel haber daha var."
"Ne ki?" Niall sorarken Cali Jay'
e bakıp Harry'i işaret etti. Jay gülmeye başlarken Louis kaşlarını çatıp annesine baktı.
Diğer haber neydi ki ve annesi neden gülmeye başlamıştı ki şimdi?
Harry Nehemiah'ın gülümseyerek ona bakmasıyla duraksadı. Cali de ona bakıyordu.
"Bir şey mi oldu?" buklesini kulağının arkasına sıkıştırırken sordu.
"Üçüncü kurt geliyor demek." Jay konuşurken Louis öksürmeye başlamıştı. Harry ise öylece bakıyordu.
"Üçüncü geliyor." Mark sevinirken Liam ve Zayn bakıştı ardından alfayı tebrik ettiler. Niall gülerken konuştu.
"Üçüncü yolda demek dördüncü beşinci de gelir artık. Abi sakin ol biraz." Harry kızarırken Louis masanın altından tekmeyi geçirdi. Mark da başına vururken Niall bağırdı.
"Ahh! Acıdı ya! İkiniz aynı anda ne vuruyorsunuz?"
"Nasıl konuşuyorsun sen abinle. Baş alfa o."
"Sen konuşuyorsun istediğin gibi ama baba."
"Sus sen çakma sarı. Babayım ben." Niall somurtmaya başlarken Jay Mark'a baktı.
"Mark Niall doğru mu söylüyor?" Mark gözlerini kaçırırken cevapladı.
"Hayır."
"Mark!"
"Ne?"
"Louis alfa ve sürünün başında."
"Ondan önce ben vardım." Jay eşine inanamazcasına baktı.
"Mark!" Niall gülmeye başlarken başına yediği darbeyle somurttu. Bunun üzerine Jay gözlerini devirdi.
Eşi çocuk gibiydi.
*
Saatler sonra herkes bahçede oturmuş sohbet ederken alfa incisinin elini kavrayıp ayağa kalktı. Gemma fark ederken Louis göz kırptı. Gemma sırıtmaya başlarken Niall'a dönüp konuşmaya devam etti.
Harry ise adımlarını alfaya yetiştirmeye çalışırken ki alfa çok hızlı yürüyordu yavaşça sordu.
"Nereye gidiyoruz?" birkaç dakika sonra göle gidilen yola saparken kaşları çatılırken sordu.
"Gece gece neden göle gidiyoruz?"
"Sürpriz." dakikalar sonra göle geldiklerinde Louis incisinin elini bırakıp arkasına geçti. Kollarını beline sarıp karnında birleştirdi.
"Gökyüzüne bak." Harry yavaşça başını kaldırdı ve görüş alanına giren manzara ile gülümsedi.
O kadar güzeldi ki.
Bir sürü yıldız tüm geceye inat parıl parıl parlıyordu lacivertlikte. O kadar çok yıldız vardı ki sanki hepsi bu gece için gökyüzünü esir almıştı.
Berrak göle vuran yansımaları ise mükemmeldi.
"Lou bu çok güzel." alfa küçük incisini sevgi dolu bakışlarla seyredalmışken fısıldadı.
"Senin kadar değil." ardından kızarmaya başlayan yanaklarla kıkırdadı gri gözlü kurt.
"Yanakların kızardı."
"Kızarmadı. Hava sıcak."
"Hava sıcak demek?" oyuncu sese karşılık beline sarılan kola vurdu Harry.
"Dalga geçme." sağ yanağına bırakılan öpücükle gülümserken gözlerini kapattı.
Alfanın kolları arasında olmak ruhunu okşarken bu kez gamzesine bırakılan öpücükle kıkırdadı.
"Sen bir mucizesin. Benim küçük mucizem." kalbi bedenini titretirken almaya çalıştığı her nefes zihnini bulandırıp tenine binlerce iğne batıyormuş hissi veriyordu.
Titreyen kirpiklerinin ardından gözkapakları açılıp yeşillerini alfanın grilerine sunarken derin bir nefes aldı alfa.
"Seni seviyorum." fısıltısı geceye karışırken Harry gözlerini grilerden bir an bile ayırmadan tekrarladı kısık sesiyle.
"Seni seviyorum." ardından alfa eğilip dudaklarını titreyen pembe dudaklarla buluşturdu.
Küçük bir öpücük bırakıp alnını alnına yaslarken gülümsedi alfa. Yıllar sonra kalbi bedenini ele geçirmiş yönetirken sesini çıkarmadı ki çıkarmaya da niyeti yoktu.
Louis bu yönetimi çok sevmişti.