KESKİN (Raflarda)

By bernailm

22M 895K 129K

İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın bana korkuyla bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu... More

-Tanıtım Videosu -
bölüm-1(Zeynep MARAL)
Bölüm-2 (Uygar EZELOĞLU)
bölüm-3
bölüm-5
bölüm-6
bölüm -7
bölüm-8
bölüm.9
bölüm.10
Bölüm. 11
bölüm.12
bölüm.13
bölüm.14
bölüm.15
bölüm.16
bölüm.17
Bölüm.18
Bölüm.19
Bölüm.20
Bölüm.21
Bölüm.22
Bölüm. 23
Bölüm.24
Bölüm.25
Bölüm.26
Bölüm.27
Bölüm.28
Bölüm.29
Bölüm.30
Duyuru
Bölüm.31
Bölüm.32
Bölüm.33
Bölüm.34
Bölüm.35
Bölüm.36
Bölüm.37
Bölüm.38
Bölüm.39
Bölüm.40
Bölüm.41
Bölüm.42
Bölüm.43
Bölüm.44
Bölüm.45
Bölüm.46
Bölüm.47
Bölüm.48
Bölüm.49
Bölüm.50
Bölüm.51
Bölüm.52
Bölüm.53
Bölüm.54
Kadın...
Bölüm.55
Bölüm.56
Bölüm.57
Bölüm.58
59.Bölüm Tanıtım videosu
Bölüm.59 (1.kısım)
Bölüm.59 (2.kısım)
Bölüm.60
Bölüm.61
Çok sorulan sorular???
Bölüm.62
Bölüm.63
Bölüm.64
Bölüm.65
Anket ?
Bölüm.66
Bölüm.67
Bölüm.68
Bölüm. 69
Bölüm.70
Bölüm.71
👑Başarı🏆
Bölüm.72
Bölüm.73
Bölüm.74
Bölüm.75
Bölüm.76
Bölüm.77
Bayram özel🍬
Bölüm.78
Bölüm.79
Bölüm.80
Bölüm.81
Bölüm.82
Bölüm.83
Bölüm.84
Destek!!!
Bölüm.85
Bölüm.86
Bölüm.87
Bölüm.88
Bölüm.89
Bayram 😄
Bölüm.90
Bölüm.91
Bölüm.92
Bölüm.93
Bölüm.94
Bölüm.95
Bölüm.96
Bölüm.97
Duyuru!
Özel bölüm.1 (Kamp)
Ramazan Özel bölüm
Keskin Kapak
Bilgi 👇
Parfüm siparişi
iMZA GÜNÜ
KESKİN Veda

bölüm-4

293K 10.3K 1.1K
By bernailm

Multimedyada Ömer..
Bu bölümün ilk kısımı Uygar anlatımıyla yapacağım.
Keyifli okumalar..

*********

Uygar

Kendime delicesine öfkeliydim...
Üç gece önce bir anlık kontrolümü kaybetmiştim. O kızı daha yakından görebilmek için yanına yaklaşmıştım. Hatta yetmiyormuş gibi adamımın kıza dokunmasına sinirlenmiş ve engel olmuştum.

O an elimdeki kalemi kırdığımı farkettim. Ben her zaman kontrollü ve duygusuz bir adam olmuştum.
Ama o kızın gözlerindeki anlam veremediğim bir şey, bir anlıkta olsa beni etkilemişti. Bu da neyin nesiydi böyle?

Sinirli dişlerimi sıktım ve başını sağa sola salladım.
İşlerim gayet iyi gidiyordu. Şirketim dünya çapında başarı sağlayan sayılı şirketlerin arasına girmişti ve servetime servet katıyordum. Böyle bir saçmalık beni etkilemesine izin veremezdim. Düşünmemeye çalıştım.
Bu akşam, kazandığım bir ihaleyi bahane ederek otelimde bir davet verecektim.
Amacım ülkenin en önemli iş adamlarıyla başarımı kutlamak, ve yeraltı dünyasinda ki düşmanlarıma gözdağı vermekti.
Kapının çalınma sesi ile, elimdeki dosyayı bırakarak bağırdım.
"Gir! "

Asistanım Cansu içeriye girerek bilgi vermeye başladı.
"Efendim, istediğiniz gibi her şey ayarlandı. Herkes hazır bir şekilde bu geceyi bekliyor.
Otelde, ne olur ne olmaz diye yedek eleman bulundurulacak.
Davet sonrası için de otelin gece klübü kapatıldı."

Başımı salladım ve tehditkar bir şekilde cevap verdim.
"Siz işinizin başına dönün Cansu hanım. Unutmayın, hiç bir sorun istemiyorum!"

Cansu korkuyla yutkunarak başını salladı ve odadan çıktı.
Bende tekrar işimin başına döndüm...

Zeynep

Üç gün boyunca hep o adamı düşünüp durmuştum. Kendimi bir türlü işime verememiştim. Kimdi o adam? Neden öyle bakmıştı gözlerime?

Yetmiyormuş gibi, o gece üvey babam cebimdeki fazladan parayı görünce deliye dönmüştü. Nefretle üstüme yürüyerek, bağırmıştı.
"Lan ezik köpek! Sen benden nasıl para saklarsın? "

Hiç acımadan beni hırpalanmış, boğazıma sarılıp nefesimi kesene kadar sıkmıştı. O ayyaş adam yüzünden, boynum hala mosmordu.
Annem beni o adamın elimden zorda olsa almıştı ama ne yazık ki ardından dayanamayarak büyük bir astım krizi geçirmişti. Hastaneye zor yetiştirdiğimiz Annem'in durumu şimdilik daha iyiydi. Ama tedavi şarttı.

Üç gün boyunca annemin başından bir an olsun ayrılmadım.
Annem benim her şeyimdi. Bu hayatta tutunduğum tek dalımdı.
Yanına yaklaştım ve kokusunu içime çekerek sarıldım. Şefkatle saçlarımı okşadı. O benim bu hayatta sahip olduğum tek varlıktı. İç çekerek konuşmaya başladım.
"Annem benim. Güzeller güzeli annem. İyi olacaksın..Allah bize yardım edecek. İnanıyorum ki kurtaracak bizi bu bataklıktan."

Onu teselli etmek istiyordum. Üzülmedim istiyordum. Ama çok çaresizdim. Annemin mis kokulu saçlarını okşadım ve alnından öptüm.
Annem bana sevgiyle bakarak cevap verdi.
"Asıl sen üzülme. Cennet kokulum benim. İyiyim ben Zeynep'im."

Öksürmemek için kendini zor tuttu belliydi. Onu böyle görmeye yüreğim dayanmıyordu. Ama elimden de bir şey gelmiyordu. Annemi tekrar alnından öptüm. Tam odadan çıkarken, zayıf çıkan sesiyle  bana seslendi.
"Zeynep'im!"
Hemen arkamı dönerek cevap verdim.
"Efendim sultanım!"

Annem bana başı ile yanıma yaklaş işareti yaptı. Hemen yanına yürüdüm ve yatak başlığına kollarımı dayadım. Annem utana sıkıla elindekileri bana uzatınca şokla yüzüne bakarak sordum.
"Bu ne anne? Neden veriyorsun bana bunları?"

Annem hüzünle konuştu.
"Hastane masrafları için Zeynep'im."
Telaşla anneme baktım.Demek biliyordu.
Masrafları ödeyemediğim için annem bu gece burda rehin kalmak zorundaydı. Hastane bana sadece bir gün daha mühlet vermişti.

Üvey babam olacak o adamdan isteyemezdim.
Zaten aylak aylak gezen bir asalaktı. Hem bir kez olsun bile annemi aramamış, gelipte görmemişti.
Gelmesindi zaten! Ondan nefret ediyordum.

Kaşlarımı çatarak annemin elinde tuttuklarına baktım. Babamdan hatıra kalan içinde isimlerinin yazdığı iki alyans ve üzerinde minik bir yonca olan kolyeye ışıl ışıl parlıyordu.

Halbuki annem, o kolye ve alyansları kutsal bir emanet gibi yıllarca o adamdan bile saklamıştı.
Nasıl alırda satardım o kutsal emanetleri. Öleceğimi bilsem asla yapamazdım. Başımı salladım ve cevap verdim.
"Asla anne! Ölsem almam. Onlar sana babamdan hatıra. Koy onları ait oldukları yere!"
Sonra konuşmaya devam ettim.
"Hem ben o işi hallettim. "

Yalandı...
Ama buna mecburdum.
Annemin üzülmemesi gerekiyordu.
Kaşlarını çatarak sordu.
"Nasıl hallettin Zeynep? Al şunları sat. Bana yalan söyleme kızım.
Hem benim için senden daha önemli hiç bir şey yok. Baban zaten benim kalbimde yaşıyor. Bunlar olmasa da olur."

Başımı sallayarak, karşı çıktım.
"O iş tamam. Yarın sabah hastaneden taburcu olacaksın. Sen rahat ol annecim."

Anneme minik bir öpücük verdim. Ve hızla odadan çıktım. Göz yaşlarım yağmur gibi akıyordu ve kimse görmesin diye başımı bile kaldıramıyordum.

Dışarı çıkınca hemen Ömeri aradım. İkinci çalışta telefonu açan Ömerin neşe dolu sesi geldi kulağıma.
"Oy! fındık kurdum beni ararmış! "
Ömer'in sesinini duyunca, içim açıldı. Ağladığımı belli etmemeye çalışarak konuşmaya çalıştım.
"Merhaba Ömer"

Ömer beni ağladığımı sesimden anlayacak kadar iyi tanıyordu. Birden telaşla sormaya başladı.
"Neyin var Zeynep? Nerdesin sen? Neden sesin böyle geliyor?
Nerdeysen hemen bana konum at. Seni gelip alacağım"

Sorularını hızla sıralarken benim konuşmama fırsat bile vermiyordu.
Susmayınca, bıkkın bir şekilde gözlerimi devirdim ve cevap verdim.
"Allah aşkına! Kaçırılmışım gibi panik yapma. İyiyim ben Ömer.
Sadece annemin yanındaydım ve biliyorsun biraz duygusalım bu aralar."

Ömer ikna olarak cevap verdi.
"Peki öyle olsun bakalım!
Ama sen yinede bana konum at.
Gelip seni alacağım. Anlaşıldı mı fındık kurdu."
Hemen gülümsedim. Zayıf ve çelimsiz olduğum için, eskiden beri Ömer bana, fındık kurdu derdi.

"Tamam bekliyorum" dedim ve hemen Ömer'e hastanenin karşısındaki kafenin konumunu atarak ve beklemeye başladım.

Aklım yine o geceye gitti. Kimdi o adam? Sanki gecenin içinden kopup gelmişti. Bana yaklaştığında sanki kokusu rüzgarla burnuma dolmuştu.
Bana bir ormanı anımsatmıştı o ferah koku. İçinde, baharatlı otların olduğu, tertemiz bir orman.
Sessizce iç çektim...

Bunları düşünürken, gözlerimi kapattığımı fark etmemiştim bile.
O an ne yaptığımı fark edince hemen gözlerimi açtım ve etrafıma baktım.
İnşallah kimse beni görmemişti.
Hızla başımı iki yana salladım.
Bu büyülü etkiden kurtulmam hemen lazımdı.

Bu büyü o kadar etkiliydi ki, sadece düşününce bile başımı döndürüyordu...
Yanımda duran arabayı fark ederek yerimden kalktım.
Ömer arabadan inerek, beni sevgiyle kucakladı ve konuşmaya başladı.
"Nasılsın Zeynep? Hadi arabaya binelim de, neler olduğunu bir bir anlat bana."

Sevgiyle Ömer'e baktım.
Çok yakışıklı bir gençti Ömer.
Yeşil gözleri, kumral saçları ve güzel fiziğiyle bir çok kızın dikkatini çekiyordu üstüne.
Üniversite birinci sınıfta mimarlık bölümünü okuyordu. Tatillerde de kafede babasına yardım ediyordu.
Ailesinin tek oğluydu ve göz bebeğiydi.
Adam gibi adam diye bir tabir vardır ya hani.
İşte o Ömerdi...
Ve tam anlamıyla dürüst bir insandı. Onu çok seviyordum.

Aklıma annem gelince hemen Ömer'e sordum.
"Geçen gün bana bahsettiğin iş varya Ömer. Hani benim içinde bir şeyler yapabileceğini söylediğin.
O işe şimdi ihtiyacım var. Sence o iş için hâlâ şansım var mı Ömer?"

Ömer birkaç gün önce bana, ünlü bir otelde düzenlenecek davet için bir geceligine ekstra garson ve mutfak elemanı arandığını söylemişti.
Daveti düzenleyen şirket özellikle bu görevi, üniversitede okuyan ve ihtiyacı olan gençlere vermek istiyordu..Ve bunun için Üniversitede broşür dağıtılmıştı. Karşılığında da oldukça dolgun para vereceklerdi.

Annem için başka şansım yoktu.
Zaten üç gecedir Derin'lerde kalıyordum.
O sarhoş adamla, aynı evde kalmaya tahammül edemiyordum.
Ömer gözlerini yoldan ayırmadan cevap verdi.
"Tabiki Zeynep. Biliyorsun davet bu gece. Aslında üniversiteden bir kız gidecekti ama memlekette kardeşi evleniyormuş. Onun yerine senin adını yazdırdım. Ama yalan yok, zor oldu yani. Göbeğim çatladı ayarlayana kadar. İşin talibi çoktu.
Ama başardım. Hem benim fındık kurdum için değer. Zaten deneyimin var. Garsonluk yapacaksın. Hem bende orada olacağım. Birlikte gideriz."

Bunları duyunca rahat bir nefes aldım. Bu gece o otelde çalışarak, yarın erkenden annemin hastane masraflarını ödeyecektim. Gülümseyerek cevap verdim
"Teşekkürler Ömer. İnan bu iş benim için çok önemliydi. Şimdi beni Derin'lere bırakır mısın? Annem hastaneden çıkana kadar eve gitmeme izin vermedi. "

ÖMER

Bunu duyunca resmen yüzüm ışıldadı. Zeynep'e çaktırmadan gülümsedim. Derin, benim yıllardır içimde yaşattığım çocukluk aşkımdı.
Ama ne yazik ki cesaret edip açılamıyordum Derin'e.

Boğazımı temizledim ve çaktırmadan Zeynep'e sordum.
''Derin nasıl? İyi mi?''

Gülümseyerek cevap verdi.
"Her zaman ki Derin işte.
Biliyorsun pozitif ve kıpır kıpır.
Dersler onu ara sıra zorlasada, iyi yani keyfi yerinde."

Derin bir nefes alarak başımı salladım. İçimde fırtınalar kopuyordu. Ama bir türlü kıza açılamıyordum. Çoğu zaman üniversitenin önünde gizli gizli onu bekliyordum. Beni görmesin diye saklanıyor ve ona bakmadım tadını çıkarıyordum. İkimiz ayrı üniversitelerde okuyorduk.

Zeynep için ise üniverste şimdilik hayaldi. İnşallah o da seneye üniversiteye başlayacaktı.
Aslında o da işletme bölümünü kazanmıştı. Ama üvey babası yüzünden, kaydını dondurmak zorunda kalmıştı. Adam gerçekten berbat bir kişiliğe sahipti. Hüzünle Zeynep'e baktım. Benim güzel kardeşim.
Umarım bir an önce, bütün sıkıntılarından kurtulurdu.

Eve vardığımızda yavaşça arabadan indi ve bana sevgiyle baktı. Göz attım ve onu uyardım.
"Unutma fındık kurdu saat 5'te seni alacağım. 6'da orda olacağız. Davet 7'de başlayacak. Gece saat 12'den sonra da gece klübünde görevliyiz.
Kıyafet alma. Orada verecekler."

Başını salladı elini alnına değinerek bağırdı.
"Anlaşıldı Kaptan!"
Gülümseyerek konuşmaya devam ettim.
"Derin'e selam söyle. Bir akşam çıkıp, birlikte bir şeyler yapalım."

O da gülümsedi ve yürürken cevap verdi.
"Söylerim. Gidelim evet. Hem çok güzel olur. "

Başımı sallayarak, apartmana girmesini bekledim. Sonra bende hazırlanmak için eve doğru sürdüm.

*********

Vee hikayemiz yeni yeni ısınmaya başlıyor..
Bakalım Zeynep otel'de neler yaşayacak🤗🤗🤗
Seviliyorsunuz...

Continue Reading

You'll Also Like

536K 4.7K 20
"Bakışlarındaki isteğe daha fazla dayanamadım, ama bakışlarından çok altındaki asıl harikanın ıslak ve muhtaç isteğine dayanamadım." "Konuşmak yerin...
909K 37.9K 39
0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kategorisinde 1.S...
120K 4.2K 52
Sen benimsin, aksini düşünen sonunuda düşünsün. +18 Cinsellik fazla bulunuyor bunu bilerek okuyalımm. Askeri kurgu Çocukluk aşkı Arkadaşlıktan doğan...
1.2M 34.3K 70
Bir berdelle kaç kişinin hayatını kurtarabilirsin? Bir berdelle kaç kişiyi hayatından edebilirsin?