Alfa ıslak saçlarıyla yatak odasına girerken gördüğü manzarayla duraksayıp yutkundu.
İncisi göğsünde kızları, omzundan düşen askısı, beyaz pürüzsüz bacakları ve teniyle nefes kesiciydi. Kızının dudakları arasından çıkan sesler odayı doldururken incisi eğilip bebeklerinin alnına öpücük bıraktı.
Alfa bebeğinin yerinde olmak istedi o an.
Harry başını kaldırırken alfasıyla göz göze geldi. Gri mavi karışımı gözler yakıcı bakışlarla bakıyordu. Altında siyah şortu vardı sadece. Saçları ıslak bir şekilde alnına dökülmüştü.
Louis yatağa ilerleyip oturdu. Kızları büyük bir iştahla dudaklarını hareket ettirirken yeşil gözleri etrafı tarıyordu. Alfa biraz daha eğildi. Bebeği gözlerini ona doğru çevirdi ve Adeline dudaklarını çekip gülmeye başladı. Bacaklarını sallarken sesler çıkarmaya başlamıştı bile.
Louis kocaman gülümserken küçük kurdunu yavaşça kucağına aldı. Kurdun yosun yeşili gözleri parlıyordu. Alfa sarı saçlara öpücük bıraktı. Harry ise eşini ve kızını büyük bir sevgi ve hayranlıkla izliyordu.
Çok güzellerdi.
"Güzelim benim." alfa bebeğini tekrar yavaşça öptü.
"Ella, güzelim." Louis hafifçe ulurken Ella yeşillerini irileştirmiş babasına bakmaya başladı. Louis tekrar yavaşça uludu. İrileşmiş orblar şaşkınlıkla bakıp tatlı bir çığlık attı.
"Benim küçük kurdum." burnunu burnuna sürttü Louis. Ella tekrar gülmeye başladı.
Alfa incisine baktı. Tatlı incisi yeşillerini mavilerine dikip gülümsedi. Alfa içini çekerken kızını sallamaya başladı.
Dakikalar sonra kızları esnerken Louis ayağa kalktı. Küçük kurdun gözleri kapanırken bir öpücük daha bırakıp yavaşça beşiğine bıraktı. Üzerini örtüp küçük eli nazikçe tutup okşadı. Küçük parmaklara tek tek dudaklarını bastırdı. Doğrulurken oğluna baktı. Aron mışıl mışıl uyuyordu. Alfa gülümseyip incisine doğru döndü.
Ona doğru yaklaşıp bedenini yatağa yatırdı. Üzerindeki yerini alırken elini bacağına yerleştirdi. Harry ellerini nemli saçlara geçirirken sordu.
"Saçların neden ıslak?"
"Göldeydim."
"Yalnız gittin di mi?" Louis gözlerini çok sevdiği yeşillere dikti.
"Benim için endişelenme." incisinin çenesine dudaklarını bastırdı.
"Endişelenirim. Bebeklerimin babasına bir şey olmasını istemiyorum." alfa yeşillerdeki sevgiyle gülümseyip burnunu burnuna sürttü.
"Ben bir alfayım anne kurt bunu unutuyor musun?" Harry içini çekti.
"Nasıl unutabilirim ki?" Harry bacağındaki elin geceliği yukarıya doğru sıyırmaya başladığını hissetti. Soğuk parmaklar teninde elektrik etkisi bırakıyordu. Askıları indirirken gözleri bir an bile ayrılmadı. Alev alev olan maviler siyah kumaş parçasını aşağıya doğru çekti ve incisinin bacaklarından geçirip yere attı.
"O zaman bir daha hatırlatabilirim." alfa dudaklarını ısırıp elini incisinin ensesine atıp başını kaldırdı. Harry kollarını eşinin boynuna doladı ve hasret çeken dudaklar buluştu. Alfa pembe dudakları istila ederken bir yandan da incisinin bacaklarını okşuyordu. Harry alfanın dudaklarına doğru inledi.
"İncim."
"Alfam." Louis pembe dudaklara öpücük bırakıp yüzünü beyaz boyna gömdü. Harry titrek bir nefes alırken alfa öpücükler bırakmaya başlamıştı bile.
Alfa son bir öpücük bırakıp burnunu sürttü. Harry ani bir hamleyle yerlerini değiştirdi. Alfa irileşmiş gözlerle bakmaya başlarken Harry eşinin omzuna dudaklarını bastırdı. Dudaklarını göğsünden kasıklarına kadar yavaş yavaş değdirmiş geriye kalan parçalardan kurtulmuştu.
Burnunu burnuna değdirip gözleri kapanırken alfa incisinin sıcaklığıyla inledi. Harry titrek bir nefes alırken elini alfasının yanaklarına yerleştirdi. Louis nazikçe gitgellerini yapmaya başlarken Harry sağ bacağını alfanın beline sarıp dudaklarını birleştirdi.
Louis incisinin dudaklarını tadına vara vara içine çekerken odayı saran ağlama sesiyle pembe dudaklardan ayrıldı. Harry başını çevirdi.
Ella ağlamaya başlamıştı ve saniyeler sonra Aron da ağlamaya başlamıştı. Louis inanamazcasına bebeklerine bakıyordu.
Ağlamak için bu vakti mi seçmişlerdi gerçekten de?
Yüce İsa!
Harry titreyen bedeniyle alfanın belindeki bacağını çekti. Hareketlerin hızlandığını hissederken mırıldandı.
"L- Lou!" saniyeler sonra alfa incisinin tatlı noktasını bulduğunda hamlelerini oraya yönlendirdi. Harry şiddetli bir şekilde inlerken bebekleri bir an için ağlamayı bıraktı.
Louis beşiklere bakarken hamlelerine devam ediyordu bir yandan da. İnlemeleri birbirine karışırken Ella daha yüksek sesle ağlamaya başladı bu kez.
Alfa eşinin ellerini kavrayıp başının üzerinde birleştirirken Harry alt dudağını ısırdı.
"Louis." anlatmak isteğini tek bir kelimeye bırakmış olan Harry gözlerini kapattı. Saniyeler sonra düşüş anı geldiğinde gözlerini aralamış koyu mavi gözlerle irkilmişti.
Düşüş anı bittiğinde alfa nazikçe eşinden ayrılıp ayağa kalktı. Şortunu giyip beşiklere doğru ilerlerken Harry derin bir nefes aldı. Titreyen bedeniyle doğrulup alfanın koltuktaki tişörtünü alıp giydi.
Beşiklere doğru yürüyüp alfanın kucağından kızını aldı
"Buradayım bebeğim." Harry' nin boynuna gömerken yüzünü ağlaması kesilmişti Ella' nın. Alfa oğlunun dolu dolu olmuş mavileriyle karşı karşıya gelirken kendine kızdı.
"Aron baba burada küçük kurt." Louis yatağa oturup oğlunu sallamaya başladı yavaşça. Dudaklarını saçlarına bastırıp fısıldadı.
"Küçük alfam benim." bebek gülümsedi.
Harry kızını canını acıtmayacak şekilde sımsıkı kucaklamıştı. Kurdun gözleri yavaşça kapanırken hafifçe sallamaya devam etti.
Louis uykuya dalan oğlunu beşiğe bırakmıştı bile. Üzerini örtüp incisine baktı. Yeşil orblar kızgınlıkla bakıyordu. Alfa kaşlarını çattı.
"Sorun ne?"
"Onlar ağlarken seviştik. İnanamıyorum." kızının saçlarını öpüp kokladı. Yavaşça yerine yatırıp örtüyü üzerine örttü.
"Devam etmek zorundaydık." şaşkın bakışları alfasının yüzünü buldu.
"O anlarda çok hassas oluyorsun. Bıraksak bile yerinden kalkamazdın."
yeşiller öfkeyle parladı.
"Şu an ne yapıyorum? Kendin için devam ettin." alfa kızmaya başlıyordu artık.
"Kendim için mi? Saçmalıyorsun şu an. Onlar benim de bebeklerim bende senin kadar düşünüyorum onları!"
"Bağırma bana."
"Ne demek istiyorsan açıkça söyle." Harry yüzüne düşen bukleyi kulağının arkasına sıkıştırdı. Saate baktı. Gece yarısına dakikalar kalmıştı. Biraz daha devam edebilirdi.
"Az önce söyledim zaten." mavi gözler koyulaşırken Harry alt dudağını ısırdı.
"İncim beni delirtiyorsun. Çok fazla delirtiyorsun." üzerine doğru gelen kızgın bedenle Harry geriledi.
"Benden uzak dur." mavilerdeki hüzünle kalbi titredi Harry' nin.
"Bu ne demek oluyor?" Louis şu anda öfkeden kırgınlığa geçmişti.
"Git demek alfa. Benden uzak dur demek." alfa titrek bir nefes aldı.
"Beni istemiyorsun öyle mi?" Harry saate tekrar baktı.
Gece yarısını geçmişti.
"İstemiyorum." alfa kırgınlıkla baktı. Harry daha fazla dayanamazken hızla odadan çıktı. Louis kalbine çöken kırgınlıkla bebeklerine döndü. Küçük kurtlar huzurla uyuyordu.
Dolaplara ilerleyip kapağı açtı. Siyah kazağını alırken duyduğu sesle kapağı kapatıp şaşkınlıkla bakmaya başladı.
İncisi üzerinde beyaz bir gecelik, gevşekçe örülmüş saçları ve elinde tuttuğu küçük bir pastayla gülümseyerek ona bakıyordu. Pastada bir tane mavi mum vardı.
"İyi ki doğdun alfam." Louis nefes bile almadan ona doğru yaklaşan güzel varlığa odaklandı.
"İyi ki doğdun sevgilim."
Yüce İsa!
"S- sen ne?" Harry kocaman gülümsedi.
"Saat gece yarısını geçti ve ayın yirmi dördü. Benim alfamın doğum günü." Louis inanamazcasına incisine bakarken sordu.
"Sen o sözleri bu yüzden mi söyledin?" Harry usulca başını salladı. Alfa kalbine çöreklenen bulutların dağıldığını hissetti.
"Bilerek kavga çıkardın?" Harry tekrar başını salladı.
"Sen beni öldürüyorsun incim." alfa kazağı atıp incisine doğru adımlamaya başladı.
Yeşil irisler sevgiyle bakıyordu.
Louis dudaklarını incisinin alnına bastırdı.
"Beni çok korkuttun." Harry içini çekip fısıldadı.
"Neden?"
"Beni istemediğin düşüncesi beni korkuttu." Harry alfasına baktı.
"Korkmaman gerekirdi. Senin için her şeyden vazgeçtim ben. Seni bırakır mıyım hiç bırakabilir miyim?" Louis tekrar bir öpücük bıraktı pembe dudaklara.
"Hadi üfle Lou." alfa pastaya bakıp gülümsedi.
"Dilek tut lütfen." gözlerini kapatıp birkaç saniyeden sonra yavaşça üfledi muma.
"Ne diledin?"
"Söylemem."
"Lou!"
"Söylemem dedim." pastayı incisinin elinden alıp komodine bıraktı alfa. Sonra yatağa oturup güzel incisini seyretmeye başladı. Bu gecelikler için Gemma' ya teşekkür etmeliydi.
"Alfana gel." alfalık sesiyle konuşurken Harry yanaklarına yerleşen hafif pembelikle eşine doğru ilerledi. Alfa belinden tutup kucağına çekti güzel incisini.
"Sen benim başıma gelen en güzel şeysin." Harry kollarını alfasının boynuna sardı. Yeşil ve mavi birbirine büyük bir sevgiyle bakıyordu.
"Eğer yeni bir seçme fırsatım olsaydı başka bir zamanda da yine seninle olmayı seçerdim." Harry kalbinin mutlulukla dolduğunu hissetti. Ellerini alfasının yanaklarına yerleştirip dudaklarına tatlı bir öpücük bıraktı.
"Seni çok seviyorum alfam." Louis gülümserken fısıldadı.
"Hep sen." incisi kaşlarını çatarken gülümsemesi büyüdü.
"Hep seninle olmayı diledim. Son nefesime kadar." yeşillerin sahibi gözlerinin dolduğunu hissetti.
"Ve bebeklerimiz." diye fısıldadı Harry.
"Büyüdükleri zaman kendilerine aile kuracaklar ve yine biz ikimiz kalacağız incim. Sen ve ben. Son nefesimize kadar ikimiz kalacağız." yeşil irisler gözyaşlarıyla parlarken alfa içini çekti.
Bir insan her anında nasıl bu kadar kusursuz ve güzel olabilirdi?
"Benim tatlı incim." dudaklarını pembe dudaklara bastırdı alfa. Küçük küçük öpücükler bırakırken geceliğin askılarını indirdi.
"Çok güzelsin." sırtı yatakla buluşurken Harry gözlerini kapattı. Alfa omzuna burnunu değdirip derin bir nefes aldı.
"Çok fazla güzelsin ve bu beni delirtiyor." alfa sevdiği tene dudaklarını bastırdı. Tatlı kokusu burnuna dolarken alfa huzurla gülümsedi.
Geri çekilip incisini izlemeye başladı.
Pembeleşmiş yanaklarını, öpülmekten kızarıp şişmiş olan dudaklarını, beyaz geceliğin içindeki bedeninin her bir köşesinde gözlerini gezdirdi.
Gecelik baldırlarına kadar açılmıştı.
Çok kışkırtıcıydı.
Alfa dudaklarını ısırıp bacakları iki yana açıp yerini aldı. Dudaklarını incisinin boynuna bastırırken konuştu alfa.
"Doğum günü hediyem beyaz tatlı küçük bir inci demek?" Harry kıkırdadı. Alfa öpücük bırakıp gözlerini parlak yeşillerle buluşturdu.
"Öyle mi?"
"Öyle alfam." alfa burnunu burnuna değdirdi.
"Çok beğendim. Çok güzel bir hediye. Çok özel çok narin." Harry ellerini eşinin ensesinde birleştirip fısıldadı.
"İyi ki doğdun." ensesinden yanaklarına ulaşırken parmakları gülümsedi.
"İyi ki benimlesin." sevgi dolu sesi mavi gözlü alfanın kalbini sıcacık yaparken devam etti yeşillerin sahibi.
"İyi ki doğdun sonsuz mavim. Seni seviyorum." alfanın dudaklarından titrek bir nefes dökülürken deli gibi atan kalbiyle titredi. Burnunu incisinin yanağına yaslayıp gözlerini kapatırken ruhunu saran huzurla konuştu.
"Sen benim en güzel dileğimsin."