KUTSANMIŞ AŞK

Bởi 61ipek

483K 6.6K 239

Hayat ne kadar acımasızsa bir o kadar da yorucuydu . Elimi karnımın üstüne koyup bu hale nasıl geldiğimizi dü... Xem Thêm

1. Bölüm -BAŞLIYORUZ
2.bölüm -YENİ -
3.bölüm-YENİ-
4.BÖLÜM -YENİ-
5.bölüm - YENİ-
7.bölüm - YENİ
8.bölüm - YENİ
9. Bölüm- YENİ
10.bölüm -YENİ

6.bölüm-YENİ

13K 669 12
Bởi 61ipek

Gök gürültüsüne karışmış hıçkırıklarım aramızda patlarken , Cihan gözlerimin içine bakıp Çaka'n şimşeklerle aydınlanan yüzümü inceledi . Usulca uzanıp bir elini bacaklarımın altından geçirip diğerini sırtıma koyup tek hamlede kucağına aldı .

Kıpırdamadım ne kollarımı boynuna sardım nede gömleğine tutundum . Artık hiç kimseye tutunamıyordum ... başımı usulca göğsüne yasladım . Ellerim üstümdeki ceketi sıkıca kavramış saçlarımdan süzülünce yağmur damlaları kucağımda ki birleştirdiğim ellerimin üstüne damlıyor, Cihan'ın adım sesleri sokakta yankılanıyordu .

Dar ara sokaktan çıktığımız an Cihan karşımızda ki adamlara kafasıyla işaret verince önümüzde büyük siyah bi araba belirdi . Usulca arabanın içine girip beni kucağından indirmeden oturdu . Aldırmadım . Aldırış etmedim .

Elini ıslak saçlarımdan geçirip " prenses iymisin "

Kafamı olumsuz anlamda salladım . Yavaşça kucağından kayıp koltuğa indim . Bedenim o kadar üşüyordu ki dişlerim birbirine değmeye başlamıştı . "Ci-Cihan . O beni aldattı " ismini ağzına alamamıştım . Sanki cam parçaları dilimi kesmiş gibi içim acıdı . Yüreğim kan doldu ...

Ağzımdan kaçan hıçkırıklar arabada yankılanınca Cihan sıkıntılı bi nefes aldı. " sakin ol Beril . Biliyorum bende gördüm görüntüleri . Ama senin bu halin . ah kafayı yiyecem ." Sesindeki o tını öfke doluydu . Ağzında geveledi küfürlerse ... Kafamı cama taraf çevirip Antalya'nın ıslak sokaklarına baktım. Yanından geçtiğimiz ağaçlar , ıslak kaldırım taşları, her rüzgarda dalgalanan Deniz ...

Bir an sonra saçlarımda hissettiğim nefesle irkildim . Belimi saran el... " şii sakin ol prenses ... çok ıslaksın ve üşüyorsun . "

Bu denli yakınlığına gerçekten ihtiyacım vardı. Geçmişte onunla korktuğum gecelerde  çok uyumuştum ki . Onun korumasına alışık olmam bambaşka bir duyguydu . Benim arkadaşımdı ... adam beni o izbe sokaktan kucaklayıp çıkarmıştı . Bir an gözlerim üstüme kaydı . Her tarafım sırıl sıklam olmuştu . Yer yer üstüm de Çamurlar da vardı . Yere oturduğum aklıma gelince sessizce inledim .

Ulan üstümü başımı bok götürüyor ben kalkmış adamın bilmem kaç milyarlık arasına sıçan gibi tünemiştim . Mahçup şekilde kafamı kaldırıp Cihan'ın oldukça yakın olan yüzüne baktım . " Cihan özür dilerim ... mahvettim arabanı . Şu halime bak " duygusallığım tavan yapmıştı . Tekrar gözlerim dolmuş dudaklarım aşağıya doğru kıvrılmıştı .

Cihan baygın gözlerle yüzüme bakıp " seni camdan sarkıtıp , yağmurda boğmamı istemiyorsa kapa o çeneni . Sikmişim arabasını kızım . Senden değerlimi . Bırak şimdi bunları da yasla sırtını bana . Sırıl sıkılmasın , üşütüp hasta olacaksın . Mücahit klimayı yükselt . Evdekilere de haber ver biz gitmeden Beril'in odasını hazırlasınlar "

Sessizce geçen yolları izledim . Sırtımda ki sıcaklık git gide uykumu getirse de uyuyamadım . Araba müstakil iki katlı evin bahçesine girince yerimde hafifçe dikleştim .

Açılan kapıyla Cihan'la birlikte indik . Cihan hemen eline aldığı şemsiyeyi üstümüze tutup kolunu omzuma iyice sarıp esen rüzgardan korumak istercesine kafamı göğsüne bastırdı . Koşarak bahçeyi geçip beş merdiven çıkıp eve girdik.

Ayakkabılarım ve üstünden süzülen sularla kapının girişinde öylece bekledim . Cihan bir an kaşlarını çatıp yüzüme baktı sonra ani bi hareketle kucağına aldı . Korkuyla iç çekmiştim , umursamayıp merdivenlerden çıkmaya başladı . " manyakmısın be adam aklımı aldın. Allah aşkına indir beni Cihan . Sakat değilim sadece yağmurda ıslandım "

" e tamam işte bende o yüzden kucağıma alıp kendim götürüyorum ya prenses . Ayağın falan kayar düşersin . " muzipçe söylediği sözlerle o dakikadan sonra ilk kez kahkaha attım . " şapşalmısın sen "

Aynı şekilde bana eşlik edip " sen ne istersen o olurum prenses ."

Bembeyaz döşenmiş odaya girdiğimiz de yavaşça beni banyo olduğunu tahmin ettiğim kapının önünde indirdi . " hadi prenses sen geç içeriye güzel bi duş al. Dolapta kıyafetler var ihtiyacın olan herşeyi bulursun . Banyoda da aynı şekilde . Ben aşağıdayım yarım saat sonra yemekte buluşuruz "

Usulca başımı salladım . Cihan çıktıktan sorma kendimi banyoya atıp uzun uzun duş aldım . Çıktığımda dolapta gördüğüm kadın kıyafetleri , iç çamaşırları ile biraz şaşırsam da sonrada bunun Cihan olduğu adamın tamamen sürprizlerle dolu olduğunu kabullendim . Eskiden de böyleydi . Her an beni şaşırtmayı başarırdı .

Up uzun saçlarımı açarak güzelcene kurutup taradım . Üstüme dolapta bulduğum tulum pijamayı giyip tavşanlı kapüşonunu kafama taktım . Ayağıma pembe fiyonklu ev ayakkabılarını giyip odadan çıktım .

Antalya'nın havası hep değişkendi . Yazın ortasında bile öyle bir yağmur yağardı ki iliklerime kadar donardım . Bu günde  fazlası ile yağmurda kaldığım için en iyi önlem buydu .

Merdivenlerden inerken karşı duvardaki antika koca saat Gözüme takıldı . Saat gecenin üçünü gösteriyordu. Derin bi nefes alıp salona girdim . Cihan elindeki tost tabaklarını sehbaya bırakıp kafasını bana çevirdi . Bi süre üstümü başımı inceleyip sağ dudağı hafifçe yukarıya kıvrıldı . " gel hadi minik tavşan açlıktan rengin solumuş "

Söylediği ile Utansam da hafifçe kıkırdadım . Hemen yanındaki koltuğa oturup önümdeki tost dolu tabağı aldım . Şaşkınlıkla " Cihan bu çok fazla ben iki tane tostu hayatta yiyemem . Lütfen birini sen al "

" yiye bildiğin kadarını ye , kalanı ben yerim " gülümseyip yemeğimi yemeye başladım . Gerçekten çok acıkmıştım ve bunu yemek yiyene kada fark etmemiştim .

İkinci tostumu da yarıya kadar yiyip meyve suyumu bitirdiğimde elimi karnıma koyup geri yaslandım . " gerçekten çok acıkmışım . Bunu yiyene kadar fark etmemiştim "

Tabağımda ki yarım yediğim tostu alıp ayaklarını sehbaya uzatarak yemeye başlayan Cihan'a şaşkınca baktım " ama onu ben ısırmıştım . Bilseydim elimle kıra..."

"Saçmalama prenses . Senin yemeğini yemek beni rahatsız etmez . Rahat ol . Hem unuttun mu eskiden de tabağında kalanları ben yerdim " gözünü kırpıp benim on ısırıkta anca bitireceğimi Cihan üç ısırıkta yutmuştu  . Şaşkınlıkla " yavaş yavaş boğulacaksın "

Gülümseyip meyve suyunu içti . Yutkunup ayaklarımı bağdaş yapıp şapkamı açtım . Saçlarımı geriye doğru savurup düzelttim . Cihan her bir hareketimi gözünü kırpmadan izledi " saçlarını seviyorum . Gerçekten çok güzeller . Sakın kestirme boncuğum  "

Kafamı sallayıp boğazımı temizledim " beni nasıl buldun ?" Bunu gerçekten çok merak ediyorum . O ıssız sokakta o kuytu köşede olduğumu nerden biliyordu .

Gözlerimin içine ciddiyetle bakıp " seni takip ettim " ilk bir kaç saniye ne söylediğini tam idrak edemedim . Ama sonra parçalar yerine oturunca kaşlarımı çattım " nie manyakmısın sen ? "

Gülümseyip kafasını iki yana salladı " bende o bardaydım , görüntülerden sonra gözlerim seni aradı , bardan çıkarken gözüme çarptın bir an yanlış gördüğümü sandıysam da dikkatli bakınca sen olduğunu anladım . Sonra peşine düştüm . O sokakta ne bok aradığını bilmiyorum ama Beril Bidaha sakın bu hatayı yapma . Sen o yerleri bilmezsin prenses ben gelmeseydim başına neler geleceğini hayal dünyan dahi erişemez . "

Başımı önüme eğdim . Haklıydı . Antalya'nın girilmemesi gereken caddeleri sokakları vardı . Bilmeyen için ölüm  tuzağı olan sokaklar ... sessizce " sağol ... sana borçlandım ... sen gelmeseydin ...  daha orda ... "

sustum ...

Artık ağlamıyorum ... gözümün önüne Alaz her geldiğinde içim daha çok yanıyor ama susuyorum . Bana , bize bunu nasıl yaptığını bir türlü anlamıyorum Bumuydu bana olan aşkı , sevdası ...

Derin bi nefes aldım . " ben uyusam iyi olur . İyi geceler "

Cihan gözlerime anlamlandıramadığım ifade ile bakıp " iyi geceler prenses " ...

...........

- 2gün sonra -

Elimde ki fırçayı palette dolandırıp tuvale hafifçe sürttürdüm . Gök yüzündeki eşşiz bulutları yansıtmak paha biçilemezdi . Ağzımdaki ince uçlu fırçayı alıp yandaki sehpanın üstüne elimdeki tüm malzemeleri bıraktım . Eğilip ayaklarımın önündeki boya tüpünü alıp düzeldim .

Alazın ilk zamanlar beni getirdiği dağ evindeydim . O gece Cihan'la kalıp ertesi günü bin bir lafla kendimi buraya getirtmiştim . Geldiğim gün sabaha kadar ağlayıp , kendimi ona nasıl kaptırdım diye kendimi hırpalamıştım . Ne bekliyordun ki Beril ! Karşındaki adam seni gerçekten sevip , ihamet etmez diye mi düşünüyordun . Annemin kaderi gelip yoluma çökmüştü . Ne çok inanmıştım oysa ki ... ama herşey bitmişti . Bu evde başlayıp bu evde son bulsun diye buraya gelmiştim . Onu içimden söküp atmak için buradaydım .

. Ev her zaman hazır halde tutulduğu için direk anahtarı koydukları yerden alıp içeriye girmiştim . O akşam Cihan elinde çeşitli boya malzemeleri ile gelip bana en büyük şoku yaşatmıştı .Okul da onu tanıyamamıştım . Onca ameliyattan sonra tanıma şansım yoktu zaten .

İki gündür herşeyden herkesten uzakta hiç bir şey düşünmeden Canımın istediği gibi yaşamıştım . Alaz aklımın ucundan bile geçirmiyor tamamen o düşünceyi beynimden atmıştım . Kendimi resimlere vurup sabahtan akşama kadar soluksuz resim yapmıştım .

Çalan telefonum ile kulaklıkları kulağımdan çıkarıp telefonu açtım .

Gülümseyerek " söyle baş belası . Bi rahat vermedin ! Güya kafamı dinlicektim . "

Cihan kahkaha atıp cıkladı " Benden kurtulamazsın kızım bunu artık kabullenmelisin . Bu kadar saklambaç yeter artık dünyaya iniyorsun prenses . İpek seni istiyor . Oraya getirmediysem sana söz verdiğim için . Bu gün son sabah cafede olmalısın "

Olumlu mırıltılar çıkarıp Alazın saçının gölgesini bitirdim . " tamam bende zaten dönmeyi düşünüyordum . Dediğin gibi bu kadar kaçış yeter . Zaten Alazın umrunda olduğumu da sanmıyorum "

Cihan'dan bir süre ses gelmedi sonra derin bi nefes alıp " bunu söylemek hiç hoşuma gitmiyor Beril ama Alaz her yerde seni arıyor . İnan bana girmediği delik kalmadı adamın . Ama bulanıyor seni çıldırmış durumda . Bide kardeşimi ne varmış, adam abisiyle o gece kavga etmiş . O da seni arıyor . Sonra bildiğin halde neden söylemedin deme diye anlatıyorum ... "

Nefesimi tutup söylediklerini dinledim . Her yere bakıp burası nasıl aklına gelmedi anlamamıştım ama ... " neyse Cihan dediğim gibi bu gün dönüyorum . Sonra görüşürüz "

Resmin son boyamasını da yapıp terasın tüm camlarını kapattım . Malzemelerin hepsini yatak odasına taşıyıp üstlerini kapattım . Ellerimi silkeleyip duşa doğru adımladım . Artık yüzleşme zamanı gelmişti .

Saatler sonra dağ evinden ayrılmış Cihan'ın bıraktığı arabayla geri dönmüştüm . İpek kapıda beni gördüğünde bi şok geçirmiş sonra tüm apartmanı ayağa kaldıracak derecede çığlık atıp içeriye çekmiş elindeki terlikle güzel bi anne dayağı çekmişti ! Manyak karı popom halen daha sızlıyor .

Çoktan sabah olmuş biz cafeye gelmiştik . Boynumda ki kolyemle oynarken bar taburesinde oturmuş sırtım kapıya dönük şekilde telefonumdan son bildirimlere bakıyordum . İnstegrama en son aylar önce resim attığımı gördüğümde gözlerim açıldı . La ben instagramsız yaşayamazdım . Bu adam benim hayatımdaki tüm dengelere kafa atmıştı . Her şey alt üst !

Derin bi nefes alıp kolyemin resmini boynumdayken çekip hafif göğüs dekoltemin patlaması ile sayfama yükledim .

" geçmişten gelen dost ... unutulmayan , unutturulmayan , kahramanım geri gelip mührünü basar ... iyi ki geldin can ! "

Cihan bana takip isteği atmıştı . Hemen kabul edip geri istek gönderdim . Şapşal sayfasında ilk on resim sadece bizim küçüklük resimlerimiz ile  doluydu hele profil resmi benim yaptığım resimdi  . Yüzümde ki gülümseme ile o günlerde tek güzel anılar bırakan adama baktım .

İyi ki vardı !

Kapının üstündeki çan şıngırdayınca dudaklarımı büzüp telefonu kapatıp önlüğümün cebine koydum . Elime aldığım dört menü ile kalkıp dolu masaya ilerledim .

İki kişi karşılıklı oturmuşlardı . Kafamı kaldırmadan menüleri önlerine sürdüm " hoş geldiniz ne alırdınız "

Günlerdir duymadığım davudi ses kulaklarımı doldurduğu an irkildim . Yavaşça elimdeki kağıttan kafamı kaldırıp gözlerimi gölgelenmiş gözlere diktim.

Alaz ve Salar gözlerini dikmiş yüzüme bakıyorlar !

" yenge konuşmalıyız ! "

Hiç istifimi bozmadan tekrar kağıda dönerek " müşterilerle konuşmamız yasak beyfendi . Bi siparişiniz varsa alıyım yoksa ... "

" defolun gidin diyorsun ! " Alazın bu denli sinirli çıkan sesi ile Derince yutkundum sinirlerim sağdan soldan ayaklanmış geliyordu ama kendimi tuttum . Onun amacı da buydu zaten farkındayım .

" ne anlamak isterseniz o ! Şimdi bişey alırmısınız ? "

" ben seni günlerdir her yerde arıyorum sen gelmiş burda bana garsonluk mu yapıyorsun ? Hiç sabırlı bir adam değilim Beril ama ne hikmetse sana karşı çok sabırlıyım . Sende bunu çok güzel kullanıyorsun "

Elimdeki defteri hızlı bir şekilde masaya vurup ellerimi dayadım . Alazın üstüne eğilerek " bana bak ! Gözlerimle gördüğüm şeyi bana yutturamazsın . Bana ait olanlar diyip ortalıkta gezen sen ne hikmetse bana ait olmadığını gözüme sokarak ispatladın . Bende gittim . Nokta bitti neyini uzatıyorsun ? " derin bi nefes alıp düzeldim " her yere bakmak yerine karşındakini tanısaydın şimdiye çoktan elinle koymuş gibi bulurdun . İlk başlangıç noktasına bakmak aklına gelmedi mi ? İlk biz olduğumuz eve ? Dağ evine " o kadar sakin konuşmuştum ki Alaz bir anda elektrik çarpmış gibi titredi.

Hırsla ayağa kalkıp dirseğimden tutup kolumu kırarcasına sıktı . Ağzımdan kopan inilti ile gözlerime baktı " yüzüme bak . Bak gözlerime . İki gündür Antalya kazan ben kepçe seni aradım . Gitmediğim delik kalmadı lan . Kafayı yiyecektim " dudaklarım titremeye başlamıştı . Gözlerim dolu dolu yüzüne bakıp fısıltıyla " canımı yakıyorsun " diye bilmiştim .

Tutuşunu gevşetmişti ama bırakmamıştı . Gözlerimiz birbirine kenetlenmiş şekilde bakışmaya devam ettik . Ellerini bedenime dolayıp üstüme eğilmişti . Cafenin ortasında birbirimize sarmaş dolaş kala kalmıştık . " burası arkadaşımın yeri ve benim yüzümden bu huzurlu ortamın bozulmasını istemiyorum . Lütfen Alaz . Git artık "

Kafasını iki yana sallayıp gözlerime bakmaya devam etti . Gene uyumamıştı . Gözleri kanlaşmış , altları morarmıştı . Saçı başı dağılmış , üstündeki gömlek kırış kırış olmuştı . Belli ki o geceden beri ne üstünü değiştirmiş ne uyumuştu . Bu hali canımı yaksada , o görüntü gözümün önüne geldiğinde canım daha çok yanıyordu.

Dudaklarını şakağıma bastırdı " gidemem . Seni almadan buradan gidemem . Ölüyorum sandım Beril "

Ellerimi aramıza koyup kendimi kollarından uzaklaştırdım " ben öldüm . İstemiyorum seni Alaz . " dimdik gözlerine gözlerimi adeta mıh gibi çakarak bakmıştım . " bitti . Benden uzak dursan iyi edersin . Seni hayatımda , yakınımda istemiyorum. Yoluna bak "

Bu sefer kollarıma iki eliyle yapışıp var gücüyle sıkmıştı . İstemsizce dudaklarımdan kısık bir çığlık kaçmıştı . iSalar hemen ayağa kalkıp abisinin bileğini sıktı " saçmalıyorsunuz . Kendinize gelin . Yenge sende bitti falan diyip iyice delirtme . Sakinleşin . Sonra konuşursunuz . Abi hadi gidiyoruz "

" bana bak kızım .Benim açıklamama dahi izin vermiyorsun . Sakinleş diye bekliyorum zaman tanıyorum sen neler diyorsun . Sakın ha sakın yanlış bişey yapayım deme gözümü kırpmam canını alırım ! "

" sen yinede yavaş gel . Ben o öpüşme sahnesinden sonra sana bişey yapmadıysam senin bana bişey yapma hakkın kalmamış demektir Alaz ağa ! " elimle çıkın işareti yaparak " bence benim damarıma basma , uslu duruyorken beni raydan çıkartmak istemezsin "

Alaz ağzını açtığında salar çoktan abisini ite kaka mekandan çıkarmıştı .

Üstümdeki ultra mini payetli su yeşili elbiseye baktım . Oldukça iddialı olması bi yana sırtı yoktu ! Ayağımda ki pudra sitilettolarla oldukça göz kamaştırıcı olmuştum . Up uzun saçlarım su dalgası yapılıp kabartılmış , çok abartı olmucak şekilde gece makyajım yapılıp gözlerim patlatılmıştı . Kolyem boynumdaki yerini koruyordu . Elim çıkarmaya gitmemişti .Odadan çıkıp merdivenlerden inmeye başladım . Merdivenin sonunda beliren siyahlar içindeki Cihan'la hafifçe gülümsedim . Gömleğinin kolunu ilikleyip kafasını kaldırdığı an kaşlarını kaldırıp ağzını açtı . Şaşkınca beni inceledikten sonra " siktir . Bu ne prenses . " ellerini havaya kaldırıp " yo yooo yooooo sakın bu kılıkta geleceğini düşünme hatta hayal dahi etme . Git üstünü değiştir Beril "

Son merdiveni de inip karşısında durdum gömleğinin yakasını düzeltip " saçmalama da yürü . Ulan sen necisin . Süs bitkisimi . Yanında ki kadını koruyamıcakmısın yani "

Evet damardan girmiş doksandan gölü çakmıştım . Kaşlarını çatıp işaret ve baş parmağı ile burnunun kemerini sıktı . Dişlerinin arasından " yürü Beril ama bir Allah kulu laf atsın , dokunsun işte o zaman kan çıkar "

Dudaklarımı büzüp hı hı diyip evden çıktım . Arkamdan homurdan homurdana gelen Cihan'la istemsizce gülümsedim .

Bara girdiğimizde oldukça kalabalık toplulukla gözlerimi devirdim . Pok var ya tüm Antalya toplanmış sanki  . Cihan elini kalçamın biraz üstüne koyup yanına çekti . Locaya çıkıp oturduğumuz da hafifçe koltukta dikleştim . Cihan yanında ki adamlarla birşeyler konuşurken önüme koyulan meyve kokteyli ile gülümseyip kocaman bi yudum aldım .

Evet barları pek sevmezdim ama İpek'le yemediğimiz nane yoktu . Barlar ki en büyük eğlence mekanlarımızdır . İçkiyi severim ama kontrollü içmeyi her zaman tercih etmiş bir kere bile kendimi kaybetmemiştim . Genelde ipek sarhoş olur ben onu taşırdım .

Ağzıma dolan meyve tadı ile yüzümü buruşturup ağzımdaki sıvı ile dönüp Cihan'ın yüzüne baktım . Kaşlarımı kaldırıp " gerçekten mi " anlamında baktığımda dudaklarını oynatıp " kaşınma " dedi .

Yutkunup bardağı sehbaya bırakıp sesimi biraz yükseltip tek kaşımı kaldırarak " ordan bakınca süt seven bi tipemi benziyorum . Ben nerdeyse her gece dışarıya çıkıyorum Cihan . Bu ne Allasen ya "

Kaşlarını çatıp yüzüme baktı . Yanında ki arkadaşları şaşkınca bir bana bir Cihan'a bakıp " abi kız haklı meyve suyumu içireceksin ? "

Elini koltuk başından indirip omuzlarımı sardı . " siz karışmayın . İçmicek dediysem içmicek . Sabi o daha "

Gözlerimi bayarak kafamı kaldırıp gözlerine baktım " sabiysem beni buraya nie getirdin . Pijamalarımı giydirip sütümü içirip masal okutup uyutsaydın ya BABACIM "

Sözlerimle etrafımızdakiler kahkaha ile gülerken Cihan gözlerime bir kaç kere yakaladığım ama anlamlandıramadığım bakışıyla baktı . " seni dizime yatırıp dövmemi istemiyorsan uslu dur YAVRUM "

Etrafımızdan yükselen ooooooo sesleri ile yüzüm kızarmıştı . Dirseğimi karnına sertçe geçirip " edepsiz " diye tısladım . Ellerimi göğsümde bağlayıp bi süre öylece dans edenleri izledim .

Cihan omzumdaki kolunu bir an olsun çekmemiş , ara ara şakağıma öpücük kondurup iyi olup olmadığımı sormuştu . Bu yakınlık dışardan bakılınca farklı algılansa da Cihan benim çocukluğumdu , en iyi dostum , can  arkadaşımdı . Normalde ben kimseye kolay kolay temas etmez pek yaklaşmazdım... bu arsız her zaman bana karşı böyle olduğundan alışık olduğum davranışları aynı devam etmesi beni daha da mutlu ediyor .

Geldiğimizden beri gözünü üstümden  çekmeyen karşı masadaki adamla tekrar göz göze geldik . Artık bakışları iyice Canımı sıkmaya başlamıştı . Bir ara gözlerimin içine bakarak telefonu çıkarıp birisini arayıp kısa bi konuşma yapmış , ama gözlerini ne benden ne de Cihan'dan ayırmamıştı .

Ellerimi göğsümden çekip Cihan'a doğru döndüm . Ani hareketimle tek kaşını kaldırıp gözlerime baktı . " Cihan dans edebilirmiyim . Lütfen bak yalvarırım . Valla oturmaktan popom düzleşti "

Son söylediğimle hafifçe Gülümser gibi olsana tekrar sert ifadesini takındı . " Gözümün önünden ayrılma . Yoksa seni kolundan tuttuğum gibi eve götürürüm ."

Gülümseyip başımı salladım . Hızlıca yerimden  kalktığımda Cihan'ın arkadaşı Ali de ayağa kalktı " Beril bekle bende geliyim . Uyuştum oturmaktan . Beraber dans edelim "

Bir an dönüp Cihan'a baktım . Aliyi gözleriyle oymak istermişçesine bakıp sonra bana dönüp başını salladı . Ali gelip elini belime koyduğunda Cihan'ın sesi arkamızdan yankılandı " o elini kırarım Ali "

Kıkırdıyarak merdivenlerden inip Ali'yle dans edenlerin arasına karıştık . " ressamısın ? .
Hafifçe gülümseyip başımı salladım " nerden anladın ? . Gözleri ile göğsümü işaret edip " kolyen çok güzel . Kıyafetine uymuşmu bilemem ama çok güzel "

Evet kıyafetimle hiç bir alakası yoktu ama o kolye benim için çok değerliydi . " Cihan'ın hediyesi ve Ali İnan ki eşortmanlıyken bile çıkarmam "

Bi süre solo dans Etmiş , barda bişeyler içip sonra slow müzikte dans etmiştik . Artık o kadar yorulmuştum ki . Ali'nin sesi kulaklarıma dolduğunda dönüp ona baktım " Cihan'ı ilk kez böyle görüyoruz . Kendisi benim çocukluk arkadaşım . Mazimiz o kadar eskiye dayanıyor ki Beril . İnan sünnetimizde bile beraberdik "

Ali ! Tabi ya ... ama belliki o beni daha hatırlamamıştı ...

Söyledikleri ile kahkahalara boğulmuştuk . Sonra yüzü ciddileşip gözlerime baktı " biliyorum sevgili değilsiniz . Ama Cihan sana karşı boş değil Beril . Cihan hiç bir kadını bu denli korumaz . İnan bana yanında en fazla bir saat tutar ondan sonra aynı kadını bir daha Cihan'la göremezsin . Ama sen ..."

" biz arkadaşız Ali . Dışardan bu durum nasıl görünüyor İnan umrumda değil . Ama o benim kahramanım . Hayatıma beni çıldırtarak girmiş olsa da sonradan yüzümü çok güldürdü . Ben ona güveniyorum ... sizin bu denli düşünmeniz normal . Ama İnan o beni kardeşi gibi görüyordur . Farklı olsaydı şimdiye kadar kendini belli ederdi. Ve Ali gerçekten beni hatırlamadığını inanamıyorum . Levent Erol'un kızını unuttun ha . Evet biz pek konuşmazdık daha doğrusu ben Cihan'dan başka erkekle konuşmaz oynamazdım  "

Şaşkınca yüzüme baktı . " yok artık Beril ! İnanmıyorum Cihan gerçekten seni bulmuş bende neler düşünüyorum . İnanmıyorum ya . Kayıp boncuk bulundu ha ! "

Bir süre daha dans edip locaya geri döndük . Cihan'ın yanına oturduğumda Ali'nin Cihan'a sataşıp benim beni doğru düzgün tanınmadığı ile ilgili yakınmıştı . Cihan hemen elini omzuma atıp beni göğsüne çekmiş diğer yandan arkadaşlarına bişeyler anlatmaya devam etmişti . Eli çıplak sırtıma değdiği an hemen kafasını bana çevirdi. " çok terlemişsin Beril . Hadi gidelim yoksa hasta olucaksın . Zaten hassas bi bünyeye sahipsin . "

Gülümseyip " lavaboya gidiyim orda kurulanırım . Biraz daha kalalım nolur "

" olmaz güzelim hadi git işini hallet geldiğinde kalkalım . Saat epey geç oldu "

Üzgünce başımı salladığım da şakağımdan öpüp " Asma o bal suratını . Hadi prenses "

Yerimden kalkıp lavaboya gittim . Oldukça lüks bi bar olduğundan lavabolarıda aynı şekilde düzenlenmişti . Girişte kişi başı  elli bin verilen barda tuvalet kuyruğunun olması imkansız gibi bişey . Giren her kişinin ardından lavabolar özellikle temizlenip müşteri memnuniyetine dikkat ediliyordu .

Lavaboya girip kapıyı kapattım . İlk işim onca içeceği çıkarmak oldu . Biraz daha dursaydım mesanem patlamak üzereydi . Tuvaletten büyük bi rahatlamayla çıkıp lavaboya yürüyüp tepeden gelen kurutma makinesini çalıştırıp çıplak sırtımı kurutmasını sağladım . Sıcak hava her üflediğinde üşüdüğümü hissettim . Saçlarımın neminin gittiğini anladığımda ellerimi bol köpükle yıkayıp suyun altına tuttum . Yanda ki havluluktan havluları çekip elimi kurulamışken ensemdeki nefesle donup kaldım .

Burnuma dolan koku ... boğazım kurudu . Ayaklarım istemsizce titremeye başladı ... yavaşça başımı kaldırıp aynadan arkamdaki kahverengi gözlerle karşı karşıya kaldık. Gözlerinin altı her uykusuz kaldığında olduğu gibi morarmış , içleri kanlaşmıştı . Burnunu tam boynuma getirip kokumu içine çekti . Elleri usulca karnımın üstünü sarıp elbisemin üstünden bile ellerinin alev alev yandığını hissettim . Donmuş şekilde durmaya devam edip bu gecenin böyle bitmemesi gerektiğini içimden söyleyip duruyordum .

Yüzünü boynumdan kaldırıp çıplak sırtıma öpücük kondurdu . Acı çekercesine inleyip " ben seni aldatmadım meleğim . Bir anda kız gelip dudaklarıma yapıştı . Hemen uzaklaştırdım kendimden . Ama tam o anı hangi şerefsiz yaptıysa yansıtmış . Sonrasını vermemişler . "

Cebinden çıkardığı telefonla ekranını açıp bi görüntüyü çalıştırdı . Görüntüde Alaz bardan içkisini alıp locaya çıkıyordu . Tam yerine oturacağı anda koşarak bi kız gelip dudaklarına yapışıyordu . Alazın dudakları hiç bir şekilde kıpırdamazken bardağı yere savurup kızı saçlarından tutup suratına tokadı patlatıp locadan fırlatıp atmıştı . Gerçekleri söylemişti . Aynı anda ekranın diğer tarafın da başka birisi ekrana görüntüyü veriyordu . Ama karanlıkta kaldığından yüzü gözükmüyor !

Kızın onu öptüğü sahneyi gördüğüm an nefesimi tutup titredim . Benim olan dudaklara kapanan başka dudaklar ... gözümün önünün karardığını fark ettim ! Kafamı olumsuzca sallayıp ellerini çözmek için ellerimi üstüne koyup sertçe çektim . Bırakmadı . Milim oynamadı ! " bırak beni Alaz . Bitti anladın mı bitti ! Benim olana bu kadar kolay dokuna biliyorlarsa demek ki hiç bir zaman benim olmamış ! "

" bitmedi meleğim . Bitemez . Buna izin vermem . Ben . Seni. Aldatmadım . Bana inanmak zorundasın . " her bir kelimesini vurgulayarak söylemişti .

Hırsla kollarının içinde dönerek ellerimi göğsüne koyup kendimden uzaklaştırmaya çalıştım . Gücümün yetmiyor oluşu daha da fazla sinirlenmeme neden olurken " bide pişkince emrediyor . Kimsin sen .ç . Sen kendini ne sanıyorsun ! Öptürmeseydin . Bu dudaklara "elimi hırsla dudaklarına vurdum " başka dudaklar değdimi ? değdi ! Bitti anladın mı o öpülmekten yıpranmış dudaklarını şimdi istediğin orosbuya sun !  Ben babamı silip atmışım . Sen kimsin ! " öyle bir ses tonuyla konuşmamış adeta kükremiştim .

" çek o pis ellerini üstümden . Git o fahişelerine dokun piç kurusu !" Artık iyice raydan çıkmıştım . Bu hallerimi ipek bilirdi . Çok iyi bilirdi ! Ağzım bozulduğu an gerçekten geri dönüşü olmayacağını , sinirimi atana kadar yakıp yıkacağımı iyi bilirdi . Ama karşımda ki adam bunu bilmiyordu ! Gerçek Beril'in ne denli saldırgan olduğunu bilmiyordu !

Hırsla soluyarak , gözlerinin an be an kararmasını izledim . Korkmalıydım ama artık içimdeki hayvan dizginlerinden kopmuştu . Tam ağzını açmışken kapı tıklatıldı " Beril içerdemisin güzelim "

Cihan'ın sesi tuvalette yankılanmıştı . Alazın bedeni kaskatı kesildi . Gözleri şimdi simsiyah olmuştu . Dişlerinin arasında " kim bu pezevenk . Sana nasıl güzelim der lan "

Onu yok sayarak Cihan'a seslenip " geliyorum Cihan . Sen git "

" tamam prenses bi sorun yok değil mi ?"

Alazın gözlerinin içine bakıp meydan okurcasına " hayır canım bi sorun yok . Gelirim birazdan " Alaz ağzımdan çıkan canım kelimesi ile hırlayıp dudaklarıma yapıştı . Eziyet edercesine , cezalandırırcasına ağzımı talan etmişti . Kollarında çırpındıkça daha çok sıkıp en son kemiklerimin kırılmasından korktuğumdan hareketsiz kaldım . Nefes almak adına dudaklarımı hafifçe araladığımda ağzımın içine giren dili ile inledim .

Bir an nefesini nefesim yapıp hırsla ağzımdaki dilini ısırdım . İnlemesi kulaklarımı doldurduğu anda sertliğini bacaklarımın arasına bastırdı . Ellerimi saçlarına sokup hırsla çektim . Bir milimlik bi mesafede olsa uzaklaşmamıştı . Gözümden akan yaşlar birleşmiş dudaklarımıza değince durdu ! Kolları sıklığını hafifçe gevşetse de ayrılmadı . Usulca dudaklarını ayırıp hafifçe dudaklarıma öpücük kondurdu . Alnını alnıma yaslayıp gözümden akan yaşlara baktı . Her bir gözüme defalarca öpücük kondurup sırtımdaki elinin birini yüzüme çıkardı " aldatmadım yavrum . Adamlığım üstüne yemine ederim ki aldatmadım . Evet her türlü Boku yedim . Ama sana aşkımıza sevdamıza asla ihanettik etmedim . Yapmadım meleğim .Nerden çıktı o kız anlamadım . Yapma meleğim bizi ayırmalarına izin verme . Ben vermem vermiyorum da . şunu bil kimse seni benden alamaz izin vermem . Dünya dursa bırakmam seni . "

Sessizce hıçkırdım . " git burdan . Uzak dur Benden .Bir an seni yanlız bıraktım bak hemen gelip yapıştılar benim olanlara . Her yanımdan gittiğinde ben bunu mı düşünücem Alaz !

Dudaklarıma kapanan dudaklarla sustum . Kıpırdamadım . Karşılık vermedim . Acı çekercesine yüzünü buruşturup geri çekildi .

" bırak beni Alaz çünkü ben artık seni bıraktım " kolarının arasından ayrılıp hızlıca tuvaletten çıktım . Derin bi nefes alıp kendimi toplamaya çalışarak bara girdim . Locaya baktığımda Cihan'ı görememek birlikte gözlerimle etrafı taradım .

Arkamdan bir el kolumu tuttup kendine çevirince gözlerimi kocaman açıp baktım . Ali sırıtarak yüzüme bakıp aynı anda dans etmem için çekiştiriyordu " Cihan'a acil bi telefon geldi . Seni eve bırakmamı söyledi . Biraz dans edip gidelim tamam mı "

Hafifçe gülümseyip kafamı salladım . Ali ile bir iki tur döndükten sonra kalabalıkta bir anda birbirimizi kaybettik . Bozuntuya vermeden yerimde sallanmaya devam ederken kalçamı kaplayan elle irkildim . Kaşlarımı çatıp kafamı arkaya çevirdiğimde tanımadığım bi adamın pis pis sırıtarak elini karnıma sarıp sırtımı sertçe göğsüne çekti .

Korkuyla titredim . " bırak beni hayvan herif çek ellerini üstümden " adam iğrenç bi gülüş sergileyip koca elini göğsümün üstüne koyup hırsla sıktı . O an ağzımdan çıkan çığlık barda patladı .

Sonra Alazla göz göze geldik !

Sonrası kaos ... kıyamet ... kan .... kavga
....

❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️

Arkamdaki adama vurulan yumrukla birlikte bende yere kapaklandım. Düşüşüm o kadar sert olmuştu ki kalçam ister istemez sızladı . Yer de ellerimin üstünde durarak bir kaç saniye nefes alıp kendime gelmeye çalıştım . Kafamı kaldırdığım an Alazın yanında gördüğüm Kubilay'la bakıştık . Elini uzatıp kollarımdan tutup beni düştüğüm yerden kaldırıp yanına çekti .

Alaz bana sarkan adamın üstüne çıkmış suratını yumruklamaya başlamıştı . " ecdadını sikerim lan senin . Sen benim kadınıma nasıl dokunursun orosbu çocuğu . Senin ebeni sikerim lan "

Şaşkınlıkla dönüp yanımdaki adama baktığımda kolumu dirseğimden sıkıca tuttuğunu gördüm . " napıyorsun bırak beni Alaz adamı öldürecek " avazım çıktığı kadar bağırıp ellerinden kurtulmaya çalışsamda başarılı olmadım .

Alaz hızını alamayıp adamın kafasını saçlarından tutup yere vurdup " benim kadınıma nasıl el sürersin lan . Benim olan bedene nasıl dokunursun dürzü " o an korumalar ayırmaya çalışsalarda başarılı olamadılar .

Alazın sözleri ile gözlerim dolu dolu olmuştu . Bu adam ...

Etraftaki insanlar sanki eğlence varmış gibi toplanıp izlemeyi tercih ederlerken bir anda beynimde şimşekler çaktı .

Alaz , bu adamı öldürmeden bırakmazdı ki !

Dehşet içinde yanımda ki adama bakıp kolumu çekiştirdim . " öldürürse onu asla affetmem . Bırak durdurayım . " gözlerime bir kaç saniye tedirgin baksa da kolumu bırakmadan önce " dikkatli ol şuam gözü seni bile görmeye bilir " kafamı salladım

Havadaki yumruğunu sıkıca tutup " dur artık Allah'ın cezası dur " avazım çıktığı kadar bağırmıştım ...

O anda iki şey oldu .

Alazın yumruğu hava da donup kalırken yavaşça yüzünü bana çevirdi .

ayağa kalkıp adamın karnına sertçe bi tekme geçirip arkaya dönerek gözlerimin içine simsiyah olmuş gözleri ile baktı . Aldığı sinirli soluklarla göğsü körük gibi inip kalkarken bileğimi sımsıkı tutup dişlerinin arasından hırlarcasına " yürüüüü " diye hırladı .

Sessizce emrine itaat edip topuklu ayakkabılarımın el verdiğince peşinden koşturarak ilerledim .

Bardan çıkmamış aksine barın içinden ilerleyip iki kat yukarıya çıkmıştık . Odaların olduğu katları es geçip sadece dört kapı bulunan katta uzun kırmızı halıyla kaplı koridorda ilerleyip diğerlerinden farklı renge sahip olan tek kapının önünde durduk .

Siyah kapı !

Kapı üstündeki panele şifreyi girip arkasına bakıp " kata kimseyi almıcaksınız . Tek bir gürültü dahi istemiyorum ! " kükremesi ile hafifçe yerime sindim . Kapıyı açarak önden geçmem için kenarıya çekilip koyulaşmış gözleriyle yüzüme dik dik baktı .

Ürkek adımlarla içeriye girdim . Oda ceviz renginde döşenmişti . Camın hemen yanında normal çift kişilik yataktan daha büyük bi yatak yanlarında komidine karşı duvarda tuvalet masası hemen yan tarafında çalışma masası vardı . Diğer duvarda boydan boya dolap kaplamıştı . Oda için de bulunan tek kapı banyoya açıldığını belli edercesine yarım açıktı ve klozet gözüküyordu .

Yavaşça odanın içine ilerledim . Arkamdan gürültüyle kapatılan kapıyla hafifçe gözlerimi kıstım . Kolumdan tutulup sertçe çekildim .

Alaz Atağa geçmişti !

" ulan sen beni katil mi edeceksin . Gidip geberteyim mi o piçi . Nasıl benim olana dokunur lan "

Sesi o kadar yüksek perdeden gelip bana çarpmıştı ki kulaklarım çınladı . Kolumu elinden silkeleyerek kurtardım . " sen dua et dudaklarıma yapışmadı, hem sanane . Sen kimsin ki ben senin oluyormuşum . "

evet resmen cami duvarına işiyorum !

Alaz ellerini saçlarından hırsla geçirip üstündeki gömleği parçalarcasına iki yakasından tutup yırttı . düğmeleri mermi gibi yere dağıldı . Hırsla üstünden çıkarıp odanın bir köşesine fırlatıp attı . Ortaya çıkan kaslı göğsü ve şekilli karnıyla Derince yutkundum.

Ortalık alev almıştı !

Daha fazla ayakta durmaya dayanamayıp eğilip ayağımda ki topukluları tek tek çıkarıp yatağın önüne attım . Ayakkabılar ayağımdayken çenesine geldiğim adamın şimdi tam göğsüne geliyordum . Bu duruma yüzümü hafifçe buruştursam da tekrar eski sinirli halime döndüm .

" Beril seni öldürürüm .Hele bi öpseydi de o zaman nasış gebertiyordum o piçi . Çatlasanda patlasanda kendini yırtsanda SEN BE-NİM-SİN ! " son sözlerini kafama sokarcasına aklıma kazırcasına heceleyerek söylemişti .

Bu sefer artık saçlarıma tahammül edememiştim . Bu durumla karşı karşıya kalıcağımı bildiğimden elbisemin iç astarına sıkıştırdığım lastiğimi göğüs kenarımdan çıkarıp saçlarımı toplayıp tepende topuz yaptım .

Alaz gözlerini Halen daha göğüslerimden alamayınca çığlık atarcasına " çek o gözlerini üstümden "

Gözlerini gözlerime dikip kafasını iki yana salladı . Arkasını dönüp dolaba ilerleyip kapağı sürüp açtı . Eline aldığı siyah tişörtü yatağın üstüne koyup bıraktı . Hafifçe eğilip kemerini çıkarıp pantolonunu indirdi. Kaşlarımı çatıp elimi belime koyarak karşımda soyunmasına bakıp " aptalmısın sen ? Ne bu rahatlık . Odada ben varım az bi edepli ol . " bu sefer makyaj masasının üstündeki kutuya alıp ona doğru fırlattım .

Refleksleri o kadar kuvvetliydik dakikasına havada yakalayıp komidinin üstüne bıraktı . Üstünde sadece baksırı ile karşımda dikilip tamamen önümde durdu . Vücuduna bakmamak için gözlerimi gözlerine kaldırdım . Ne yapmaya çalışıyordu bu adam . Zaten kanımdaki alkol beni fokurdatmaya yetiyorken bide böyle karşımda Yunan tanrısı gibi durmuyor mu .

Sinirle ellerimi yumruk yapıp dişlerimi sıktım . " aç ellerini . Kendine zarar veriyorsun "

Hırsla " sanane . Sanane benim canımdan acımdan . Çok mu umursuyorsun sanki "

Sesim o kadar gür çıkmıştı ki . Alaz elini uzatıp ellerimi sarıp parmaklarını avucumun içine sokup açtırdı . O her zaman çok güçlü ilken ben hep böyle ona karşı acizdim .

Ellerimi kurtarıp göğsüne ellerimi vurdum " senden nefret ediyorum . Anlıyormusun bu odaya beni hangi hakla getirirsin . Sen ne adi adamsın be . "

Cıklayıp " nefret etmiyorsun deli gibi seviyorsun "

Söyledikleri ile daha da sinirlendim . Hırsla arkamı dönüp iki adım uzaklaştım .

Elbisemin arkası olduğunca Alazın gözleri önüne serilmişti . Arkamdan duyduğum küfürlerle bir an kaşlarım çatıldı . Sonra odayı dolduran kumaşın yırtılma sesi ile donup kaldım .

Elbisem ayaklarımın üstüne düştüğü an nefesimi tuttum !

Alaz arkamda ben önünde çırıl çıplak kalmıştım .

" sikeyim . Lan sen iç çamaşırı giymeden bara mı geldin ?"

Şu dakikadan sonra ortalık fulı bi hal almıştı . Resmen sinirden köpürerek arkamı dönüp elbisenin içimden çıkıp alazın suratına çırıl çıplak halimle tokadı yapıştırdım .

Tokat'ın sesi odada yankılandığında Alaz gözlerini gözlerime çevirip " yeter lan artık . Sıçarım böyle aşkın ızdırabına . Anla ,gör , kabullen artık lan . Ben seni aldatmadım "

Çıldırmak üzereydim . Şuan ne çıplaklığım nede başka bişey umrumdaydı . Hırsla ellerimi saçlarıma geçirip çekiştirdim . " o kız seni öptü . Gözlerimle gördüm herşeyi . Ha sana bişey söyliyeyim mi Alaz ağa . Bu iki gün boyunca bende seni aldattım . Anladın mı . Sende kimsin he sen kimsin ! "

Evet Azrail'e raks ediyorum .

Alazın gözlerinde ki karartılar bir adım geri atmama neden oldu . Elini saçlarıma daldırıp hırlayarak beni kendine çekip çıplak bedenimi kendi çıplak bedenine yasladı . Kafamı hırsla çekerek yukarı kaldırıp ağzını ağzımla buluşturdu . O kadar sert bi şekilde birleşmiştik ki dişlerimiz birbirine değmiş üst dudağımda hissettiğim sızı ile inlemiştim .

Ağzıma gelen metalimsi tat sızlamanın boşa olmadığını göstermişti.

Alaz ellerini çıplak vücudumda hırsla dolaştırıp canımı acıtırcasına kalçalarımı koca elleriyle kavrayıp bacaklarımı açtırıp havaya kaldırdı . Ellerimi omzuna koyup kendimden ittirmeye çalıştığımda tüm çabam boşaydı .

O kelimeyi söyleyerek fitili ateşlemiş Alazın içindeki canavarı dışarıya çıkarmıştım .

Bacaklarım iki yanda sallanıp üstünde debelenmeye başladığımda , sırtım çoktan soğuk çarşafla buluşmuştu .

Nefes nefese dudaklarından kopmayı başarıp başımı yana çevirdiğim an boynumda dudaklarını hissettim . Avazım çıktığı kadar bağırarak " bırak beni lanet herif kalk üstümden . Çek o pis du..." daha lafım bitmeden tekrar dudakları ile dudaklarımı örtmüştü .

Elleri rahat durmuyor her bir noktamı keşfediyordu . Göğsümü avuçlayan iri eliyle kalbim patlama noktasına gelmişti . Sol göğsümü avucunun içinde sıkarken diğer göğsümün ucunu parmaklarıyla sıkıştırıp çekiştiriyordu .

Ağzımdan kopan inlemeyle göğsümün üstündeki elini usulca tenimi okşayarak göbeğime indirdi . Artık nefes alamıyordum . Dudağını sertçe ısırdığım an inleyerek hafifçe geriye çekildi . Ağzımı açıp derin derin nefesler almaya başladığımda hafifçe gülümseyip göğüsüme indi . Önce iki göğüs ucuma da öpücük kondurup sonra sol göğüs ucumu sıcak ağzıyla buluşturdu . O an titredim . Vücudum hiç tanıdık olmadığı duygularla karşı karşıya kalmıştı . Artık bu işin geri dönüşü olmadığının farkındaydım .

Tıpkı bir bebek gibi göğsüme yapışıp emmeye başladı . " senden nefret ediyorum Allahın cezası "

Kafasını kaldırıp dudaklarıma ufak bi öpücük kondurup " seni seviyorum . Seni köpekler gibi seviyorum . Uğruna herşeyi göze alıcak kadar seviyorum . Şimdi izin ver meleğim izin ver ki benim ol , senin olayım . Bırak bu inadı sende biliyorsun suçsuz olduğumu "

Evet biliyordum . İzlediğim görüntüler bunun bizi ayırmak için yapıldığını tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermişti zaten . Artık daha fazla direnmicektim . Onu o kadar çok özlemiştim ki . Yüreğimdeki yaranın boşa açıldığını fark ettiğim andan beri o kadar mutluydum ki . Her ne kadar barda ona bunu belli etmesemde .

O an artık herşeyi bırakıp gerçekten ait olduğum adama kendimi bıraktım . Elimi yavaşça kaldırıp kafasına dokunup saçlarını avuçladım . Bu hareketimle bir süre hareketsizce bekleyip kafasını usulca eğip alnıma dudaklarını bastırdı . Tekrar aşağıya eğilerek diğer göğsüme de aynı ilgiyi gösterdi . İki göğsümde emilip ısırılmaktan kıpkırmızı olurken burnunu göğüs oluğuma yaslayıp Derince kokumu içine çekti " bu beden benim "

Dudaklarını kaldırmadan küçük küçük öpücükler kondurarak göbeğime indi . Karnımı Derince koklayıp öpücükler sıralayıp göbek değilimde bir süre oyalandı . " burda bizim parçamız olucak . Emin ol Beril şu dakkadan sonra seni toprak bile benden ayıramaz "

Usulca aşağıya inip ben daha itiraz edemeden dudaklarını kadınlığıma bastırdı . O an gözlerimin önünde küçük noktacıklar belirdi . Nefesimi tutup çarşafı iki elimlede sımsıkı sardım . Dudaklarının yerini dili ve parmakları alıp en hassas noktama darbeler indirmeye başladığı an ağzımdan kopan inleme ile " ya-yap-ma lütfen du-dur "

Kelimeler ağzımdan o kadar bölüm pörçük çıkmıştı ki . Alaz bir süre sonra kafasını kaldırıp kadınlığıma baktı . Gözlerinde ki şehvet beni kendimden geçirmeye yetmişti . Usulca yaklaşıp burnunu yaklaştırıp tam oramı kokladı . " sanki cennetten bir bahçe ... sen bana ne yaptın Beril "

Üzerime uzanıp dudaklarıma kısa bi öpücük kondurdu . Bacaklarımı açarak arasına girdi . Erkekliğini kadınlığımın girişinde hissedince titredim . Gözlerim dolu dolu yüzüne baktım . Dirseklerinden destek alarak gözlerimin içine baktı . " meleğim eğer durmamı istersen şimdi söyle İnan dururum ." O kadar aciz bir şekilde bunu söylemişti ki . Sesi resmen yalvarıyordu . Dur deme diye yalvarıyordu .

Elimi uzatıp yanaklarını kavrayıp kendime çektim . Dudaklarımızı birleştirip bu sefer Derince emip öpen bendim . Elleri kalçalarımı kavrayıp hafifçe havaya kaldırdı. Kendi usulca içime ittiğinde istemsizce kasıldım .

Bekledi ...

Dudaklarımı bırakıp bir elini başımın altından geçirip alnıma sıkı bi öpücük kondurdu . O an kendini içime itip kafasının içime girmesini sağladı . Ağzımda kaçan can alıcı çığlıkla birlikte ellerimi omuzlarına sarıp sıkıca tutundum . " şiii ... kıpırdama bebeğim . Biraz bekleyelim acın dinicek . Sana söz veriyorum acın dinicek . " sessizce hıçkırdım . İçimdeki doluluk hissi o kadar yabancıydı ki . Hele tam oramda nabzı gibi atan acı ... beynim patlıcak gibi hissediyorum ...

Kendini geriye çektiğinde derin bi nefes aldım . Tekrar kendini ileri atarak tamamen içime girdiğinde iki bacağımın arasında hissettiğim yırtılma ile bu sefer ağzımdan acı dolu bi inleme kaçtı . Başımı boynuna yaslayıp hıçkırarak ağlamaya başladım . Gerçekten bu denli acı yaşıcağımı tahmin etmemiştim . Acı dolu sesi kulaklarımı doldururken saçlarımı okşuyan eliyle sakinleşmeye çalıştım . " yavrum neden bu kadar canın acıdı İnan bilmiyorum .ne yapmalıyım ? Çıkmamı istermisin . "

Kafamı olumsuz anlamda salladım . Fısıltı şeklinde "sa-sakın. Devam et bir daha cesaret edemem "

Söylediklerim ile gözlerini kocaman açarak gözlerime baktı . "Zümrüt gözlüm ... ölürüm her bir göz yaşına ... Özür dilerim meleğim . Özür dilerim . Affet beni . Birazdan geçicek sevgilim. Canı..."

Daha fazla konuşmasını istemiyordum . Sesinden de anlıyordum benden daha çok acı çektiğini . Bana kıyamadığını . Bacaklarımı iyice açıp ona yer açtım . Bacaklarımı kaldırıp kalçasında birleştirince tamamen içime yerleşti .

Soluklarımız git gide hızlanmaya başlamıştı . Terlerimiz birbirine karışmış ,nefesim nefesi olmuştu . Kulağıma fısıldadığı her aşk sözcüğünde ona daha çok sokulup kollarımı bacaklarımla üstüme daha çok çekiyordum .

Sonunda dayanamıcağını söyleyip beraber gelmemizi istediğinde kastığım her noktamı serbest bırakıp dudaklarına yapıştım . Göz göze aynı anda boşalıp birbirimize karıştık ....

Nefes nefese dudağı alnımda üstümde bir süre bekledi . Soluklarımız biraz yavaşlayınca "meleğim ... namusum ... bebeğim ... " her kelimesinde alnıma dudaklarını bastırıp öpücük kondurdu .

sol elimi alarak avucunun içine hapsetti tüm parmaklarıma gözlerimin içine bakarak öpücük kondurup  " güzel karım benim . " söylediği " karım "  sözcüğü ile irkildim . Gözlerimi kırpıştırarak gözlerinin içine baktım . Yavaşça gülümseyip dudaklarıma şehvetten çok uzak bi öpücük kondurup burnunu yanağıma sürttü .

Kalbim yerinden şu dakikaya kadar çıkmadıysa daha bişey olmaz . Alnıma dudakları değdiği an gözlerimi yumdum . " bekle beni bebeğim gözlerini kapat hemen geliyorum "

Saniyeler içinde yataktan çıkıp aynı hızla geri gelmiş tekrar beni kollarına almıştı .
Aynı anda sol elimde hissettiğim soğuklukla gözlerimi açarak titrek bi nefes aldım .

Elimi ikimizin arasına kaldırıp tuttuğumda ağzımdan kaçan hıçkırığa engel olamadım .

Parmağımda ki pırlanta yüzüklerle bakıştım . Oldukça büyük kocaman bi yüzüktü . Parmağımda ki ağırlığı o kadar iç gıcıklayıcı ki. Gözümden akan yaşlarla, boğazıma takılan yumru yüzünden kesik bir nefes aldım . Ah be adam sen ne yaptın ...

Darma duman olmuştum ... böyle bir şey beklemiyor hatta hayal dahi etmiyordum . Alaz ve ben ... birlikte olmuş üstüne Alaz parmağıma yüzük takmıştı . Ellerimle yüzümü kapatıp hıçkırarak ağlamaya başladım .

Vücudumu göğsüne iyice çekerek kolları ile sardı . Ellerimin üstüne sayısız öpücükler kondurup ellerimi yüzümden çekip , koca elleriyle yüzümü kurulayıp alnıma dudaklarını bastırdı . " çok önceden almıştım . O gün barda o olay olmasa evimizde bunları sana verecektim . hayatıma , ömrüme , hoş geldin . Bu gün bizim miladımız . Artık "biz" olduğumuzu bedenlerimiz dahi kabul etti. Sen benim namusum , kadınım , nefesimsin . Berilim , bunu teklif etmiyorum . Benimle evlenirmisin demiyorum . Biz artık evliyiz bebeğim . Sen artık Beril Erol değilsin Beril HANCIOĞLUSUN ! Yerini , yurdunu , yuvanı bil . Ve bir daha sakın kollarımdan gitme . " aramızda ki son sözler bunlardı .

Dudaklarına kapanıp soluklandım .

Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

1.3M 56.8K 46
~TAMAMLANDI~ 0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kate...
141K 9.3K 7
Hiç kapanmamak üzere açılan yaralar, kanamaz. İz bırakır. Ve o iz sonsuza dek geçmez, Yanı başında kalır.
131K 662 5
mesleğini eline alamayınca kendini barlarda escort ilan etmiş bir kızın aşk hikayesi...
332K 19.2K 6
Nisa'nın bir iş çıkışı durakta otobüs beklerken eski eşini kanlar içinde görmesi ile hikayeleri tekrardan başlar... Yanlışlıkla olan "tesadüfler" baz...