Gözlerimi şiddetli bi baş ağrısı ile açtım ... beynim sanki yerinden çıkacakmış gibi ağırıyordu . üstünde eşşekler tepinmiş gibi zonkluyor . Suratımı buruşturup yataktan kalktım . Ellerimi saçlarımın arasına daldırıp köklerini ovuşturdum. Cidden ölecektim .
Çıplak ayaklarımla parkede yürüyüp kapıdan çıktım . Üstümdeki geceliğime baktığımda suratımı iyice buruşturdum .
Oldukça sessiz olmaya çalışıp mutfağa girip ağrı kesici çıkarıp içtim . Allahım her bir hareketimde sanki sazın tellerini kafama vuruyorlardı . Tıngır mıngır ötmesi de cabası .
Salona geçip köşem koltuğa oturdum . Ayaklarımı uzanma pufuna uzatıp yayıldıkça yayıldım . Elimi gözlerime siper edip sessizce beklemeye başladım .
Burnuma dolan koku birazcık beklememi sağladı peşine gelen sehbaya bırakılan bardak sesi ile ellerimi gözümden çekip karşımdakine baktım .
İpek kabarmış kıvırcık saçları ile karşımda durmuş elleri belinde dik dik suratıma bakıyor .
Kahveye uzanıp aldım . Daha bir yudum bile almadan " beynim çatlıyor ipek . Ölüyorum dostum " diye sızlandım . Kendimi acındırmalıyım yoksa ipek beni gözleriyle oyacak gibi bakıyor .
Hiç istifini bozmadan ellerini göğsünde bağlayıp karşımdaki sallanan sandalye oturup " geber . Müstahak sana . Aslında akşam Alaz seni getirdiğinde onunla göndermeliydim ama işte vicdanım el vermedi . Sonra vay efendim Fatma gülün suçu ne ? Kızım sen malmısın. Madem içiyorsun ne bok yemeye sarhoş oluyorsun. Ya Alaz yerine bir başkasının eline düşseydin . Beril gebertirim seni. Lan etin ne budun ne de kalkıp zil zurna sarhoş oluyorsun . Sabaha kadar kustun lan abim olmasa yatak döşek hep batmıştı . Dua et adam kucaklayıp banyoya götürdü seni . Sabah kadar başında durduk gebericen diye aklım gitti lan . "
İpek konuşurken ben kahveyi yarılamıştım bile . Anam ne çene var bu kızda ya . Oha ne demişti o Fikret mi ?
" Fikret abi evde mi ? "
Tek kaşını kaldırıp " sen hayırdır .Kendin demedin mi ya barışacan yada ben siktir olup gidecem diye , al barıştım , sıkıyorsa git " suratında ki piç gülümseme ile zafer kazandığını gösteriyordu
" günaydın hanımlar . Hadi hazırlanın sizi çok güzel bir yere kahvaltıya götürücem . "
Fikret abiyle göz göze geldiğimiz an kafamı yastığa daha çok gömdüm . Adam sabaha kadar kusmuğumu temizlemiş varmı bundan daha beter durum .
Benim durumuma ikisi de kahkahalarla gülmüştü " saçmalama abicim ya , olur öyle şeyler . Hadi kalk giyin gidiyoruz "
🎈🎈🎈🎈🎈🎈
Üstüme giydiğim hafif bez şort setimle saçlarımı ördüm . Ne makyaj yapıcak nede süslenecek halim vardı . Beynim zonklamakta uyuşmuştu artık .
Evden çıkıp arabaya doğru yürüdüm arkada oturan İpek'e doğru hamle yaptığım da " şey tatlım ben biraz ayaklarımı uzatıcam malum sabaha kadar kusmuk temizledim . Sen öne geç istersen. " sessizce " abim ağzına sıçacak nasıl olsa bağırtınızı dinlemek istemiyorum "
Ağzımı oynayıp " çok ucuz numara " diyerek öne geçtim . Fikret abi hafif tebessümle yüzüme bakıp arabayı çalıştırdı " daha iyiymisin ? "
Kafamı salladım . Ah bu oldukça yanlış bi tercihti inleyerek başımı tuttum . " elimin üstüne kapanan koca elle yüzümü ekşittim. Kemeri çıkarıp ayaklarımı toplayıp dizlerime kolumu sardım . Başımı üstüne koyarak mümkün oldukça küçüldüm .
Geberiyorum lan ağrıdan !
" aslında seni şurda bir temiz dövüp , nutuk çekmek varda . Haline bakılınca zaten kendi kendine yapıyorsun . Ama abicim bir daha bu haline denk gelirsem , sarhoş marhoş demem seni döverim "
Usulca yerimde daha da küçüldüm . Haklıydı adam !
Oturduğumuz mekana mest olmuş şekilde baktım. Sera gölü etrafına kurulmuş şirin bi restorant . Adamlar sadece kahvaltı veriyorlar ve nerdeyse boş yer yok . Gölde yüzen ördeklere bakıp hafifçe gülümsedim . Annelerinin Peşine takılmış tek sıra halinde ilerleyip duruyorlar . Elimdeki ekmeği küçücük kırıp suya bıraktım .
Ne kadar savunmasız be masumlar ... İnsan onlara baktıkça huzur buluyor ..
Fikret abi naptığıma bakıp gülümseyerek " çok güzeller demi . Bende buraya ne zaman gelsem illaki onları beslerim . "
Kahvaltılıklar gelince Tabağıma odaklanıp boş midemi doldurmaya çalıştım. İpek'le Fikret'in barışması beni o kadar mutlu ediyor ki . Sonunda abi kardeş birleşmişlerdi . İpek'in maviş gözleri ışıl ışıl parlıyor mutluluğu gözlerinden okunuyor . Arkadaşım adına oldukça mutlu olmuştum . Cengiz vakasından sonra bu barışma onun için ilaç gibi gelmiş olmalı ki artık ağladığını gömüyorum . Bir gün sadece bir gün geçmişti ve ipek tamamen kendini toplamıştı . Benim yapamadığımı abisi bir güne yapmıştı .
Kahvaltımızı yapmış üstüne keyif kahvelerimizi bile içmiştik . İpek spor saati geldiğini söyleyince inleyerek kafamı masaya gömdüm . Fikret'in kahkahasının yanında İpek'in cırlamaları beni iyice mahvetmişti .
🎈🎈🎈🎈🎈🎈
Üstümde ki havluyu çözüp şezlonga koydum . İpek pilatese geçerken bende havuza inmiştim . Şansıma bu gün bomboştu burası . Rahat rahat istediğim gibi yüzüp biraz da olsa rahatlıya bilicem . Çıplak ayaklarımla yürüyüp merdivene gelip yavaşça ayağımı suya sürdüm . Çok soğuk olmasa da çok çabuk üşüyen biri olduğumdan hemen irkildim .
Yavaş yavaş vücudumu alıştırmaya çalışarak suya girdim . Normalde böyle yaptığımda ipek hemen kızar " birden girsene kızım suya asıl böyle üşürsün " diye cırlardı . Çok şükür şuan burda değil yoksa kapalı havuz salonu onun sesi ile yankılanırdı .
Suya sonunda belime kadar batınca ellerimi merdiven demirlerinden çekip tamamen battım . Suyun altından ilerleyip ileride Sudan çıktım . Saçlarımı yüzümden çekip tekrar dalıcağım an karnımın üstüne sarılan ellerle çığlığım salonda yankılandı . Çırpınıp hızlıca bulunduğum kollarda döndüm .
Nefes nefese karşımda ki kahvelere baktım . Oldukça sinirli bir şekilde burnundan soluyor çıplak belimdeki ellerinin parmakları delmek istermişçesine batıyordu .
Ne olmuştu bu adama şimdi ... ellerimi omzuna koyup kendimden itmeye çalıştım . Bu onu daha da sinirlendirmişti .
Resmen ateşle oynuyorum !
Hızlıca ellerini kalçalarıma sarıp bacaklarımı beline sardırdı . Şaşkınlıkla derin bi nefes almamla kendini hafifçe üstüme yatırıp üç kulaçta sırtımı betonla birleştirdi . Evet iri bi adamdı . Ama şimdi kocaman havuzda tek başımıza olduğumuz da gözüme daha da büyük ve heybetli görünmesi korkudan ayaklarımın titremesine neden oluyor .
Gözlerinden çıkan alevler boğazımın düğümlenmesine neden oldu . Korkuyla gözlerine baktım .
Alnını alnıma dayayıp iki kere vurdu . " sabrımı sınıyorsun güzelim . Emin ol hiç sabırlı birisi değilimdir ve sen benim sabrımı sınıyorsun . Yapma ... yapma canımı yakma ki Canını yakmıyım . Benim olana kimsenin dokunmasına izin verme ." Kısık sesiyle fısıldayıp sonunda kükredi " Yapma Beril ! "
Derince yutkunup , vücudumun titremesini vücudunda hissediyordu . Hem korku hem suyun soğukluğu hem sırtımda ki fayansların soğuğu iyice buz tutmaya başlamıştım .
Sessizce fısıldadım . Yüksek konuşmaya o kadar korkmuştum ki ... " ne yapmışım ? "
Gözlerimin içine gözünü kırpmadan baktı . " bu gün sabah kimleydin ? "
Şaşkınca yüzüne baktım " sen beni mi ta..."
Elini hırsla arkamda ki fayansa geçirdi . Hırlarcasına " evet lan seni takip ettiriyorum . Peşinde elli tane adam var . Her adımın her hareketin gün içinde aldığın nefes sayısına kadar her boku not ediyorlar . Oyun mu sandın sen bu işi Beril ! Biz seninle bir yola girdik . Seni sıkmak , korkutmak istemediğim için senin gönlün olsun diye bekliyorum. Bunu ister kabul et ister etme ! "
Kafamı hızlıca olumsuz anlamda salladım. " yapma bunu Alaz . Uzak dur benden . İstemiyorum görmüyormusun . Kabul edebileceğim bir adam değilsin sen ! Anla gör . Sen koskocaman bi okyanussun bende minicik bir yağmur damlası . Sende kaybolup yok olurum . Ben senin gibi bi adamı kaldıramam Alaz yapma ! " fısıldıyarak konuşmuştum . Sesim bir tık yüksekse onu kaybedecekmişim gibi hissediyordum. Damarına basmak istemiyordum
Çıplak tenimi okşadığı an nefesimi tuttum. Eli belimden karnıma doğru yol alıp ordan straplez bikinimin tam üstüne gelip durdu . Gözlerimi gözlerime çıkarıp sol göğsümün üstüne koca elini kapattı . Kalbim her an yerinden çıkacakmış gibi atıyordu . Sağ dudağı soğuk bi şekilde yukarıya kıvrıldı . Dudakları gülerken gözleri ateş püskürüyordu . " burası bana ait Beril ! İster diren ister savaş ister yırtın . Ama elinde sonunda bu beden benim ellerimin arasında olucak . Bu kalbin sahibi benim. . Sadece bana ait olucaksın . Benim kadınım olucaksın "
Gözlerimden akan yaşlar çenemden havuza damladı . Bu sefer ellerimi göğsünden omuzlarına çıkardım. Yüzümü yaklaştırıp gözlerinin içine tüm çıplaklığımla baktım " Yapma adam ... bana bunun yapma ... sana kapılırsam Yok olurum ... ölürüm ... ilkim senin gibi karanlık birisi olmamalı .. ben annem gibi bi yükü kaldıramam ... ben bu ateşte yanamam ... yıllarca kaçtığım şeye beni ellerinle hapsetme , yapma , kaldıramam , bir kere düşürürsen beni bir daha toparlanamam oracıkta kalır ölürüm ..." konuştukça korkularım yüzüme tokat gibi çarpmıştı ...
Gözlerime bakıp yavaşça başını eğdi . Dudaklarıma değen dudaklarla elimin altındaki bedeni titriyerek tuttum. Hafifçe kendini bastırıp geri çekti . Hale'n daha beline sarılı bacaklarımla onunla bir bütün halinde suyun içinde yarı çıplak duruyordum .
Dudaklarımız birleştiği an nefesimi bir daha hiç veremicekmişim gibi tuttum ... gözlerim titreşerek kapandı . Öpüşmüyorduk ... sadece dudaklarımız ve bedenlerimiz birbirine yapışmış şekilde duruyorduk.
Kendini geri çekip burunlarımızı birbirine sürttü " bir kez olsun hayatı düşünme . Bir sonraki adımını hesaplama . Bırak yüklerini ben çekeyim . Kendini bana bırak . Bırak mutlu olalım . İzin ver Beril . Ver ki bitsin bu işkence . Ver ki herkes kime ait olduğunu bilsin . Yapma meleğim . Bizi Yok sayma . "
Başımı olumsuzca salladım fısıltı şeklinde " yapamam " diye bildim sadece . Kendimi kollarından sıyırıp yan tarafa yüzüp arkama bakmadan Sudan çıktım . Üstümde ki siyah tanga bikini altım , straplez üstüm ile hafifçe mermerde koşturarak havlumun yanına gidip üstümü sardım . Arkamdan kulaklarımı dolduran küfürlere kulaklarımı tıkılıp hızlıca orayı terk ettim .
Öyle kolay olmucak paşam . Biraz daha koş bakalım
🎈🎈🎈🎈🎈
Elimde ki sigaradan derin bi nefes alıp havaya üfledim . Antalya'nın gecesi genelde cehennem gibi olurdu . Yıldızlarla dolu gökyüzü bile benim halime acırmış gibi bakıyordu . Önümde ki bira şişesini kafama dikip tekrar sigaramdan nefes çektim .
Yan tarafıma oturana bakmadan gökyüzüne bakmaya devam ettim .
" Kuzum neyin var . Ne bu halin ? " İpek'in endişeli sesi kulaklarımı doldurduğunda usulca omzumu silktim .
Poşet sesi ile hafifçe gülümsedim . Kulaklarımı dolduran pıst sesi ile İpek'in de kıvama gelmeye hazır olduğu ortaya çıktı .
" eee bari bu sefer neye dağıtıyoruz onu söyle"
Elimdeki bira şişesini kafama dikip kolumla ağzımı sildim " içine sıçtığımın dünyasına içelim bu sefer . He al sana tam on ikiden vuran sebep "
Bir süre sessizce içtik . Sigaranın biri sönüp biri yanıyordu . " ben böyle kader istemedim ipek . " bacaklarımı kendime çekip kollarımla kendimi sardım " bende isterdim lisede aşık olmayı . Laylaylom yaşamayı ... ulan cafelerde elimde tepsiyle dolaşmak yerine erkek arkadaşımla oturup şımarmayı... buraya nie geldim ben ipek ? Herkesi herşeyi nie arkamda bıraktım ? Nie tek başımayım ? Ben istemem mi Alazla olmayı . Onun gibi birine kendimi bırakmayı... " elimi göğsüme vurdum " korkuyorum . Ağzıma sıçtığı an ben toparlanamam ... yok olurum ipek . O zaman burdan da kaçıp gitmem gerekir . İlk kez kendime ait bir şehir buldum . Annemle bende yaşadım herşeyi . Babamdan farkı ne bu adamın hayatının ... annemin kaderini yaşamaktan çok korkuyorum . Boğulmadan yaşamaya başlamışken bile bile nasıl kendimi yakayım ... "
Ellerini saçlarıma koyup okşamaya başladı " yapma be pamuğum . Belli ki bu adam sana kafayı takmış . Bak korkularını anlıyorum . Alaz HANCIOĞLUNDAN ! bahsediyoruz . Sana hak veriyorum ama korkarak nereye kadar Kuzum. Bırak bir kere de sen hayatını yaşa . Varlık içinde kendine yokluk yaşatıyorsun Beril . Arabayı bile mecbur kalmadığın sürece kullanmıyorsun . Yapma güzelim . Sen Nil sultan değilsin . Senin karşında ki adamda Levent amca değil. Sen önce bi şunun cevabını ver . Sen bu adama karşı bir şey hissediyormusun ? "
Alayla gülümseyip sigaramı küllüğe bastırdım . Paketin bittiğini görünce Derince ofladım ." Korku hissediyorum ipek . O adama güvenemiyorum . Şuan kafasına taktı beni . Elde ettiği dakka oyuncağından sıkılan çocuk gibi fırlatıp atıcak. Buna o kadar eminim ki . Ben bunu kaldıramam ipek "
Tek kaşını kaldırıp gözlerime baktı " kız sen bu adamın sana nasıl baktığını görmedin mi gerçekten . Beril karşındakini tanımaya çalış . Alaz seni gördüğü an avına odaklanmış aslan gibi dikiliyor . Peşinde kaç tane adam var farkında değilmisin ? Adım adım izliyorlar seni . Alazın daha önce bir kadınla görüldüğünü duyan olmamış . Buna emin ol Kuzum . Ama seni bir anda abluka altına aldı . Bir kez sadece bir kez izin ver olur mu Kuzum . Korkmadan , kaçmadan bir kez izin ver . "
Kafamda ki fırtınalar yavaş yavaş durulmaya başlamıştı . İpek haklıydı ... bu adam ... aman Allahım bu adam bana kafayı takmamıştı bu adam bana aşık olmuştu . Alazın bi kadına benimsin ! diyeceği akla mantığa sığmıcak bişeyken bu adam bana her defasında benimsin ! Demişti ...
Telefonumun mesaj sesi ile derin bi nefes alıp pijamamın cebinden çıkarıp mesajı açtım .
-05..........
O içki şişelerini sana yutturmamı istemiyorsan hemen şimdi evden çık . Aşağıda bekliyorum ! Hemen ! "
İpek'e mesajı okuttuğum da gözlerini irice açıp " ay git salak şimdi gecenin birin de apartmanı ayağa kaldırmasın . " bir an durup gözlerime baktı " Alaz hakkında bilmen gereken şeyler var beril . Adam urfalı ! Ve bir aşiret ağası . Çok güçlü olduğu kadar da çok tehlikeli birisi ... " gözlerime herşeyi bilip yanına öyle git der gibi bakmıştı .
Oflayıp ayağa kalktım . Boynumu sağa sola yatırıp rahatlamasını sağladım . Balkondan içeriye girip salondan geçtim kapının yanındaki askılıktan uzun kollu hırka çıkarıp üstüme giydim . Sıfır kol , şort pijamam vardı üstümde ve değiştirmeye hiç halim yoktu . Hırka baldırlarımı üç parmak aşağıya geçip çıplaklığımı birazda olsa örtmüştü .
Şortumdan uzundu en azından !
Telefonu , anahtarı cebime koyup kapıyı açtım . Ayağıma bez ayakkabılarımı giyip dikeldim .
İpek kapı pervazına yaslanmış yüzüme baktı " adama şans ver pamukum ... İnan kendini kuş gibi hissedeceksin . Bırak bir kere de sen bırak . Sırtını yasla o adama . Bir kere güven sadece bir kez duvarlarını yık "
Tek kaşımı kaldırdıp " bunu adamın nasıl bir bela olduğunu söyledikten sonra mı söylüyorsun
Elini sallayıp "boş ver burnumuz boktan çıkmıyor , bu belaya başım gözüm üstüne de kuşum , Sen seni hak edene git "
Kollarımı boynuna dolayıp sımsıkı sarıldım . Kardeşti ... " bu gece beklemiyorum seni . Keyfine bak "
Kafamı düşünceli şekilde salladım . Alazın işi belli olmazdı ...
Hızlıca merdivenleri inip dış kapıyı çekerek açtım . Karşımda siyah arabasının önünde elleri gümüş grisi takımının içinde dikilen Alaza baktım . Etraf koruma kaynıyordu .
Fermuarımı biraz daha çekip göğsümün altına kadar getirdim . Ellerimi hırkamın cebine koyup yavaşça merdivenleri inip tam önüne durdum . Hafif esen ılık rüzgar saçlarımı savurup yüzüne değmesine neden olunca huzursuzca yerimde kıpırdandım .
Elimi kaldırıp saçlarımı toplucakken benden önce koca eller devreye girip saçlarımı yüzümde çekti . Eğilip dudaklarını alnıma bastırdı " gidiyoruz ! "
İçimdeki tüm organlar sevinçten halaya kalkasa da yüzümü ifadesiz tutmuş. Söylediği gibi arabaya binmiştim
❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️
Durduğumuz yere bakıp tekrar dönüp Alaza baktım . Gecenin birinde bu dağ evinde ne işimiz vardı ki ? Hiç bir şey söylemeden araban indiği an aynı anda benim de kapım açılmıştı . Yavaşça arabanda inip esnemek için elimi kaldırıp tersiyle ağzımı kapattım .
Bir tane bira içmiş bir paket sigara içmiştim bu halimle bir saatlik yol gelmiştim . Artık ne bok yiyiceksek yiyip yatsaydık olmazmıydı . Belime koyulan elle direnmeden ilerledim . Hiç karşı çıkacak halim yoktu .
Eve girdiğimiz an karşımda ki kapılara baktım . Gene durmadan ilerleyip merdivenleri çıkıp tamamen yatak odası olarak ayarlanmış çatı katına far görmüş tavşan gibi baktım . O kadar mükemmel dizayn edilmişti ki . Yatağın üstündeki tavan tamamen cam kaplıyken her yer ahşaptı . Usulca Yanımda ki adama dönüp kafamı olabildiğince geriye atıp yüzüne baktım .
Kulağındaki telefonu geliyorum diyerek kapatmıştı .
Eliyle sol taraftaki kapıyı işaret etti " git duş al . Sonra da yat uyu . Ben bir saate kadar gelicem ."
İçkiden mi yoksa uykusuzluktan mı neyse pek bir uysaldım. Başımı sallayıp üstümdeki hırkayı çıkarıp yatağa doğru yürüyüp üstüne koydum . " ve Beril sakın bu kılıkta bu odadan dışarıya çıkayım deme . Evin içinde de korumalar olucak seni bu şekilde kim görürse öldürürüm "
Gene bişey demedim banyoya yürüyüp kapıyı açtım " o zaman ilk kendi kafana sık . " tek söz nokta atışı .
Duş alıp çıkıp üstüme pijamalarımı giyip Yatağa kıvrıldım . Kaç dakika olmuştu gözlerimi kapattığım bilmiyorum . Sırtıma değen sert göğüsle birlikte karnımın üstüne saran kalın kol hafifçe gözlerimi açtırdı . " geldin mi "
Saçlarıma bastırdığı yüzü ile öpücük kondurdu " geldim meleğim uyu hadi "
Olumlu mırıltılar çıkarıp arkamı dönüp boynuna sokuldum . Bir ayağımı kıvırıp bacaklarının arasına soktum . Sol elimi göğsüne koyup " sakın gitme ... korkarım ... üşürüm ... madem beni kollarının arasına aldın . O zaman geçmiş olsun ... bir daha bırakamazsın ... "
Belimi okşayan eli durup kendine biraz daha bastırdı " bırakmam meleğim . Sen yeter ki kendini bana bırak "
Boynuna küçücük öpücük kondurdum burnumu sürtüp kokusunu içime çektim " artık dönüşü Yok . İlk kez bir erkeğin yatağına giriyorum . "
Alnıma bastırılan dudaklarla derin bi nefes alıp kendimi uykuya bıraktım .
Uyandığımda aAlaz daha uyuyordu . Banyoya girip tuvalete oturdum . Akşam durum buraya nasıl gelmişti böyle .
Yatakta yüz üstü yatmış bir eli yaptığın altında heybetli vücudunu sere serpe sergiliyordu . Bu adama boşuna Herkül demiyorum. İnsan değil doğa dışı yaratık . Sırt kasları birlikte o kadar gelişmiş ki bir an gözümün önüne gelen görüntüyle ürperdim . Tövbe Allahım çok tövbe .
Ellerimi saçlarımdan geçirip yatağın kenarındaki hırkayı alıp giyindim. Akşam ki uyarısını unutmamıştım . Sabah sabah koşuya çıkmanın mantığı yok. Ay bu koca adam beni iki adımda yakalar top niyetine sektirir .
Odadan çıkıp merdivenlerden sessizce indim . Çıplak ayaklarımın parkede çıkardığı sesler hafifçe gülümsememe neden olmuştu .
Mutfağa girip ısıtıcıya suyu koydum .buzdolabını biraz karıştırıp kahve bulunca hemen iki poşet alıp , dolapları eğer bi aç kapa yapıp büyük bi kupa bula bildim .
Kahvemi hazırlayıp elime aldım . Saat daha sabahın altısı ve ben cin gibiyim . Mutfak camından karşımdaki ormana baktım . İnsanın baktıkça bakası geliyordu . O kadar dingin bi görüntü vardı ki bir ömür bu evde bu ormanda yaşıya bilirim . Yavaşça gözüm önümüzdeki bahçeye kaydı . Oldukça bakımlı duran bahçenin köşesinde kocaman salıncağı görünce kahveyi püskürtüyordum .
Aman Allahım hep hayal ettiğim gibi yeşil cennetin ortasın da salıncak . Elimdeki fincanı sıkıca tutup mutfaktan çıktım. Kapıyı açtığım an karşıma dikilen ızbandutlar ile kaşlarımı çattım . Hemen diğerleri kafasını eğmişken Eren karşımda dikilmeye devam etti " yenge çıkamazsın "
Hemen de yenge oldum . Gözlerimi devirdim . Nereye çıkamıyormuşum ... " salıncağa gidiyorum . Yorma beni Eren . Bu kılıkta nereye gidebilirim az mantığını kullan . Yazık bu vücuda valla "
Yumruklarını sıkıp yüzüme baktığı an pis pis sırıtarak yüzüne baktım " şaka yapıyorum . Benimle iyi geçinmelisin Eren yoksa ikimizi de yukarda uyuyan koca adam bir çuvala koyar duvarlarda top niyetine sektirir . "
Kendini sıktığı dudaklarını büzmesinden belli olmuştu . Sert erkek ya gülemiyor hasbam . Yanından geçip çıplak ayaklarımla çimlere bastım . Yemin ediyorum vücudumdan bin wat elektrik akışını geçti gitti .
Hafifçe gülümseyip ileriye doğru yürüyüp salıncağa oturdum . Hasır salıncak kafes gibi beni sararken sırtımı yaslayıp ayağımla yavaşça kendimi sallamaya başladım .
Gözlerimi yumup mükemmel doğanın içinde kendimi kaybettim . Mis gibi havasını her soluduğumda daha da gevşeyip akşamın tüm sinirini sitresini terk etmiştim .
Taki o sese kadar . Bir anda hışımla açılan kapıyla birlikte üstü çıplak altında siyah eşortmanı ile ortalıkta kükreyen Alaz " nerde lan Beril . Bir kıza sahip çıkamadınız . Ne zaman gitti lan . Görmediniz mi . Siz ne bokuma kapıda dikili...."
Salıncaktan inip koşarak yanına gittim . Göz göze geldiğimiz de gözlerinden geçen duyguları anlamlandıramamıştım
Şimdi beni bu bahçeye heykel niyetine dikmezse ben daha ölmem .
sımsıkı sarılıp saçlarıma yüzümün her köşesine öpücük kondurdu. Bir eli sırtımda iken diğer elini saçlarımın arasında bir süre durduk . Kulağıma değen nefesi ile fısıltısı peşinden geldi. Ayaklarım titremişti ...
" gittin sandım meleğim. Kaçtın sandım ... "
Ellerimi kaldırıp beline sardım . Koca adam öyle şeyler yapıyor ki şaşkınlıkla bu durumu kavramaya çalışıyorum . Tüm bunlar gerçek mi yoksa rüyamı anlamasam da bir kere de vazgeçilmez olmanın tadına vardım ...
" neden gideyim Alaz . Akşam kendi isteğimle seninle gelmedim mi buraya ?
Kafasını iki yana sallayıp " bilmiyorum . Bir an seni yanımda göremeyince . Ne bileyim işte korkum . Anlasana "
Hafifçe gülümseyip " bak sen koca adamıma ... "
Usulca eğilip gözlerimin içine baktı . İzin istermiş gibi bekledi ... kıpırdamadım , nefesimi tutup gözlerinde küçücükte olsa bi olumsuzluk aradım .
Yoktu !
Gözlerimi titrekçe kapattım. Saniyeler içinde dudaklarımın üstüne konan sıcak dolgun dudaklarla irkildim . Bu adama aşılmaya başlamıştım ... dudaklarını özlemiş onlar için beklenti içine düşmüştüm . Belimi Mengene gibi saran eliyle hafifçe kendimi geri çektik . Fısıltı şeklinde " Alaz herkes bize bakıyor . "
Derin bi nefes alıp kafamı tekrar göğsüne tam kalbinin üstüne bastırdı " kimse bize bakamaz meleğim . Hadi içeriye girelim daha sabahın yedisi ve benim sana sarılıp uyumaya ihtiyacım var " elimi tutup bir iki adım ilerlediğinde hafifçe kafasını eğip yüzüme baktı . Kaşlarını çatması ile ifadesiz şekilde yüzüne baktım .
" çıplak ayaklarla bahçeye çıkmak nedir Beril ? Ya ayağına bişey batsa üstüne başına da diyecek laf bulamıyorum " önümde eğilip dizlerimin altında elini geçirdi . Hiç zorlanmadan sanki boş poşet taşırmış gibi kucağına alması ile bu sefer kaşlarını çatma sırası bendeydi . Kapıdan içeriye girdiğimizde Eren arkadan kapıyı kapatmıştı . " bu nedir yahu ! Bari yalandan da olsa birazcık ağırmışım gibi davranda kendimi bişey sanıyım. Nesin sen hulkın Antalya versiyonumu "
Cıklayıp " Urfa versiyonu sadece yeşile dönemiyorum "
İlk bir kaç saniye kaşlarımı kaldırarak yüzüne baktım . Ne demişti o ? Urfalı olduğunu itiraf mı etmişti
Ama benim bunu bildiğimi anlamaması için , Oldukça yüksek sesle " sen urfalımısın ! Oha yok artık çiğ köfte , içli dolma , lehmacun aman Allahım sen o cennet memleketi bırakıp buraya mı geldin . Tü sana "
Kahkahası kulaklarımda patlarken aynı anda bende ona eşlik etmiştim . Odaya çıkıp kucağından indirmeden Yatağa oturup Beni de dizine oturttu . Yana şekilde oturduğum için başı tam göğüslerime denk gelmişti . Kafasını göğüslerime koyup " sen bizim oraları nerden biliyorsun ? Hiç geldin mi daha önce ? "
Ensesindeki saçlarla oynayıp dudaklarımı büzdüm " hayır daha önce hiç Doğuya açılmadım . İstanbuldan sonra yaşadığım tek yer Antalya . Ama her zaman Doğu mutfağını sevmişimdir . Nasıl sevilmez ki . "
Olumlu homurtular çıkarıp Yatağa doğru uzanıp benide kollarının arasına aldı . " ben seni götürürüm meleğim . İstediğin yemekleri en güzel yerde yediririm. Ama şimdi kapa o minik çeneni uyumak istiyorum "
Öküz işte ben boşuna demiyorum öküz !