LOVE NEVER FELT SO GOOD

By godricgryffin

92.7K 5.6K 9K

Maviler yeşillere bakarken sert bir sesle konuştu. "Ben senin sevgini hak etmiyorum." bunun üzerine yeşil eli... More

"Başlarken.."
"Kamp"
"Madde 2"
"Hançer Ve Gül"
"Mavi Ve Yeşil"
"Sello"
"Tek Sevdiğim"
"Yüzük"
"Huwelijk"
"Korku"
"Adeline & Aron"
"Sonsuz Mavi"
"En Kutsalım"
"İki Kalp"
"Büyük Hata"
"Sessiz Çığlık"
"Yeşil Gökyüzü"
"Siyah Gri Tonları"
"Issız Gece"
"Rüya"
"Return"
"Last Time"

"Kibirli Alfa"

3.8K 329 310
By godricgryffin

Harry arkasını döndüğünde mavi gözlü ve sarı saçlı bir erkekle karşılaştı. Sarı saçları ona farklı bir hava katıyordu doğrusu. Niall gözlerini abisine dikti bu sefer. Ellerini yumruk yapmıştı.

"Dövüş mü?" başını salladı. Harry işlerin hiç iyi yerlere gitmediğini hissediyordu.

"Nick ile dövüşecek. Kazanan da seni alacak." Harry sinirlenmişti. Bu kurtlar nasıl anlaşma hazırlamışlardı böyle?

"Beni mi alacak? Nasıl bir anlaşma bu böyle?" Niall cevap vermedi ama karşısındaki insanı sevmişti.

"Ben Niall. Betayım ve Louis'in kardeşiyim." Harry uzatılan eli tutup sıktı.

"Bende Harry. İnsanım." Niall kıkırdarken Louis arkasını dönüp onlara baktı. Niall anında kıkırtısını keserken Harry Niall'ın baktığı yere baktı. Alfanın gözleri grileşmişti ve ne hissettiği hiç belli olmuyordu. Durgun bir göl gibiydi sanki ama Harry onun aslında nasıl hırçın bir deniz olduğunu görebiliyordu.

"Benim gitmem gerek. Tanıştığımıza sevindim Harry." Niall abisinin bakışlarını çözmüştü.

Hemen kaybol.

Arkasını dönüp hızla kalabalığa karıştı.

"Benimle geliyorsun insan." alfanın arkasından yürümeye başlarken üzerindeki bakışlarla gerilip büyük adımlar atarak takip etmeye başladı alfayı Harry. Kimsenin olmadığı bir yere geldiklerinde alfa yere oturdu. Sırtını duvara yaslarken boynunu kütletti.

"Onunla dövüşecek misin?" alfa yerdeki taşlara bakarken konuştu.

"Evet."

"Seni yenerse beni o alacak öyle mi?"

"Beni yenemeyecek."

"Ya yenerse?" alfa sinirlenmeye başlıyordu.

"Yenemez." Harry kollarını etrafına sardı.

"Bana olan bakışları hiç hoş değildi." Louis de bunun farkındaydı. Nick elmas bulmuşcasına bakmıştı Harry'e. Ve o elmasa önce zarar verip sonra da bir köşeye atmak için can attığına emindi ki sürüsündeki bazı alfalar ve betalar bile öyle bakmıştı.

Alfa bu üç ayın bir an önce bitmesini ve bu insanın gitmesini istiyordu.

"Alfa?"

"Ne oldu?" Harry parmakları ile oynamaya başlamıştı.

"Ben acıktım." Louis dünden beri onun hiçbir şey yemediğini hatırladı. Ayağa kalkarken Harry'e burada beklemesini söyledi. Evlerine doğru giderken kapıyı açıp içeri girdi. Annesi mutfaktan çıkmıştı.

"Louis."

"Anne sandviç gibi bir şey hazırlayabilir misin?" Jay mutfağa girerken alfa da siyah ceketini çıkarıp mutfağa girdi. Annesi sandviç hazırlarken tezgaha oturup bir tane elma alıp yemeye başladı.

"Bir şey demeyecek misin?" annesi domatesleri keserken Louis'e baktı.

"Ne diyebilirim ki? Anlaşma anlaşmadır." alfa bir ısırık daha alırken Jay buzdolabını açtı.

"Adı ne?"

"Harry." sandviç hazırlamaya devam ederken sordu Jay.

"Dün gece seninleydi di mi?"

"Evet."

"Bu gece de seninle kalacak."

"Evet." elmayı bitirirken alfa tezgahtan indi.

"Nerede peki şu an?"

"Arkada." Jay oğluna döndü.

"Louis onu arkada mı bıraktın?"

"Ne var bunda?"

"Kurtların arasına?"

"Bende bir kurdum." sonra alfa sürüdekilerin ona olan bakışlarını hatırladı. Mutfaktan çıkarken kapıyı açtı. Ceketini bile giymemişti ki zaten üşümüyordu alfa.

Arkaya doğru giderken Harry'nin etrafında iki kişi olduğunu gördü. Harry montuna tutunmuştu sıkıca. Alfa ve beta aldıkları kokuyla Louis'in geldiğini anladılar. Oysaki durum alfanın sandığı gibi değildi. Kurtlar bu insanı sevmemişti. Çünkü alfaları onun yüzünden dövüşmek zorundaydı ve bir şey olabilirdi. Sinirle insana bakarken bakışlarını yumuşatıp alfaya döndüler.

"Oliver ve Sam ne yapıyorsunuz?" Oliver bir şey demezken Sam konuştu.

"Adını sormuştuk sadece alfa." Louis Oliver'e döndü.

"Oliver?" Oliver bakışlarını insandan çekip alfaya çevirdi. Louis ile ikisi çocukluk arkadaşıydı. Ve Oliver bu insan yüzünden arkadaşına bir şey olmasını istemiyordu.

"Alfa." biraz eğilirken Louis elini arkadaşının omzuna koydu.

"Şunu sana kaç kere yapmamanı söyledim." Oliver gülümserken Harry bir ona bir alfaya bakıyordu. Montunun ucunu daha sıkı tuttu.

"Alana nerede?" Alana Oliver'ın eşiydi. Dört yıl önce eşleşmişlerdi. Oliver bir alfaydı. Alana ise omegaydı.

"Scott ile birlikte." Scott ise üç yaşındaki tatlı oğullarıydı. O da bir alfaydı.

"Scott nasıl?"

"İyi fakat bazen zorluk çıkartabiliyor." Harry orada olduğunun farkında bile olmayan alfaya tekme atmak istiyordu.

"Ben artık gideyim. Sam hadi." elini alfanın omzuna koyup sıktı. Louis de onun omzuna koydu. Oliver ve Sam giderken alfa Harry'e döndü. Gözlerinin rengi koyulaşmıştı. Yeşil gözleri zümrüt gibiydi şu an.

"Beni takip et." Harry beresini düzeltirken alfayı takip etmeye başladı. İçinden de söyleniyordu. Eve geldiklerinde alfa kapıyı açtı. Harry gözlerini devirdi içeri girerken alfa önce kendisinin içeri geçmesine izin verse ölürdü zaten.

Sinir bozucu ve gıcık alfa.

Mutfağa girdiklerinde Jay Harry'e döndü. 

"Merhaba tatlım." Harry şaşkınlığını gizleyemezken Jay gülümsedi. Alfa ise gözlerini devirdi. Eh kendisi olamasa da annesi sıcakkanlı olmayı başarıyordu. Jay ise Harry'e bakarken gülümsemesi büyüdü. Harry'nin ise yanakları kızarmıştı.

"Ben Jay Louis'in annesi." Harry de kadına gülümsedi. Çok tatlı bir kadına benziyordu.

"Bende Harry." alfa mutfağa geçerken Harry beresini ve montunu çıkardı. Beresini çıkarmasıyla bukleleri omzuna döküldü.

"Bir şeyler hazırlamıştım. Mutfağa geçelim." Jay'i takip ederken mutfağa girdiklerinde alfanın çoktan masaya oturmuş yemeğe başladığını gördü. Sandalyeyi çekip otururken Jay alfayı dürttü Harry'e belli etmeden. Louis kaşlarını çatarken Jay gözleriyle Harry'nin üzerindeki kazağı gösterdi. Harry'nin üzerinde alfanın siyah örgü kazağı vardı. Louis omuz silkip yemeğini yemeye devam etti.

"Al bakalım tatlım. Afiyet olsun."

"Teşekkür ederim." sandviçini yerken Harry yüzüne gelen saçları yüzünden rahatsız oluyordu ama belli etmemeye çalıştı. Ama Jay bir sorun olduğunu anlamıştı.

"Bir sorun mu var tatlım?" lokmasını yutarken konuştu Harry.

"Yok." alfa da gözlerini Harry'e dikmişti.

"Sorun ne insancık?" Jay oğluna dönerken kaşlarını çattı. Louis annesinin çatılı kaşlarını görünce bir şey olmamış gibi tekrar sordu.

"Sorun ne?" Harry yanakları kızarırken konuştu.

"Saçlarım." Jay ayağa kalkıp mutfaktan çıktı. Elinde tokayla gelirken Harry'e sordu.

"Saçlarını örelim mi canım?" Jay çocuğun saçlarına hayranlıkla bakmadan edemedi. Çikolata rengindeki saçları parlıyordu resmen. Louis ise yemeğini bitirmiş önündeki manzarayı izliyordu. Yanakları kırmızı, saçları yüzüne gelen bir insan. Zümrüt yeşilleri ise tabağında.

"O- olur." Jay elini saçlarına daldırırken Harry yemeğine devam etti.

"Çok güzel saçların var tatlım. Yumuşacık, ipek gibi."

"Teşekkür ederim." alfa gözlerini Harry'den çekip saçlarına bakmaya başladı. Saçlarına dokunmak istiyordu. Annesinin dediği gibi miydi acaba? Birkaç saniye sonra başını olumsuzca salladı. Ne düşünüyordu öyle?

Jay işini bitirirken Harry de sandviçini bitirmişti.

"Bitti. Çok güzel oldu."

"Teşekkür ederim." alfa Harry'e o an gülümsemeden edemedi. Küçük bir çocuk gibiydi şu an. Parmaklarıyla oynuyordu ve örgülü saçlarıyla çok güzeldi.

"Doydun mu canım?" Harry başını salladı. Louis ayağa kalkarken annesinin saçlarına öpücük bıraktı.

"Biz gidelim artık."

"Tamam canım." Harry de kalkarken alfa sert sesiyle konuştu.

"Montunu giy ve kapıda bekle." Harry başını sallayıp çıktı. Jay ellerini beline koydu.

"Louis ona kaba mı davranıyorsun?"

"Hayır."

"İnsan olması onun suçu değil."

"Neden bunu söyledin ki?" Jay birkaç kurabiye koyarken mavi bir kaba alfaya döndü.

"İnsancık ne demek oluyor o zaman?" Louis gözlerini kıstı.

"İstediğim gibi seslenirim ve ona istediğimi yaparım." Jay kurabiyeleri verirken başını olumsuz anlamda salladı.

"Çok masum duruyor." hele de saçları örüldükten sonra. Louis bir şey demeden mutfaktan çıktı. Ceketini alırken kapıyı açıp çıktı. Jay ise oğlunun arkasından bakarken konuştu sessizce.

"Umarım pişman olacağın şeyler yapmazsın Louis."

*

Harry Jay'in yaptığı kurabiyeleri yerken bir yandan da süt içiyordu. Yirmi üç yaşında olması ya da şirket sahibi olması bunu değiştirmiyordu. Louis merdivenlerden inerken bacaklarını bağdaş kurmuş olan Harry'i gördü. Kucağında kurabiye kabı elinde ise süt dolu bir bardak vardı. Üzerinde onun kazağı altındaysa polardan bir eşofman vardı ve saçlarını bozmamıştı. Louis ona bakarken yarın sabahki dövüşü kaybetmemesi gerektiğini kendisine bir kez daha hatırlattı.

Ne olursa olsun bu insanı Nick'in eline bırakamazdı, kendisi onu daha çok yaralayacak olsa bile.

Continue Reading

You'll Also Like

137K 11.7K 30
Louis sürekli rüyasında gördüğü eşiyle tanışmak için can atıyor. alpha!harry | omega!louis
154K 16.3K 53
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
76.8K 8.8K 41
Tanrı biliyor ki yaşadım Tanrı biliyor ki öldüm Tanrı biliyor ki yalvardım Yalvardım, ödünç aldım ve ağladım Tanrı biliyor ki sevdim Tanrı biliyor ki...
29.1K 1.1K 24
Bilirsiniz, ünlüler... Bazıları bizim kişiliğimiz ile aynı bazıları yüzümüzün gülme sebebi... Sizde kendi idolünüzün sözlerini ve bilinmeyenlerini ö...