Little do you know

By gkcnxx

24.4K 1.2K 305

Kim Hyuna, KPOP'un Sexy Divası olarak tanınsa da normalde naif, utangaç bir insan. Peki, Big Bang'ın asi lide... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 25
Bölüm 26

Bölüm 24

642 37 14
By gkcnxx


Küçük çocuk dolan gözlerini yere indirdi. Jiyong, oğlunun ifadesini okumaya çalışıyordu. Jiwon fısıltıyla babasının kulağına doğru yaklaştı. Tuhaf bir korkuyla derin bir nefes alarak ılık havayı içine çekti. Burnunu çekmeye başlamıştı.

"A-ppa ben seni özledim."

Jiyong, kendiside gözyaşlarının akmaya başladığını hissediyordu. Elinin tersiyle kendi gözlerini sildi.

"B-bende özledim."

"Neden daha erken gelmedin?"

Jiyong, bakışlarını kaçırarak Hyuna'ya çevirdi.

"Çünkü... Beni sevmeyeceğinden korktum hep."

Hyuna, bu cevabın kendi gözlerinin içine bakılarak söylendiğinin farkındaydı. Evet, oğlunun ve babasının acısının sebebi kendisiydi. Bu şekilde olsun istememişti. Jiyong, nişanlısından gözlerini ayırarak sevgiyle oğluna sarıldı.

"Ben seni sevdim ama... Ayrıca kim babasını sevmez ki?" diye cevapladı küçük çocuk.

Jiyong, oğlunun yanaklarına hafif ıslaklıkta bir öpücük kondurdu. Hyuna'ya buruk bir biçimde gülümseyerek baktı.

.

.

.

Young Bae, laptopundaki müzik sitelerinde dolanıyordu.

"mELOn'da 1 aydır birinciyiz. Yeni ama yakışıklı oldukları için popüler olan grupları bile kendimize yaklaştırmadık. Bu çok iyi haber."

Seungri elindeki çilekli sütten uzunca bir yudum aldı.

"Diss atıyorsun bizim ufaklara ama bunu sosyal medyada söylemedikten sonra bir anlamı yok. İnsta'ya yaz istersen."

Young Bae, bilmiş bilmiş konuşan arkadaşına gözlerini devirerek baktı.

"Saçmalama istersen. Biz kibar davranmakk zorundayız."

"Kibar olmakmışşşş." Diye ağzını büzdü Seungri.

"Oğlum, senin işin gücün yok mu? Git, reklam falan ayarla. Bigbang olarak Gucci'nin takım elbise çekimine gideceğiz demiyor muydun?" diye sordu Young Bae. Şuan maknea ile aynı odayla kalmak istemediğini farketmişti.

"Huh? O iş yattı." Diyerek yan gözle baktığı telefon ekranından bakışlarını çekti.

"Neden?"

"Çünkü, Jiyong o tarihler arasında Bali'de evlenecekmiş." diye umursamaz bir edayla bitirdi Seungri. Bir yandan elinin altında biten süte mutsuzlukla bakmaya başlamıştı.

"Offf, bitti-"

Kafasına gelen kağıt tomarıyla sendeledi maknea.

"YAAAHHHH!"

Kafasını okşarken sinirle kendisine daha büyük bir öfkeyle bakan grup arkadaşıyla göz göze geldi. Young Bae, alnını sinirle okşadı ve sakinleşmek adına derin bir nefes aldı.

"Eğer yalan söylüyorsan..."

"Söylemiyorum. Bak buda mesaj!" diyerek elindeki telefonu ekranındaki mesajı gösterdi. Mesaj 5 dakika önce gelmişti.

"Kakaotalk'taki gruba göndermiş. Ama sen raporlara baktığın için görmedin."

Young Bae, telefon kilidini sırıtarak açtı. Tebrik etmeliydi.

"Daha önce söyleseydin keşke."

Seungri, dudaklarını şımarık bir biçimde büzdü.

"Fırsat vermedin ki!"

.

.

.

"Yarın eve dönüyoruz, bebeğim."

Hyuna, yan yastıkta kendisine bakan nişanlısının gözlerine bakarak fısıldadı.

"Korkuyorum."

"Bende." Diyerek sıkıntıyla gözlerini Hyuna'nın çıplak kolunda gezdirdi.

"Ama birşeylerin ters gitmesi gerek yok artık." Diye fısıldadı. Dudaklarını Hyuna'nınkilere bastırarak aşkla öptü. Genç kadının parmaklarının kendi kaslarının üzerinde usulca gezdirdiğini hissedince titredi. Jiyong parmaklarını Hyuna'nın kahverengi saçlarının arasına tutkuyla geçirerek öpmeye devam etti.

Kapının tıkırtısını duyunca ikili yavaşça ayrıldı. Kendilerine bakan oğullarını görünce Hyuna çıplak bedenine korkuyla baktı.

"Ji-jiwon?"

"Omma, appa!"

Jiyong, hızla yataktan çıktı ve sadece üst tarafı çıplak bir biçimde oğlunun yanına çömeldi.

"Jiwon, ne oldu?"

"Appa, susadım."

Jiyong, oğlunun elinden tutarak mutfağa doğru yöneldiler. BigBang'ın lideri sevgilisine göz kırpmayı ihmal etmemişti.

"Appa, biz yarın nereye gidiyoruz?" diye sordu küçük çocuk.

"Uhm... biz Koreliyiz, oğlum. Bizimle aynı dili konuşanların olduğu yere dönüyoruz. Gerçek evine."

Jiwon , uykulu bir biçimde babasının verdiği bardağı dudaklarına götürdü. Su içmeyi bitirdikten sonra dudaklarını yalayarak bardağı tezgaha bırakmaya çalıştı. Jiyong, gülerek oğlunun elinden boş bardağı alarak tezgaha koydu.

"Tamam." diye cevapladı küçük çocuk.

"Ben hep birlikte olalım istiyorum." diye devam etti Jiwon. Babasının bacaklarında uykulu bir biçimde sallandığını farkedince kucağına alarak yanağına ufak bir öpücük kondurdu.

"Bende öyle istiyorum, oğlum."

.

.

.

Incheon Uluslararası Havalimanı'nın arka çıkışında Young Bae ve Seungri siyah jeeplerinin içinde bekliyorlardı. Gecenin dördüydü ve ikilinin gözünden uyku akıyordu.

"Umarım ayrı ayrı çıkarlar." diye fısıldadı Young Bae. Telefonu hoparlöre almış konuşuyorlardı. Seungri, telefonun diğer ucundan ofladı.

"İhale neden ikimize kaldı anlamıyorum."

"Çünkü TOP'un randevusu vardı ve Daesung'da şehir dışındaydı. İki araba gerektiği içinde geride kalanlar olarak bu işe zorunlu gönüllü olduk." diye söylendi Taeyang.

"Zorunlu gönüllülük? Ne saçmalık ama..." diye fısıldadı maknea. Sanki şirketten birilerini gönderemezlermiş gibi...

"Yalnız yakalanırsak ikinizi de tanımıyorum." Diye devam etti Seungri.

"Bu benim sözümdü." diye alay etti Young Bae.

"Hah? Arama var bana kapıyorum, hyung." Diye aceleyle kapadı genç adam.

"Hyung, geldniz mi? Tamam ben Hyuna ve Jiwon'u alırım. Sende Young Bae ile git. Arka çıkıştayız." Telefonun ucunu dinledi maknea bir süre.

"Yok, hyung. 30 dakika ile arayla çıkın. Biz gideriz önceden."

"Tamam." Diyerek teleonu kapattı. Ağzına maskesini geçirerek arabadan usulca çıktı. Bu saatte paparaziye yakalanma oranları düşüktü nede olsa. Yani öyle umuyordu.

.

.

.

"Omma, Seungri ajusshi bak!"dedi küçük çocuk. Diğer bir yandanda sevinçle zıplıyordu. Hyuna, oğlunun mor şapkasını düzelterek sessiz olmasını işaret etti. Seungri ikiliye doğru hızlı yürüken kendisine çarpan genç kızı görememişti.

"Özür..." diyerek çarptığı kişiye bakmamıştı bile Seungri.

Çevresinde kendisine bakan olup olmadığından emin değildi. Kafasını yere eğerek Hyuna'ya gözleriyle yönlendirdi.

Sanırım bu geceyi atlatacaklardı.

.

.

.

(+5054,-3655) Jiyong-shii Japonya gezisinden dönmüş bakıyorum. Gece 4'te dönmek çok süpheli. Ne saklıyordu acaba?

(+2566,-786) WOAH! Jiyong bu kez havaalanında Young Bae ile dolanıyordu. Arkadaşını neden çağırmış ki? Şimdi de arkadaşlarını şöforü olarak mı kullanıyor? Ne bencil ama?!

(+1000,-258) Nette dolanırken bir saseang fanın attığı Seungri resmini gördüm. Sanırım o gece bir tek Young Bae orada değilmiş.

Yorum-1- Bende gördüm o resim(ler)i.

Yorum-2- Evet. O gece orada bir işler döndü. Eminim.

Yorum-3- Dispatch eminim biliyordur.

(+896,-56) Jiyong gene Japonya'da sevgili yapmış işte. Yalnız Young Bae'ninde orada olduğu dedikoduları işleri kızdırıyor. Seungri'nin de resimlerinin olduğu doğru mu?

Yorum-1- Evet, oradaymış.

Yorum-2- Resimler var...

Jiyong, yorumları endişe ile okurken Hyuna'nın evdeki sessiz adımlarını takip edebiliyordu. Jiwon, Seungri ile dışarıda oynuyordu. Kimseyi endişelendirmek istemiyordu. Sekreterine makaleleri mail ile göndererek dudaklarını dişledi.

"Temizle bu işi. Tek kelime bile dışarı çıkmayacak."

Hyuna'nın yanağına ılık bir biçimde öptüğünü hissedince tüm vücudu titredi.

"Evimi özlemişim, Jiyong-ah. Hepsi senin sayende. Sana çok acı çektirim ama..."

Jiyong, Hyuna'yı kucağına doğru çekerek kolları arasına aldı. Nişanlısının duygulanmasını istemiyordu artık. Hyuna'nın dudaklarını yalayarak hafifçe aradı ve temebelce öptü.

"Acıyı unut... Sadece üçümüzü düşün ve mutluluğu aradığımız dakikalar var olmalı artık."

"Jiyong..."

İki sevgilinin dudakları tekrar birbirlerini bulmuştu. Hyuna, şimdilik dönen dedikodulardan habersiz mutluluğu kısa süreli kovalacaktı. Tıpkı kelebeğin ömrü gibiydi ikisinin mutluluğu.

.

.

.

Continue Reading

You'll Also Like

319K 14.5K 22
Hermione Granger, tek bir gecenin hayatını bu denli değiştirebileceğini nereden bilebilirdi ki?
829K 66.8K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
11.5K 348 28
Lily, okulun küstah ve kendini beğenmiş yıldızını hayatına almamakta kararlı. James ise onu elde edebilmek için son şansı olduğunu biliyor. Okulun so...
12.9K 800 25
Aria çok küçüktü henüz dünyaya hazırdeğil sanıyorlardı , sorunca dünyaya ben hazır değilim demişti aslında ... Büyücü dünyasının en zeki cadısıydı o...