Ariadne (My Weakness); Tom Ri...

By itskubai

108K 8K 13.9K

20.04.2020 #1 Voldemort 07.2019 #1 Riddle 14.05.2020 #1 Sırlar Odası 28.05.2020 #1Marvolo ... "Tanrıça Ariadn... More

Bölüm 2- Kabuslar ve Cezalar
Bölüm 3 Part 1- Tom Marvolo Riddle
Bölüm 3 Part 2- İlk Temas
Bölüm 4- Fırtına Öncesi
Bölüm 5- Slughorn'un Dersi
Bölüm 6- Malfoy'un Kini
Bölüm 7- Yapmacık Özürler
Bölüm 8- İlk Görüler
Bölüm 9- İşkence
Bölüm 10- Kurtarıcı Sınıf Başkanı
Bölüm 11- Riddle'ın Gerçek Kimliği
Bölüm 12- "Arkadaş"
Bölüm 13- Ziyaretçi ve Ölüm Yiyenler
Bölüm 14 - Melez Varis
Bölüm 15- Sırlar Odasının Keşfi
Bölüm 16- Riddle'ı Engellemek
Bölüm 17- Değer Vermek
Bölüm 18- Gizli Yoldaş
Bölüm 19 - Kesitler
Bölüm 19- Hanry'nin Kırgınlığı
Bölüm 20- Sırlar Odası
Bölüm 21- Noel Hediyesi
Bölüm 22- Gerçek Hortkuluk
Bölüm 23- Muggle Riddle
Bölüm 24- Thomas Riddle'ın Kurşunu
Bölüm 25- Obliviate
Bölüm 26- Weasley Yumruğu
Bölüm 27- Habersiz Davetler
Bölüm 28- Aldatılmışların Balosu
Bölüm 29- Sahip Olduğun Tek Kişiyi Öldürmek
Bölüm 30- Yalancı, Kahin ve Grindelwald
Bölüm 31- Ritüel
Bölüm-32 Bozulmaz Yemin
Bölüm 33- Savaşmaya Değer
Bölüm 34 -Savaş
Bölüm 35- Ruh, Göz ve Kalp
Bölüm 36- Final P.1-Kalpsiz
Final P.2- Ölümsüzlük
Bölüm-38 Mahkeme
Bölüm 39- Yeniden Uyanmak
Bölüm-40 Riddle'lar

Bölüm 1- Güncenin Gözleri

13.7K 489 915
By itskubai

Medyayı ben yaptım. Tüm kitap için mükemmel bir video oldu. İzlemezseniz çok şey kaybedersiniz. Üstelik Türkçe alt yazılı;)

***

Yeni bir sene başlamadan önce Aria Palvin ve arkadaşları Kayla Lovegood, Hanry Foote ile ile Hogwarts ekspresinde buluşmuşlardı. Üç en yakın arkadaş sıkı sıkı sarılıp özlem gidermiş ve Hanry'nin favorisi olan şekerlemeleri mideleri şişene kadar yemişlerdi. Hanry çok yediği ve ziyafette çok fazla yiyemeyeceğini söylediğinde ise kızlar kahkahalarla ona gülmüşlerdi. Hanry Foote'nin midesi tüm ziyafetleri ve şekerlemeleri kaldırabilirdi. Tren ilerlerken ise arkadaşları kız arkadaşı Jasmine Witlock ile buluşmak için ayrılmıştı. Kızlar kendi aralarında konuşup bu sene derslerine girecek profesörler ile ilgili fikir yürütmüş, çalışmak için program oluşturmuş yolculuğun geri kalanında ise kitap okumuşlardı. Hogwarts'a varınca ise zaman tüm hızıyla geçmiş onlarda seçim törenini izlemek için Ravenclaw ile aynı gök manzarasına sahip olan ortak salonda toplanmışlardı.

Binaların kendi aralarında ettiği sohbetler havayı sarıyor. Ravenclaw masasındaki herkesten de apayrı sesler çıkıyordu. Oğlanlar kendi aralarında şakalaşmaya başlamış , kızlar ise şimdiden dedikodu yapmaya başlamışlardı. Aria kendini sohbete vermeye çalışırken yine ne olduğunu anlayamadan kopuvermişti. Zaten hep böyle olurdu. Aria ne zaman biriyle konuşacak olsa bir şekilde kişiden uzaklaşır ve dinlememeye başlardı. Bu yüzden de etrafında pek fazla insan yoktu. İşte bir yan tarafında , gözü soslu köftelere doymayan Hanry bir de onunla konuşmaya çalışan arkadaşı Kayla Lovegood.

"Hiç şansın yok. " diyordu koyu saçlarını yemeğe gelmeden önce maşalamış olan Bethany'e kaşılık Alexa.

Bethany sinirle rujladığı dudağını buruşturdu ve dirseklerini masaya yasladı. "Neden ki?! Riddle sadece ilgisini çeken bir kızla tanışmadı o kadar ."

Riddle mı?

Aria dayanamayıp gülmeye başladığında tüm kafalar ona döndü ve kız sanki boğazına bir şey kaçnış gibi öksürmeye başladı. Kayla ona hemen su doldururken Aria ise yalandan öksürüklerine devam ediyor elini yüzüne yelpaze yapmaya çalışıyordu.

Suyu alıp içmeye başladığında Kayla elini omzuna koymuş , hemen yanında olan Hanry ise elindeki barsağı alıp masaya bırakmıştı.

"İyi misin?" kız Kayla'ya doğru başını salladı ve derin bir nefes aldı. Cidden Riddle mıydı yani?

"Bence Riddle kimseye bakmayacak kadar ukala bir herif. Boşuna vakit kaybedersiniz ." dedi omuzlarını silkerek ve üzerindeki bakışlardan kurtulmak için. Ama bu söylediklerinde doğruluk payı da vardı. Kızlar anca Riddle uğruna zamanlarını kaybeder bir de ağlayan kızlarla uğraşırlardı. Üstelik Bethany böyle bir fikri ortaya atan ilk kızdı. Yani Aria'nın bildiği. Ravenclaw binasında öyle kendini yakışıklı ve gizemli Slytherin başkanının çıktığı olarak hayal eden kızlar yoktu ama bu diğer binalardan olmadığı anlamına gelmezdi. Tom Riddle gizemli ve çekici bir çocuktu.

Bardağı yerine koyan Hanry gözlerini devirip tekrar önüne dönmüştü.

"Nereden bilirsiniz ki? Söyleyin bana en son ne zaman sizinle konuştu." Bethany üstelerken burun kıvırdı ve Aria da onun bu kadar kalın kafalı oluşuna sinirlendi. Nasıl olurda bir Ravenclaw olabiliyordu bu kız?!

"Sanki seninle çok konuşuyormuş gibi..." dedi Alexa Bethany'e sinirlendiğini belli eden bir tonda ve Bethany tam cevap vermek için ağzını açacaktı ama Kayla onu susturdu. Zaten Kayla onu susturunca da Aria bile ağzı bir karış açık Slytherin masasına doğru döndü.

"Tom Riddle'ın Aseksüel olduğunu düşünüyorum. "

Hayır . Aria'nın beyni inlerken Slytherin masasındaki oğlana dönmüştü. Her zaman sola doğru taradığı koyu renk saçları, aynı tonda olan uzun kirpikleri , uzun boyu ve soluk teniyle Aria'ya göre kusursuz bir cazibesi vardı ve bu yönden ona hayranlık duyan kızlara acıyordu. Oğlan onlara bakmayacak kadar cazibesinin farkındaydı. Elindeki su bardağı ve küçük, samimiye hiç benzemeyen bir gülüşle yanındakilerle sohbet ediyordu. Bir de gözleri....

Kızların söylediğine göre yosun yeşili yani Slytherin yeşili eşsiz gözleri vardı.Aria onunla daha önce hiç konuşmadığı için gerçekten görmemişti ama hayal edebiliyordu. O gözleri saklayan kirpikleri ile de gerçekten harika bir çekim gücü vardı. Peki gerçekten Aseksüel olabilir miydi yani?

Aria cevaba nedensizce hayır dedi. İçinden bir ses onu o şekilde düşünemiyordu. Nedensizce bunu Riddle'a konduramıyordu.

"Saçmalamayın!" diye inledi Elena Kayla ve Bethaniye tiksindirici bakışlar atarken. Aria ve Kayla'nın oda arkadaşı olan ikizlerden birisiydi ve Aria onun Elena olduğunu gri hırkası sayesinde anlayabiliyordu. Yine de kıza yanlızca göz ucuyla bakmıştı. Şuan ki görüşünün çoğu Riddle kapsamlıydı.

"Sırf size bakmıyor diye kimseye Aseksüel olduğunu söyleyemezsiniz.Üstelik Bethany biz senin arkadaşlarınız , ergenliğin yüzünden saçmalayıp da üzülenin sen olmanı istemeyiz. " Şimdi de kızlar utançla başlarını eğmişlerdi fakat o an bambaşka bir şey oldu.

Tom Marvalo Riddle bakışlarını yanında konuşan Malfoy'dan ayırdı ve tam karşısındaki Ravenclaw masasına çevirdi. Ruhsuz gözleri Aria'nınkiler ile buluşunca yapmacık gülümsemesi silindi ve semsert bir ifadeye dönüştü.

Aria nefes alamadığını hissetti.

Buradan oğlanın göz rengini seçemiyordu ama umru da değildi. Onu öyle bir hapsetmişlerdi ki, semsert ifadesi ile birlikte oluşturduğu eşleşme sanki Aria'nın ruhunu emip çıkarmak ister gibiydi. Sanki kızın var oluşu bile bir hataymış gibi bir etki yaratıyordu onun üzerinde . Sadece bir bakışıyla.

Ama Aria bakışlarını indirmedi. Belki de arkadaşlarıyla konuşurken de ona baktığı için dakikalardır Riddle'ı dikizliyordu ama bu bakışlarını kaçırması için bir sebep değildi. Riddle arkadaşlarıyla sohbet ederken bakışlarını arsızca saçlarında, orantılı ve sert simasında, demin yamukça kıvrılmış ama şimdi düz bir çizgi halinde olan orantılı dudaklarında ve yakasındaki armasının parlayarak batan ışığıyla birlikte cübbesinde gezdirmesi de bakışlarını kaçırması için bir sebep değildi. Tom Riddle bunun gibi şeylere zaten alışık olmalıydı.

İlk silkelenen Riddle oldu.

Oğlan başını silkeleyip Aria'nın bakışlarını üzerinden kaçırmak için kıpırdandı ama sonra da bir gülüş takınıp kıza tekrar döndü.

Aria'nın ise nefesi bu sefer oğlanın gülüşü yüzünden korkudan kesildi. Dipsiz ve kısık gözleri kızınkileri fethetdermiş gibi dikilirken dudakları , yırtıcı bir hayvanın güç gösterisi gibi gergince kıvrılmış, bembeyaz dişleri ise tüm vahşiliği ile kıza parlamıştı. Sanki Aria bir ceylandı ve Riddle'ın gülümsemesi onu avlayacağını söylüyordu.

Kız kendine gelince kasılan çenesine rağmen meydan okudu ve gözlerini kıstı. O sırada başka bir konuya dalmış arkadaşlarının görmemesini umarak artık nasıl yaptı , ne kadar ürkütücü göründü bilmese de dudaklarını gererek açtı ve dişlerini ona gösterdi. Gülümsemesinin ona şunu demesini istiyordu.

Aria benim. Aslan benim. Avlanan değil avlayan olurum.

Oğlana meydan okuduktan sonranise Prefosör Dippet elindeki çana bir kaç kez vurdu ve mecburen ona döndü.

Sonra kabul töreni başladı ve şapka şarkı söylerken tüm Hogwarts'da ona eşlik etti. Her ne kadar 5 sene geçmiş olsa da bu Aria ve hiç şüphesiz Hanry ve Kayla'nın da en sevdiği andı. Şapkanın şarkısı bitince sırayla öğrenci isimleri okunmaya başladı ve 11 yaşında olan küçük büyücüler tüm heyecanlarıyla binalarına seçilmeye başladılar.

"Daisy Pattensen "

Şapka bir kaç saniye duraksadı ve küçük kıza bir şeyler fısıldadı kız çarpık dişlerini göztererek sırıttığında bağırdı.

"HufflePuff! "

HufflePuff'lar alkışlarken Hanry gözlerini devirdi. "Niye hiç bir yılda ilk çıkan öğrenci Ravenclaw'a gelmez ki ya !"

"Dexter Kalvin"

Çocuk tir tir titrerken şapkanın önüne oturdu ve şapka düşündü. Neredeyse iki dakika sonra bağırdı.

"Gryffindor! "

Gryffindor masası hunharca alkışlamaya başlarken arasında Weaslwy kuzenlerininde olduğu bir kesimde tezahüratlar etmeye başladı. Tezahüratlar bitince ise sırasıyla başka öğrenciler okundu. Yaklaşık 5 öğrenci sonra seçmen şapka nihayet Ravenclaw'a öğrenci yerleştirdi. Aria ve Kayla binaları için kendilerini parayalarak alkışladıklarında küçük kıza yer açtılar ve tören devam etti.

"Isaak Matilda"

"Ravenclaw!"

"Linda Adalfi"

"Slytherin!"

Bir çok öğrenci daha binalarına yerleşip , seçim töreni bittiğinde ise Profesör Dippet kürsüye çıktı ve 1. Sınıflar için bir konuşma yaptı. Büyük sınıflar ve 1. Sınıflar için olan uyarılarını da eklediğinde iyi bir yıl diledi ve yemek yemeye başladılar.

Önlerindeki tabaklar teker teker dolup enfes yemekler önlerinde belirince ise tüm binalar okullarına gelişin verdiği sevinç ve heyecan ile yemeklerini yemeye ve birbirleriyle özlem gidermeye başladılar.

Kayla Lovegood tavuk parçasını dişleri arasında çiğnerken bakışları Aria'nın hemen yanındaki arkadaşları Hanry'e takıldı. Çocuk tabağını yüksek bir tepe gibi doldurmuş , elindeki tavuk butunu ise kocaman ısırıyordu. İğrendiğini hissedip , arkadaşının iyiliği için onu durdurmaya çalıştı . Bu arada kendi ağzı da doluydu ama umursamadı.

"Honry , yovoş ye yovoş!" ağzındaki parçayı yutup ona karşılık göz deviren oğlanı Aria'yı es geçerek dürtüklemeye başladı.

"Kime diyorum ! Yiyip yiyip evde kalacaksın bir de seninle uğraşıcaz!"

Kolunu çektiğinde Aria küçük kıkırtılar çıkardı ve boğazını temizleyip bakışlarını HufflePuff masasına dikti. "Yenge onu her haliyle seviyor gibi..."

Hanry ağzına bütünce soktuğu nugget'ını hemencecik yutup HufflePuff masasındaki sevgilisine döndü. Kız onunla bakışırken bile kızarıyordu. Yine aynısı yaşanınca ise Aria ve Kayla birbirlerine kısık bakışlar atarken gülmeye başladılar. Hanry ise çenesini ellerine dayayıp masaya yaslanırken fısıldadı. "Benim bir tanecik ayçiçeğim ..."

Hanry 2.sınıftan beridir HufflePuff'lı Jasmine 'e kör kütük aşıktı. Kıza kendini fark ettirmek için yapmadığı saçnalık kalmamıştı. Hatta aşık olduğunu kendini ortak salondaki yumuş yumuş lacibert kabepeye attıp elleri arkasında Kayla ve Aria'ya söylemişti. Kızlar ona pes etmesini Jasmine'nin onun suratını görmeye bile tahammülü olmadığını söylediklerinde sırıtmıştı. Oğlanın cevabı "O da bana aşık." olmuştu

Lovegood onuzlarını dikleştirdi ve Aria'ya döndü. Aria ona ne var dercesine bakarken ise kulağına eğildi.

"Sana süprizim var Ari."

Aria'ya tanıştıkları andan beri Ari derlerdi. Kız bundanda şikayetçi olmazdı zaten. Nesillerdir Gryffindor olan ailesi Aria doğunca da omuzlarını kabartacak bir isim koymak ve bebeğe kaderini bir Gryffindor olduğunu fısıldamak için , en az ataları kadar cesur ve güçlü olması için "Aslan" anlamına gelen büyük büyük büyük annesinin adını koymuşlardı. Yine de ailelerindeki her çocuk kuzenleri Weaaleyler gibi Gryffindor olsada Aria'ya seçmen şapka Ravenclaw'ı uygun görmüştü.

"Çok cesur hmmm...Ama bir o kadar da kurnaz bir kız."

"Kurnaz mı ? " Ari korkuyla fısıldamıştı. Safkan olan ailesinde nesillerdin bir Slytherin yoktu ve binadaki çocuklarında kurnaz olduklarını biliyordu.

"Duymadın mı !Kurnaz dedim ya!" Şapka homurdanırken kız derin derin nefes almıştı. Her zaman soğuk kanlı olan kızın elleri bile titremeye başlamıştı.

"Lütfen ... Ben Slytherin olamam."

"Sana Slytherin diyen olmadı zaten!"

Ari şapkaya karşı rahatlamıştı. Onu Slytherin'e yerleştirecek diye ödü kopmuştu.

"Çok tuhaf...Ataların Gryffindor değil mi ? Anneni ve babanı hatırlıyorum kuzenlerin Weasley'ler de neredeyse her yıl onları yerleştirmem için geliyorlar ....Ama sen Ari farklısın. "

Farklı mı ? Diye düşünmüştü bu sefer içinden . "Ama bende bir Palvin'im tıpkı akrabalarım gibi de kızıl saçlı ve cesurum ne kadar farklı olabilirim ki?"

"Her şeyi dış görünüşe mi bağlıyorsun kızım ?! Ne kadar da saf ve küçük! Ama sanırım buldum.... Böylesine bir zekanın önünü bulmasını sağlayacak bir yer... "

"Ravenclaw!" diye bağırmışrı sonra da.

Ari için masalarında yer bile tutmuş kuzenleri ise ağızları açık kalakalmış bir an tüm büyük salon sessizleşmişti. Gryffindor içinden "Bir Weasley Ravenclaw'a mı gitti?!" gibi tuhaf konuşmalar yükselirken kuzenlerinin önlerine dönüp laf yetiştirdiklerini görebiliyordu.

Sonrasında ise Aria'dan biraz önce Ravenclaw'a seçilen beyaza yakın sarı saçlarıyla bir kız hoyratça el çırpmaya ve "Hoşgeldin Palvin!" diye bağırmaya başlamıştı. Aria 'ya hoyratça el çırpan kızdan sonra ise Ravenclaw masası heyecan ile onu karşılamış ve hemen ona yer açmışlardı. Bir anlığına sessiz kalan salon Ravenclaw ların tezahüratlarıyla dolarken Aria hala şoktaydı. O şimdi bir Gryffindor değil miydi? Sarışın kız onu tebrik edip sevecence sarıldığında o da kıza sarılnıştı ama gözlerini Gryffindor masasındaki kuzenlerine çevirmeden edememişti. Onlarda tıptı Aria gibi şaşkınlardı. Hayal kırıklığı yüzlerinden okunuyor hepsi şok olmuşcasına bir Ravenclaw masasına bir Aria'ya bakıyorlardı.

Ari şaşkın bakışlarla Kayla'ya odaklandı. "Ne hani nerede ne sürprizi?!"

Arkadaşı gözlerini devirdiğinde "Sürpriz bu söyleyemem . Ortak salona geçince veririm . " diye karşılık verdi ve Ari'de uzanıp ona sarıldı.

"Beni utandırıyorsun Kayl!" Kayla sırıtırken kızın sırtına parmağı ile bir fiske attı.Kızdan uzaklaşırken sırıtarak yanıtladı. O sırada da Ari eliyle sırtını ovuşturuyordu "Saçmalama sen benim en iyi arkadaşımsın !"

"Hey!" dedi o sırada başka bir şeyi çiğneyen Hanry. "Bon borda noyom?" oğlan onlara doğru bakarken Kayla sırıtmıştı.

"Sen oğlansın. " dedi kız burun bükerek

"Ama bonda arkodoşınım." Ağzındaki lokmasını çiğnerken kıza alıngan bakışlar atttı. Ari ise kıkırdamaya başladı.

"Önce yemeğini yut."

"Sonko çok kiborsan!" Hanry lokmasını yuttu ve alınganlığına devam etti. "Satıcı seni!"

"Ben miyim satıcı ? Manyak obur!"

Kayla cırlayımca artık Aria dayanamadı ve bir kahkaha patlattı. İki arkadaşınında bakışları ona dönünce eliyle ağzını kapamaya çalıştı.

"Ne gülüyon sen ya?" dedi Hanry ama kendisi de hemen gülecek gibiydi.

Kahkahalarının arasında toğarlanmaya çalıştı ve eli ağzındayken "Pa-pardon, ahahaha ! Daya-dayanamadım hahahahaha! Ağzında ketçap var!"

Arkadaşları da yumuşayıp onunla gülmeye başlamıştı ki Ari hemen kalkıp toparlandı.

"Nereye?" dediler ikisi birden tabaklarını önünden çekip çatalını bırakan arkadaşlarına.

"Gitmem lazım ,doydum . Birinci sınıfları kuleye götürmeliyim." Masadan kalkıp koşar adım ortak salonun kapılarına doğru ilerledi.Ayrılmadan öncede duyabildiği tek ses ise Hanry'nin bağırışıydı.

"Daha bir şey yemedin ki!"

***

Aria etrafındaki 1. Sınıf çocukları Ravenclaw kulesine doğru götürüyor bir yandan da çocukların davranışlarını inceliyordu. O ve arkadaşları da ilk sene bu kuleye meraklı gözlerle inceliyor , astronomi kulesi gibi olan tavanlarına hayranlıkla bakıp binalarının mistik havasında kayboluyorlardı. Şimdi ise etrafında birbirinden akıllı ufaklıklarka kuleye tırmanıyordu. Çocukların arada uflanıp pufladıklarını duyup da göz devirmesine engel olanıyordu. Şimdiden ailelerini özledikleri çok fazla belli oluyordu. Oğlanlar bir gurup oluşturup şimdiden aile özlemlerini gidermeye çalışıyor gibiydiler ama Aria bunun pek tutmayacağını tahmin edebiliyordu. Birbirlerine ikinci aile gibi davranarak aile özlemlerini unutmaya çabalamaları çok saçmaydı ama sonuçta onlar küçüklerdi ve her halleri Aria'nın suratında bir gülümseme oluşturuyorlardı.

Kule'de ortak salonlarının önünde durunca tablo ona bir soru sordu ve Aria da çocuklara bir bakış atıp cevap verdi. O önde çocuklar arkasındayken Ravenclaw ortak salonuna hep birlikte girdiler.

"Ama ,ama!" diye tedirgince küçük siyah saçlı badem gözlü soluk tenli bir kız Aria'nın önüne doğru koşturdu.

"Bizim bir parolamız yok mu? Annem ve babam söylemişti ancak onu söylediğimizde içeri girebilirdik."

Aria kıza gülümsedi ve diğer çocuklarında karışmış ifadelerine bakındı. "Bizim salonumuza girmemiz için sorulara doğru cevaplar vermemiz gerekiyor."

Çocuklardan bir uğultu yükselirken Aria gülmemek için kendini zor tuttu. Sanki kendi başlarına hiç salona giremeyeceklerini söylenmiş gibi korkmuşlardı.

"Ama bizimde bir parolamız olmalı!" diye atındı aynı kız ve arkadaşı olduğunu düşündüğü başka bir kızda onun hemen arkasından devam etti. "Öyle her cevabı bilen ortak salonumuza giremez ki! Biz onlarınkine giremiyoruz!"

Aria küçük çocuklardan sıkılmıştı tam onların sorularına yalnızca Ravenclaw öğrencilerinin cevap verebileceği kadar akıllı olduklarını söyleyecekti ki yeşil gözlü bir oğlan atıldı.

"Onlar biz kadar zeki değil ki. Hogwarts burası! Tabi düşünülmüştür bunlar Eva."

Eva bakışlarını yere eğdiğinde tüm uğultu kesildi ve çocuklar yeşik gözlü oğlanı onayladılar. Aria da istemsizce tekrardan gülümsemişti. Çocuklara yatakhaneleri gösterdiğinde Eva ona kırılgan bakışlar atmıştı.

İyi de ben ne dedim şimdi bu kıza?

Diye düşündü ve gözlerini devirdi. Alıngan kızın gönlünü bir ara zaten alırdı.

***

Yatak odalarına gittiğinde 4 kişi paylaştıkları odada tüm kızlar birbirleriyle çene çalıyorlardı. Aria içeri girer girmezse Kayla onun üzerine atlayıp sıkıca sarıldı.

"Nerede kaldın ya!" dedi onu altlı üstlü yattıkları ranzalarına sürüklerken. Aria ise kahkahala attı. Karşı ranzalarında olan Dasia Bullock ve Elena Bullock ise onlara yastık fırlattı.

"Hey!" Aria eğildi ve yerden Elena'nın yastığını aldı. Bullock kardeşler cana yakın ve sevecenlerdi 5 senedir aynı odada kalıyorlardı ve her sene de böyle selamlaşırlardı. İlk senelerinde Aria ve Kayla odaya adımlarını atar atmaz Dasia'nın Elena'ya fırlatmaya çalışyığı yastık onlara çarpmıştı ve bu onlar için bir gelenek gibi olmuştu artık.

"Hoşgeldin Ari." Dasia sırıttı ve ranzasını üstünden yere atlayıverdi. O ve Aria da sarılınca ona takiben Elena da sarılmıştı.

"Hoşbuldum kızlar. " Elena'nın yastığını aldı ve kıza doğru uzattı. Tıpatıp birbirlerinin aynı olan ikizleri ayırmak neredeyse imkansızdı. Bu durumun farkında olduklarından herhalde Elena üzerine gri bir hırka geçirir ve Dasia da onu takiben lacivert bir hırka giyerdi. Tüm uyumluluklarıyla Ravenclaw'a aitlerdi ve griye yakın bir sarılıkta olan saçları ise onların Ravenclaw olduklarını adeta bağırırdı . Kayla da her koşulda Ravenclaw'a uygundu hatta Aria dışında herkes. Onun kızıla yakın açık kahve saçları ve kuzenlerine benzeyen küçük çilleri vardı. Teni onlardan daha açık olsa bile onu tanımayan biri rahatlıkla Weasley kardeşlerden biri sanabilirdi. Annesi bir Weasley olan Aria ise Weasleyler ile hala dayı çocuğuydu. Birbirlerine sürekli Weasley kızılı der ve gülüşürlerdi. Son zamanlarda ise bu deyişi Gryffindor kızılı diye değişmişlerdi ve her ne kadar Aria'nın yanında demeseler bile sinirlerini bozuyordu. Vücudu hakkında tek ona ait hissedebildiği babası Matthias Palvin'den aldığı lacivert gözleriydi. Aynada tek benimseyebildiği özelliğiydi.

"Bu gün iyi dinlenin." dedi Elena.

"Biliyorsunuz almamız gereken bir kupa var!" sağ elini yumruk yaptı ve sol avcuna geçirdi.

"Hiç şansımız yok, kardeş." Dasia başını olumsuzca sallamıştı.

"Slytherin yine çok hırslı." kız içini çekerek söylediğinde Elena'nın içindeki umut bile söner gibi olmuştu ama yalnızca olmuştu çünkü devam etti.

"Neden olmasın ki? Onlar zaten hep hırslı değil mi? Ben inanıyorum kardeş. Bu sene kupa bizim." Aria da kupayı çok istediği için bir anlığına Elenaya katılmıştı ama bu seferde Kayla devam etti.

"O Riddle varken bayağı zor kızlar."

Riddle . Aria ismini duyar duymaz bile kasıldı. Yakışıklı, kibar , efendi, çalışkan ve o bir o kadar da zeki , profesörlerin göz bebeği Slytherin sınıf başkanı, Riddle. Aria'nın bugün ilk defa göz teması kurabildiği gizemli hatta korkutucu Riddle.

"O da bizim gibi biri neden almayalım ki?" diye diretti Elena. "Bakın ben inanıyorum . Daha yıl başlamadan bile inançsız olursanız hiç şansımız olmaz."

Aria bir an içinde değişik bir inanç hissetti. "Ben inanıyorum Elena." dedi sonrada. Aslında Elenayı kırmamak için de söylüyordu bunu.

"Tabi ki de deli gibi ders çalışacağım ." dedi Kayla da gülümseyerek onlara bakarken . Bakışları Dasia'ya dönünce ise kız omuzlarını silkti.

"Ben bir Ravenclaw'ım. Puan almak için her şeyi yaparım ."

Sonra 4 kızda birden kucaklaştı ve ayrıldıklarında ikizler ranzalarına çıktı. Aria'da altta bulan ranzasına doğru ilerlerken Kayla da onu takip etti. Birden eğilip Aria'nın yatağının altından bir paket çıkardı. "Sürprizim." diye de fısıldadı.

Aria heyecan ve utancı karmakarışık hissederken uzandı ve paketi aldı.Aria'nın en sevdiği renkle gümüşle kaplanmış hediye paketini sessizce yırttı attı. Kayla pakete çoktan sessizlik büyüsü yapmıştı.

Paket yere düşerken karşısına siyah bir cilt çıktı. Eşya büyüleyici bir şekilde loş karanlıkta parlarken Aria içinde bir yerlerde kalbinin sıkıştığını hissetti. Bu çok güzeldi.
Aria büyüleyici hediyeyi yakından incelemeye başladığında , olağan dışı pek bir şey göremedi. Açıkçası bu eşya Kayla Lovegood gibi birisi için fazlasıyla sade ve normaldi. Öte yandan , defter olduğunu fark ettiği şeyin siyah deri cildi Aria'nın cilde temas eden eline oldukça yabancı bir his yaydı. Siyah deri cildin kenarları altın üçgenler ile süslenmiş ve onun adı da defterin alt-orta tarafına altın harfler ile yazılmıştı.

"Bir günlük..." diye fısıldadı. "Ama ben günlük tutmam Kayla."

"Biliyorum. " dedi Kayla'da Aria'ya iyice yanaşıp kulağına eğilirken. "Ben yazman değil çizmen için aldım."

Aria gözlerini korkuyla Kayla'nın soluk mavi gözlerinr odakladığında ona terslendi. "Kayla , sana daha önce defalarca söyledim ben-"

"Sus, Ari."

Aria'nın ellerini tuttu. "Bana baksana Ari en azından aklından geçenleri çiz. Gözlerini kapayınca önüne düşenleri."

Aria diktiği bakışlarını indirip "Ne yapmaya çalıştığını anlayabiliyorum " dedi kırgınca.

"Bu bir hediye ."

"Evet ama sen bana diyorsun ki-"

"Ben sana yalnızca istediğini çiz diyorum elma bile olabilir. Yeşil ve sulu sulu.." kızın bakışları kaydığında Aria tek kaşını kaldırdı.

"Yine mi acıktın?"

Kayla alınganca midesine dokundu ve Aria'ya dudaklarını büzdü.

"Her zaman bir elmaya yer vardır ." Yerinden kalktı ve pofuduk terliklerini çıkartıp ayak ucunda ilerlemeye başladı.

"Erken dön. Yarın ders var." dedi Aria ama Kayla sadece başını sallamakla yetindi.

"Sende benim için hediyeni kullan." ve odalarından çıkıp gitti.

Aria ise yatağındaki hediyeyi kucağına aldı ve ona bakmaya başladı. O arada bir teşekkür etmeyi bile unutmuştu ve bunun utancıyla kızardığını hissetti. Günlüğü alıp yasrığının altına koydu ve gözlerini kapadı.

Oysa hayatının en berbat rüyalarından birini göreceğini bilse uykunun kollarına bu kadar çabuk düşmezdi.

***

Ehem ehem ...

Öncelikle demeliyim ki , hepinize merhaba sevgili Tom Marvalo Riddle okurları.

Evet sizlere Time Travel dışında bir hikaye yazmaya çalıştım ve nasıl olduğunu bilemiyorum . Umarım beğenirsiniz ve hikayemi takipte kalırsınız.

Hikayem hakkında ufak tefek şeyler belirli ve sevgili Aria Palvin'imiz ise Weasley'ler ile anne tarafından kuzen safkan bir kızımız.

Elbette Tom Riddle'a bir fanfiction yazacaksam ve bu "Time Travel" değilse karakterlerimi sağlam bir şekilde oluşturmam gerekiyordu.

Bu yüzden uzun uzun düşündüm .

Yine de soyad bulmada zorlandım. Bende Palvin diye salladım. Buradan nice karakterlere nice soyad bulan Rowling'e selamlar olsun.

Gelecek bölümlere kadar kendinize iyi bakın 👋👋

Continue Reading

You'll Also Like

12.6K 1.8K 45
arda, hoşlandığı çocuğa açılmak için abisinin arkadaşı ferdi'den yardım istiyor. [slowburn] [yarı texting]
41.4K 5.5K 42
çünkü hiçbir kelebek tek başına yaşayamaz sevdasını
34.6K 1.4K 16
Alaz'la Asi yer değiştirmiş olsa nasıl bir dinamikleri olurdu çok merak ettim. Yaman, Alaz ve Cesur'un birlikte büyüdüğü; Asi'nin Soysalanlar'ın kız...
38.3K 3.5K 34
barış alper yılmaz, dm kutusunu sorunlarını anlatıp bir dert defteri gibi kullanan fanının mesajlarını okur.