[YAZAR]
"Peki ya sonra? Sonra ne oldu?" Doktorun ilgisini çekmişti.
"Benim yapacaklarımı o yaptı ve kurtulduk. Meğerse rakipmişiz."
"İlk karşılaşma oldukça enteresanmış.Rakip olmanız da işleri daha da ilginçleştiriyor."
"İtiraf etmem gerekirse etkilenmiştim. Asansörde varlığını fark ettiğim andan itibaren.Küçücük gözleri gülümseyince kayboluyordu ve inci dişleri hayranlık uyandırıcıydı. Sonra yarışmanın şartlarını öğrendik; projelerin bireysel olmaması gerekiyordu. Yarışmacıların bekar olması da seçilme şansını azaltıyordu." Genç kadın gerginliğini atmış gibi görünüyordu.
"Yani ikinizin de şansı yoktu. Anladığım kadarıyla takım çalışması gerekiyormuş."
"Evet. Bunu öğrendikten 4 dakika sonra kendimi kafeteryada Gyu ile evlilik planları yaparken buldum. Hemen ertesi gün yani kasımın 23'ünde nikahımız kıyıldı."
"Ooh. Anlıyorum.Bayağı ani olmuş."
"Aynen. Niyetimiz birlikte proje hazırlamaktı böylece kazanabilirdik. Şöyle söyleyeyim o projeyi kazanan Seul'ün en iyisi sayılabilir. İş teklifleri yığar ve popüler olursun."
"Hımm. Epey önemliymiş.Resmen kariyeriniz için altın balık."
"Biz de öyle düşündük. Sıkı çalıştık ve kazandık. O kadar takdir görmüştük ki.." Kadının gözleri dalmıştı.
"Sonrasında neler oldu peki?"
"KimAs firmasını kurduk. Ben tasarımla, Gyu ise montajla ilgileniyordu. Şuan geldiğimiz nokta oldukça yüksek sayılıyor."
"Evlilik ne oldu peki? Anlaşmalı evliliğiniz, iş ortaklığına mı dönüştü?"
"Tam olarak öyle denemez.Aynı evde yaşıyoruz. Dizilerimiz var, beraber çalışıyoruz. Akşam yemeklerimizi birlikte yeriz. "
"Hımm.Peki yatakta nasılsınız?" Terapistin sorusu, genç kadının yanaklarını kızartmıştı.
"Biz...Beraber uyuduk ve birkaç kere öpüşmüştük ama hiç birlikte olmadık." Cevabı terapisti şaşırtmış olmalıydı ki kadının kahve gözleri irileşmişti.
"6 aydır birlikte yaşarken mi? Bu tuhaf açıkçası. Etkilenmiyor musunuz artık?"
"Etkilenmediğimi söyleyemem. Am hiç o kadar ilerlemedik."
"Peki evde işleri nasıl hallediyorsunuz?" Terapist, genç kadının utancını azaltmak için konuyu değiştirdi.
"Yemekler Gyu'nun sorumluluğunda. Ben bulaşık kısmındayım.Bir de kahve yaparım, Gyu benim kahvemi çok sever. İkimiz de temiz ve düzenliyiz.Temizliği birlikte yapıyoruz. Mesela ben süpüyorsam o arkamdan siler. Çamaşırı kim boşsa o yıkar.Gyu yıkamışsa ve makine bittiğinde evde yoksa ben asarım. Ütü yaparken senin gömleğin benim gömleğim tartışması yapmayız mesela. Kim ütü yapmaya karar verirse hepsini ütüler.Böyledir."
"Oo, aslında kibar bir centilmen kocanız var."
"Naziktir, gerçekten kibardır. Gördüğüm en adam gibi adam yani."
"Peki o? O ne düşünüyor senin hakkında?" Soru genç kadının yüzünü güldürmüştü.
"Bana Çingene diyor, huysuz olduğum zamanlar çok cırlıyormuşum. Regl dönemimde karnım çok ağrıdığı için bitki çayları yapar, hiç gocunmaz. O sinirliyken televizyona da oturmaa odasına da yaklaşmam mesela. Ard arda dövüş filmleri izleyerek rahatlıyor çünkü. Bende patlamış mısır, kolayla desteğimi sunuyorum. Benden nefret etmiyor. Hatta seviyor ama arkadaşça bir sevgi bence. Tutku,şehvet,aşk gibi değil."
"Nasıl emin olabiliyorsunuz? Gayet uyumlu bir çift olduğunuz belli. Bir sonraki seansa eşinizi getirmenizi istesem?"
"Getirmeyi deneyeceğim.Sanırım bugünlük bitti." Bardağı masaya bıraktı Choa.
"Maalesef saatimiz doldu.Yeteri kadar not aldım, anlattıklarınız sayesinde. Bugünlük teşekkür ediyorum, kendinizi açtığınız için."
Ayağa kalktı Dr.Bong, tokalaştılar sıcak gülümsemelerle. Choa usulca çıktı odadan.
"Yazık ki aşık olduğunuzun farkında değilsin Choa. Farkında olsaydın, karşılık bulamama korkusu yüzünden boşanmak istemezdin." Tecrübeli doktor, pencere kenarında dikildi bir süre.
"Affedersiniz, görüşmeliyiz."
Aniden açılan kapı ve içeri giren nefes nefese bedenin sahibi konuştu.
###
Öncelikle beni bekleyip destekleyen hepinize çok teşekkür ediyorum.
Buradayım, döndüm.
Eskileri tamamlayıp,yenilere başlayacağım.
Fakat aldığım bir karardan dolayı Infinite üyelerini boy-boy yazmak yerine; boy-girl yazacağım ^^
Öpüldünüz ♥