Çok geciktim.Özür dilerim.Ama bir ay boyunca internetimiz bağlanmadı.Yazmayı çok istedim fakat başına oturmadan yazamadığım için yapmadım.Umarım beğenirsiniz.Ve lütfen hatalarım varsa belirtin ki bende görüp düzeltebileyim.İyi okumalar
Medya: Poyraz Akın
Gözlerimi açmakta çok zorlandım.Sanki birisi başımın içinde çekiçle vuruyor gibi.Etrafımdaki sesleri daha net algılamaya başladım şuan.
''Gözlerini açıyor gibi ?''Bu ses Duru'nundu.Ben neredeydim ki.Kendimi biraz daha zorladım ve gözlerimi açtım.
İyi de benim hastane de ne işim vardı ki.Duru,Kumsal ve hemşirenin bana bakışlarına anlam veremeyerek konuştum.''Kızlar benim burada ne işim var ne oldu bana ?''.Kumsal derin bir oh çektikten sonra yanıma geldi ve elimi tuttu.
'' Alesyacım senin alkole alerjin varmış hemde ciddi derecede bir daha asla içmek yok.Çünkü biz dersimizi aldık değil mi Duru ?!''.Duru'nun da onaylamasıyla ofladım.''Ben gerçekten bişey ha-''Cümlemi yarıda bırakmamla kızların bana daha da meraklı bakmasına sebep oldum.
Çünkü bazı şeyleri gerçekten de hatırlamaya başladım.Poyrazın beni kusarken bulması.Eve geri götürüp banyoya sokması ve hatta.Hatta hay ben alkol içen ağzımı ne yapayım.Bunlar gerçek olamazdı değil mi ?Poyrazın beni yatağa yatırıp sarılması.Güzelim demesi .Ve en garip yani birlikte uyumam ben bunları uyduruyor olamazdım.
Duru'nun gözüme elini sokarcasına salladığı için kendime geldim ve onlara anlatmak için ağzımı açıcaktım ki kapı birden açıldı ve sözüme başlayamadan bitirdim.
İçeriye tanımadığım bir erkek girdi.Evet evet tanımadığıma eminim.Ama bu çocuğun yüzü Poyraza çok benziyordu.Şu durumda bile hala aklımdan onu çıkaramayışıma sinir oldum.
''Merhaba gelebilirmiyim kızlar?''.Duru ayağa kalkıp ''Gel Selim gel.Alesya'da şimdi uyandı.Gayet kendinde görünüyor.''Selim dediği çocuk kapıyı kapatarak yanıma geldi ve sandayeye oturdu.
''İyi olmana sevindim.Çok kötü görünüyordun.''Dediklerinden bişey çıkarmaya çalışıyordum ama boşuna.Çünkü kafamın içindeki olaylar öylesin karışık bir haldeydi ki düşünmekten öteye gidemiyordum.
En iyisi kızlara bunu anlatmaktı.Duru'ya Selim'i göstererek kaş göz yaptım.Odadan çıkarmasını ima etmiştim ki Duru hemen Selim'e ''Selim gel kantinden Alesya'ya sıcak birşeyler alalım.''Ona teşekkür ettiğimi belli eden bir gülümseme yolladım ve Kumsal'ı yanıma çağırdım.
''Kaş göz yaptın ama anlamadım söyle bakalım derdin ne ?''Derin bir nefes aldım ve doğruldum.
''Kumsal ben gerçek mi hayal mi ayırt edemiyorum yardım et bana.Dün gece ben kendimden geçtikten sonra ne olduğunu anlat.Hiçbirşeyi atlamadan,harfi harfine.''Dün yaşadıklarımın veya hangisiyse onların gerçek olmasını o kadar isterdim ki.
''Kuzum biz senın yanından ayrıldıktan yarım saat sonra falan senin olduğun masaya geldik.Ama orda göremeyince etrafa baktık ve Poyraz'da seni aradığımızı farkedip artık nasıl farkediyorsa Kızıl Kafayı arıyorsanız en son arka bahçeye giderken görmüştüm dedi ve sonra da bize göz kırptı.Aslında Duru kalıp da laf dalaşı yapıcaktı ama senin için endişelenmiştik ki doğru yapmışız zaten.Daha son-''
Kapının açılmasıyla Kumsal'ın sözü yarıda kalmıştı.Ben hangi Allah'ın kulu böldü diye içimden sayarken Duru olduğunu gördükten sonra sustum.
''Kızlar birşeyler çevirdiğinizi anladım ve Selim'i yolladım.Ee ne oluyor söyleyin bakalım.''Derin bir oh çektikten sonra bilmeleri gerektiğini düşündüğüm için ne hatırlıyorsam hepsini anlattım.
İkiside beni şaşkınlıkla dinlerken ne amaçla şaşırdıklarını anlamamıştım.''Bu şaşkınlık ne için söyleyin bende kurtulayım çünkü uyandığımdan beri bunun gerçek olup olmamasını düşünmekten kafayı yemek üzereyim.''
Duru'yla Kumsal birbirlerine üzgün bir şekilde baktıktan sonra bana döndüler.''Duru sen anlat.''Şuan onları parçalamak istiyorum çünkü hala oyalanıyorlardı.''Sıkıldım artık anlatın delirtmeyin beni.''Duru başıyla onayladı ve anlatmaya devam etti.
''Şimdi şöyle ki sen partide bırak Poyraz'la sarılmayı konuşmadın bile.Sakın sözümü kesme dinle.Sen arka bahçeye gitmişsin çünkü alkollü içecekler ağır gelmiş ki kendini hava almak için gitmiştin.Orda da Selim seni görmüş tam yanına gelicekken kusmaya başlamışsın o da gelip yardım etmiş daha sonra o anlattığın eve girdiniz ama Poyrazla falan da değildi.Zaten seni de yatak odasına da götürmemiş sadece üst kattadaki salona götürmüş.''
''İyi ama neden ben bunları yaşanmış gibi hatırlıyorum ve gerçekten de yaşamış gibi hissediyorum.Ve bunları Poyraz'la şey yapmış gibi.''Son söylediğim cümleyi utanarak söylemiştim.Her ne kadar en yakınlarım dahi olsalar onların yanında Poyraza olan duygularımı açıkca söyleyemiyorum.
''O durumda şöyle ki Alesya'cım ;Doktorun dediği gibi alkol gerçekten sana fazlasıyla zarar verebileceği gibi yan etkisi de hayal görmek veya onların deyimiyle yaşanmamamış bir olayı yaşamış gibi hatırlamanmış.Bu da ondan kaynaklanıyor.Poyrazla olması da Selim Poyraz'ın kuzeni benziyorlar.Alkol içtikten sonra en son onu gördüğün için aklın direk ona kaymış olmalı heralde.''
Bunların bir yandan yaşanmış olmasını dilerken iyi ki de yaşanmamış diyordum çünkü Poyraz'ı her ne kadar çok seviyor olsam dahi o hiç iyi birisi değil.Böyle bir birlikteliği asla istemiyorum.Bu sevgimin günden güne azalacağını biliyorum bu yüzden platonik davranıyorum.
''Aleysa doktor bir iki gün daha gözaltında olmanı söyledi.Belki başka birşey ortaya çıkar diye.''Önemli değil manasında kafamı salladım.''Bu arada sen annenleri unut-''.Cümlesini tamamlamadan ben konuştum.
''Lütfen onları hallettiğinizi söyleyin yoksa şu durumda hiç çekebilecek halde değilim.Kafam hiç olmadığı kadar kötü.Ay bir de abim bana ulaşamadıysa çılgına dönmüştür yandım ben.Telefonum nerede benim ?"
''Tabiki haber verdik.Ama merak etme bizde kalacağını söyleyip ikna ettik Handan Teyze'yi.''Kumsal'ın anneme anneme ayrı bir ilgisi vardı.O da bu ilgisinin karşılığını annemden fazlasıyla alıyordu.Hatta bazen ben evde yokken gelip benmişim gibi kafasına göre takılıyor.
Onların bana bu kadar yakınlık göstermesine bayılıyorum.Ben ailemden veya kendimden önce sanki onlara birşey olucak gibi çok seviyordum.Yıllar boyu süren dostluğumuzun hiç bitmeyecek olmasını herşeyden çok istiyordum.
***********
Hastaneden çıkalı iki gün olmuştu ve okula geri dönmek zorunda kalmıştım.Ne yazik ki okulda hiç iyi şeyler olmuyordu.Eskiden oluşan dedikodular tekrar oluşmaya başlamıştı.Alkolü fazla içip bayılmamla Poyraz'a bağlanmıştı hemen konu.
ADA kolejindeki bütün zengin züppe kızlar sanki dedikodu ulaştırmak için doğmuş gibi davranıyorlardı.Bu dedikodunun özellikle Poyraz ve benimle alakalı olması kesinlikle Bade'nin altından çıktığına yemin edebilirdim.
''Begonyam uyandın mı?Gelebilir miyim ?"Abim kapıma vurduğu sırada bende hazırlanmış aşşağıya iniyordum.Abim girmeden ben kapıyı açıp çıktım.Abimde hazırlanmış benim giyinmemi bekliyordu herhalde."Hazırsan gidelim abi
Servisin gelmesine az kaldı."
"Gidelim begonyam."Abim bana begonyam derdi çünkü çilliydim.Evet çoğu kızlar çilden nefret ederdi ama ben ve abim bayılıyırdık.Aslında çilli begonya işin aslı da kısalttığı için begonya diyordu.
Anneme veda edip evdeb ayrıldık."Abi ya senin boyun mı kısalmış baksana aynı boydayız nerdeyse ?"dedim aynada kendimize bakarak.Abim dediğime güldü.
"Begonyam sen uzamış olmayasın ?"dediği şeyle yine beni boyumla ezmeyi başardı.Sinirlenip sarıldım.Evet sinirlenince ben abime sarılırdım.Kıyamazdım ki vurayım.Ben sarıldığım sırada asansör durdu ve dışarıya çıktık.Ben kapıdan çıktığımda servis de gelmişti.
Abimin yanağına sulu sulu öpücük kondurduktan sonra el sallayarak servise bindim.Yerime oturduğumda o da bana el sallamıştı.
Benden 5-10 dakika Kumsal biniyordu.Bu yüzden her zaman oturduğum yerin yanı Kumsal'a aitti.Herkes de bunu bildiğinden koltuklarımız hep boş oluyordu.
Servis hareket ettikten sonra kulaklığımı çıkartıp Zea Comeback Stage dinlemeye başladım.Kesinlikle Kpop delisiydim.Zea grubundaki Park Hyung Shik favorimdi.Hatta kızların yüzünden okuldaki lakabım koreliye bile çıkmıştı.
Servis Kumsal'ın evinin önüne geldiğinde Kumsal bindi ve ''Günaydın Kore'canım ''Dedi.Dilimi çıkartarak bende 'günaydın' dedim.Okula vardığımızda zilin çalmasına daha 20 dakika vardı.Hemde bu sabah kahve içmemiştim.Kesinlike kahve ve kitap ikilimi tamamlamalıydım.
Duru'yla da kantinde karşılaştık zaten.Kumsal ve Duru'yu masaya oturmaları için işaret verdim.Faruk abini yanına gidip ''Günaydın Faruk Abii .Bana her zamankinden verirmisin?''dedim ve o da gülümseyerek karşıladı.Kahvemi uzattıktan sonra ''Al bakalım kızım.Afiyet Olsun.''Ücretini ödemek için çantama eğilicektim ki Poyrazın yanıma gelmesiyle durakladım.
''Tost alabilir miyim Faruk Abi.''Faruk abi başıyla onayladıktan sonra hazır tostlardan bir tanesini ona uzatarak 'afiyet olsun' dedi.Ben onunla yaşamış saydıklarım yüzünden utanıp yüzüne bakmadan kahvemi alıp kızların yanına gittim.
Sohbet ederlerken benim geldiğimi görünce sustular.''Artık vazgeç şu kahveden gerçekten birgün kafein manyağı olucaksın diye korkuyo-''.Unuttuğum şeyle hemen cüzdanımı alıp kantine geri döndüm.
''Faruk Abi kusura bakma ya ben ücretini ödemeyi unutmuşum.''Dedim ve utanarak parayı uzattım.
''Az önceki gelen çocuk ödedi kızım sıkıntı etme.''
''Ne kim ? Az önceki mi ?Poyraz mı ?
''Senin yanında olan işte bilmem ben adını falan.''
''Saol Faruk Abi ya tekrardan kusura bakma.''
''Lafımı olur canım bana özür dileyeceğine git bence ona teşekkür et.''
Gülümsedikten sonra hemen yukarı sınıfa çıkmaya merdivenlere yöneldim.Giderken de bir yandan ona söyleniyordum.''Gösteririm ben sana ama para ödemeyi.Hayır yani kendini ne sanıyo-Aah''Kafamı duvara çarpmıştım ki yere düştüm.
Ama düşemedim biri beni tuttu.Kafamı kaldırdığımda kaldıran kişinin Poyraz olduğunu gördükten sonra hemen belimi tutan ellerine vurdum ve geri çekildim.''Az önce sanki birine söyleniyor aa pardon hatta sövüyor gibiydin.Hayırdır seni kim sinirlendirdi bakalım Kızıl Kafa ?''
Dediği kelimeyi duyduktan sonra herşey yerine oturdu.Kızıl Kafa diye bana mesaj atan sapık Poyraz'dı.Tabi ya aklıma gelmemesine şaşmak lazım.''Sendin değil mi? Parti gecesi bana mesaj atan''
''Şöyle yapalım mı Kızıl Kafa.Sana aldığım kahvenin karşılığı olarak seni çıkışta kahve içmeye davet ediyorum.Tabi ki bu bir buluşma değil.Umutlanma.Kahvemin karşılığını alıcam sadece.''Dedi ve arkasını dönüp yukarı çıkmaya başladı.Arkasında ne bıraktı.Sinirden çatlayan Alesya.
Sinirden ufak çaplı bir çığlık attım ve koridordakilerin bana deliymişim gibi bakmasına sebep oldum.Al başına bir rezillik daha dedim ve kızların yanına döndüm.
''Nereye gittin Alesya bir dönemedin.''
''Off kızlar ben bu Poyraz'dan hoşlanıyorum falan ama deli gibi de öldürmek istiyorum.Kafayı yiyeceğim bu gidişle.Varlığı hem mutlu ediyor hem sinir ediyor.Nasıl bir iştir bu arkadaş ya ! "
Kafamı sallayarak ofladıktan sonra soğumaya hazırlanmış kahvemi elime aldım.Daha sonra hem kızlara anlattım hem de fikirlerini istedim.
''Bilemedim şimdi Alesyacım gerçekten de bu aralar çok dengesiz davranıyor sence de öyle değil mi Duru?''
Duru'yla ikimizde baş sallayarak onay verdik.Zilin çalmasıyla ayağa kalktık ve sınıfa doğru yürümeye başladık.Sınıfın önüne geldiğimizde gözlerime inanamayarak kızlara döndüm.
''Kumsal hayal mi görüyorum yoksa kapının önündeki Benay mı ?''Onlar da dediğimden bişey anlamamış olucak ki kafalarını telefondan kaldırıp sınıfa bakınca Duru da eşzamanlı bir şekilde çığlık atarak Benay'a koşup sarıldı.Ben hala inanamazken yanına ilerledim.
''Benay ne işin var burda senin ?Gerçek mi bu ?.''Bende sarıldıktan sonra Poyraz'ın yanında olmasına şimdi dikkat etmiştim.Benay hem benim okulumda hem de benim sevdiğim çocuğun yanında konuşuyor öyle mi ?Gerçi bunu Benay bilmiyorda.
''Sorma ah bir bilsen neler oldu.İçeri geçelim de anlatayım.Bu arada senin yanında ben oturucam Alesya kim varsa şimdiden kovmalısın.''Diyemedim yanımda öküzün ta kendisi oturuyor , kovmama rağmen bile gitmiyor.Sen kaldırırsan ne mutlu bana demek istedim ama diyemedim.Poyraz hala ağaç gibi dibimizde dikiliyordu çünkü.
''Çekil sende be üf ''Diyerek Poyraz'ı iterek sınıfa girdim.Kızlarla beraber Poyraz da ki doğal olarak şaşırmışlardı.Bencede şaşırsınlar çünkü Poyraz'a karşı gayet rahat ve samimi davranıyordum.
Benay'ı sırama oturttuktan sonra yanına oturdum.Kumsal ve Duru da ön sırada oturdukları için arkasına döndüler ve Benay'a bakıp anlatmasını istedik.
''Ben gerçi olanların şokundayım aslına bakarsanız.Hatta ilk olayların yaşandığı zaman ne kadar ağladım bir görseniz.Kolay değil ki canım 4 senemi verdim ben o okula.Aslında şuan pekte üzülmüyorum.Burası da fena değilmiş yani.''
Bunu derken Kapıdan giren Poyraz'a bakıp göz kırpmıştı.Umarım Benay tahmin ettiğim düşüncelere kapılmaz diye umdum içimden.Duru da görmüş olucak ki bana gözüyle işaret verdi.Benay Poyraz'ı bilmiyordu.Anlatmak içimden gelmemişti ve hala da anlatmamayı düşünüyorum.
''Aslında Benay hem sevindim hem de üzüldüm biliyormusun? Çünkü gerçekten de orayı çok istemiştin ve kovulman hiç iyi bir durum değil.İyi yanı da iyi ki geldin özlemişim.''diyip Benay'a sarıldım.O da sarılmama karşılık verdi.
Dersimiz tarihti ne yazik ki.Tarihle pek aram yok genellikle sayısal dersleri daha çok seviyorum.Benay'ın tanışma faslından sonra Bade olmazsa olmazımız sırnaşık hareketlerle Benay'a yanaşmaya çalıştı.Her zaman ki hali işte.
*************
Öğle tenefüsünde kantine inmiştik.Aklıma gelen şeyle ''Ahhhj.Kızlaar söylemeyi unuttum.Benim çıkışta bir yere uğramam gerekiyor.Servisle de gelemeyeceğim.Benay sende kusura bakma ilk günden böyle oldu ama sözüm var.''
Kumsal bana dönüp''Hayırdır ya ne sözü verdin bakayım.''Pot kırdığımı farkedip hemen cüzdanımı elime alıp kalktım ve ''Ne sözü.Ben söz mü dedim.Dilim sürştü heralde ne sözü canım.Ben kahve alayım kendime gelmem lazım malum.''Masadan hızlı hızlı ayrıldım ve kantine ilerledim.
Giderken de etrafıma bakıyordum ki Poyrazla tekrar karşılaşmamak için.Etrafta yoktu görememiştim ben göremediysem yok-Ya ama hayır ya.Poyraz kantine yaslanmış bana bakıp mal mal sırıtıyordu.Bunu farkettiğimde kantine 1-2 adımım kalmıştı.Geç olsa da hemen arkamı dönüp uzaklaşıcaktım.Uzaklaşamadım.Çünkü namı değer yürüyen ego kolumdan tutup hayvan gibi geri çevirdi.
Yaptığı şeye sinir olup etrafıma baktım ve aklıma gelen sinsi düşünceyle bacak arasına dizimle vurdum ve yere düşmesini sağladım.Sonradan farkettim ki karnına vurmuştum çünkü ben ayağımı kaldırırken eğilmişti.Gün içerisinde beni iki kere sinir etmişti.Üçüncü de olmaması için bunu yapmıştım.Umarım aklı başına gelirdi de bana birdaha ellemezdi.
Kızların yanına dönerken yüzümde ki sırıtışı sildim ve masaya oturdum.Etrafa bakınca Kumsal'ın masada olmadığını farkettim.''Kumsal nereye gitti.Birşey mi oldu Duru?''
''Hayır canım sen geç kalınca her zamanki gibi buna bir son vermek istediği için kantine yanına geliyodu ama dur bi dakika Kumsal nerede ? Sen de kantiydeydin.''Kafam karışmış düşünürken Kumsal endişeli bir şekilde koşarak bize geliyordu.
''Alesya hemen buraya gel.''Kumsal nefes nefese korkmuş bir şekilde yanıma gelerek beni çekiştirip masadan kaldırıp köşeye çekti.
''Kumsal ne oldu ?Ne bu telaşın Allah Aşkına nefes al bir.''Kumsal başını üzgünüm anlamında sallarken konuşmaya başladı.
''Alesya üzgünüm ama katil olabilirsin hemen kaç.Çün-''Sözünü Duru yarıda kesti.
''Kumsal ne oluyo kızım ne bu telaş bir gittin sende dönemedin zaten.''
''Ay Duru bir sus katil falan diyor bu bana korkmaya başladım.Anlat sende hadi.''
Kumsal derin bir nefes aldı sanki ciddi bir konuşma yapıcakmış gibi duruşunu da dikleştirdi.''Kumsal mikrofonda verelim tam olsun,olur mu?''
''Tamam tamam Alesya bittin sen dua et de Poyraz'ın ailesi şikayetçi olmasın senden.Susun sakın atlamayın anlatmamı bitireceğim siz ondan sonra sorularınızı sorarsınız.Alesya siz yine mi kantinde tartıştınız?''
Kafamı sallayarak onayladım.''Tartıştık gibi birşey.Bişey oldu tartışmamıza gerek kalmadı.''dedim.
''Keşkee tartışsaymışsınız Alesya.Poyraz şuan ölmemek için direniyor.Sen naptın.Hiç erkeğe vurulur mu?Hemde şeye ya of.Ambulans geldi.Poyrazın tişörtü birden kana bulanmış.Herkes önce dalga geçiyordur felan diye takmamışlar ama sonradan bakmışlar ki Poyraz iyi değil karnını falan tutmaya başlamış hatta daha sonra kantinin ortasında yere düşmüş.Gör-''
Duyduklarıma inanamadım.Resmen ona zarar vermiştim.Ona zarar gelmesinde canı yanan ben kendi ellerimle onun canını yakmıştım.Kumsal'ın sözünü kesip hemen kantine doğru koştum.
Kantine girdiğimde sanki olanlar bana olmuş gibi canım yandı.Az önce bulunduğumuz yer kan içindeydi.Hadi ama o kadarda büyük bişey değildi.Olanlara şaşkınlıkla bakan kızlardan birini sarsarak''Poyraz nerde?Hemen söyle hadi!''
Kız o kadar tırsmıştı ki eliyle okulun kantinin yanındaki çıkış kapısını gösterdi.Koşarak hemen dışarı çıktığımda ambulans okulun bahçesinden çıkıyordu.Onu asla yanlız bırakamazdım.Hele de olayın sorumlusu ben iken.
İzmir kızlar arası koşuculuk olimpiyatlarında lisansım vardı ki iyi ki vardı yoksa şuan ambulansa yetişememiş olurdum.Hemen koşarak çıkan ambulansa yetiştim ve hem bağırarak hemde kapıya vurarak durdurdum.
''DURUN NE OLUR DURUN!GELMEM LAZIM OLAYIN SORUMLUSU BENİM!''
Bağırışlarım ve kapıya vuruşlarımdan ambulans durdu ve beni hemen içeriye çektiler.Poyraz'ı gördüğümde resmen bayılmak üzereydim.Giydiği bembeyaz vücudunu saran tişört kanla kaplanmıştı resmen.Hemen sedyenin yanına oturup elini avuçlarımın içine alarak konuşmaya başladım.
''Poyraz .Poy-Poyraz ben özür dilerim.Yalvarırım kalk.Ne olur uyan.Poyraz gözlerini aç.''Söylerken hem ağlıyodum hemde elini sürekli tutup teselli vermeye çalışıyordum.
Hastane okulun yakınında olduğu için geldiğimizi farketmemiştim.Ambulans personelleri içerideki doktorları arayıp hemen dışarıya sedye çıkarmasını söylemişti.Ambulansın kapıları açılırken birden bire kalp krizi geçirmemi sağlayacak o sesle ağlayışlarım kat ve kat artmış ve olduğum yere çakılmıştım.
**************
Bölüm Sonu ...
Umarım beklentilerinizi karşılamışımdır.Aradaki farkı ve yaptığım geç kalmışlığı kapatmak için nefes kesici bir yerde son buldurdum.Sizce Alesya ne duymuş da o durumda kalmış olabilir tahminlerinizi alalım :) YAZIM HATALARIM VARSA LÜTFEN BELIRTIN DÜZELTEBILEYIM :)
Votelerinizi eksik etmeyin.Hikayemi okuyan herkese sonsuz teşekküür ederim.İyiki varsınız.!