ZEHR-İ VİRAN

By AsiMavera

737K 30.5K 20.4K

Yasak olanın verdiği haz mıydı; bizi günaha iten? Ya da aşk mıydı; yasak olmasına rağmen günahını göze aldır... More

ZEHR-İ VİRAN
❦1❦ ↑ ENKAZ ↓
❦2❦ ↑Gece Gözlü↓
❦3❦ ↑Samira SANCHEZ ↓
❦4❦ ↑İÇİNDE KALAN↓
❦5❦ ↑O BENİM KARIM!↓
❦6❦ ↑AFFET BENİ ARAP KIZI..↓
❦7❦ ↑BEN HEP SENİN YANINDA OLDUM..↓
❦8❦ ↑ZEHR-İ VİRAN↓
❦9❦ ↑İZİN VERİR MİSİN?↓
❦10❦ ↑GEÇ KALMAK İSTEMİYORUM!↓
❦11❦ ↑SEN VE BEN, BİZ OLDUK MU Kİ ?↓
❦12❦ ↑SENİ TANIMAYACAĞIMI MI SANDIN ARAP KIZI..↓
❦13❦ ↑SENİNLE OLMAYACAĞIM↓
KARANLIK OKYANUS
❦15❦ ↑GECENİN SEVGİLİSİ↓
❦16❦ ↑BİR SON - BİR BAŞLANGIÇ↓
WhatsApp Grubu
❦17❦ ↑ACI VE TATLI↓
❦18❦ ↑DEĞERSİZ↓
DESTİNA
❦19❦ ↑MAZİNİN YARALI İZLERİ↓
❦20❦ ↑ M E Y U S ↓
❦21❦ ↑UFAK DOKUNUŞLAR↓
❦22❦ ↑ RİYAKAR GECE ↓
❦23❦ ↑ KELEPÇE ↓
❦24❦ ↑MEZARLIK↓
❦25❦ ↑ İDAM ↓
❦26❦ ↑ ÖFKENİN YANKISI ↓
❦27❦ ↑ DÜĞÜN ↓
❦28❦ ↑ İNTİHAR VE GÖZYAŞI ↓
❦29❦ ↑YERLE BİR↓
❦30❦ ↑ GECENDE BENİM GÜNDÜZÜNDE ↓
❦31❦ ↑ HAKİKATLER ↓
❦32❦ ↑ ZİHNİN MECRUH TUTSAKLIĞI ↓
❦33❦ ↑KIRILAN ZİNCİRLER↓
❦34❦ ↑ İLK TEMAS ↓

❦14❦ ↑BİZ TEHLİKELİYİZ↓

20.2K 1.1K 734
By AsiMavera

Media: Cesar & Samira

1

4. BÖLÜM: "BİZ TEHLİKELİYİZ."

Kelimeler boğazında düğüm olurken telefon çoktan yüzüne kapanmıştı. Yutkunamadı Samira. Neden herkes canını yakmak istiyordu? Neden herkes acısını kendisinden çıkarıyordu? Elindeki teflona baka kaldı bir süre. Sonra hiç düşünmeden pencereye doğru ilerleyerek kulpu çevirdi ve açılan camdan ileri uzatarak aşağı bıraktı. Kimsenin canını sıkmasına izin vermeyecekti. Duygularını kontrol etmesini öğrenecekti. İçeri dolan soğuk hava tenini ürpertirken birkaç saniye derince içine çekti temiz havayı. Kendisine gelmesi gerekti. Hayatı değişmişti. Yeni hayatına ayak uydurması gerekti artık. O eski Samira olmaya devam etmeyecekti.

Samira aynada son kez kendisini incelerken gördüğü kişinin kendisi olduğuna inanamıyordu. O böyle biri değildi. Hep yalnız kalmış, dışlanmış kişiydi. Şimdi böylesine güçlü, yenilmez duruşunu garipsiyordu. Sonra düşündü genç kız. Görünüşünün aksine içindeki ürkek kızı kendisi kadar o koca iki adam da biliyordu. Ama artık kurtulması gerekti bu durumdan. Her ne kadar bastırmış olsa da kendisini ezdirecek biri değildi. İstediği takdirde herkesin hakkından gelebileceğini biliyordu. Gözü elindeki telefonun saatine kaydığında gitme vaktinin geldiğini anlamıştı.

Şoför yanından uzaklaşırken hızlı adımlarla şirkete girerek kendi odasına doğru ilerlemeye başladı. Kimseyle samimiyet kurmak istemiyordu. Bir eli kulpu indirmek için tutunduğunda ağır adımlarla kendisine doğru gelen kızı gördü.

“Bayan El-Rauj, Bay MASSİMİLİANO sizi odasında bekliyor.”

Samira’nın kalp atışları hızlanırken Cesar’ın ne yapmaya çalıştığını düşündü. Resmen kendisiyle oyun oynuyordu. Rahat bir şekilde kızı onaylayarak peşine takıldı. Adım attığı her an istemese de heyecanının arttığını hissedebiliyordu.

“Buyurun.”

Kızın eliyle gösterdiği odaya çevirdi gözlerini. Birkaç adımda ulaşarak parmaklarını içe çevirip kısık bir şekilde kapıyı çalarak eliyle kulpu kavradı.

Cesar sinirle odanın içinde dönerken en sonunda Kanada’nın güzelliğini önüne seren camın önüne geldi. Canı sıkılıyordu son olanlara. Hayatında ilk defa ne yapması gerektiğini bilmiyordu bu koca adam.

Saniyeler sonra açılan kapıyı duyduğunda arkasını dönerek sırtını cama yaslayıp ellerini cebine yerleştirdi. İlk önce kızın giydiği elbise çekti dikkatini. Saks mavisi, üzerine tam oturmuş bir elbise. Sonra üzerine dökülen sarı saçları. En son ise kendisine umursamazca bakmaya çalışan yeşilleri. Bu duruma her ne kadar gülmek istese de yüzündeki ciddi ifadeyi bozmadan bakmaya devam etti gözlerinin içine.

Samira davet beklemeden içeri geçip rahat bir şekilde adamın karşısına geçti.

“Tüm gün beni mi izleyeceksin?”

Kızın söylediklerine şaşırsa da dıştan yansıttığı ürkek kızın aksine hazır cevap bir küçük olduğunu biliyordu. İfadesini bozmadı.

“Bakıyorum da dilin uzamış Bayan Rauj? Şirket sınırları içerisinde olduğumuzu unuttun sanırım?”

Samira böyle bir şeyi beklemiyordu. Bir adım geriledi.

“Beni istemişsiniz?”

“Yokluğumda neler yaptığını görmek istiyorum. Şirketimde torpilli çalışan istemiyorum.”

Genç kızın iyice kaşları çatılırken bağıramamak için zor tutuyordu kendisini. Bu adam kendisini ne zannediyordu?

“Birkaç dakika beklerseniz size gösterebilirim.”

Arkasını dönüp gideceği sıra da “Bekle.” Dediğini duydu adamın. “Sekreterim birazdan burada olacak.”

Samira’nın kaşları hayretle havaya kalktı. Bu adam gerçekten ciddiydi. Başını sağa yatırırken öyle olsun dedi içinden. Senin istediğin gibi oynayalım. Tıklanan kapı sonrası kızı buraya getiren sekreter içeriye Samira’nın bilgisayarıyla girdi. Cesar’ın masasının üzerine bırakıp çıkarken adam dikkatle kızı izliyordu. Ona ne olmuştu, kafasında neler kurmuştu bilmiyordu ama değiştiği apaçık ortadaydı. Ve bu adamı sevindiriyordu. Kendisini korumayı öğrenmeliydi.

Ağır hareketlerle ilerleyerek masasının başına geçti.

“Yanıma gel.”

Samira da arkasından ilerleyerek oturduğu yerin hemen yanına geçip hafifçe eğildi. Bilgisayara attığı çizimleri bir bir açarak adama inceletti. Cesar burnuna dolan kokuyla kendisini çizimlere odaklamakta sorun yaşasa da bunu kıza belli etmedi. Sarı saçlarından yükselen koku öylesine yoğun öylesine yaşanılasıydı ki içi gidiyordu adamın. Samira, o parfüm kullanmıyordu. Ciğerlerine soluduğu koku onun tenine aitti.

“Bunlar hiçbir işimize yaramaz. Geliştirmen gerek. İyi bir öğretmene ihtiyacın var ve o ben olacağım. Kısa sürede işe yarar bir hal alman gerek.”

“Yeter!” diye sesini yükseltti o anda Samira.

“İşe yaramazın teki olduğumu bende biliyorum. Her seferinde yüzüme vurmanıza gerek yok. Staj bile yapamadan aldım o diplomayı ben. Daha fazlasını beklemeniz saçmalık anladınız mı Bay MASSİMİLİANO.”

Sinirden gözleri dolarken hızlı adımlarla kapıya doğru ilerlemeye başladı. Boğazındaki düğüm nefesini keserken aniden koluna sarılan eller onu hızla kendisine çekmişti. Samira kendisini kapıyla Cesar’ın arasında bulduğunda gözlerinin içine bakan o gece karası gözlere öyle bir bakıyordu ki orada kini, öfkeyi, nefreti görebilirdiniz. Ama farklı bir şey vardı ki onu Cesar’dan başkasının görmesi imkânsızdı.

“Gece gözlüm..”

Samira duyduğu şeyle kaşlarını çattı. Kendisine gece gözlüm demişti. Tamam, daha önceden de söylüyor olabilirdi ama ilk defa sahiplik eki kullanarak yapmıştı bunu.

“Mantıklı davranmam gerekiyor ama yapamıyorum.”

“Ne yapman gerekiyor Cesar?” dedi Samira hayal kırıklığı içerisinde.

“Seninde Araz gibi kapanması imkânsız yaralar mı açman gerekiyor içimde?”

“Senden uzak durmam gerekiyor.” Dedi fısıltıdan farksız nefesiyle.

“Tehlikeli. Biz tehlikeliyiz Samira. Herkes zarar görür. Bu öğrenilirse Araz’ı, seni, beni yaşatırlar mı sanıyorsun. Tamam, biz küçük adamlar değiliz ama Arap krallığı tarafından bu sahte evlilik duyulursa herkesin sonu olur. İki ülke arasında sonsuza dek devam edecek bir savaş çıkar.”

“Tüm bunlar..”

“Tüm bunlar seni benden uzak tutmak için ama lanet olsun ki bana böyle baktığın her saniye kendimi öldürmek istiyorum. Acı çekmene dayanamıyorum.”

Düşünmedi Samira. Kolları arasında olduğu adamın boynuna kollarını dolayarak başını göğsüne gömdü. Ağlamamak için içini çekti derince. Adamın kendisini deli eden kokusun ciğerlerine solurken ‘biliyordum.’ Dedi içinden. ‘Onun beni acıtmayacağını biliyordum.’

Cesar kendisine sığınan küçüğü kabul ederken yüzünü saçlarının arasına daldırdı. Deli oluyordu bu küçük kıza. Her şeyin farkındaydı.

“Samira..”

Genç kız adını duyunca usulca kollarının arasından çıkmaya çalıştı ama Cesar sadece yüzüne bakabileceği bir mesafe yaratıp daha fazlasına izin vermedi.

“Araz’a..”

Samira bu sefer öfkeyle adamın kollarının arasından çıkmaya çalıştığında Cesar izin vermeyip daha sıkı kavradı küçük bedenini.

“Sakin ol. Sadece emin olmak istiyorum.”

“Ne duymak istediğini söyle bana Cesar. Benimle oynama.”

Gözlerini sinirle zehir gibi olan gözlere odakladığında ani bir cesaretle “Seni istiyorum.” Dedi.

“Eğer duymak istediğin buysa evet, kimseyi değil seni istiyorum hayatımda.”

Cesar duyduklarıyla şaşkına dönerken saniyeler sonra bir adım atarak kızın sırtını kapıya yasladı. Ciddiyetini bozmazken tek eli yanağını kavradı önce. Nefesleri bir birine çarparken Samira gözlerini bile kırpmadan izliyordu adamı. Öylesine hayran olunası bir yüzü vardı ki adamın. Zehir karası gözleri, sonuna doğru kendiliğinden açılan koyu kumral saçları ve keskin yüz hatlarıyla can yakacak kadar güzeldi. Sonra kalbi diye düşündü. O şüphesiz yüzünden çok daha güzeldi. Küçük bir kıza sığınak olacak kadar koca yürekliydi. Cesar eğilerek kızın dudaklarına kuş kadar hafif bir öpücük bıraktı. Samira adamın kollarına teslim olurken, Cesar uzun zamandır uzak kaldığı kokuyu çekti ciğerlerine.

“Kaldırabilir misin beni Samira? Bu koca adamı kaldırabilecek kadar geniş mi o küçük yüreğin?”

Cesar küçük kıza öylesine şefkatle bakıyordu ki mümkün olsa o narin bedenini kollarının arasından hiç çıkarmaz saatlerce severdi.

“Kaldıramasam dahi istiyorum.”

Kızın kararlığı karşısında kaşlarını önce yukarı kaldırdı. Hangi ara böylesine bağlanmışlardı ki birbirlerine?

Cesar kızın çenesinde duran dudaklarını kaldırmadan yanağına doğru sürtünerek ilerleyerek kulağının arkasına sıcak nefesini bıraktı. Samira yaşadığı hissin yoğunluğuyla ayakta durmaya zorlanırken elleri adamın ceketinin yakalarına tutundu. Saniyeler sonra şah damarının üzerine bırakılan öpücükle gözlerini yumarak başını geriye attı. Bu adam kendisine neler yapıyordu böyle?

“Şu saatten sonra dünyayı dahi birlikte yakacak olsalar umurumda değil. Ben istediğimi aldım.”

Erkeksi sesi kulaklarına dolarken huzurla gülümsedi. Samira onca haftadan sonra ilk defa kendisini tam hissediyordu. Olması gerektiği yerde gibi, evinde gibi hissediyordu. Hangi ara alışmıştı ki bu adama aklı almıyordu. Nasıl olabilirdi de daha ilk defa gördüğü birine ‘Yaşadığın her şeyi hak ediyorsun.’ Diyen adama bağlanabilirdi. Trajikomikti.

Samira dakikalar önce yaşadığı olayın heyecanıyla odasına ilerlerken uzun zamandır böylesine mutlu olduğunu hatırlamıyordu. İçi içine sığmazken odasına geçerek kendini zorla oturağına attı. Yüzündeki koca gülümseme kendini belli ederken zaman kaybetmeden dosyaları önüne alarak ne yapabileceğine baktı. Yeni planlar tasarlaması gerekti fakat buna nereden başlayacağını bilemiyordu.

Samira elindeki çatalı tabağının kenarına bırakırken gözlerini karşısındaki adama çevirdi. Tabağındaki yemeği yemiyor zihnini kurcalayan derin bir düşünceye dalmış öylece oynuyordu önündeki yiyeceklerle. Genç kız tereddüt etse de elini uzatarak hemen karşısındaki adamın elindeki çatalı aldı. Cesar daldığı yerden çıkarak zehir karası gözlerini kızın yüzüne çevirirken Samira çatala aldığı sebzeyi dikkatli bir iş yapıyormuş gibi ciddi bir şekilde adamın ağzına uzattı. Adam bariz bir şekilde şaşırmış ağzını açmayı dahi unutmuştu.

“E hadi ama. Dökülecek şimdi.”

Cesar çıkamadığı şaşkınlıkla beraber ağzını açarak kızın yemek yedirmesine izin verdi. Samira çatalı çekerken gülümseyerek izliyordu Cesar’ın bu şaşkın halini.

“Ne oldu MASSİMİLİANO. Küçük bir çocuk gibi yemek yedirmem gururunu mu incitti koca adamın.”

Cesar sonunda kendine geldiğinde kızın haline tebessüm etti.

“Tam tersi EL-RAUJ. Küçük kızımın yaşının aksine ne kadar büyüdüğünü bir kez daha görerek anlamış oldum.”

Gülümsedi Samira. Cesar kendisinin zıttına gitmediği sürece çok nazik ve romantik bir adamdı. Fakat tersi ise hiçbir insanın bulaşmak istemeyeceği kadar katı.

Cesar kızın elini tutarak masadan kaldırdı. Doymuş olduğunu bildiği için sorun yoktu.

“Ama sen bir şey yemedin.” Diye itiraz etti genç kız.

“Gelmeden atıştırmıştım çünkü.”

Samira’yı bahçeye çıkardıktan sonra yeşilliklerin üzerinde adımlamaya başladılar.

“Hiç gezmedin değil mi buraları.” Diyince kız mahcupça bakışlarını kaçırdı. Gezmemişti. Aklınca ceza vermekti niyeti kendisine yaptığı şeyleri kullanmamak ama son ortadaydı işte. Çenesine dokunan parmaklar onu kendisine bakmaya zorlarken izin veri kız.

Gözleri. Ah, resmen takıntı haline getirmişti o gece karası gözleri. Siyahları kalbinin aksine o kadar karanlıktı ki her baktığında bir şeyler alıp götürüyordu kendisinden.

“Küçük olduğunu biliyorsun değil mi? Bazı şeyleri o yüzden mantıklı düşünemiyorsun.”

Samira kaşlarını çattı.

“Birincisi aramızda sadece sekiz yaş var. İkincisi yapmak istediğim şeyin yaşımla bir alakası yok. Hangi kız olsa aynı tepkileri gösterirdi.”

Cesar kızın sinirli haline gülümserken kızın donduğunu fark etti. Anlamazca gülüşü bozulurken Samira anında elini uzatarak yanağına dokundu.

“Lütfen bozma. Gülümse.”

Cesar isteyerek gülümseyemezdi fakat kızın dedikleri kendisini gerçekten güldürmüştü. Bu küçük kız gerçekten kendisinin gülümsemesine takmış durumdaydı.

Samira ağır bir şekilde sakalların altında bile çok net gözüken gamzelerini okşarken büyülenmişçesine adamı izliyordu. Cesar dayanamadı. Kendisine öyle hayran bir şekilde bakan bu küçük kızla resmen sınanıyordu. Aniden kızı belinden kavrayarak kendisine çekti. Kız şaşkınlıkla son anda omuzlarına tutunurken Cesar kızın başını geriye atarak boynuna gömdü başını. Kızın teninin kokusu.. O kadar yaşanılası bir kokuydu ki her an solumak istiyordu. Saniyeler sonra şahdamarının üzerine bıraktığı öpücükle Samira nefes almayı dahi unutmuş öylece duruyordu.

“Bir şey isteyebilir miyim?”

Kızın zar zor çıkan sesini duyduğunda ayrılarak çimen yeşili gözlere dönderdi bakışını. Bu kız kendisine gönderilen bir armağandı. O kadar yıl peşinde olmasına rağmen hiç bu şekilde olacağını düşünmemişti. Her şey onu ilk gördüğünde gelişmişti. O büyük yeşil gözleriyle kendisine bakıp kokusunu soluyunca başlamıştı her şey.

“İste güzelim.”

“Saçlarınla oynaya bilir miyim?”

Kız dalmış bir şekilde kendisini izleyen adama baktı bir süre. Öyle ağır bir yanı vardı ki hem ondan ölesiye çekiniyor, bir yandan da kendisine göstermekten çekinmediği şefkatine dayanarak isteklerini pat diye söylüyordu.

“Tamam, ama önce işlerimi halletmem gerek. Sonra yine geleceğim.”

Duyduklarından sonra kızın yüzü gayet net bir şekilde düşmüştü. Adam bunu fark ederek tekrardan elini çenesine koyarak kendisine bakmasını sağladı.

“Sorun ne küçüğüm, söyle bana.”

“Yalnız kalmak istemiyorum bu koca evde. Tamam, tek başıma bir odada büyümüş olabilirim fakat sürekli birileri girip çıkardı tek değildim yani ama şimdi tamamen yalnız kalmış gibi hissediyorum kendimi.”

“Peki. Bundan sonra Linda daha sık gelir yanına. Ve ben.”

Kızın gözleri ışıldamıştı. İçi acıdı adamın. Küçücük şeylerle mutlu olmasını bilen koca yürekli kızın biriydi Samira. Ve Cesar ona sahip olduğu için dünyanın en şanslı adamı hissediyordu kendini. Samira gelen ani cesaretle parmaklarının üzerinde yükselerek ellerini adamın boynuna koyup yanağına dudaklarını bastırdı. O an ikisi de şoka girmişçesine oldukları yerde kaldığında saniyeler sonra Samira çekilmek istedi ama Cesar eliyle kızın saçını geriye atarak dudağının hemen kenarına küçük bir öpücük kondurdu. Onu daha fazla öpmek, daha fazla hissetmek isterdi fakat küçüktü daha. Korkutmak istemiyordu.

“Şirkette görüşürüz, Gece gözlüm.”

“Görüşürüz, Bay MASSİMİLİANO.”

Adam gülümsedi, kız bir kez daha gamzeleriyle kendini kaybetti. Bu adamda ne vardı kendisine böylesine çeken şey, ney bilmiyordu ama ona karşı gerçekten bir şeyler hissettiğinin farkındaydı. Cesar, başka bir adamdı o. Pekâlâ, kendisini kırmış olabilirdi ama haklı sebepleri vardı. Hayati sebepler. Araz gibi kendini düşünerek yapmamıştı hiçbir şeyi. Herkesi düşünmüştü. Ülkeyi düşünmüştü. Adam giderken öylece onu izledi. Uzun bir boya sahipti Cesar. Yanındayken göğsünün hizasında duruyordu. İyi bir kalbe sahipti. Yanındayken tam anlamıyla hissettiği..

🌩


Cesar & Samira ilişkisi nasıldı?

Araz & Samira ilişkisi nasıl gelişir sizce? Tanıtımı unutmayalım çünkü.

Arkadaşlar hikâyeyi gerçekten yazamıyorum. Yazmak içinde yazarsam bu kurguyu mahvetmiş olurum ki bunu hiç ama hiç istemiyorum. O nedenle anlayış gösterin lütfen. Eğer diyorsanız ki askıya al döndüğünde daha uzun daha sık bölüm at kabul ama bunu askıya almadan yapamam.

Seviliyorsunuz <3

İnstagram: 'asimavera'

Continue Reading

You'll Also Like

246K 4.8K 34
Instagram hesabı; maviibulutt__official Başlama tarihi: 28.10.2023 Bitiş tarihi: ----------------- "Bir, iki, üç, dört" Dediğinde ilerlemeyi bırakt...
1.2M 86.9K 59
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
120K 6.5K 13
Sera: Numaranızı yönetici olan Asuman hanımdan aldım. Sera: Yemeyin beni. 05***: Asuman hanımın neden böyle bir şey yaptığını bilmiyorum ama üzgünüm...
134K 3.9K 15
Sırf kuzeni için 18 yaşında Mardin'in acımasız ağasına gelin giden Larin... Annesi için berdeli kabul eden Baran ağa...