TEMMUZ |Texting

By ftmnreker

42K 4.6K 3.4K

Belkilere sığınan bir adam tarafından bahşedilen renklere büründüm. "Bir gün, sana gökkuşağı armağan edeceğim... More

2🌈
3🌈
4🌈
5🌈
6🌈
7🌈
8🌈
9🌈
10🌈
11🌈
12🌈
13🌈
14🌈
15🌈
16🌈
17🌈
18🌈
19🌈
20🌈
21🌈
22🌈
23🌈
24🌈
25🌈
26🌈
27🌈
28🌈
29🌈
30🌈
31🌈
32🌈
33🌈
34🌈
35🌈
36🌈
37🌈
38🌈
39🌈
40🌈
41🌈
42🌈
43🌈
44🌈
45🌈
46🌈
DUYURU!
KARAKTERLER İLE RÖPORTAJ.
Özel bir bölüm🌈
Özel bir bölüm II🌈
Özel bir bölüm III🌈

1🌈

2.4K 199 245
By ftmnreker

🍒

Belkileresıgınanadam: Bir gün, seni dizlerime yatırıp kitap okuyacağım sana. Saçlarını okşarken şiirler fısıldayacağım kulağına. Yanında olacağım Temmuz, bir gün yanında uyanacağım.

Bir gün ne kadar tuhaf başlayabilir sorusuna verecek cevabı bulmuştum, yaklaşık bir dakika önce. İleti kutuma düşen bir mesajdı bu sorunun cevabı. Kim bana böyle bir mesaj atardı ki? Hangi akıl sağlığı yerinde insan, böylesi güzel bir hayalin içine beni katardı? Bilmiyordum, lakin deli gibi merak ediyordum. Güne merak uyandıran bir yabancının mesajı ile başlamaktan daha tuhaf bir şey varsa, güne merak uyandıran romantizm dolu bir mesaj ile başlamaktı.

Kaşlarımı olabildiğince çatmış, mesajı atan kişinin profilini inceliyordum. Birkaç afili posttan başka bir şey yoktu. Tanıdık biri olup olmadığını anlamam mümkün değildi çünkü profilinde kendini ifşa edecek hiçbir gönderisi yoktu. Ufacık bir şey bile bulamamıştım.

Yabancı ama sanki beni kırk yıldır tanıyormuş gibi içten bir mesaj atan bu kişiyi araştırmayı kesip ileti kutuma geri döndüm. Araştırmaya devam etsem de bir şey bulacağımı sanmıyordum.

Renklerindenarınankadın: Şiir gibi konuşan bir adam, ilginç! Kimsin?

Belkileresıgınanadam: Şiir gibi konuşan bir adamım.

Renklerindenarınankadın: Ha ha! Ciddiyim, ne istiyorsun?

Belkileresıgınanadam: Sadece, renklerin olmak istiyorum. Arındığın tüm renkler olup sana bürünmek istiyorum.

Tamam, etkileyiciydi! Kabul ediyorum, fazlası ile etkileyiciydi! Ama kimdi? İsmimi nereden biliyordu? Yoksa biri beni işletmek gibi bir hataya mı düşmüştü? İsmini bilmediğim şiir adamın son mesajına cevap vermedim. Daha doğrusu, nasıl bir cevap vereceğimi bilemedim. İsmini bile söylemekten aciz bir insan ile konuşmam saçma ötesi olurdu. Oyuna getirilmek istemiyordum. Bu rezilliği kaldıramazdım.

Belkileresıgınanadam: Biliyor musun? Gülüşünü görmeyi de istiyorum. Çok hem de!

Belkileresıgınanadam: Ama bana gülüşünü. Gözlerimin içine bakıp güldüğün anı görmek istiyorum. Başkalarına gülmeni sürekli izliyorum zaten, bu biraz üzücü.

Belkileresıgınanadam: Ve elmacık kemiklerine öpücüklerimi sıralamak istiyorum.

Belkileresıgınanadam: Sonra o zayıf kollarının arasına girmek istiyorum. O kolların arasında can versem de olur, yeter ki bir kez o huzura erişeyim.

Belkileresıgınanadam: Ben seni istiyorum Temmuz, içinde seni barındıran her şeyi istiyorum!

Renklerindenarınankadın: Ben de, senin kim olduğunu bilmek istiyorum şiir adam, kimsin sen?

Belkileresıgınanadam: Şiir adam, şiirden adamım ben. Bir gün kulağına fısıldamak için adına şiirler yazan adamım. Son attığın postta, 'ben hiç adına şiir yazılan kadınlardan olmadım' yazmışsın.

Belkileresıgınanadam: Senin için defterler bitirdim ben. Sen, adına şiirler yazan adamdan habersizdin sadece...

Renklerindenarınankadın: Gerçekten kim olduğunu merak ediyorum. En azından seni tanıyor muyum, bunu söyle?

Belkileresıgınanadam: Bilmem, belki. Aynı okuldayız ama beni tanıyıp tanımadığını bilmiyorum. Pek muhabbetimiz olmadı.

Renklerindenarınankadın: Aynı okuldayız? Peki, adını da öğrensem nasıl olur?

Belkileresıgınanadam: Belki daha sonra, şimdi değil.

Şimdi değil... Okuduğum okuldan bir sevenim vardı -ki bunun doğruluğundan oldukça büyük bir şüphe duyuyordum- bu oldukça tuhaf bir durumdu! Dört yıllık lise hayatımda, okulumdan hiçbir erkekle muhabbete girmemiş, kendi halinde bir öğrenci olmuştum. Peki ama kimdi bu gizemli şahıs? Muhtemelen tanımıyordum çünkü Leyla dışında kimse ile iletişimim olmamıştı. Okulda Leyla'dan başka hiçbir öğrenciyi doğru düzgün tanımıyordum.

"Temmuz! Leyla geldi kızım."

Annemin içeriden gelen sesi ile düşüncelerime kısa bir süre için ara verdim. "Odama gelsin anne!" diye bağırdım karşılık olarak. Yarım dakika sonra ise odamın kapısı yavaşça açıldı ve Leyla içeri girdi.

"Ee, sen hazır değilsin daha? Kızım geç kalacağız, ne yapıyorsun?" dedi Leyla kaşlarını çatarak.

Omuz silkip, "Boş ver şimdi okulu, geç kağıdı alırız. Sana bir şey anlatacağım." dedim dudağımı ısırıp. Leyla merakla beklerken ben hızlıca üzerime bir şeyler geçirdim. Anneme haber verdikten sonra ise dışarıdaydık. Bir yandan okula doğru yürüyor, diğer yandan Leyla'ya olanları anlatıyordum.

"Yalnız var ya, çocuk harbiden şiir gibi konuşuyor."

Kafamı salladım. "Evet."

"Ne yapacaksın?"

"Bilmiyorum." dedim dudağımı büzerek. "Ben de senden fikir çıkar diye umuyordum."

"Konuş bence. Sonuçta kötü bir şey söylemedi değil mi? Kim olduğunu deli gibi merak ediyorum, bir de Tolga çıkarmış!"

Art arda sıraladığı cümleleri birer birer süzgeçten geçirip aklıma yollarken birden duraksadım. "Tolga mı? Tolga kim? Şu popüler çocuktan bahsetmiyorsun değil mi? Çünkü bunun ihtimali bile beni geriyor."

"Neden be? Çocuk hem yakışıklı, hem popüler! Kızların seni ne kadar kıskanacağını düşünsene! Kızım, çıldırırlar!" dedi neredeyse bağırarak.

"Megafon ister misin Leyla? Hani, duymayan kalmasın maksat." dedim kafamı yana çevirip sabır dileyerek. "Ayrıca, hayatta isteyeceğim şeylerden sonuncusu bile değil bu söylediğin. Kimse tarafından kıskanılmak istemiyorum. Tolga'yı da istemiyorum!"

Ben sıkıntıyla iç geçirip telefonumu çıkarırken Leyla söylenmeye devam ediyordu. "Neden sevmiyorsun şu çocuğu bir türlü anlamadım! Hayır, sana bir kötülüğü de olmadı çocuğun."

"Bana bir kötülüğü olması mı gerekiyor? Sevmiyorum işte. Ben popüler insanlarla iletişimim olmasını istemiyorum kızım. Kendini reklam eden insanları sevmiyorum. Ve Tolga, dikkat çekebilmek için şekilden şekile giriyor."

"Neyse, umarım Tolga değildir o zaman. Bak bakalım bir şey yazmış mı?" Leyla'nın söylediğini onaylayıp hesabımın ileti kutusuna girdim.

Belkileresıgınanadam: Neden okulda değilsin? Bir sorun mu var yoksa?

Belkileresıgınanadam: Temmuz, neredesin? Seni görmem lazım, bütün hafta sonunu pazartesinin hayalini kurarak geçirdim.

Belkileresıgınanadam: Millet pazartesi sendromuna girer, ben seni göreceğim diye pazartesiyi iple çekiyorum. Anlıyor musun?

Belkileresıgınanadam: Sen bana pazartesiyi bile sevdirdin be. Ama yoksun, gelsene kızım şu okula. Deliriyorum özlemimden, gel artık!

"Oho, benim adım sana benden çok yakışıyor." dedi Leyla dikkatimi kendine çekerek. "Ben yıllardır arkadaşınım ama daha attığım tek mesajı sırıtarak okumamışsındır. Çocuğa helal olsun, ilk günden gülümsetti seni."

"Saçmalama Leyla! Komik sadece, tanımadığım bir insana herhangi bir duygu beslediğimi düşünmüyorsun değil mi? O kadar aptal olamazsın."

Omuz silkip okulun kapısından içeri girdi. Ben de göz devirip peşinden ilerledim. Bir yandan da gözlerimle etrafa bakınıyordum. Olur da dikkatimi çeken birisi olur diye ama yoktu. Telefonumu yeniden cebimden çıkarıp ileti kutuma girdim.

Renklerindenarınankadın: Keşke ben de seni görebilsem...

Belkileresıgınanadam: Göreceksin, bayan elmacık. Zamanı geldiğinde beni çok yakından göreceksin.

Renklerindenarınankadın: Bayan elmacık mı? Cidden mi? Her neyse, zamanı ne zaman?

Belkileresgınanadam: Geldiğinde görürsün.

Renklerindenarınankadın: Hadi şiir adam, göster kendini!

Belkileresıgınanadam: Şu anki yüz ifadeni fotoğraflamak için her şeyi verirdim! Kaşlarını çatma, sana çok yakışıyor.

Mesajı okur okumaz kafamı kaldırıp hızla etrafıma bakındım. Koridor kalabalıktı ama bana bakan kimse yoktu. Anlamsız bir olay ile karşı karşıyaydım ve karşımdaki kişiyi engelleyip bu saçmalığı bitirmek yerine, konuşup devam ettiriyordum.

Renklerindenarınankadın: Neredesin sen?

Belkileresıgınanadam: Zil çaldı duydun değil mi? Koş! İlk dersi kaçırdın, ikincisine yetiş.

Renklerindenarınankadın: Kaç bakalım, nereye kadar kaçabileceksin...

Belkileresıgınanadam: Teneffüste kahveni kütüphanedeki en arka camın önüne koyacağım, okulun kalabalığından kaçıp gittiğin yere!

Renklerindenarınankadın: Stalk mı derler şimdi buna, sapıklık mı? Beni mi dikizliyorsun sen her gün?

Belkileresıgınanadam: İyi dersler güzellik!

Kafamı iki yana sallayıp sınıfıma girdim. Hayatımda olmasını istediğim radikal değişiklik bu muydu, emin değilim ama yine de hayatıma bir miktar heyecan girdiği için mutluydum. En azından uğraşabileceğim bir şeyler vardı artık.

Birisi gelip; bir gün uyandığında aldığın bir mesaj hayatına renk katacak dese asla inanmaz, üstüne bir de ağız dolusu kahkaha atardım. Ama olmuştu işte. Bir sabah uyanmış ve ileti kutuma bırakılan bir renk ile karşılaşmıştım. Şimdi alıp hayatımı boyamaya başlayacak mıyım, bırakıp siyahıma iyice gömülecek miyim, kararsızdım.

Ama bir şeyler olacağını, biliyorum.

Doğduğum günden beri tekdüze ilerleyen hayatımın hareketlendiğinin farkındaydım.

Bir şeyler olacaktı, bunu içten içe istiyordum.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes eşliğinde kafamı sırama koydum. Akışına bırakmalıydım. Sadece ayak uydurmalıydım. Kaybedecek bir şeyim olamazdı değil mi?

🌈🌈

Continue Reading

You'll Also Like

25.6M 909K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
Derin By Betül

Short Story

967K 44.1K 42
Kafamı ellerimin arasına alıp kendimi öne doğru eğmiş az önce yaşananları algılamaya çalışıyordum. Bu olamazdı, hayır hayır hayır yine sokakta bir y...
795K 26.4K 51
"Abiler ya da arkadaşlar bu tür yaklaşımlar yapmaz sarışın." (! Reklam yapmak yasaktır.)
29.3K 643 21
Abisi tarafından emanet edildiği adamın karanlık yüzüyle tanışmaya başlayan Işık kurtuluş ve onu kendi cehennemine çeken suç örgütü lideri Han Barlas...