-Marry You- (Çeviri)[BİTTİ]

By exofanfictr

200K 8.4K 871

*Tanıtım* Karekterler: Kai ,Kyungsoo ve diğer EXO üyeleri Kyungsoo oldukça normal bir hayat yaşıyordu... ta k... More

Marry you ( çeviri )
1.bölüm
2.bölüm
3.bölüm
4.Bölüm
5.bölüm
6.bölüm
7.bölüm
8.bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
16.Bölüm 1.PART
16.Bölüm 2.PART
17.Bölüm
18. Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23. Bölüm 1.Part - İyi Geceler
23. Bölüm 2.Part - İyi Geceler
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
DUYURU
28. Bölüm
29. Bölüm
30.Bölüm [M]
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34. Bölüm [M] FİNAL
-Özel Bölüm-

15.bölüm

6.1K 257 39
By exofanfictr


Çeviren : Selin~ , Wolf88

- Hazırlanalım.

Kyungsoo yumuşak bir horultu sesiyle uyandı.

Göz bebekleri dalgalanıyorken gözlerini ovaladı. Yanında yanlamasına yatan, bulanık gördüğü biriyle karşılaşmıştı,ilk başta bu kişiyi tanıyamamıştı.Ancak bir süre sonra görüş açısı düzeldiğinde yanında yatan kişiyi farketti , gözleri genişlemiş , nefesi kesilmişti.

"Kai, uyan." Kyungsoo, Kai'nin omzuna vurdu. Esmer olan, huzur içinde yastığına sarılıp uyuyorken , anlaşılmayan kelimeler çıkartarak mırıldanıyordu.

Uykusunda ölmüştü.

Kyungsoo onu dürtmeye devam etmişti ama Kai hiç bir tepki vermiyordu. Kyungsoo öfke içinde Kai'ye baktı ama rahatsız edici bir şekilde hiç bir şeye cevap vermiyordu.

İkiside hala pijamalarıyla birlikte aynı yatağı paylaşıyorlardı.Kyungsoo Kai'nin aksine tümüyle uyanıktı ve diğerini uyandırmak için gözlerinden adeta delici hançerler gönderiyordu , ancak -boşunaydı.

Kyungsoo saatine baktı.

11:00. 

' Neden onunla olduğum zamanlar , hep geç uyanıyorum ? Tanrım, uykuya bu kadar düşkün müydüm ? Bu bi daha olamaz.. '

''Kai , uyan artık.Geç oldu. '' Kyungsoo telaşlı bir şekilde yüksek sesle bağırdı.

Her ikiside buluşma için saat 12:30'da arkadaşlarını karşılamalıydı ve Kai'yse böyle bir zamanda uyanmıyordu. Kyungsoo şimdi onu ikna etmeliydi ve saat 12'de de evden çıkmalılardı, ama küçük bir sorun vardı. Kai onların kendi küçük - buluşmalarına- başkalarınında katılacağını bilmiyordu.

* öksürük öksürük * 

Aslında tam olarak 4 diğer kişi : Luhan ve yanında getireceği biriyle olan buluşma , Chanyeol ve getireceği kişiyle bir buluşma .

'Luhan ve Chanyeol kimi getirecek acaba ? Bu ilginç olacak..'

"Kai Kai Kai Kai Kai." Kyungsoo, Kai'nin ismini tekrarlayarak ,ondan yaşadığına dair bir sinyal almaya çalışıyordu.

Cevap yok. 

Kyungsoo dişlerini sıktı. 

'İşte. Bunu yapmaya başvurmak istemiyordum ama bunu sen istedin..'

Kyungsoo , Kai'nin bacağına doğru bir tekme savurdu. Yatakta attığı bu tekme çok fazla güçlü değildi ama yeterince acıtmış olacakki Kai'nun vücudu titredi ve uykusundan uyandı.

''Uhmınınğmnhn'' Kai muhtemelen küfür ile serpiştirilmiş , anlaşılmayan bazı kelimeler mırıldanıyordu.Yastığını başına doğru kapattı ve kıpırdandı. 

Kai'nin biraz kötü bir ağzı olsada , Kyungsoo bundan şikayetçi değildi.Çünkü o da -gerekli- olduğu zamanlar küçük küfürler kullanırdı.

''Kaiiiiii.... uyan...~'' Kyungsoo tatlı ses tonuyla , seslendi. Kai'nin yüzündeki yastığı kaldırdı ve şirince dudaklarını büzerken , yanağını dürttü.

"Ehhhh ..." Kai güneş ışığının vurmasıyla gözlerini kıstı.Bir an için Kyungsoo Kai'nin uyandığını sanmıştı ama bu gerçek olmayacak kadar iyi olurdu.

"Hayır, istemiyorum."Kai kısaca cevapladı ve gözlerini kapattı.

Kyungsoo , Kai sırtını döndüğünde ondan habersiz şaşkın bir şekilde onu izliyordu

.

Kyungsoo'nun kanı adeta kaynıyor , gözleriyse ateş saçıyordu.

Yep, evet o fazlasıyla iyi davranmıştı.

'' UYAN SENİ MORON ''Kyungsoo, Kai'nin kıçını tekmelemesiyle , Kai soğuk ahşap parkede yuvarlanmıştı.Kyungsoo doğruldu ve Kai'den tepki bekliyorken kollarını kavuşturdu.Genellikle kabaca bir uyandırılış için üzgün hissederdi ama bugün hiç pişmanlık hissetmiyordu.

Kai bu aptal buluşmayı teklif ettiyse , neden şimdi uyanmıyordu ki ?

-Hayır, sadece hayır. ( Neye hayır ? bende anlamadım "" Anlamış gibi şeapın. )

"Kyungsoo, çok kötüsün ..."Kai inledi ve tüm vücudunun üzerine örtüyü çekerek Kyungsoo'dan saklandı.Kai'nin yattığı yerden gelen hafif nezle olmuş gibi gelen bir ses ve diğer garip sesleri duyduğunda, kaşlarını kaldırdı.

Birleştirdiği kollarını çözüp , yakınındaki yatağın kenarına doğru eğildi.

"Kai, sen iyi misin?"Kyungsooyapabildiği en yumuşak ve şefkatli ses tonuyla sordu.

"Hayır." Kai geri cevap vererek tersledi.

''Oh hadi Kai , koca bir bebek olma . ''Kyungsoo gözlerini devirirerek , karşılık verdi.

"Ama sen beni incittin ... şimdi kıçımın üzerinde büyük bir morluk var!"Kyungsoo , Kai'nin bağırdığını duydu.

'' Uyanmak zorunda kaldığımız için özür dilerim ! Geç kaldık ve gitmemiz gerek. 

''Kyungsoo iç çekti ve saatine baktı.

''Neden ? Kimin için acele ediyoruz ki ? Sadece sen ve ben değil miyiz ? ''Kai hala büyük battaniyenin içinde saklanıyorken , şüpheyle sordu.

"Haha ..."Kyungsoo Kai'den bir kaç saniye kaçınarak ,gergin bir şekilde güldü.

"Ha?" Kai şüpheli bir tonda sesini yükseltti.

''Dediğim gibi , geç oldu. Artık gitmemiz gerekiyor. '' Kyungsoo hızla alnındaki teri silerken , yanıtladı.

''Önce sana sarılmak istiyorum. '' Kai durumdan yararlanmaya çalışıyorken , gülümsedi.

Bu başından beri olan planıydı ; Eğer Kyungsoo'nun ricalarını görmezden gelirse onun sinirleneceğinibiliyordu.Çünkü Kai Kyungsoo'nun kişiliğini biliyordu ve bunu kullanarak yararlanıyordu.

Onca yıl onu takip ettikten sonra , bu daha hiç bir şeydi.

'' Affedersin ? '' Kyunsoo alay etti.

"İncindimmm ~~ " Kai bağırırken ileri geri vücudunu sallıyor , korunmasız gibi davranıyordu.

Kyungsoo Kai'ye nefretle baktı, ama içinde bir o kadar farklı düşünceler vardı.

'Ahh... o sevimli. Ne yapmalıyım ? Ona sarılmalı mıyım ? '

Kai , Kyungsoo'nun yatakta yanına doğru geçtiğini duymuştu. Kyungsoo ayaklarını yerden kaldırdı ve Kai'nin vücuduna doğru sokuldu.

İkiside hiç bir kelime alışverişinde bulunmuyordu. Sadece sessizlik hakimdi.

Kai sırtına doğru bakan ceylan gözleri hissettiğinde , yutkundu. Kendi vücuduna yakın olan çocuğun sıcaklığını hissedebiliyordu. Karnına doğru başka bir tekme yemeyi bekliyorken gözlerini kapattı ama Kyungsoo bunun aksine kısa kollarını tamamıyla genişçe açıp, onun göğsünü kavramıştı.Kai ise donakalmıştı , Kyungsoo'nun vücuduna sıkıca sarılmasına izin verdi. Bir süredir nefesini tutuyordu , Kyungsoo kollarını onun etrafına doğru sardığında ani bir rahatlamayla derin bir nefes vermişti.

Bu iyi hissetiren.. sevilesi bir duyguydu.Evet ,aslında Kai Kyungsoo'nun kendisini sevdiğini bilmiyordu ama o Kyungsoo'yu sevdiğinden emindi.

Kyungsoo Ka'nin arkasından eğilerek yanağını ezip , ağırlığını onun üzerine doğru verdi. Şimdi her ikiside Kyungsoo'ya ait olan yerde yatıyordu ve Kai'nin vücuduysa yan taraftaki duvara doğru dönüktü.Kyungsoo, Kai'nin göğsünü sıkı bir şekilde tutarken ,Kai kendi kendine gülümseyerek yavaşça gözlerini açtı.

Kai ,Kyunsoo'da ki farkın ne olduğunu bilmiyordu ama sıkı kolları kendisine sarılıyken kalbi bir yarış içindeydi.

Ve kalbi onun için hızlı atıyordu.

''Evet, şimdi artık uyan Kai. '' Kyungsoo bir kaç dakika sonra sarılmasını sonlandırıp , pijamasının üzerine toplanan tozları eliyle silkeledi.

''Neredeyse tekrar uykuya dalmama neden oluyordun.. '' 

Kyungsoo hazırlanmak için , odasındaki banyoya doğru yöneldi. Kai o gittiğinde , fazlasıyla kızarmış bir şekilde oturuyordu.Battaniyeyi ittirdi ve ellerini kızarmış yanaklarına doğru götürdü.

' Bu gerçekleşen şeyde ne ? '

♥♥♥

Luhan gelecek olan kişiyi beklerken ,elleriyle mutfak masasına doğru vuruyordu. Annesi ise yakınındaki sobada yumurta kızartıyordu. 

Kris , daha önceden tanıştığı birisi değildi , bunun için evine alabilmek için aslında uzun bir sürenin geçmesi gerekiyordu.

Luhan sabırsızca dişlerini sıktı.

' Buraya gelecek mi ? Psh..bahse girerim beni almayı hatırlamayı düşünemeyecek kadar , çok meşguldür.Fazlasıyla da kibirli, ama onu ne zaman görsem mükemmel saçlara sahip olmayı başarıyor. Sanırım çokta kötü biri değil. '

Saat çoktan 11:40 olmuştu ve Luhan'ın bu tür saçmalıklara ayıracak zamanı yoktu.

'Sehun , Kris'in 11:30'da geleceğini söylemişti , ugh , beni bekletecek mi ? Daha iyisi olamazdı..Onun kıçına tekmeyi basmak için bir sebep bulacağım. Neden Kris geliyor ki ?Orada olması için hiç bir sebep yok , ben kendimde gidebilirdim. Bu sadece lanet derecede garip olacak..En iyisi Kris'e mesaj atayı-'

Ding dong! 

''Ooooh.. buluşacağın arkadaşın geldi ! '' Luhan'ın annesi kapıya doğru koşturdu.

Luhan gözlerini devirdi. 

Evet doğru , bu durum daha çok bir kabusu andırıyordu.

Luhan'ın annesi , Kris için kapıyı açtı.

Kris altın sarışın saçları ve gözleriyle bütün ihtişamıyla kapıda duruyordu.Alnına düşen perçemi , bugün iki yana doğru ayrıktı. Kris gülümsediğinde , bu Luhan'ın annesinin kızarmasına sebep olmuştu.

Luhan sandalyesini geriye çekti ve Kris'e doğru harekete geçti.

'' Şimdi gidebilir miyiz ? 10 dakika geciktin. '' Luhan bu süreç içinde sırt çantasını kapıp, Kris'i tersledi.

''Aman Tanrım, ne kadarda yakışıklısın! '' Luhan'ın annesi kızardı ve Kris'in omzuna dokundu.

''Bende bunu söylüyordum..'' Kris güldü ardından Luhan'ın annesi . Ve sonrasındaysa birlikte gülmeye devam ettiler.

'Eww anne.Herkes bilirki , kibirli bir beyni olan insanı övmemek gerekir. '

'Bunun yanı sıra sarışın saçlarıyla tıpkı abimmiş gibi ve *öksürük* iyi görünüyor. ( aynı benim gibi. ) '

''Artık gitmeliyiz. ''

Luhan Kris'i kapıya doğru sürüklerlerken , annesi el salladı.

'' Dışarda çok fazla zaman geçirmeyin ! Kris, Luhan ile birlikte güvenle geri dönün. '' Annesi bağırdı.

Kris başını salladı ve bir modelin pozundaki gibi gülümsedi.

Luhan annesine el sallayıp , Kris'in kırmızı Caprio arabasının kapısını açtı ve yolcu koltuğunun yanındaki yere oturdu.Kris'de arabaya atlayıp , hızla uzaklaştı.

''Annene göre , çok soğuksun. ''

''Ugh, bunu 10 dakika geç kalmış biri mi söylüyor ! Genellikle randevun olduğunda böyle mi davranırsın ? '' Luhan arabayı süren Kris'e doğru bakarken , bağırdı.

''Genellikle arkadaşlarım için buluşmaya çıkmam. Bu acaip derecede tuhaf.'' Kris yola konsantre olmuşken , cevapladı.Her kırmızı ışığa dikkatini veriyor , hız limitini de hassas bir şekilde takip ediyordu.

Luhan gözlerini devirdi.Kris'in pervasız -umursamaz bir sürücü olarak görmüştü.

''Sanırım seninle randevuya gitmek zorunda olduğum için delirmiş olmalıyım..''Luhan Kris'e olan kaba davranışı yüzünden suçluluk duygusu hissederek içini çekti.

'Neden Kris'i dışlıyorum ki ? Bu ne onun suçu ne de Sehun'un suçu .Ben sadece buluşmada Sehun'un bana eşlik edememesinden dolayı huysuz hissediyorum.'

''Hey ... sen ne demek istiyorsun?"Kris kısa bir saniyeliğine ,Luhan'a baktı.

"Ah, özür dilerim! Ben böyle demek istememiştim.Sehun'un gelmeyişi hakkında biraz kızgınım sanırım.''

Luhan Kris'e özür dilerken , ellerini iki yana salladı.

''Ihm..''Kris mırıldandı ve sürüşünü muhafaza etti.Luhan'a son bir kez baktıktann sonra , arabayı sürmeye devam etti.

' Bu çocuk çok kaba ... ama bu buluşmaya çıkamadığı için , üzgün hissediyorum. Muhtemelen onun yerine burada olduğum için , hayal kırıklığına uğradı.Her halükarda , neden biri benimleyken hep hayal kırıklığı içinde oluyor ki ?'

Kris kendi kendine gülümsedi.

' O gerçekten sevimli , adeta ormandaki küçük bir geyik gibi.Ama benim tipim değil..Ben sevimli pandam ZiZi'yi tercih ederim.'( ZiZi onun peluş pandası. )

' Umarım bu garip sessizlik çok uzun sürmez. '

♥♥♥

Baekhyun Chanyeol' un evinin kapısını hafifçe çaldı. Saatine bakındı.

Saat 11:50 olmuştu ve çok geç olduğu için Chanyeol'un ona kızmamasını umuyordu.Annesi Baekhyun'u , Chanyeol'un evinin önüne bırakmak zorunda kalmıştı ve Baekhyun şimdiyse kapının açılmasını bekliyordu.

Baekhyun ailesine yardım etmek için kahve dükkanını temizlemişti ama bu nerdeyse sonsuza dek sürmüştü.Bu , Baekhyun'u bir kaç dakikalığına tutmaları anlamına gelse de,kafe temiz olana kadar Baekhyun'u bırakmadılar.

Kapı açılırken gıcırdadı ve Baekhyun titrek gözlerini karşısındaki kişiye , yukarı doğru kaldırdı.

Chanyeol kapılarının önünde duran biraz daha kısa boylu olan çocuğa göre , uzun boylu görünüyordu.

"Özür dilerim , geciktim!"Baekhyun boynunu eğdi.

"Sorun değil , dostum. Hala bol zamanımız var. İçeri gelsene ?" Chanyeol aceleyle, Baekhyun için kapıyı açtı.

Baekhyun ayakkabılarını çıkarıp kapının kenarına iliştirdikten sonra Chanyeol arkasından kapıyı kapattı.

Ev, üst kattan gelen yüksek sesli müziğin dışında fazlasıyla sessizdi.

"Evde kimse var mı?"Baekhyun sorduğunda , Chanyeol başını iki yana doğru salladı.

"Hayır, ailem genelde her gün çalıştığı için , meşguller. Saat 7 gibi işten çıkıyorlar ve 9'dan öncede eve gelmiyorlar.Bu yüzden oları zar zor görebiliyorum. ''Chanyeol eliyle saçlarını karıştırdı.

'' Oh, yalnız olman senin için sorun oluyor mu ? ''Baekhyun köpek yavrusu gözleriyle Chanyeol'a baktı.

"Eh?" Baekyunun ona baktığını farkedince Chanyeol kızardı.

''E-evet, ben buna zaten alışkınım. Bu konuda endişelenme. ''Chanyeol uzağa bakarken , Baekhyun'dan kızarmış yüzünü gizliyordu.

Ancak Baekhyun bunu yanlış anladı ve kaşlarını çattı.

'Oh , hayır. Ben bunu sormamalı mıydım ? Muhtemelen şuan kızdı.. '

Chanyeol yutkundu ve Baekhyun'a doğru yüzünü çevirdi.

''Dediğim gibi , sorun değil ben iyiyim. Yukarı kata gelmek ister misin ? ''Chanyeol sordu ve Baekhyun'un elini tuttu.

'' Eh ? T-tamam. '' Baekhyun , Chanyeol kendi elini sıkıca kavradığında , kızarmıştı.

Onlar Chanyeol'un odasına geldiklerinde , Chanyeol gömleğini çıkarıp kaslı yapısını ortaya çıkarmıştı.

"S-sen ne yapıyorsun?" Baekhyun bağırdı ve gözlerini çevirdi.

'' Ah , üzerimi değiştiriyorum. Bir sakıncası var mı ? ''

Chanyeol Baekhyun'a masumca bakarken , Baekhyun Chanyeol'un kraliçe boy yatağında ( büyük boy yatağında ) oturuyordu.

Chanyeol, Sıkı karnı ve kollarıyla Baekhyun'a bakıyordu.

"Hayır, sorun değil." Baekhyun ileri geri ellerini sallayarak gülümsedi. 

Baekhyun, Chanyeol pantolonunu indirirken , uzaktan bakıyordu.

' Hayır. Sapık şeyler düşünme. Hayır , Baekhyun, kendini zaptet ! '

"Oop, bitti! ''Chanyeol sırıttı ve Baekhyun'a doğru döndü.

''İyi görünüyorsun."Baekhyun baş parmağını gösterip ,onayladı ve gülümsedi.

"Teşekkürler. Sende her zamanki gibi harika görünüyorsun."Baekhyun , Chanyeol'un iltifatına karşılık verdi ve gülümsedi.

Baekhyun geniş çerçeveli gözlükleri takılıyken kızardı ve başını iki yana salladı.

"Teşekkürler, ama bunu söylemene gerek yoktu. Çirkin olduğumu biliyorum."Baekhyun gülümsedi ve söylediğini onaylarmışcasına başını salladı.

' Neden Chanyeol , bana bunları söyleme ihtiyacı hissediyor ? Benim annem babam bile her gün bana çirkin olduğumu söyler.'

Chanyeol surat astı ve başını iki yana salladı.

''Hayır sen öyle değilsin. Senin çirkin olduğunu düşünmüyorum. Hatta fazlasıyla güzel olduğunu düşünüyorum. ''Chanyeol bu sonuca vardığında, başıyla onayladı.

Baekhyun başını salladı , deli gibi kızarmıştı.Kalbi çok hızlı atıyorken gergince dudağını ısırdı.

''Oh , Chanyeol, çok komiksin. '' Baekhyun parlak bir iltifat etti.

Aslında genellikle bir çocuğa güzel diye seslenildiğinde , bu sinir bozucu olurdu. Birinin onuruna hakaret gibiydi ama Baekhyun kendi içinde mutlu hissetmişti.Sonuçta o eşcinseldi ve -güzel-kelimesi onun için uygun bir etiketti.

" Şimdi gitmemiz gerek." Chanyeol Baekhyun'un elinden tutup , odasından çıkardı .

'' Ellerimi tutman garip değil mi ? Biz iyi arkadaşlarız ama... ''

Baekhyun Chanyeol tarafından sözü kesildiğinde , kekelemişti.

"Ama ... ben seni bir arkadaş olarak görmüyorum."Chanyeol gülümsediğinde , Baekhyun'un eli terliyordu.

İkiside birbirlerinin ellerinin sıcaklığını hissediyordu ve midelerindeyse adete kelebekler kanat çırpıyordu.

Chanyeol ve Baekhyun merdivenin kenarına geldiklerinde , durdular.

Chanyeol yutkundu ve kendisine şaşkın bir şekilde bakınan Baekhyun'a döndü.

'' Biz daha fazlasıyız. Ben seni bir arkadaştan daha fazlası olarak ,görüyorum. ''

Continue Reading

You'll Also Like

28.7K 3.7K 68
Hep aynı yıldıza bakarsan yolunu asla kaybetmezsin...
29.3K 2.2K 27
jungkook kendisine takıntılı eski kız arkadaşından kurtulmanın tek yolunu eşcinsel olduğunu ileri sürmekte görüyordu ve bunun için taehyung'tan yardı...
197K 8.1K 37
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
29.3K 7.5K 18
"ben seninle sarsılmak istiyorum."