40 Bölüm
Uzun bir aradan sonra Kantır Şeyma ile görüşme
Haluk son görevini de yerine getirdikten sonra bitap bir şekilde eve gelmişti. Taksi parası olmadığından iki saat yürümek zorunda kalmıştı. Baldırları taş gibi olmuştu, belinin altında onu toprağa çeken büyük yük varmış gibi hissediyordu. Merdivenleri son derece ağır bir şekilde çıkıyordu.
Okul vakti gelmişti. Bu halde okula gitmeyi düşünmüyordu. Şeyma’nın kapısının önüne geldiğinde onunla karşılaşmıştı. Bir süre hareket etmeden öylece kaldılar. Haluk kapının önünde ki gazete dikkatini çekmişti.
Rüzgâr Adam Haluk
‘’Bugünün gazetesi mi?’’
Kantır Şeyma
‘’Evet’’
Rüzgâr Adam Haluk
‘’Sakıncası yoksa alabilir miyim?’’
Kantır Şeyma
‘’Tabi ki alabilirsin’’
Rüzgâr Adam Haluk
‘’Teşekkürler’’
Haluk elini gazeteye uzattı sırada Şeyma kolunu tutmuştu.
Kantır Şeyma
‘’Geri getirmek şartı ile’’
Rüzgâr Adam Haluk
‘’Rulo yapıp dövüş silahı olarak kullanacak değilim sadece okumak için’’
Kantır Şeyma
‘’Doğruyu söyle bana Haluk yine ne işler çeviriyorsun?’’
Rüzgâr Adam Haluk
‘’Hiçbir iş çevirdiğim yok’’
Haluk gazeteye aldıktan sonra merdivenlerden yukarıya çıkmaya başladı. Şeyma onun ters istikametinde yürümeye başladığı sırada
Kantır Şeyma
‘’Okula gelecek misin?’’
Rüzgâr Adam Haluk
‘’Bugün gelmeyeceğim’’
Haluk evin önüne geldiğinde anahtarını çıkartıp kapıyı açtı. Gedik çoktan okula gitmişti ev boştu. Kapıyı kapattıktan sonra üzerinde ki ceketi bir kenara attı. Evin ortasında duvara yaslanmış kitaplıktan makas’ı aldı. Çalışmaya odasına doğru yöneldi içeriye girdi, gazeteyi ve makas’ı masanın üzerine koydu.
Rüzgar Adam Haluk
‘’Şimdi haberler’’