Kanatlı Düşler

By cokguluyombenya

1.6M 77.1K 4.4K

Kalplerden Ritimler Serisi 4- Wattys 2018 The Originals Kazananlarından Azra Solmaz ülkesinin yetiştirdiği en... More

Tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Final
Özel Bölüm

Bölüm 8

49.4K 2.5K 124
By cokguluyombenya

Genç adam iç çekerek telefonuna baktı. Birkaç gündür içinde kötü bir his vardı. Elif ile görüştüğünden beri garipti. İnsanların yaşadıkları görünüşlerinden belli olmuyordu. Elif'in yaşadığı olay kaldırması güç olan bir yüktü. Ve Melih'in olanlara dair hiçbir fikri yoktu.

Gözünün önünde kadının zorlukla yutkunluğu ve gözünün anlıkta olsa dolduğu sahne gelip duruyordu. Belki de kendisini uzak tutmak için ona sinir bozucu davranıyordu. Ters davranmak onun savunması olmalıydı. Melih iç çekerek düşüncelerinden uzaklaştı. Bakması gereken hastaları vardı. Elif meselesini sonra düşünecekti. Azra ile de konuşmalıydı.

Azra koşarak Erkam'ın yanına geldi. Fotoğraflara bakmayı çok istiyordu. Sonuçta bu fotoğraflar gazetede çıkacaktı ve güzel görünmesi önemliydi. Fotoğraflara teker teker bakan genç kadın gülümseyerek beğendiği fotoğrafı gösterdi. Erkam hemen yanında bekleyen fotoğrafçı arkadaşına baktı. "Gazetede bu fotoğraf olacak Ahmet" dedi emin bir şekilde. Azra gülümseyerek yanında duran adama bakmaya başladı.

"Antrenmanım bitti. Gezmek için verdiğin sözü gerçekleştirmeye ne dersin?" diye sordu. İlk turu geçmiş olmanın verdiği bir rahatlık vardı üzerinde. Erkam elini saçının arasına daldırıp düşünmeye başladı. Genç kadın onun bu halini izlerken, bu  anın en güzel manzaralardan biri olduğuna karar verdi.

Bugün kot bir pantolon ve siyah bir gömlek giymişti. Sadece gömlek giydiğinde kollarındaki kaslar belli oluyordu. Azra, Erkam'ın spor yaptığına emindi artık. Spor yazarı olduğu için spor yapması şaşırtıcı değildi. "Rusya'yı gezelim ve harika bir gün yaşayalım" dedi. Hava oldukça soğuktu bu yüzden iki gençte hazırlanmak için odalarına çıktı. Ceketlerini aldıktan sonra genç çift aşağıya indi. Lobi de buluşup bir süre birbirlerine baktılar. Azra oldukça kalın giyinmiş görünüyordu. Atkısı ve eldiveni de vardı. Erkam ise giydiği şişme gri bir mont ile genç kadın karşısında duruyordu.

Dışarıya çıktıklarında yürümeye başlayan genç çift sürekli etrafı inceliyordu. Kara bulutlar, esen hafif rüzgar iç karartırken genç kadın yeşil gözlerini Erkam'a​ yöneltti. "Beni nereye götürmeyi planlıyorsun?" diye sordu. Erkam "Hmm" diyerek erkeksi bir ses çıkardı. Ses tonu Azra'nın içinde bir şeylerin hareket etmesine neden oluyordu.

"Güzel bir yere" dedi ve yarım bir gülümseme taktı yüzüne. Azra bu sefer elini genç adama doğru uzattı. Erkam hızlı bir şekilde genç kadının elini kavradı. Artık sevgili oldukları belli oluyordu. Çıkma teklifi eden olmamıştı. Ya da oturup bu konu hakkında konusamamışlardı. Ancak iki gençte hisleri doğrultusunda hareket ediyordu.

Elif dudak burnunu elindeki peçete ile sildi. O kadar çok ağlamıştı ki burnu ve gözleri kıpkırmızı olmuştu. İzlediği film çok duygusal bir filmdi. "Erkekler böyle işte kızım. Sevmeyeceksin kimseyi" dedi burnunu silerek. Filmdeki başrol erkek kızı terk etmişti. Elif kendini kızın yerine koyup çok fazla üzülmüştü. Battaniye daha çok sarınıp filmi izlemeye devam etti. Yapacak başka işi yoktu. Buluşması gereken bir erkek arkadaşı ya da deli gibi gezip duracağı bir arkadaşı yoktu. Arkadaşı elbette vardı. Ancak hepsi işiyle uğraşmaktaydı. Elif'in böyle bir derdi de yoktu. Okuduğu yıllar boşa gitmişti.

Belki o da Azra gibi spora yönelmeliydi. İçi birden sıkıntıyla dolan  kadın televizyonu kapattı. Evde yalnız olduğunu yeni yeni hissetmeye başlamıştı. Azra yoktu. Annesi ve babası aile ziyaretindeydi. Elif aşık kendisi için ağlaması gerektiğini düşündü.

Azra, genç adamın elindeki tatlıya baktı. Masaya oturan Erkam Azra'yı izliyordu. "Bunun içinde ne var?" diye sordu Azra. Bilmediği şeyleri yemeyi sevmezdi.  "Normal şeyler. Bunun adı Medovik. Ballı pasta desek daha doğru olur" dedi Erkam. Bilgili konuşmuştu. Yoksa bunu araştırmış mıydı? Kekten bir parça alan Azra tadını beğendiğini belirten bir ses çıkardı.

"Gerçekten güzelmiş." dedi ve bir çatal daha aldı. Erkam hafifçe gülümsedi. "Yemekten sonra manzara izlemeye gideceğiz" dedi Erkam laf arasında. Azra başını salladı. Kırmızı üşümüş burnu eski rengine geri dönmüştü.

Burnu üşüse de içi sıcacıktı. Masanın altından telefonuna hızlıca yazı yazmaya başladı. Ablasına 'Erkam mükemmel biri. Sende Melih'i değerlendirmeyi unutma ablacığım' diyerek telefonunu çantasına attı.

"Sana..." diyerek duraksadı Azra. Yeşil gözlerini Erkam'ın koyuluklarına sabitledi. "Sana sevgilim diyebilir miyim?" diye sordu. Normalde bunu demeye cesaret edemezdi. Ancak onlar sevgili olmalıydılar. Güzel bir uyumları vardı. Elleri bile birleşince birbirine tam uyuyordu.

"Elbette Azra" dedi Erkam rahat bir şekilde. Genç kadın Erkam'ın ağzından çıkan ismini duyduğunda birden uyandığını hissetti. Şimdi onunla diğerlerinden daha yakın bir ilişkiye sahipti. Zamanla birbirlerini ya sevecekler, ya da anlaşamayıp vazgeçeceklerdi. Azra nedense ilk seçeneğin olmasını daha çok istiyordu. Belki de artık evlenme vakti gelmişti. Arkadaşlarının düğünlerine gitmekten bıkmıştı.

Genç olduğu zamanlarda sürekli çalıştığı için bir ilişkiye vakit bulamamıştı. Etrafındaki sevgilileri kıskansa da  çalışmak onun için daha ön plandaydı. Şimdi hayallerine ulaşmıştı ve karşısına bu adam çıkmıştı. Çekiciydi. Anlayışlı ve kibar biriydi. Azra hayalini kurduğu üç çocuklu, huzurlu ev modelini bu adamda bulabilir miydi?

"Azra" diyen genç adam ile dalgın düşüncelerinden sıyrıldı. Yeşil gözlerini önce Erkam'a sonra pasta yöneltti. Mutlu bir şekilde pastasını çatalladı.

Melih uzun süre düşündükten sonra Azra'ya mesaj atmaya karar verdi. Elif ile görüşmeliydi. Genç kadını çağırarak gelmezdi. Onun deyimi ile gururlu bir kadındı. Bu yüzden kendisi gitmeliydi. Azra'dan evin adresini alan genç adam saate baktı. Beyaz önlüğünü çıkarıp ceketini giydi. Asistanı soru sorar gibi bakarken "Birkaç saate döneceğim." dedi genç adam. İstediği gibi davranamazdı. Başhekime bu durumu elbette bildirecekti.

Arabasına binip telefondaki adresi GPS'e giren Melih "Elif Hanım umarım çok kızmazsın" diye mırıldandı. Yine de kendini heyecanlı hissediyordu. İçindeki kıpırtı uzun zamandır var olmayan bir histi.

Elif yüzünü yıkayıp kendine gelmeye çalıştı. Mutsuz sonları gözleri kıpkırmızı bir şekilde izliyordu. Derin bir nefes alıp mutfağa geçti. Kendine bir şeyler hazırlamalıydı. Ancak kendini halsiz hisseden Elif dışarıdan hazır yemek sipariş vermeye karar verdi. Annesi olmadığında yemekleri o yapardı. Fakat bugün üstüne sanki ölü toprağı atılmıştı. Hiçbir şey yapmak istemiyordu. Buzdolabındaki sipariş adreslerine bakan Elif kararını verip birini seçti. Yemeği beklemediği bir sürpriz ile gelecekti.

Azra esen rüzgar ile akışına daha sıkı sarınmıştı çalışırken Erkam'ın tamamen savunmasız olduğunu fark etti. "Dönmeye ne dersin? Hava çok soğuk" dedi genç kadın anlayışlı bir şekilde. Erkam başını olumsuzca salladı. "Manzarayı görmen gerek" dedi. Azra birden durdu. Erkam'ın dikkatini ancak böyle çekebilmişti.

"Hasta olacaksın. Gitmeliyiz" dedi endişesini çokta belli etmemeye çalıştı. Genç adam başını olumluca salladı. "Pekala. Ama önce şu manzaraya bak" dedi ve önüne döndü. Azra şaşkın bir yüz ifadesiyle manzaraya baktı. Tüm şehir ayaklarının altında gibiydi.

"Burası harika" dedi Azra. Atkısını yavaşça açtı. Bir ucu boynunda kalırken diğer ucunu Erkam'ın boynuna sardı. Erkam şaşırmıştı. Yoğun bir şekilde Azra'nı  kokusuyla dolu atkı boynuna sarınmıştı.

"Bir süre böyle kalıp izleyelim. Ve üşümemen için atkımın bir ucunu kabul et." Dedi Azra tatlı bir şekilde. Burnu yine kızarmıştı. Aynı zamanda yanakları da kırmızıydı. Ve birde dudakları.

Erkam birden tüm dikkatini kadının dudaklarına verdi. Azra bunu fark edip hareketsiz bir şekilde durmaya başladı. Genç kadın gözlerini yavaşça kapattı. Bir öpücük bekliyordu. Böyle şeyleri hayal eden biri değildi ancak ortam buna çok uygundu. İzlediği filmlerde hep böyle olurdu. Erkam çarpık bir şekilde gülümsedi. Yavaşça genç kadına doğru eğilmeye başladı. Onun kapalı gözlerine son kez bakıp onun alnına dudaklarını bastırdı. Azra nefesini tutmuştu. Bu çok romantik bir hareketti. İçindeki heyecan dolup taşmaya başlamıştı. Gözlerini kırpıştırarak açan Azra Erkam'ı tam karşısında gördü. Genç adam alnını onun alnına dayanmıştı.

"Yavaşta olsa ilerleyelim. Olur mu?" dedi Erkam erkeksi sesiyle. Azra başını olumluca salladı. Gülümseyen genç adamın hafif çıkan sakalı yakından genç adamı daha çekici yapıyordu. Ablası bu adamın çekici olduğunu ilk görüşte anlamışken Azra nasıl anlayamamıştı?

Azra da gülümseyerek yeşil gözlerini Erkam'a dikti. Genç çift ileri derecede belki de en çok konuşulan çiftlerden olacaktı. Belki de Azra hayal kırıklığına uğrayacaktı. Bir çok tahmin yürüyebilirdi. Ancak onlar geleceğe değil bugüne bakıyorlardı.

Elif aç bir şekilde evde gezinirken çalan zil sesiyle hızlıca kapıya koştu. Cüzdanını da getirmeyi unutmadı. Kapıyı hızlıca açıp "Sonunda" diyen genç kızın​yüz ifadesi birden değişti. "Ek iş olarak pizzacılık yaptığını bilmiyordum" dedi Elif. Yine sert bir üslupla konuşmuştu. "Hayal kırıklığına uğrama ama pizzacılık yapmıyorum" dedi Melih hızlıca içeriye süzülürken.

"Hey içeri giremezsin!" dedi Elif şaşkın ve kızgın bir şekilde. Melih umursamazca pizza kutusunu mutfak masasına koydu. "Konuşmamız lazım" dedi Melih kollarını göğsünde birleştirdi. Elif iç çekti.

"Ne konuşacağız? Lütfen evimden çıkar mısın?"dedi Elif. Genç adam ileriye doğru bir adım attı.

"Geçen gün konuştuklarımız" dedi ve duraksadı. "Beni başka biriyle karıştırmamanı söylemeye geldim. Emin ol tanımayı denersen- "derken Elif sözünü kesti. "Denemek istemiyorum" dedi kısaca. Gitmesi için daha ne yapması gerekiyordu? "Korkuyorsun" dedi Melih duruşunu dikleştirip. "Bana kapılmaktan deli gibi korkuyorsun" dediğinde Elif sinirlenmişti. Kendini beğenmişin tekiydi.

"Saçmalamayı bırak ve evimden git" dedi ısrarla. Melih gözlerini genç kadından ayırmıyordu. Elif bundan az da olsa rahatsız olmuştu.

"İstediğimi aldığıma göre gidebilirim" dedi Melih. Elif'in yanından geçip kapıya yöneldi. "Dengesiz! Kendini beğenmiş! Ukala!" diyerek arkasından bağıran genç kadına dönmeden el sallayan Melih evden çıktı. Elif çıldırmış bir vaziyetteyken Melih çok eğleniyordu. Bu kadını sinir etmek çok basitti.

Melih arabaya binerken hızlıca açılan ev kapısında "Bir daha sakın gelme!" diye bağıran bir Elif vardı.

Continue Reading

You'll Also Like

635 54 8
"Bir doktor olarak... Sevgilin yoktur değil mi? Oldukça meşgulsün sonuçta?" Tamam, Derya kesinlikle bunu beklemiyordu. Ancak çok hoşuna gitmişti. Bu...
719K 59.1K 44
Cinayet Masasının çevik polisi Hakan Çevik... İşinde taviz vermeyen, kurallara bağlı bu polisin bile 'hayır' diyemeyeceği güçler var. Nil Aydıner, e...
57.9K 2K 20
deli dolu bir asistan doktor, kendinden ve ciddiyetinden asla taviz vermeyen asker...
297K 19.4K 26
"...Sen bana abi diyen kıza, yüreğimin çektiği hasretliği nasıl bileceksin?!" dedi Abdullah. ~ Kocaman bir apartman düşünün, birbirine can olmuş Alla...