DOĞA'dan :
"😂😂😂😄😂 demek kadın önce suyu kafandan aşağı döktü , sonrada yaşlılıktan kafası uçtuğu için bağırarak senin ona iftira attığını söyledi ha?"
ATEŞ: "Ya gülme kanka ya, sinirlerim bozuldu o an , zaten nerde çartlak varsa beni buluyor"
"Hayır kankacım bir tek seni bulmuyor, komple bizim grubu buluyor"
ATEŞ : "Yeminle o an varya , sinirlerim alt üst oldu , sen git bir kova suyu benim kafama dök, buda yetmezmiş gibi iftira at , zaten yeni aldığım takım elbisem de mahv olduğu için direk çöpe attım"
"Bir dakika , bir dakika sen takım elbise ile nereye gidiyordun ki?"
ATEŞ : "Tamam baştan anlatıyorum, dersten çıkmış eve doğru giderken Atakan aradı , biraz zırvaladı daha sonrada Filizin parkta tek başına oturduğunu söyledi bende bunu fırsat bilib kendime takım elbise ve bir buket kırmızı güller aldım , işte tam kafamdaki hayellerle yürürken o sinir bozucu olay yaşandı"
"Vaay be, kankama bak sen demek artık kızda tavlıyorsun..."
Bu sırada 2 saattir lavaboya giden Su geldi...Sahi ya bu kız 2 saattir orda ne yapıyor?
SU : "Ne oldu? Kim kimi tavlıyormuş?"
"Su sen kaç saattir nerdesin?"
SU : "İşim vardı"
"Ne işi kız? Az önce lavaboya gidiyorum diye gittin tam 2 saat oldu ama hanım efendi şimdi geliyor"
SU : "Öf peki tamam , şu Uzayın arkadaşı var ya hani , sülük Tekin"
"😂😂Tekini anladım da , Sülük ne kızım?"
SU : "Tabi sizin haberiniz yok, Ateşin doğum gününden sonra bu Sülük yapışdı bana , çocuğa bin tane hakaret ediyorum hiç bilmediğim lafları ediyorum , ama yok nuh diyor peygamber demiyor"
"Vay arkadaş , bizimkilerin başına neler geliyormuşda haberim yokmuş"
SU : "Kibrit , hayırdır sesin çıkmıyor?? Hangi limanda gemilerin battı?"
"Sucum canım bence sen bu gün Kibrite bulaşma , baya sinirli"
SU : "Ha evet ya , demin siz ne konşuyordunuz öyle? Tavlamak falan diyordunuz ben gelince sustunuz. Lan yoksa bizim kibrit kız mı tavladı?"
ATEŞ : "Susucakmısın Sucuk? , yok eğer susmayacaksan kendi yöntemlerimle seni susdurmayı iyi bilirim"
SU : "Sen kimsin ki, beni susdurucaksın? Bak susmuyorum işte , ne oldu? Hadi susdursana kendi yöntemlerinle? Hadi hadi bekliyorum karakterin kaldıra bilirmi beni susdurmaya?"
"Tamam gençler , sakin...ne oluyoruz ya?"
SU : "Ben sakinim canım , sen onu arkadaşına sor, neyse buranın havası kaçdı gidiyorum ben"
Su bunu der demez çantasını alıp kafeden çıktı arkasından bağırdım ama beni duymadı bile, sonrada ters ters Ateşe baktım..
SU'dan :
Neymiş beni kendi yöntemleriyle susdurucakmış..Haspam sen önce kız tavlamayı becerde daha sonra bana laf yetişdirmeği öğrenirsin, gıcık ya nasılda sinirlerimi bozdu.
Söylenerek ve sinirli bir şekilde nereye gittiğimi bilmeden yürürken Tekin sülüğünün bir anda karşıma çıkmasıyla şaşırdım..
"Yinemi sen ya? Kurtulamayacakmıyım ben senden?"
"- Üzüyorsun ama beni..:("
"Lan bana ne senden? İster üzül, ister ağla, istersende zırla"
"- Su, ben...ben senden çok hoşlanıyorum"
"İyi halt ediyorsun"
"- Anlamadım?"
"Anlasan şaşardım zaten, şimdi çekil önümden"
"- Nereye?"
"Sana ne??"
Çattık ha yeminle, benden hoşlanıyormuş...ulan bende sana kanıcak göz varmı ya? Uzayın arkadaşı uzay gibi olur zaten, al birini vur ötekine...Gerizekalılar!
Bide nereye diye soruyor..Sana ne lan , sana ne? Ama duur benim de adım Su'sa sana haddini bildirmesini çok iyi bilirim..
ATEŞ'den :
Kafeden sonra eve gelmiştim, dünki olayı hatırladıkca sinirlerim tepeme çıkıyor, en iyisi unutmak... Tam odama gidiyordumki telefonumun bildirim sesi ile durdum ve gidip telefona baktım. İlk önce mesaj falan geldiğini sandım, ama gördüğüm şey ile ağzım resmen beş karış açıldı...
Olamaaz...ben...ben bunu nasıl unuttum? Eyvahh...ne yapacağım ben şimdi?? Yarın Gecenin doğum günü...Unutmayayım diye telefona kaydetmiştim, ama neden şimdi çalıyor ki?? Off ya hiç bir hazırlık falan yapmadık ne olucak şimdi?
Acaba Doğa ile Su biliyormu? Kesin onlarda unuttu..hatırlasaydılar bu gün hep birlikteydik söylerlerdi..En iyisi Doğa'ya mesaj atayım yada yok saat çok geç...yarın sabah erkenden atarım.
----
Alarmın sesiyle uyandım ilk başda uyanmak istemedim ama birden doğum günü aklıma gelince gözlerim kocaman oldu ve yerimden ışık hızıyla kalktım.
Saate bakınca daha çok erken olduğunu gördüm...Ama erken olmasını takmayıp Doğaya mesaj attım acil görüşmemiz ve konuşmamız ile ilgili..
Biraz sonra telefonumun zil sesi kulaklarıma doldu, Doğa arıyordu.Hemen açtım ve kulağıma götürüp konuşmaya başladım.
"Alo kanka?"
"- Günaydın kanka, ne oldu acil konuşmamız gereken bir mesaj atmışsın, kötü bir şey yok değil mi?"
"Aslında o kadar da kötü değil, tamam sıkı dur anlatıyorum. Bu gün Gecenin doğum günü ve ben dün gece hatırladım"
"- Sahi ya, bu gün Gecenin doğum günüydü değil mi? Ee biz ne yapacağız şimdi?"
"İşte bende sana onu sorucaktım biz ne yapacağız?"
"- Aslında süpriz yapa biliriz"
"Nasıl yani?"
"- Bak şimdi iyi dinle.."
"Tamam"
GECE'den :
Yahu bu şirket işleri ne zormuş arkadaş, dünden beri canım çıktı resmen. Dosyaları incelerken kapı çaldı ve muhasebeci Okan bey içeri girdi..
"- Gece hanım, eğer müsaitseniz sizinle bir konu hakkında konuşmam gerek"
"Tabi ki, Okan bey müsaitim buyurun oturun"
"- Efendim , biliyorum bu aralar şirkette işler çok yoğun sıkı çalışmamız lazım, ama inanın önemli bir şey olmasa bu konu ile ilgili tek kelime bile etmezdim, eğer izniniz olursa bu günlük sizden iz-"
"Peki , Okan bey anlıyorum sizi çıka bilirsiniz"
"- Ben çok teşekkür ederim, çok sağolun"
"Rica ederim :)"
Okan Bey , odadan çıktıktan sonra yarım kalan işime tam geri dönmüşdümki şimdide telefonum çaldı
"Efendim?"
"- Alo Gece , nasılsın?"
"Sağol Doğacım iyiyim , sen nsılsın?"
"- Bende iyiyim, nerdesin?"
"Nerde olucağım Doğa ya, şirketteyim işte"
"- Ha anladım , peki o zaman , seni daha fazla meşgül etmeyeyim , görüşürüz canım kolay gelsin"
"Görüşürüz.."
2 SAAT SONRA ...
Sonunda tüm işlerimi bitirmiştim , ve Selen'den yorgunluk kahvesi istemiştim ama kaç saat oldu hanım efendi hala ortalıkta yok, en iyisi gidip bir bakmak..
Odadan çıktıktan sonra etrafa bir göz gezdirdim çok sessizdi ve kimse yoktu , Selen bile masasında yoktu. Ne oluyor lan? Nerdeki bunlar?
Asansöre binip bir kat aşağı indim, asansörün kapısı açılır açılmaz birileri SÜPRİİİZ diye bağırdı..
Gözlerime inanamadım, tüm şirket çalışanları , ve arkadaşlarımdan Ateş , Doğa ,ve Su burdaydı.. Donmuş bir şekilde hepsine bakarken onlar çoktan tebrik kısmına geçmiştiler bile..
"Hepinize çok teşekkür ederim, ben..ben ne diyeceğimi bilemiyorum, çok...çok sağolun , sizleri çok seviyorum iyiki varsınız"
BİR BÖLÜMÜN DAHA SONUNA GELDİK..VOTE VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEĞİN. YB-DA GÖRÜŞMEK ÜZERE .
SİZLERİ SEVİYORUM.
KENDİNİZE İYİ BAKIN..!
SEVGİYLE KALIN..!
HOŞÇAKALIN..!