KÂBE DUAM.

By Firdevskrmz2

1K 77 5

TEVAFUK...TEVAFUK. TEVAFUK. Kitabımın kapağını yapan.. (DIKISSASKINA.) kardeşime Cok teşekkür ederim... More

ALLAH AŞKI
ÖZLEM.
HATIRLAMAK...
KARŞILAŞMA...
HASTANE...
ACIMAK.
görüşme

gelecek.

80 6 0
By Firdevskrmz2

Zehra nın annesi bir hafta olmuştu hastaneden taburcu olalı Zehra okuldan izin almış okula gitmiyordu annesi nekadar istemesede Zehra kendi bildiğini yapmıştı.
Zehra artık düşünüp karar vermişti bundan sonra bu tür şeylerle uğraşmiğcaktı zaten baştan yanlış bir sevgiye düşmüştü artık kafasından Zeyd i atmıştı kalbindende günün nirinde atacaktı elbet.
Annesiyle ilgilenirken Sedef okul çıkışı Zehra nın evine gelmiş işledikleri dersin notlaeını Zehra'ya bırakıp gitmişti...

...

Zeyd ise hergün hasteneye uğrayıp kardeşinin yanında vakit geçiriyordu.
Zehrayı hiç kafasından atamıyordu neden bir anda kaybolduğunada anlam veremiyordu Zehra sına hasret bir hafta geçirmişti.
Kardeşi Hira nın durumu da iyiye gidiyordu annesi sonunda öğrenmiş ve oğluna güzel bir fırça çekmişti
Ve hala Zeyd e kızgındı nasıl saklarlardı ondan.
Diyip diyip kahroluyordu ama Hira ya yansıtmamaya çalışıyordu.
Zeyd hastanenin kafesine inip oturmuştu geçen hafta olanları düşünüyordu eski nişanlısı bir anda karşısına çıkmıştı Zeyd şok olmuştu ve bu şoku eski nişanlısı ona Aşkım diye hitap etmesiyle sona ermişti .
Zey eski mişanlısını başka bir erkekle buluştuğunu görmüştü ve ogünden sonra yüzüğü atıp birdaha görüşmemişlerdi tam bir sene olmuştu hangi yüzle karşısına çıktığına hâlâ anlamış değildi.
Kafası karışık bir şekilde yerinden kalkıp kardeşinin odasına çıktı ve artık gidip evde dinlenmesi gerektiğini söyleyip gitmişti.

...

Zehranın görücüleri gelip gelip duruyorlardı Zehra hepsini reddediyordu hâlâ kendisini hazır hissetmiyordu daha kalbinde Zeyd in olduğunu bile bile nasıl evlenirdi.
Zaman su hibi geçiyordu tam bir sene olmuş Zehra okula başlamış ve bitirmişti ilahiyat okuyordu .
Ama okulu bitirdikten sonra ilahiyat yetmefiği için hafızlık okuyordu kendisini her geçen gün geliştiriyordu babası kızına küçük bir yer açıp orada çocuklara kurân-ı Kerîm öğretiyordu Zehra kendisini Allah'a adamış bir genç kız olmuştu dünyalık işlerle uğraşmıyordu.
Arkadaşı Sedef ise bir okulda din kültürü hocası olmuştu.
Çocukları okutuyordu.
Zehra sabah uyanıp annesinin odasına geldi ve annesini uyandırıp namaz kılmaya gitti Zehra her namazdan sonra kurân-ı Kerîm den bir cüz okuyordu bu kaçıncı hatmiydi saymıyordu zayen.
ELHAMDULİLLAH.
Bugünde kursa gidip çocukları okıtacaktı hemen hazırlanıp evden çıktı bugün daha erken gidecekti kursta temizlik yapacaktı.
kursa doğru yürüyüp kapıyı açtı içeri girip temizlik yapmaya başladı...
Çocuklar yavaş yavaş kursu doldururken yeni kaydolmuş bir çocuk daha vardı adı.adı Zeyd'i nasıl bir tevafuk bu üstünden bir sene geçmesine rağmen Zeydi kalbinden atamamıştı her namazında ilk Zeyd i aklına gelir ve hep dua eder elbet kalben isterse Allah onları karşılaştırır.
Zehra çocuklara ders verirken kursun kapısı biran açılır Zehra panikle yerinden kalkar çünkü üstünde çarşafı yoktu ev elbisesi vardı ve içeri dalan eğerki bir erkekse onun için hiç iyi olmayacaktı kapıya döndüğünde.
İçten bir ohhh çekti ve ayağa kalktı.
Kapıya doğru giderek Sedefe güzel bir fırça attı.
"Nasıl dalmaktı o öyle ödüm koptu seni erkek samdım."

"Çok özür dilerim Zehra seni korkutmak istemedim biran boş bulundum kusura bakma."

Sedef mahçup olmuştu o şekilde girdiğine.
Zehra arkadaşının mahçup olduğunu görünce hemen üzüldü çünkü biraz fazla tepki vermişti hemen Sedef e sımsıkı sarılıp.
Özür diledi.
İkisi içeri girdiler Zehra çocukları okutmaya devam ederken Sedefte orda oturmuş onları seyrediyordu.
Mutluydular.
Zehra işlerini bitirip Sedef ile beraber
Camiye geçtiler orada sohbet dinleyeceklerdi,
Caminin kadınlar tarafına geçip oturmaya başladılar ama oca halen ortalarda görünmüyordu kadınların sesi camide kendini belli edrcesine çıkınca ben de hemen kalkıp bizi toparlayan Elf ablanın yanına gittim .

"Abla hayırdır hoca hanım gelmeyecekmi."

"Zehra hoca hastalanmış gelmğcekmiş ne yapıcam ben şimdi kimi bulucam bu saatte."

Zehra Elif ablanın haline üzülmüş gelecek olan hoca hanıma da geçmiş olsunlarını iletmişti .

"Zehra senin bildiğin bir hoca varmı"

"Abla var ama geleceklerini zannetmiyorum hepsi uzakta çünkü."

Sedef Zehra'nın yanına gelip

"Zehra sen yapsana yani sohbeti sen anlat hem bir kaç kez daha anlatmıştınya."

"Şey bilemedimki yani yapabilirmiyim."

"Zehra jadi sen yaparsın"

"Peki tamam."

Zehra kendi yerine geçip dikkatleri üzerine çekmek istiyordu ama maalesef herkesin sesinden Zehra sesini duyuramıyordu hemen yerinden kalkıp.

"MÜBAREKLER."

Diye seslendi işte bunu beklemiyordu herkes susmuş Zehra'ya bakıyordu.
Zehra hemen toparlanıp yerine oturdu kadınların başkanı olan abla ayağa kalkarak.

"Kusura bakmayın hoca hastalandı yerine Zehra kardeşimiz sohbeti anlatacak İnşaAllah."

Elif Abla tekrar yerine oturunca bende neyi anlatabilirim diye düşünüyordum
Tam birşey diyecekken Elif abla yanıma yaklşıp
"bu günki konumuz Peygamberimiz hz Muhammed (s.a.v) efendimizin zamanında yaşanan olaylar istersen kitap vereyimmi sana."

Zehranın aklına çok etkilendiği bir olay geldi ve anlatmak istedi.

"Hayır abla kitaba gerek yok müsadenle ben birşey anlatmak istiyorum."

"Müsade senin."

Medineyi Münevveredeyiz.
zamanın en güzeli
mekânların en güzeli
orada dostlarıyla beraber Ashabıyla beraber Mescid'de sohbet etmektedir.
Resulullah (a.s) lı günler.
rüzgar bile daha farklı esiyor güneş bile ısıtmadan aydınlatıyor
zaman bile güzel akıyor
herşey onunla güzelleşiyor.

Allah'ın Resulu Ashabıyla beraber mescitte oturuyor.
bir adam gelir, içeriye,
gözyaşı döke,döke gelen bir adam

Hz. Peygamber'in dizlerinin yanında oturur.
Hz. Peygamber tanımıyor bu adamı Sahabe ilk kez bu adamı görüyor.

Adam derki.
Ey Allah'ın Resulu benim bir derdim var benim bir sıkıntım var.

Hz Peygamber diyecekki
Ne sıkıntın var.

Derki.
Benim çilem ağırdır ya Resulullah benim derdim ağırdır ey Allah'ın Resulu, ben perişanım ya Resûlallah.

Hz peygamber derki.
Sen niye perişansın.

Derki.
Ben çok büyük bir günah işledim
o günah sanki dağları başıma
sanki Kâinatı başıma
odaklanmış
bir şekilde durmuş ve ben başımı kaldıramıyorum.
hatırladıkça iç âlemimde ruh iklimimde ey Allah'ın Resulu hüsranlar yaşıyorum.

Şaşıracak Hz. Peygamber ve diyecekki.
Nedir senin sıkıntın nedir seni böyle bunlatan,
nedir seni bu kadar daraltan.

Adam diyecekki.
Iyiki geldin sen, Allah'ın Resulu iyiki sen varsın.

diyecektir.
Olanları.
Sahabe izlemektedir

Adam.
İyiki Rabbim seni gönderdi.

Diyecek.
peygamber adamı dinlemekteydi

Ben sana hikayemi anlatayım ey Allah'ın Resulu sende beni dinle ohalde
Diyecek adam.

Sen yoktun ey Allah'ın Resulu.
senden önceydi,
senin Vahiy almadan önceki zamanlardı,
sen daha peygamber değildin ey Allah'ın Resulu,bütün dünyada bütün Kâinatta karanlık hakimdi,güçlü olan güçsüz olanı eziyordu, insanlar birbirini köleleştiriyorlardı, parası olan gidip satın alıyordu ve bir mal gibi satıyordu köle gibi kullanılıyordu

kadınlar ayaklar altında oturtulurdu kadın hiçe sayılırdı.
kadına kimse kıymet ,vermezdi değer verilmezdi kadınlara
Kadın hor görülürdü
bir anne bir kız doğurduğunda ağlardı.
çünkü kızın yaşama şansı yokki toprağa gömülürdü canlı canlı Sen yokken ,Kâinat karanlıktı ey Allah'ın Resulu, insanlar karısını döverdi ve karısı ses çıkaramaxdı, bir şey diyemezdi, karısına tokat attığında kadın birşey diyemezdi.
zaten onların konuşmaya hakları yokki kadınlar korkarlardı kıymet vermezlerdi.
bir hukukta yoktuki kime şikayet edecekler kocasından daha büyük bir devletmi vardı o kadın için.
başlarını eğiyordu adınlar çaresizdiler kız çocukları çaresizdi ey Allah'ın Resulu.
Benimde bir kızım vardı, çok güzel bir kızdı çok tatlı ,nezih ve zarif bir kızdı benimle oynardı, sakalımı çekiştirirdi, öperdi, benimle geceleri uyku uyurdu, benimle uyanırdı benim sırtıma binerdi benimle oyun oynardı Lâkin,
Ey Alla'ın Resulu kızım büyümeye başladı, kızım belli bir yaşa geldiği zaman etrafımdakiler sürekli kızıyorlardı bana,
diyorlardıki.
Senin kızın hâlâ yaşıyormu senin kızın hâlâ hayattamı sen bu kızı hala gömmeddinmi bakiyim,
diyorlar fersah fersah insanlardan kaçıyordum ey Allah'ın Resulu

Bütün Medine dinlemekte Sahabeyi kiram,
peygamber Allah'ın Resulu bu adamı dinlemekte .

Ey Allah'ın Resulu hergün çıktığım pazara çıkmaz oldum çünkü yolda yürüdüğümde bana hakaret ediyorlardı ve sonra diyorlardıki.
Sen hâlâ kızını gömmedinmi bir kıxın yaşamaya hakkı olurmuki diyorlardı beni hakir görüyorlardı kızımı sevdiğim için suçluydum ey Allah'ın Resulu kızımı öptüğüm için bana kızıyorlardı kızımı kucağıma aldığım için beni hakir görüyorlardı dil uzatıyorlardı hakit görüyorlardı sen yokken Ey Nebi Kâinat sessizdi mürekkep kurumuştu defterler kapanmıştı sen yokken ey Allah'ın Resulu merhamet yoktu insanlar birbirini öldürüyordu ne adına zevk adına, güçlü olan güçsüzü eziyordu ey Allah'ın Resulu üst üste sürekli beni çok bunalttılar kızımdan dolayı çaresizdim,
bir gece yarısı annesi uyurken kızımı aldım onunla beraber Mekke'de mezarlığa doğru yavaş yavaş gittim diri diri o kızları gömdükleri yere doğru gittim elimde kazma ve kürek kızım önümde yürüyor kızım düşe kalka oyun oynuyarak taşlarla oynuyarak elindeki dal parçasıyla oynuyarak benim parmağıma dokunarak ayaklarımın arasından geçe geçe benimle geliyordu oyun oynuyordu oyun oynamaya gittiğimizi sanıyordu yanlızdık ey Nebi karanlıktı.
kızımla beraber o mezarlğa geldim sonra toprağı kazmaya başladım mezarlığı açıyordum toprağı açıyordum.
Subhanallah,
ben toprağı kazıyordum rüzgar toprağı örtüyordu ben toprağı açıyordum rüzgar torağı örtüyordu ben açıyordum Allah örtüyordu

Acı kızına merhamet et.
Diyordu sanki.

Ben toprağı kazıyordum rüzgar örtüyordu ey Allah'ın Resulu açtım toprağı kızımda yanımda dedimki.
bak kızım aşağıya
kızım bakınca sırtına vurdum,
kızım aşağıya düştü kafasını çarpa çarpa ağlamaya başladı bende ağlayarak toprağı doldurmaya başladım kızım ağlıyordu sürekli baba
diyordu
korkuyorum
diyordu baba diyordu
burası karanlık
diyordu
baba annemi çağırırmısın
diyordu ben hiç duymuyormuşum gibi toprağı örtüyordum kızım sürakli baba ben korkuyorum
diyordu ben toprağı kapatıyordum

toprağı düzledim kazma küreği diktim dizüstü çöktüm küreğe yaslandım ağlarken.
kızımın sesi kesildi ey Allah'ın Resulu kızım artık konuşmuyordu
Ağlamıyordu.

bende ağlaya ağlaya Mekke'ye doğru yürüdüm sabah seher vakti
baktım kızımın annesi,
hanımım ağlaya ağlaya sokakta yürümekte kızını arıyor her anne gibi.
Beni gördü o mezarlık yolundan geldiğimi, elimde kazma ve kürek olduğunu görünce her annenin yapacağını yaptı tüm kadınların yaptığını yağtı.
Dizüstü çöktü ellerini başına götürüp saçlarını çekip ağlamaya başladı çünkü senden önce kadınların ağlamaktan başka yapacak hiç birşeyi yokki kadının konuşmaya hakkı yokki ey Allah'ın Resulu diyecek
kadın niye bunu yaptın diye soramazdıki bile sen yokken ey Nebi kadının kızların konuşmaya hakkı yokki ey Allah'ın Resulu kadınlar hiçe sayılırdı sen yokken

diyecek bunu anlatıyordu.

Sahabe diyecekki.

Adam sözünü bitirince hz. Peygamber dediki.
Birdaha anlatırmısın.

Adam birdaha anlatmaya başladı
Sözünü bitirince.

Hz. Peygamber.
birdaha anlatırmısın

Adam anlatıyordu hz. Peygamber ağlıyordu Medine ağlıyordu sahabe ağlıyordu adam sözün bitirince.
Birdaha anlatırmısın .

Adam diyorki.
Ey Allah'ın Resulu benim bu günahımdan bir dönüşüm varmı.

Hz peygamber ayağa kalkar başını başka tarafa çevirir.
İslam kendinden öncesini affeder.
Başka hiç birşey söylemeyecek başını hafifçe yere eğip ağır adımlarla sahabelerin arasından geçecek Medine dalgın Medine hüzünlü Medine kırgın Medine peygamber in gözyaşına peygamberin hüznüne şahit hz peygamber soru kabul etmiyordu konuşmaya çalışanları dinlemiyordu ağır adımlarla hüzünlü adımlarla evine doğru gidiyordu.
Sonra
Hz Aişe ye soruyolardı.
hz Peygamber eve gelince ne yaptı

Hz Aişe.
Kızını canlı canlı gömen bir adam gelmiş o kıza sabaha kadar gözyaşı döktü.
hz Aişe hz peygamber in o halini anlatıyordu...

Şimdi burdan söylüyorum ifade ediyorum. Kadınların hiçe sayıldığı kadınların dayak yediği kadınların öldürüldüğünde niye öldürdün diye soramadığı bir zamanda
Allah'ın Resulu kız çocuklarını sırtına alır sırtında taşır.
kızı odaya girdiğinde kızının önünde ayağa kalkardı.
şimdi burdan islamı bilmeyen
Bilmeden islamdan nefret edenlere söylüyorum.
Hz. Muhammed hiçbirşey yapmamış olsaydıda sadece kadınların ve kız çocukları kurtarmış olması ona övünç olarak yetmezmiydi...

Diyerek bitirdi Zehra...

Continue Reading

You'll Also Like

419K 26.7K 56
Asel; Aslııı Asel;Aslııı Asel;Aslı kız ne dedikodular öğrendim bilemezsin!. Asel; Ömer abiyle karısı boşanıyorlarmış, zaten karısınıda hiç sevmezdim...
2.9M 206K 53
Kayra: Kuryeniz çok yakışıklıydı vallahi! Çiçek Pastane: Lütfen, kuryemizin aklını çelip iş performansını düşürmeyiniz Çiçek Pastane: Hem kuryelerin...
6.1K 1.1K 27
"Gelme!" Omuzlarım sarsıla sarsıla ağlıyorum. Acıyan gözlerimi yüksekliğini bilmediğim yerden aşağıya çevirdim. Çok yüksek burası. Soğuk rüzgar canım...
237K 11.1K 32
Uyarı : Talha Hancıoğlu hayali bir karakterdir yaşayanlarda onu aramayınız. ▪▪▪ Bir adam ve bir kadının kaderlerinin beklenmedik şekilde kesişmesiyle...