Kanatlı Düşler

By cokguluyombenya

1.6M 77.1K 4.4K

Kalplerden Ritimler Serisi 4- Wattys 2018 The Originals Kazananlarından Azra Solmaz ülkesinin yetiştirdiği en... More

Tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Final
Özel Bölüm

Bölüm 6

55.6K 2.8K 148
By cokguluyombenya

Genç kadın kendi kendine konuşuyordu. Bugün için buz pistine kimseyi almamaya karar vermişti. Erkam saat kaçta geleceğini söylememişti. Her an gelebilme olasılığı vardı. Azra normal giyinmişti. Siyah dar paça bir pantolon ve kahve bir kazak hoş görünmesini sağlamıştı.

Kolundaki saate bakıp çantasını eline alıp, küçük aynasını alıp saçını düzeltti. Göz makyajını biraz fazla abartmış gibi bir his vardı içinde. Zorla da olsa bu bir randevuydu. İyi giyinmeli karşısındaki erkeği etkilemeliydi.

Açılan kapının sesiyle telaşlanan Azra aynasını hızlıca çantasına koydu. Erkam bugün için izin almıştı. Sabah erkenden kalkmış, öğlene kadar evde oyalanmış, akşama doğru nihayet buz pistine gelmişti. Uzun zamandır bir kadınla çıkmıyordu. Aslında Azra ünlü biri sayılırdı. Erkam bunu daha önce hiç denememişti. Yine de güzel olacağını düşünüyordu. Azra ile düşüncelerinin uyuştuğu bir gerçekti.

Derin bir nefes alıp ilerleyen genç adam buz pistinin bulunduğu yere geldi. Kapıyı yavaşça iten Erkam içeriye girip ışıkların aydınlattığı dev salona bakmaya başladı. Boş halı ürkütücü duruyordu. Buranın insanlarla dolu olduğunu düşünmek onu mutlu ediyordu.

Azra'nın oturduğunu gören genç adam yavaş adımlarla ilerledi. Azra yutkunarak ayağa kalktı. Gülümseyerek Erkam'a doğru dönen genç kadın birden şaşkınlığa büründü.

Erkam'ın giyinimi farklıydı. Kahve tonlarında bir kazak ve siyah pantalon genç adamı bambaşka göstermişti. Azra şaşkınlıkla kekelemesini engelleyemeyerek "M-Merhaba" dedi. Erkam gülümseyerek "Merhaba" dedi.

"Farklı görünüyorsun" diyen Azra açık sözlü davrandı. Bu onun temel özelliklerindendi. Yalan söylemeyi sevmezdi. İçinden geldiği gibi davranırdı. "Beni hep takım elbise ile gördüğünden garip gelmiş olmalı." dedi Erkam düşüncesini belli edip. Azra onu onayladı. Genç çift oturduğunda bir süre sessizlik yaşandı. Bu sessizliği bozan Azra oldu. Nedense konuşma ihtiyacı duymuştu. "Yakında olimpiyatlara gideceğim." dedi düşünceli bir şekilde.

Erkam buz pistine doğru bakıp "Elinden geleni yapacağına eminim." dedi. Röportajda Azra'nın söylediğini şimdi ona karşı kullanıyordu. "Seni randevuya çağırdığım için beni yanlış anlamadığını umuyorum." dedi Azra birden. Bunu içten bir şekilde söylemişti. Erkam bakışlarını ona doğru çevirdi. Bir anlığına gülümsedi. Erkam gülümseyince yanağında ufak bir kısım içe doğru çöktü. Bu ufacık bir gamzeydi. Daha önce dikkatini çekmemişti.

Belki de Erkam'ın gülüşü dikkatini çekmediğindendi. "Yanlış anlamalı mıyım?" diye sordu Erkam. Azra Erkam'ın yanağına bakmayı kesip önüne döndü. Başını hafiften öne doğru eğip, ayaklarını hareketlendirdi. "Ablam birbirimizi tanımamız gerektiğini düşünüyor." dedi.

Genç adam Azra'nın yaptığı gibi yaptı. Başını eğip ayaklarını hareketlendirdi. "Peki sen ne düşünüyorsun?" diye sordu. Azra'nın düşüncesi önemliydi. Biriyle zorla randevuya çıkmak saçmaydı. Genç kız ayağa kalkıp yeşillik gözlerini Erkam'a dikti.

"Kaymaya ne dersin?" diye sordu. Konuyu değiştirmeye çalıştığı belki olan Azra'yı Erkam geri çevirmedi. Belki de bu sessizlik daha iyiydi.

Elif elindeki dergiye bakıp magazin haberlerini okuyordu. Azra hala ziyaretine gelmemişti. Erkam ile iyi vakit geçiriyor olmalıydı. Birbirleri için yaratıldıklarını tek görenin Elif olması kötüydü.

Kapı açıldığında hevesle kapıya bakan Elif kardeşinin geldiğini düşünüyordu. Ancak bu fikri büyük bir yıkıntıya uğradı. "Doktorların hasta yemeği getirdiğini ilk kez görüyorum." dedi Elif iğneleyici bir dille. Melih getirdiği tepsiyi masaya koyup Elif'e baktı.

Zor bir kadındı. Açıkçası Azra'nın dediklerine inanmamıştı. Yine de yemek yeme fikri güzel sayılırdı. Bu kadında ilgisini çekmeyi başaran bir şey vardı. Belki de inatçı oluşu ve onu terslemesi hoşuna gitmişti. Bilmiyordu. Ancak ilgisini çeken şeyi elbette bulacaktı.

Genç adam "Sen özel bir hastasın." diyerek soruyu geçiştirmeye çalıştı. Ancak Elif buna izin vermedi. Vermezdi. "Doğru bana sen çarptığın için bakmak zorundasın." dedi. Melih sessizliğini koruyordu. Elif biraz daha ileriye gitti.

"Sonuçta her an iç kanama geçirebilirim." dedi. Melih masayı yaklaştırıp Elif'e doğru baktı.

"Şu susmayan çeneni kapatıp yemek yemeye dersin?" diye sordu. Genç kadın gözlerini şaşkınlıkla büyüttü. Tam konuşacakken ağzına dayanan kaşık ile sustu. Melih ona yemek yediriyordu.

Kızgın bir şekilde kaşığı ağzına alan Elif dişleriyle kaşığı tuttu. Sınırını böyle belli ediyordu. "Beni etkilemek için bunları yapıyorsan sana tipim olmadığını söylemiştim." dedi Elif. Kendine oldukça güveni vardı. Bunu da belli ediyordu. Melih mavi gözlerini ona dikti. "İdeal tipine uymadığıma göre böyle bir uğraşa gireceğimi sanmıyorum." dedi Melih rahat bir şekilde.

Elif biraz bozulsa da bunu belli etmemeye çalıştı. Bakışlarını kaçırıp kaşığı eline aldı. "Kendim yiyebilirim. Getirdiğin için teşekkürler." dedi kibar davranmaya çalışıp. "Teşekkür edebiliyormuşsun." dedi Melih yüzünü şaşkın bir ifadeyle bürüdü. Genç kadın sinirini yatıştırmaya çalışarak yemeğini yerken buradan çıkmak için dualar ediyordu. Çıkacak ve bir daha buraya asla uğramayacaktı.

Erkam gülerek rahatlıkla katan Azra'ya baktı. "Kayabiliyorum ancak fazla hızlı sayılmam." dedi isyan ederek. O bir türü atama kadar Azra neredeyse dört tur atmıştı. Genç kadın kahkaha atarak Erkam'ın tam önünde durdu. Genç adam şaşırarak geriye doğru sendeledi.

Neredeyse düşecekken birden kolunu tutan ellerle ayakta kalmayı başarmıştı. Filmlerde bu gibi durumlarda kız yere düşer ve erkek onu kaldırırdı. Şimdi ise tam tersi bir olay gerçekleşmişti. "Bana tutunup ritmine ayak uydurmaya ne dersin?" diye sordu Azra.

"Bunu yapabileceğimden emin değilim. Çok hızlısın." dedi Erkam. Korkmuyor değildi. Düşerse bir yerini kırabilir, aylarca yatağa mahkum olabilirdi.

Azra tekrardan kahkaha atarak "Korkuyor musun? Korktuğunu söyleme." dedi. Erkam onun yeşil gözlerine bakıp yutkundu. Korkuyordu. Bunu belli etmeli mıydı? Ne yapması gerektiğine dair fikri yoktu. Azra, Erkam'ın kolunu kavrayıp yavaşça kaymaya başladığında genç adam heyecandan öleceğini sandı. Kalbinin deli gibi hızlanması, alnından boncuk boncuk süzülen ter bunun kanıtıydı.

Azra bir süre sonra hızlandığında genç adam hızlandığının farkına dahi varmadı. Pürüzsüz bir şekilde kayıyorlardı. Azra yorulup yavaşladığında şimdi Erkam alışık olduğu ritimde kayabilirdi. "Harikaydı"dedi adam sırıtarak. Azra bunu biliyordu. Kendini buzun üstüne ne zaman bıraksa harika hissediyordu. İçine özgürlük hissi doluyor, uçuyor gibi oluyordu. "Biliyorum" dedi Azra emin bir tavırla.

Genç kadının hala kolunu tuttuğunu gören Erkam "Biz neyiz Azra?" diye sordu. Aklı iyice karışmıştı. Onun ilgisini mi çekmişti? Yoksa zorla mı buradaydı? Eğer öyleyse bir daha görüşmemeyi teklif etmek en iyi olurdu.

Azra sessizliğini korumaya devam ederken Erkam genç kadının önünü kesti ve durdu. "Zorla buradaysan hemen gidebilirim. Ve bir daha söz veriyorum beni görmezsin." dedi Erkam aklına geleni söylemişti. Azra kaşlarını çattı. Bunu istediğinden emin değildi. Son birkaç gündür iyi vakit geçiriyordu. Aklı onunla meşgul oluyordu. Bu hem iyi hem kötü bir şeydi.

"Erkam yanlış anladın. Sadece seni tanımaya çalışıyorum." dedi Azra. Genç adam gözlerini hafifçe kıstı. "Benden hoşlanıyor musun?" diye sordu Erkam. Azra sırıtarak genç adamı baştan aşağıya süzdü. "Hoşlanılmayacak adam mısın?" diye sordu.

"Kaçamak cevaplar veriyorsun patenci." dedi Erkam. Azra dudak büzüp "Gerçeği söylüyorum. Çekici bir adamsın." dedi ve devam etti. "Kibarsın, haksızlığa gelemiyorsun, açık sözlüsün." diyerek sustu.

Erkam bir süre düşündükten sonra "O zaman flörtleşen iki kişiyiz öyle mi?" dedi. Azra başını olumluca salladı. Ablasının zoruyla olsa da buna cevabı evetti. Daha ileriye gider miydi bilmiyordu. Erkam da bunu kabullendiğine göre ondan hoşlanıyor olmalıydı. Azra boğazını temizleyip kısa süren tereddütten sonra "Sen benden hoşlanıyor musun?" diye sordu. Erkam kahve gözlerini Azra'nın yeşilliklerine dikti.

"Hoşlanılmayacak kadın mısın?" dedi taklit ederek. Azra gülümseyerek başını öne eğdi. "Gazeteci bey utandırıyorsunuz." dedi. Genç çift buzun üstünde uzun süre konuştu ve kaydı. Azra bundan büyük bir zevk aldı. Kendini rahat ve mutlu hissediyordu. Yalansız bir dünya güzeldi. Erkam ile ne olacağını zaman gösterecekti.

Elif saatlerdir sessizce oturan Melih'e bakıp duruyordu. "Eve gitmen gerekmiyor mu?" diye sordu. Melih elindeki raporlara bakarken "Hayır" dedi. "Evde bekleyen bir eşin, sevgilin ya da annen yok mu?" dedi Elif bu sefer. Melih tekrardan yanıtını yeniledi. "Hayır"dedi.

Genç kadın derin bir iç çekti. Birden aklına gelen şeyle etrafın aydınlandığını düşündü. "Çok kurnaz birisin" dedi Melih'e dönüp. Genç adam bu sefer Elif'e baktı. "Ne?" dedi anlamsızca.

"Asıl amacın Azra ile yakınlaşmak ve  beni kullanıyorsun değil mi? Üzgünüm ancak Azra ile ilgili hayallerini unut. Onun için özel biri zaten var." dedi nefes almayı unutmuş gibi bir hızla. Melih onun böyle bir teoriyi öne sürdüğüne inanamıyordu.

Alaycı bir gülümseme takındı ancak ses çıkarmadı. "Ses çıkarmadığına göre haklıyım" dedi Elif bu sefer. Sıkıldığı için onunla bu kadar ilgileniyor olmalıydı. Melih dayanamayarak ayağa kalktı. Genç kızın tam önünde durup "Saçma teorilerini kendine sakla." dedi ve ilerledi. Kapının koluna elini atıp geri çekti.

"Ben senin tipin olmayabilirim ancak senin de benim tipim olduğunu hiç söylemedim" dedi içini dökerek. En sonunda odadan çıkıp derin bir nefes verdi. Son birkaç saattir sinirlerine hakim olması zorlaşıyordu. Bu sinir bozucu kadının neyi ilgisini çekmiş olmalıydı. Gerçekten ona göre biri değildi. Sadece sinirlerini oynatıyordu.

Elif şaşkın bir şekilde arkasına yaslanıp söylenenleri aklında tekrar ediyordu. Onun tipi değilse neden peşinde dolaşıp duruyordu? "Salak herif!" diyerek bağıran Elif'in kalbi hırsla dolmuştu. Ona tipin ne olduğunu gösterecekti.

Ne var ki bunu yaparken kendiside buna şahit olacaktı.

Continue Reading

You'll Also Like

1.2M 97.6K 47
Gelecekten, geçmişe engebeli bir serüven! 27 yaşında olan Feride gittiği Topkapı Sarayında esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolur. Gözünü açtığında...
25.8K 982 43
Hayatta tek amacı ailesinin mutluluğu için kendisini aldatan biriyle evli olan adamın,kendisine hep aşkık olan sapık öğrencisiyle başlar güzel geçird...
25.9K 600 7
12/06/2018 23/08/2018 14 Temmuz 2020 | Kitap olarak basıldı, yayımlandı⚘ |Bu hikâyeyi herkesin yüreği kaldırmaz. Çünkü bu hikâye hayatın en orta yeri...
409K 4.3K 29
"Bu saatten sonra yer mekan fark etmez yüzbaşım." Yetişkin içerik !