ZEHR-İ VİRAN

By AsiMavera

737K 30.5K 20.4K

Yasak olanın verdiği haz mıydı; bizi günaha iten? Ya da aşk mıydı; yasak olmasına rağmen günahını göze aldır... More

ZEHR-İ VİRAN
❦1❦ ↑ ENKAZ ↓
❦2❦ ↑Gece Gözlü↓
❦3❦ ↑Samira SANCHEZ ↓
❦4❦ ↑İÇİNDE KALAN↓
❦5❦ ↑O BENİM KARIM!↓
❦6❦ ↑AFFET BENİ ARAP KIZI..↓
❦8❦ ↑ZEHR-İ VİRAN↓
❦9❦ ↑İZİN VERİR MİSİN?↓
❦10❦ ↑GEÇ KALMAK İSTEMİYORUM!↓
❦11❦ ↑SEN VE BEN, BİZ OLDUK MU Kİ ?↓
❦12❦ ↑SENİ TANIMAYACAĞIMI MI SANDIN ARAP KIZI..↓
❦13❦ ↑SENİNLE OLMAYACAĞIM↓
❦14❦ ↑BİZ TEHLİKELİYİZ↓
KARANLIK OKYANUS
❦15❦ ↑GECENİN SEVGİLİSİ↓
❦16❦ ↑BİR SON - BİR BAŞLANGIÇ↓
WhatsApp Grubu
❦17❦ ↑ACI VE TATLI↓
❦18❦ ↑DEĞERSİZ↓
DESTİNA
❦19❦ ↑MAZİNİN YARALI İZLERİ↓
❦20❦ ↑ M E Y U S ↓
❦21❦ ↑UFAK DOKUNUŞLAR↓
❦22❦ ↑ RİYAKAR GECE ↓
❦23❦ ↑ KELEPÇE ↓
❦24❦ ↑MEZARLIK↓
❦25❦ ↑ İDAM ↓
❦26❦ ↑ ÖFKENİN YANKISI ↓
❦27❦ ↑ DÜĞÜN ↓
❦28❦ ↑ İNTİHAR VE GÖZYAŞI ↓
❦29❦ ↑YERLE BİR↓
❦30❦ ↑ GECENDE BENİM GÜNDÜZÜNDE ↓
❦31❦ ↑ HAKİKATLER ↓
❦32❦ ↑ ZİHNİN MECRUH TUTSAKLIĞI ↓
❦33❦ ↑KIRILAN ZİNCİRLER↓
❦34❦ ↑ İLK TEMAS ↓

❦7❦ ↑BEN HEP SENİN YANINDA OLDUM..↓

23.1K 1.2K 686
By AsiMavera


7. BÖLÜM:

"Dün gece gayet rahattı vicdanın Araz. Çevrendekileri ben bu evde olduğum halde memnun edecek kadar hemde."

Kızın söyledikleriyle Araz' ın aklı dün geceye kaydı bir anda. Zira dün bu evde birini memnun ettiğini hatırlamıyordu.

Sevdiği kadın Elly' i aramış ve gelmesini istemişti. Odalarına geçtikleri vakit kızı kollarına alarak dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi.

"Yarın işe gitmeni istemiyorum. Konuşacaklarımız var."

Sadece bunu söylemek için çağırmıştı sevgilisini. Çünkü biliyordu, asla işini yarım bırakıp da gelmezdi Araz' ın yanına.

"Ama yarın çok önemli bir müşterim gelecekti hazırlanan plan için."

Hüzünle sevgilisine bakıyordu kız. Eğer Araz bir şey istiyorduysa olurdu. Asla dönmezdi dediğinden.

"Erteleyebileceğini biliyorum Elly. Önemli olmasa gecenin bu vaktini seninle geçirmek yerine uyuyor olurdum."

Araz bunları söylerken kıza arkasını dönmüş düğmesini çözdüğü gömleği tek seferde çıkarmıştı üzerinden.

Kız arkadan sevgilisine bakarken bir kez daha ne kadar şanslı bir kız olduğunu düşündü. Yanında olduğu adam her açıdan mükemmel biriydi. Uzun boyuna göre ideal kasları ve verdiği değerle her anlamda mutlu ediyordu kendisini.
Birkaç adımda onu kavuşarak sırtın sarılıp küçük bir öpücük bıraktı omzuna.

"Seni seviyorum sevgilim."

Araz duyduğu fısıldamayla gülümseyip kızın kolları arasında dönerek elleriyle yüzünü avuçlayıp dudaklarına gitti. Bu kadını seviyordu. her şeye rağmen kendisini kabul etmiş ve hiçbir zaman yaptıklarını sorgulamamıştı. Her anında yanında olmuş ve kendisine arka çıkmıştı. Sevgisini hiçbir zaman esirgememişti. Onu seviyordu. ona aşıktı ve bırakmaya hiç niyeti yoktu.

Sıcacık dudaklarıyla içini ısıtan adama gözlerini açarak birkaç saniye baktı Elly. Bu adamı kendisinden bile çok seviyordu. En zor anlarında yanında olmuş asla bir başına bırakmamıştı. Oda karşılığını en güzel şekilde vermişti zaten. Sevgisini son zerresine kadar ona aktarmış kendinden bile çok sevmişti.

Kız Araz' a iyice yaslanınca Araz son bir öpücük bırakarak geri çekildi dudaklarından. Kız anlamazca yüzüne bakarken. Gülümseyip alnına dokundu dudakları.

"Samira alt katta güzelim. Yarın birlikteyiz hem."

Elly duyduklarıyla Araz' dan bir adım uzaklaşarak baktı suratına. O kız için kendisini reddediyordu. İki günlük bir Arap kızı için yıllardır birlikte olduğu sevdiği kadını reddedebiliyordu.

Başını onaylamazca sallayıp birkaç adımda kapıya yaklaşarak çarptığı gibi çekip gitti.

Araz ise arkasından sıkıntılı bir şekilde nefesini bırakıp pantolonunu da çıkardıktan sonra yatağa girmişti.

Saniyeler sonra gerçek dünyaya döndüğünde Samira' nın cevap bekleyen gözlerle kendisine baktığını gördü. Şaşırdı Araz. Bu kız kendisinden hoşlanıyor olabilir miydi? Kıskançlıktan başka bir mana çıkması imkansızdı çünkü bu durumdan.

"Samira.."

Konuşmasına izin vermedi genç kız. Bakışlarından ne düşündüğünü anlayabilmişti.

"Umurumda değilsin SANCHEZ. Tek derdim benden uzak durman. Beni kendime bırakman. Seninle evlenmemdeki tek neden, özgürlüğüme kavuşmak. Şimdi veya sonra sana karşı bir şey hissedeceğimi düşünmüyorum zira. Hatta yapacağım son şey olur senin gibi bencil, kendi ve sevgilisinden başkasını düşünmeyen birini istemek."

Araz' ın onu kırmak gibi bir niyeti yoktu. Sadece Elly ile düğün hakkında konuşacak ve Samira' dan uzak durması için uyaracaktı. Fakat Samira yaptığı hatayı düzeltmek için hiç düşünmeden içinde biriktirdiklerini bir kerede sıralamış ve Araz' a fırsat vermemişti. Adamın yüzü duyduklarıyla düşerken Samira yutkundu. Lanet olsun nereye gitmişti o hiç konuşmayan kız? Durduk yere adamın kalbi kırmış olmayacak şeyler söylemişti.

"Haklısın."
Son sözleri bu olmuştu karısına. Odadan çıktığı an duvarı yumruklamamak için zor tutmuştu kendisini. Kızın içini kin doldurmuştu farkındaydı bunun. Çok yaralar açmıştı o küçük kalbinde.

Elly yirmi dört yaşında son derece olgun bir kadındı. Fiziği ile oldukça dikkat çeken bir dişiliğe sahipti. Sarışın güzeli olmasının yanı sıra işinde son derece başarılıydı. Her an her yerde ilgi odağı olabiliyordu. Asla duyguyla hareket etmez tamamen akıl ile yürütürdü tüm işlerini. Araz' ı bile. Fakat Araz' a istediği her şeyi verebilme potansiyeline sahipti. Sevgi yönünden bile inanılmaz bir doyum yaşatıyordu ona.

Fakat Samira öyle değildi. Bu yaşına kadar yapayalnız büyüdüğü için tamamen duygu odaklı çalışıyordu beyni. Tem istediği biraz şefkat birazda iliydi. Bunun farkındaydı fakat Elly vardı. Ona yanlış yapmak istemiyordu. O kadın zaten hayatının fedakârlığını Araz' ın evlenmesine göz yumarak yapmıştı. Hangi kadın sevdiği adamın düğününde nikâh şahitliği yapmıştı ki? Elly yapmıştı işte. İçi alev almışken yüzündeki sahte gülümsemeyle kocasının karısıyla birlikte süreceği bir ömür boyu mutluluğu onlarla paylaşıp şahitlik yapmıştı.

Ondan vazgeçemezdi Araz. Dokuz yaşından bu yana onunla büyümüş onunla tatmıştı her duyguyu. Onunla öğrenmişti sevgiyi, aşkı, şefkati ve merhameti. O öğretmişti ona her şeyi.

Araz evden çıktığı gibi sevdiği kadının yanına gitti. Samira için onu üzmek aptallıktı. Araz dünyanın en aptal insanıydı.

Samira yaptığı hatanın acısıyla yatağına oturmuş ve başını elleri ile kavramıştı. Araz ona her ne yapmış olursa olsun, ona onun gibi karşılık vermemeliydi. Samira' yı ne kadar üzmüşse o kadar da mutlu etmişti. Yaptıklarını, yaşattığı ilkleri unutamazdı genç kız.
Gözlerini açarken derin bir nefes aldı Samira. Yarın düğünleri vardı. Bugün esaretinin son günüydü kızın. Mutlu olması gerekirken içi içini yiyordu nedense. İçinde çığlık atan yüreğini her ne kadar susturmak istese de başarılı olamıyordu. Saray gibi geniş olan odanın duvarları üstüne geliyor gibi hissediyordu.

Yattığı yerden kalkarak Aury' in kendi ve kız kardeşi için hazırladığı kahvaltıya indiler. Birkaç lokma almıştı ki gelen Araz' a döndü gözleri. Onu ilk defa böyle görüyordu. Gömleğinin yakaları yarıya kadar açık saçları ise oldukça dağılmıştı.

Bakışları karısını bulduğunda bom boş gözlerle baktı ona. Samira değmiyordu. Yaptığı onca şeyi telafi etmek isterken içini tamamıyla boşaltmıştı gözlerinin içine bakarak.

Araz ona daha fazla bakmadan odasına çıkarken Samira boğazında düğüm olan lokmayı zorlukla yutkunup ayağa kalktı. Fakat gözleri açık kapıdan içeri taşınan eşyalara kayınca soran bakışlarını Aury' e çevirdi.

"Bunlar nedir?"

"Yatak odanız için Araz beyin sipariş ettiği eşyalar."

Başını sallayarak küçük kardeşi Sümeyye' ye döndü.

"Karnını iyice doyurduktan sonra odama gel güzelim." Deyip yukarı, Araz' ın yanına çıktı.

Odaya adımını attığında tişörtünü başından geçirdiğini gördü. Saçından damlayan sular banyo yatığına işaretti.
"Konuşabilir miyiz?"

Son derece çekingen çıkan ses tonundan nefret etti. Ona karşı bu kadar savunmasız olduğu için kendinden nefret etti.

Cevabını bile beklemeden kapıya yöneldi Samira. Araz ile arkadaş gibi olmak istiyordu. Onun sürekli kendisini ezmesini değil. Haddini ve yerini bildirmesini hiç değil.

"Konuşalım Arap kızı.."

Genç kız Araz' ın dedikleriyle olduğu yerde kaldı. Konuşmak isteyeceğini düşünmüyordu. Büyük ihtimalle reddedileceğini bile bile girmişti ya bu odaya. Sonrasında ise durduk yere kedisine öfkelenmiş ve vazgeçmişti.

Yutkunarak Araz' a döndü. Bakışları hala birbirine bağlı olan ellerindeydi. Birkaç adım yaklaşma ihtiyacı duyarak ilerlediğinde saniyelik bir şekilde gözerine takıldı. Tüm benliğini ele geçirip her rüzgârla savrulan bal sarısı mükemmelliğe baktı bir müddet. Şeytan tüyü vardı bu adamda biliyordu. Yatığı tüm hatalara rağmen ona ettiği tek kelime için üzülmesinin başka açıklaması olamazdı. Böyle güzel bakan gözlere hiçbir zaman şahit olmamıştı Samira. Kendisine öfkeyle baktığında bile farklı bir şefkat yatıyordu altında. Bambaşka bir duygu.

Cesar öyle değildi. Karanlık bakan gece karası gözleri ona yardım etmek için bile yanında olduğunda tüm kasvetiyle doğuyordu üzerine. Şiddetli bir deprem etkisi yaratıyordu çevresindekilere. Her an kırıp dökmeye, yakıp yıkmaya meyilli bir şekilde.

"Ben dün öyle demek istemedim." dedi bakışlarını ondan çekerken.
"Ne demek istedin? Asıl söylediklerinden daha aşağılık biri olduğumu mu söylemek istemiştin yoksa?"

"Araz.."

"Bana bak Arap kızı." Deyip çenesinden tutarak kendisine bakmasını sağladı. Çimen yeşili gözleri bir Arap kızına göre tezat bir görünüştü bunun farkındaydı fakat Elly varken umurunda bile olmazdı. Bunu dün çok güzel bir şekilde göstermişti kendisine.

"Seninle bu konuyu akşam konuşacağız. Şimdi küçük bir işim var onu halledip şu düğün meselesini konuşacağım Elly ile. Onunla aranızın kötü olmasını istemiyorum. Sonuçta benim sevdiğim kadın Elly ve sende çok yakın bir arkadaşım olacaksın artık. Anlaştık mı?" dediğinde olumlu şekilde kafasını salladı kız. Bunu kabullenmişti artık. Elinden gelen başka bir şey yoktu.

Araz Elly' i alarak şehirden uzak ıssız bir evinin olduğu yere götürdü. Elly deli gibi merak ediyordu kendisini neden buraya getirdiğini. Bir sorun olmadıkça ihtiyaç duymazdı çünkü sevgilisi buraya.

İçeriye geçtiklerinde hazır bulundurduğu içeceklerden iki kadeh hazırlayarak odaya geçtiler. Araz bardakları masaya bıraktıktan sonra koltuğa oturup sevgilisini kucağına çekti. Dudaklarını öptükten sonra kendisinden ayırarak hemen yanına oturttu.

Elinin tersiyle yanağını okşarken "Bak güzelim.." diye girdi söze. Onunla bunu konuşuyor olmaktan nefret ediyordu fakat yapabileceği bir şey olmadığını en iyi Elly biliyordu.

"Sana burada nedenlerini sıralamayacağım fakat o kızla yarın düğünümün olduğunu biliyorsun." Dediğinde dolan gözlerini gizlemek amacıyla kapattı gözlerini. Canı acıyordu. Canı çok fazla yanıyordu.

Bu olayı ilk öğrendiği gün inat edip şahitliğini yapacağını söylemişti. Sırf sevdiği adamada aynı acıyı yaşatmak amacıyla. Araz her ne kadar kabul etmemişse de elinden bir şey gelmemişti. Kadını fazla inatçıydı. Fakat Elly aldığı bu karara daha ilk dakikadan pişman olsa da sözünden dönmemişti. Nikâh anında yüreği tuz misali erise de elinden hiçbir gelmezdi. Bunu biliyordu.

Araz ellerini çekerken bu konuşmanın rahat bir hal almasını isteyerek ellerini kızdan çekip önüne döndü. Bu konuşmayı gözlerine bakarak yapamazdı.

"Onu sev demiyorum sana ama.. Yani artık aynı evde yaşayacağız sonuçta. Benim için bir kardeşten farksız olacak. Bu nedenle onunla iyi geçinmeni istiyorum. O çok saf Elly.." deyip sevgilisine döndü.

"Ve sende çok merhametlisin bunu biliyorum. Onu sana anlattığım gün ağladığını unutmadım kadınım. Unutmam da. Sen harika bir kadınsın. Bunu biliyorum. Tamam, kolay bir durum olmadığının farkındayım fakat ona kötü davranman için hiçbir neden yok. Ben senin yanındayım, seni seviyorum ve seninle birlikteyim. Samira ise benim sadece arkadaşım olabilir. Ona asla farklı gözle bakmam."

Başını salladı Elly. Söylediklerinde haklı olduğunu biliyordu. O kızın kalbini isteyerek kırmamıştı hiçbir zaman. Sadece kendisini ele geçiren kıskançlığa hâkim olamamıştı. Daha yedi yaşındayken bir gün okuldan geldiğinde annesinin yeni komşularıyla yani sevdiği adamı kendisiyle tanıştırdığı andan itibaren seviyordu Araz' ı. Şimdi ise yirmi dört yaşandaydı. Araz bunu bilmese de tek hayaliydi. Evlenip ondan ona benzeyen çocuklarının olması. Elly çocukları çok seviyordu fakat bu durumdan sonra böyle bir şeyin imkânsızlaştığının farkındaydı.
Ödü kopuyordu. İleride karısını yani Samira' yı beğenirse ona gitmesinden. Araz öyle karaktersiz bir adam değildi bunu biliyordu fakat korkuyordu işte. Elinde değildi. Hangi kadın korkmazdı ki? Aynı evde yaşayacaklardı bir kere. Kendisinden çok onu görecekti artık. Hem bunca sene kendisinden sıkılmış olması da muhtemeldi. Sonuçta on yedi yıllık bir ilişki vardı ortada. Hayat acımazdı. Yaşamın her noktasında insanın karşısına engeller çıkarıyor ve kişiyi ustalıkla darmadağın etmeyi başarabiliyordu.

"Onu kötü davranmayacağım." dedi sesinin titremesine engel olmaya çalışarak.

İçi kavruluyordu Araz' ın. Sevdiği kadının az çok ne düşündüğünü biliyordu ve öyle olmadığını ona göstermek istiyordu. Samira peçesini açtığında onu umursamayacak, o Arap kızı dünya güzeli bile olsa -ki bu imkânsız- tepki göstermeyecekti. O Elly' i seviyordu ve bu hep böyle kalacaktı.

"Senden asla vazgeçmeyeceğim kadınım." Diyen Araz Elly' in yüzünü avuçlayarak dudaklarına gitti.

Elly yanağında hissettiği sıcaklıkla içindeki üzüntü az da olsa dinerken kollarını Araz' ın boynuna dolayarak kendisine çekti. Hayata karşı bağırmak istiyordu Elly 'Bu adam benim!' diye. Onu kaybetmek istemiyordu. En önemlisi sevgisini kaybetmek istemiyordu. Samira ne kadar iyi bir kız olursa olun gençti daha. Çok toydu. Ve saf ve masumluk simgesi Araz' ın dikkatini en çok çeken etkendi. Elly' nin de saflığının yanında merhametine vurulmuştu. Sevdiği kadın bunu çok iyi biliyordu. Annesinin işte olduğu bir gün Araz çok hastalanmıştı ve daha dokuz yaşındaydı. Bakıcısının ona bakmasına izin vermediğinden durumu daha kötüye gitse de umursamamıştı. Fakat kapı açılıp gelenin Elly olduğunu görünce sevinmiş, büyük bir minnetle bakmıştı ona daha o yaşta. O gün Elly koşarak annesini çağırmış ve tüm gün Araz' ın başından ayrılmamıştı. İşte o gün farklı duygular oluşmuştu içinde Elly' e karşı.

Araz küçüklüğünden beri ilgi görmemiş ve bu kendisinde bir takım psikolojik hastalık oluşturmuştu. Bir süre sadece Elly için tedavi görse de bir zaman sonra sıkılmış, tedaviyi yarım bırakmıştı. İkisi de birbirlerini çok seviyorlardı. Ve yeni gelen bu kız onların arasını bozamayacaktı.

Samira kıvrıldığı yatağa iyice sinerken içinin acıdığını fark etti. Yarın tam anlamıyla evli kadın sıfatı yiyecekti. Bunu istemiyordu. Normal bir kız olarak kalıp özgür bir hayat yaşamak istiyordu fakat istediği şeyin imkânsızlığının oda farkındaydı. Bu evlilik olacaktı. Kaçışı yoktu.

Açılan kapı sesini duymuştu fakat tepki göstermemişti. Gece gece Araz ile tartışmak istemiyordu. Birbirlerini yeterince yıprattıklarını düşünüyordu.

"Samira.."

İsmini telaffuz eden ses içini sıcacık ederken hızla yattığı yerden doğruldu. Kendine kızgın olduğu için kıyafetini değiştirmeden yatağa girmişti ve bu durumun onu sevindireceğini hiç düşünmemişti. Rahatlarcasına bir iç çekip yüzündeki peçeyi düzeltti.

"Cesar.."

Bu adamı hep böyle gecenin karanlığı üzerine çökerken görmek zorunda mıydı? Gece karası gözleri doğrudan kendisine bakıyor, üzerine tam oturan siyah takım elbiseyle can yakacak kadar yakışıklı görünüyordu.

Genç adam ağır adımlarla kıza yaklaşarak hemen yanına oturdu.

Pencereden sızan ışık siyah gözlerinin parlamasına neden olurken elinde olmadan derin bir çekti Samira. Bu adamda farklı bir şeyler vardı. Seziyordu genç kız. Ona karşı Araz' dan çok daha farklı hissediyordu.

Araz bal sarısı gözleriyle kendisine hayran bıraksa da Cesar' ın gözlerinde kaybolduğunu hissediyordu Samira. O karanlığa kendisini de çekiyordu ve kız bunun gayet farkındaydı.

"Yarın düğünün var."

Son derece ifadesiz çıkan sesi ile başını salladı kız. Bunu bilmediğini mi düşünüyordu?

"Bak.." deyip birkaç saniye etrafa baktı Cesar. Söyleyecekleri kızı üzecekti fakat elinden gelen bir şey yoktu.

"Sen doğduğunda ben yedi yaşındaydım." Derken Samira anlamazca suratına bakıyordu. Gecenin bir yarısı bu karanlık ne diye gelmişti bu adam buraya? İçini ele geçiren sıkıntıyla yutkundu bir an. Söyleyeceklerini deli gibi merak ediyordu.

"Annen ile annem çok yakın arkadaşlardı, ve annen Kamelia beni çok severdi.
Doğumuna birkaç ay kala bizi sık sık ziyaret etmeye başladı. Sürekli bana hediyeler alır ve.." deyip bakışlarını kaçırdı Cesar. İlk defa konuşmakta zorlandığını hissetti. Bu zamana kadar kimsenin karşısında böyle tökezlediğini hatırlamıyordu. O her zaman dik duruşu ve ne dediğini bilen bir adam olmuştu ve çevresi tarafından böyle tanınıyordu.

"Sen büyüdüğünde benimle evlenmeni istiyordu." Dediğinde nefes alamadığını hissetti Samira. Bu da nereden çıkmıştı böyle? Eğer dedikleri doğruduysa babası karısının dediklerini mutlaka yapardı. Bildiği kadarıyla annesini farklı bir şekilde çok bağlıydı babası Omar.

"Dediklerin doğru olsaydı babam mutlaka annemin isteğini yerine getirirdi."

Sesi son derece soğuktu. Samira' nın sesi ilk defa bu kadar duygusuz çıkmıştı.
Cesar kızın erken tepki vermesiyle şaşırsa da çabuk toparlanıp başını geriye attı bir süre. Bu hareketiyle kızın bakışları doğrudan yeni çıkan sakallarına dolandı Cesar' ın. Yüz hatları o kadar keskindi ki onu çok fazla erkeksi gösteriyordu ve bu durum içinde bir yerlerin farklı duygulara kapılmasına neden oluyordu.

Evet biliyordu. Bu zamana kadar her zaman yalnız başına olduğu için çabuk etkileniyordu ama kendisi dışında her kızın bu görüntü karşısında nefesini tutacağına emindi. Bu erkeksi yüz hatlarına sakal fazla yakışıyordu.

Cesar nefesini seli bir şekilde vererek kıza döndüğünde bir süre gözlerinin içine baktı.

Neden dedi o anda. 'Dostum dediğim adam neden bana bunu yaptı? Neden hepimizi birden sürükledi bu çıkmaza?'

Kuruyan dudaklarında dilini gezdiren genç adam karşısında duran kızın kendisinden etkilendiğini biliyordu. Fakat Araz' a karşı daha büyük boyutlarda olan hayranlığını da biliyordu. Büyük bir çıkmazdaydı ve ilk defa ne yapacağını bilmiyordu. Bu kız tüm dengesiyle birlikte ezberini de bozuyordu.

"Annenin bu isteği babanla paylaştığını biliyorum. Babanın tereddüt etmeden kabul ettiğini de. Babamla çok yakınlar ve bu durum hoşuna bile gitmişti."

Cesar bir süre daha bekledi. Lanet olsun neden kızın kırılması bu kadar umurundaydı ki?

"Annenin son günlerinde ziyaret amaçlı yanına gittiğimizde beni önce öpmüş sonrada sevgiyle bakmıştı bana. 'Sen benim oğlumsun Cesar. Ve ben kızımı sana emanet ediyorum. Onu babasından bile koru olur mu? Eğer bana bir şey olursa ona sen sahip çık, hep yanında ol.' Demişti."

Samira' nın gözünden akan yaş peçesini ıslatırken Cesar' dan gözlerini kaçırdı. Annesini hiç görmediği halde deli gibi özlüyordu. Onu bu dünyada bir başına bırakmış olduğu için ara ara kızsa da onun bir suçu olmadığını biliyordu. Hem Cesar' da söylüyordu ya! Daha doğmamışken bile kızını düşünüyordu annesi Kamelia.

"Ben hep senin yanında oldum Gece Gözlüio." Dediğinde genç kızın bakışları adama döndü. Yüzüne düşen ay ışığı acısını gözler önüne seriyordu. Sahi neyin acısını çekiyordu bu adam?

"Kapının önüne koyulan oyun kartlarını hatırlıyor musun?" dediğinde bir ara düşünür gibi oldu genç kız. Çok iyi hatırlıyordu. Babasının koyduğunu düşünerek kendi kendisine umut verip mutlu oluyordu böylelikle.

"Ya da eğlenceli bilgi kartlarını, derslerin için gereken kaynakları, iki günde bitirdiğin romanları ve ara sıra odana gelip kendilerini hizmetlinin çocuğu olarak tanıtıp seninle oynayan kızları?" dediğinde hıçkırmamak için kendini zor tutuyordu. Yanağından süzülen yaşlar peçeyi sırılsıklam etmişti.

"Ben yanında olamasam da seni hiçbir zaman tek bırakmadım. Annene verdiğim sözü tuttum Gece Gözlü.."

Acı çeken sesine daha gazla dayanamayan Samira yıllardır görmediği, hasretini çektiği birini görmüş gibi atılıp kollarını Cesar' ın boynuna doladı. Burnuna dolan enfes koku başını döndürürken ağlamaya devam ediyordu. Cesar ona bu yaşa kadar sahip çıkmış, hissettirmeden yanında olmuştu. Neden bu zamana kadar saklama gereği duymuştu ki. Neden karşısına çıkmamıştı? İstese bunu Arabistan şartları altında bile olsa gerçekleştirebilirdi.

Cesar beklemediği bu hareket karşısında afallamıştı. Fakat toparlanıp tek elini beline yerleştirmesi uzun sürmemişti. Baş döndürücü o kadınsı karamel kokusunu yok saymaya çalıştı. Her ne olursa olsun o artık dostunun karısıydı ve yaptığı yanlıştı.

Samira' nın hıçkırıkları durduğunda yaptığı şeyi kavrayınca usulca kaldırdı başını Cesar' ın içini huzur ile donatan boynundan.

"Neden benimle evlenmedin?"

Doğrudan içine işleyen gece karası gözler içinde fırtınalar koparıyor, Samira' yı oradan oraya sürüklüyordu.

Cesar' ın gözleri kısıldı. Bu soruyu bekliyordu fakat ne cevap vereceğini düşünmemişti. Ona doğruları söyleyecekti. Bilmesi gerekti.

"Araz babanla konuşup onu ikna etti. Ona neyi vaat etti bilmiyorum ama canım pahasına bunu öğreneceğim."

Samira içinde bir yerlerin koptuğunu hissedebiliyordu. Kendisini Araz istemişti. Ona zorla vermemişlerdi Samira' yı. Öğrendiği gerçekle gözleri karardı kızın. İlk günler kendisine söylediği sözler doluştu zihnine.

"Ne sandın Arap kızı? Baban evde kalmış kızını benim önüme atarken öylece kabulleneceğimi mi?"

"Benim evimde yaşayacak bana hizmet edeceksin. Ben olmadığım zamanlar ise serbestsin. İstediğini yapabilirsin

Babasının onu Araz' ın önüne attığını söylemişti. Dahası onu bir köle misali çalıştırmayı düşünmüştü. Peki, kendisinden bu kadar nefret ediyorken neden evlenmek istemişti ki?

Samira daldığı düşüncelerden çıkarak gözlerini ayın ışığına eşlik eden siyahlıklara baktı. İfadesi ilk günlerdeki gibi donuklaşmıştı ve Cesar bunun gayet farkındaydı.

"Neden buradasın? Her kesin bu oyundan bir karı varken sen neden yanımdasın?"

Buz gibi çıkan sesi adamı etkilememişti. Beklediğinden daha sakin karşılamıştı hatta. Daha fazlasını bekliyordu. Kendisini dinlemeden kalkıp Araz' ı parçalayacağını bile düşünmüştü.

Çimen yeşili gözler kendisini bir anlığına tutsak ederken Cesar toparlanmaya çalışarak baktı kızın gözlerine.

"Annen seni bana emanet etti Gece gözlü. Evleniyor olman senden elimi çekeceğim anlamına gelmiyor. Bu gece son. Yarın düğün var ve ben badece bu soru için yanına geldim."

Yutkundu Samira. Daha neler duyacağını merak etti. Bu gece Cesar kendisini fazla şaşırtmıştı ve devam etmesi muhtemeldi. Keskin olan erkeksi hatlara bakarken o görmese de dudaklarının üzerinde dilini gezdirdi.

Keşke diye düşündü bir anlığına.. Keşke kalbini her an hançerleyip parçalara ayıran Araz ile değil de karşısındaki adamla. Cesar' la evlenseydi. Her şey daha güzel olurdu muhtemelen. Araz gibi karısı yapmaya bilirdi fakat en azından kendisine saygı gösterip, değer veriyordu.

"Araz ile evlenmek istiyor musun?"

Simsiyah gözleri kararlılıkla bakıyordu. Şimdi 'Hayır' dese bu oyunun içinden çekip çıkarabilecekmiş gibi. Samira' yı tamamen kurtarabilecekmiş gibi.

"Eğer 'Hayır' dersen şimdi bu iş biter. Seni kaçırırım ve bir daha kimse bulamaz. İstediğin özgürlüğü sunarım sana. Ben hala Kamelia' ya sadığım."

Neden Samira için kimse bir şey yapmıyordu? Şu an burada olmasının tek nedeni annesiydi ve bu kızın canını inanılmaz derecede yakıyordu. Kimsenin kendisini düşündüğü yoktu. Araz babasına olan vefa borcu nedeniyle istemişken Cesar annesi içindi. Kızın kurtuluşu yoktu bu bataklıktan. Her türlü yanacaktı fakat kaçmak Samira' ya göre değildi. O her zaman kalıp savaşmış biriydi ve bu seferde öyle yapacaktı. Kimseye borçlanmak istemiyordu.

"Bu zamana kadar ruhunla da olsa yanımda olduğun için sana minnettarım. Fakat kimseden kaçacak değilim. Herkes hatalarının bedelini ödeyecek. Araz eğer gerçekten beni istediyse bunun acısını ondan çıkaracağım. Kendi istediği halde bana evde kalan kız muamelesi yaparak aşağılamalarının hesabını çok acı ödeyecek."

Cesar kızın yüzündeki saf nefreti okuyabiliyordu. Dediğini yapacağını da çok iyi biliyordu. Anlattıklarını Araz' a anlatmayacak her şeyin hesabını soracaktı. Samira her ne kadar sessiz, uysal bir kişilik olarak görülse de öyle olmadığını en iyi o biliyordu.

Cesar daha fazla dayanamadı ve eliyle yanağını okşayıp kısa bir süre gözlerine baktı. İçinde kopan fırtınaları görebiliyordu.

"Kendine dikkat et Gece gözlü.."

Dudaklarından dökülen sözcüklerle kızın kalbi sıcacık olurken elini çekerek ayağa kalktı adam. Vakit sabaha yaklaşıyordu ve aş ışığını yavaş yavaş kaybetmek üzereydi.

Arkasını dönüp kapıya ulaştığı sıra çıkan ses ile endişeyle karşındaki adama baktı Samira.

Kızın gözlerini koku kaplarken
"Araz.. " diye fısıldadı zorla çıkan sesiyle.

🥀

-Cesar' ın dedikleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

-Elly' e küfür edenler hala arkasında mı dediklerinin?

-Araz neden Samira ile evlenmek istedi?

Seviliyorsunuz..😊💕💕💕

Continue Reading

You'll Also Like

137K 4.9K 32
@Magazindetoksu yeni bir gönderi paylaştı. Şok! Şok! Şok! Genç basketbolcu Çağan Akın Arsal 8 ay önce yumruk yumruğa kavga ettiği takım arkadaşının e...
411K 25K 46
17 yıl önce annesi tarafından ölü olarak bildirilen Neva... Yıllardır onun hasretiyle yanıp tutuşan Akay ailesi... Ama... Ortada bir sorun vardı.Neva...
6.1M 197K 99
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
2M 73.5K 60
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...