KOYU KIRMIZI |Anlaşmalı Aşkla...

By Russilexa

1.4M 67.4K 9.4K

/Tamamlandı/ Hiç yapmayacak bir şeyi yapsanız , düşünün... Boşansanız mesela. Delice aşık olduğunuz adamdan. ... More

AR/Koyu Kırmızı /Tanıtım
AR/1
AR/2
AR/3
AR/4
AR/5
AR/6
AR/7
AR/8
AR/9
AR/10
AR/11
AR/12
AR/13
AR/14
AR/15
AR /16
AR /17
AR/18
AR/19
AR/20
AR/21
AR/22
AR/23
AR /24
AR/26
AR/27
Sözleşme Artık Raflarda 🍃
AR/28
AR/29
AR/30
AR /31
AR/32
AR/33
AR/34
AR/35
AR/36
AR/37
AR/38
AR/39
AR/40
Finalden Alıntılar, Duyuru Ve Etkinlik!
AR/41 (FİNAL.)
Sözleşme /İnternet sitesi indirimleri/

AR /25

24.6K 1.2K 188
By Russilexa

İthaflar: esradnkts

Kızım Allah aşkına ithaf unutuyorum hatırlatın dşskdşdkfğs yazın bakam ithaf isteyenler

Böyle çalışmalarınız varsa beklerim, yapanın ellerine sağlık❤️

"Gerçekten çok sağlıklı. Kalbini tekrar dinlemek ister misin Merve? "

Gözlerini ekrandan çekip ona ışıltı ile bakan doktoruna baktı. Kafasını sallayıp ekrana bir kez daha döndü. Artık kızının her hattı belli oluyordu. Elini karnına koyduğu an yerinde duramayan kızının kalp atışlarını bir kaç saniye sonra kulağında hissetti.

Annelik iç güdüsü ile ağlamaya başlarken odaya dolan minik atışlar ona güç katmıştı. Doğrulup sesin geldiği yere ellerini koydu. Karnını kapatıp ekranda ki kızına baktı.

"Annesi gibi çok güzel olacak. "

Merve girdiği rüyadan çıkarken ona peçete uzatan adama baktı. Elinden aldığı peçeteyi yüzüne sürüp göz yaşlarını sildi.

" Teşekkür ederim. " burnunu çekerken genç adamın yardımı ile sedyeden indi.

Ali makineleri kapatırken gülümseyip kadına döndü.

" Bu da kızının ikinci resmi. Babası gibi uzun olacak sanki. "

Merve gülümserken elinde ki fotoğrafa baktı. İç çekerek ortada ki sessizliği korudu. Delici sessizliği bozan tek şey adamın ona yaklaşmasıydı.

" Yiğit Bey, yani sizin kocanız değil mi? "

Merve adamın sorusu ile kaşlarını çatarken boğazını temizledi. Böyle düşünmesini tek sebebi, Yiğit'in hem ona hemde Ali'ye karşı sert bakışlarıydı.

"Kocam. Her şey için teşekkürler."

Kapıdan çantasını ve çektiniz toplayarak çıkarken aklında dönen Yiğit'in sözleri vardı.

'O adam sana sarkacak! Sarkmazsa adım Yiğit değil! '

"Bir şeyde de haksız ol öküz. " Sinirle söylenirken kayınvalidesinin ona meraklı bakışlarına gülümsedi.

" Şey, kontroller çok iyi. İki ay boyunca sert bir şeyler geçirmezsem Mart sonuna doğum olacak. " Merve çantasını koltuğa bırakıp gülümsedi. Ceketini giyerken elinde ki fotokopi gibi olan fotoğrafı yaşlı kadına uzattı.

" Boyu uzun olacak! "

Merve kıkırdarken çantasını alıp koluna giren kadın ile hastanenin çıkışına doğru yürümeye başladı.

Yanında ki kadın koluna girerken konuşmayı da ihmal etmiyordu. Merve ise bu duruma sadece gülümsemeyle yetiniyorum. Kendi annesi ya una dahi yaklaşmışken onu tamamen tanımayan bir kadın onunla bir olmak için can atıyordu.

Dikkatini yaşlı kadına vererek gülümsedi. Yiğit'in annesi olduğunu tam anlamıyla açıklayan esmer teni soğuk havanın güneşinde parıl parıl parlıyordu.

"Ammar en çok babasına mı benziyor? "

Merve kadına sorusunu sorarken Ceren Hanım yavaşladı. Yavaşça kızın kolundan çıkarken gülümsedi.

" Evet ona benziyor. "

" Eğer, bebek erkek olursa ismini Aahkar koymak istediğini söyledi. "

Bir bakıma doğur söylemişti. Aahkar, Ammar için herşeydi. Bir isimden çok fazlasıydı.

" Babasının ismi." Ceren Hanım dolan gözlerini kırpıştırdı. Hastanenin bahçesinde olan banka kolunda ki kızı çekiştiren elimde ki poşetleri bakın önüne bırakıverdi.

"Başka ne söyledi? "

Merve kadının bu heyecanına gülümserken hakkını susmaktan yana kullandı.

" Sizinle konuşmuyor değil mi? "

Ceren Hanım başını sallarken taşan göz yaşlarını sildi. Yanaklarına düşen inci tanelerinden sonra konuşmaya devam etti.

" Evlendikten sonra beni asla affetmedi. Her ne kadar öyle gözükse de, Ammar bana hâlâ öfkeli. "

Ceren Hanım ağlamaya başlarken genç kız bu sefer ne yapacağını şaşırdı. Elini yavaşça yaşlı kadının omuzuna koyarken onun yanında olduğunu bilmesini istedi.

" Ama ihtiyacım vardı, Ammar küçüktü. Ona sığınak olması için birine ihtiyacı vardı. Liseye yeni başlamışken, bir gün eve yüzü gözü şiş geldi. Alınana sağ kaşına doğru bir çizgi vardı. Kavga etmişti, ne kadar söylemek istemede neden kavga ettiğini öğrenmiştim. "

"Ne içindi?" Elinde eki peçeteye kadına uzatırken nefesini tuttu. Yiğit'in anlatamadığı her şey gün yüzüne yavaş yavaş çıkıyordu. Ve Merve'nin bunları duymasına ihtiyacı vardı.

"Bana karşı söylenen bir kaç kelime. " Ceren Hanım sanki o zamana dönmüş gibi uzaklara dalarken gözlerini irkilerek sildi.

" Bu yüzden asla onun başını eğmek istemedim. Aahkar 'ın ölümünden 15 yıl sonra evlendim. Yaşadığım yerden ayrıldım, bunların hepsi onun içindi. Küçüktü. Çok küçüktü... "

"O kadar ilgili değil. Necmi Bey, yani hiç konuştuklarını göremiyorum. Sadece İlay' a ilgisi var." Merve yavaşça arkasına yaşlanırsın elini karnına attı.

"İlay ve Ömer benim çocuğum değil. Evlatlıklar, ama onları hiç öyle görmüyorum. İkiside beni gerçek annesi biliyorlar. Ammar'ı, eşimi seviyorlar. "

Merve ince bir şekilde gülümserken gözlerini sadece saniyeliğine kapadı. Fakat o bir saniyede, aklından geçen çok şey vardı.

🌙

Yiğit eve geldiğinde elinde eki poşetlerini bir kaçını girişe bıraktı. Ceketini çıkarmadan kendi odasına yönetirken elinde tabaklarla onu izleyen kadını göremedi.

Merve zafer kazanmışçasına gülümserken adamın kütüphaneye girişini dört gözle izledi. Elinde ki tabağı neşeyle masaya koyarken ışık hızı ile merdivenlerden inen Yiğit'in sesini duydu.

"Market poşetleri, evde ki eksiklikleri aldım."

Merve kafasını sallarken genç adam poşetleri teker teker mutfağa taşıyordu. Ona bakan adamı, ve annesini görmezden gelerek mutfağa girdi.

Yemeğin tadına bakmak için tencerenin kapağını açan kadına baktı. Üzerinde ki pembe önlükle şirin gözüktüğü kalbine kazımıştı. Merve yavaşça kaşığa aldığı yemeği üflerken ağzı sulanan bir tek o değildi.

Dudaklarını üflemek için büzmüşken ona ağzı açık bakan adama baktı.

"Ne bakıyorsun be? "

Yiğit kendine gelerek gözlerini kırpıştırdı. Dudaklarını yalayarak, ağzında ciddi anlamda birikmiş olan suyu yuttu.

" Acıktımda, ağzım sulandı. Hızlı olsana? "

Merve sırıtırken kaşığını ucunda ki yemeği yerken gözlerini kendinden geçercesine kapattı. Yemeği çiğnerken olan takırtıya tek gözünü açtı. Etrafa bakarken Yiğit'in orada olmamasına kahkaha attı.

" Vicdansız. Öyle yapılır mı, hadi onu geçtim bir kadın... Nasıl güzelsin be? "

Yiğit mırıldanırken salona geçip oturdu. Ellerini küçük bir çocuk gibi önünde birleştirirken mırıldandı.

" Nasılsınız? "

Ceren Hanım elinde ki pembe örgüyü bırakarak neşeyle mırıldandı.

" İyiyiz oğlum sen nasılsın? "

" İyiyim, Ali yaklaşmadı değil mi? "

" Ali mi? " Ceren Hanım anlamasa da sonradan olayı çıkarak gülümsedi. Aklına gelen her türlü ihtimal ile oğlunu kudurmayı seviyordu.

" Ha Ali! Ali Bey yani, ah ne güzeldi. "

Elinde gazete ve kumanda olan eşinin gözleri ona dönünce Ceren Hanım kaşla göz arasında göz kırparak elini dizlerine koydu.

"Vallahi maşallah. Adam resmen profesör doktor! Neyi tok neyi var her şeyi söyledi.Çokta ilgilendi Merve'yle."

"Tamam oldu o zaman. " Yiğit yerinden kalkarken sinirden elini ensesine attı. Önüne gelen İlay ve Ömer'i öptüğün sonra mutfağa damladı.

"Durumu nasıl kızının?"

Merve kaşıkları sayarken gülümsedi.

"Çok iyi, uzun boylu olacağını söyledi Ali. "

" Ali mi? Ali Bey'e ne oldu? " Yiğit kapıya yaslanırken kollarını önünde birleştirdi.

" Hiç, bir şey olmadı. Eki kaldırdık sadece. "

" İyi yapmışsınız canım. Bir adam karıma sulanacak, bende izleyeceğim. Aman ne güzel! " Yiğit ellerini bir şey olmamış gibi havaya kaldırken sesini biraz olsun alçalttı.

" Bağırmasana! Ben senin karın mıyım Ammar? "

" Boşanana kadar öylesin. " Yiğit sözlerini bitirdikten sonra kızın kolunu tutarak kendine yaklaştırdı. Merve yenilginin verdiği sağlam duyguyla gözlerini yere düşürdü.

" Benim himayem altındasın. Boşandıktan sonra her şeyi yapmakta özgürsün. "

Merve kolunda ki boşukla yere yıkılacak gibi hissetsede kulağına fısıldanan cümleler bir o kadar yaralamıştı onu.

Yiğit'in kapıdan çıkışının ardından tezgaha yaslanarak iç çekti. Bir kaç adım atsa bile, koşarak gerilemeye başlamıştı. Kalbi habersiz her şeyi ayarlamıyorsa o emin olamıyordu. Sadece, üzülmek istemiyordu.

Tezgaha önüne dönerek yemeğe kaldığı yerden devam etti. Yiğit'in getirdiği poşetlerin içine göz gezdirdi. Elinde ki bıçakla tezgahtar ayrılırken poşetlerin yanına eğildi.

Market poşetlerini ayırırken boza şişesine gelip durdu. Sıkıntıyla gülümserken kararsızlığı git gide artıyordu.

"Yardım edilecek bir şey var mı? "

Ceren Hanım mutfağa girerken yerde boza şişesine bakan kıza karşı kaşlarını çattı.

" Yok, yemek hazır zaten. Masa yerleşecek. " Merve acele ile kalkarken başının dönmesiyle ile tekrar yerine oturdu. Elinde ki cam boza şişesi yere düşüp kırılınca dudaklarını büzdü.

" Şişe kırıldı. "

Yavaşça yere yerleştiren gözlerinin dolması ile ellerini yüzüne koydu.

" Aa, ağlıyor musun sen? Hep hamilelik belirtileri bunlar kızım boza bu alınır. Ay ağlama. "

Merve ona sarılan kadın ile içini çeke çeke ağlamaya devam etti. Kollarına tutunduğu kadını herkesten çok üzecekti. Boşandıkları zaman gerçeği öğrenince en çok üzülen taraf Ceren Hanım olacaktı.

" Ne oldu? "

Yiğit ağlayan kadına bakarken yerde ki camların üzerine terlikle basmıştı. Ayağını çekerken yerdeki bozaya baktı.

" Ben kırdım. " Merve burnunu çekerek ayağa kalktı. Ardından da Ceren Hanım. Gözlerini küçük bir çocukmuş gibi silerken mırıldandı.

" Başım döndü birden. Kucağımdaydı kırılıverdi. "

" Bunun için mi ağladın yani? "

Yiğit gözlerini devirip hiç bir şey söylemeden giderken Merve ise o an ne yapacağını bilemedi. Yiğit bile, düşüp kırılan bir şişe için ağlamadığını anlamamıştı.

Yiğit içeri dönerken maçı izleyen Necmi Bey'in yanına oturdu. Her zamanki gibi kucağına bir kedi misali gelen İlay ile gülümsedi.

"Senin kızında benim gibi güzel olacak mı? "

" Senden güzel olmaz. " Yiğit gülümserken kardeşinin başına koydu çenesini. Yanında ki yaşlı adam ona onaylamaz gözlerle bakarken omuzlarını silkti.

" Ne? "

" Kendi kızın ondan daha güzel olacak. Bizim cadaloza benzerse yandık. "

Ömer ve Necmi Bey gülerken, genç adam hakkını susmaktan kullanıyordu. Kafasını iki yana sallayarak gözlerini bir kaç kez açıp kapattı.

"Kimseye benzemeyevek."

Necmi Bey gülümserken yanında akşam adamın ona daha yakın olmasını diledi. Baba oğul gibi...

🌙

Serimizin adı 'Anlaşmalı Aşklar Serisi' oldu🍃

Alırım kocaman bir alkış. 😂

Normalde bölümü yarın gece atacaktım ama dayanamadım. Bu hafta sonu, yani Pazar günü saat 15 ve 16 arasında İstanbul CNR Fuarında imzam var, gelebilen herkesi beklerim ❤️

Ve Sözleşme'yi almak isterseniz D&R'da tükenmiş 😅Kitap yurdunda satışta, oradan temin edebilirsiniz. Ay lav yu millet ❤️

Continue Reading

You'll Also Like

365K 24K 26
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...
1.6M 71.1K 43
© Tüm hakları saklıdır Bazen sadece onun sende bıraktığı izleri özlersin, her şarkıda ayrı bir hatıra saklıdır sanki; istesen de silemezsin...
2.2M 73.1K 79
[ Affet Beni, Sev Beni'nin ikinci ve devam kitabıdır. ] ♧ Açığa çıkan doğruların bitirdiği bir aşk. Can yakan gerçekler. Yitirilen umutlar, hayaller...
17K 3.8K 24
" üzgünüm ama ben aşka inanmam" diye söyleyen Hale, karşısındaki adamın gözlerindeki sıcaklıktan bir an olsun kopmak istemiyordu. fakat yaşadığı onca...