Ellerini çenesinin altına koyarak boş duvara bakarak bekleyen Lexi, etrafı dolduran sirene benzeyen ses ile irkildi. Tüm binada yankılanan bu ses, bütün ajanları harekete geçirmişti.
Odanın kapısı açılıp içeri giren Natasha Romanoff, Lexi'nin yanına yaklaştı ve kelepçeleri hızla kızın kollarına geçirdi.
''Neler oluyor?'' diye sordu Lexi.
''Cevabını bildiğin sorular neden soruyorsun?'' dedi Natasha ve kızı sertçe bileğinden tutarak sorgu odasından çıktılar. Koridorda yürümeye başladıklarında;
''Nereye gidiyoruz?'' dedi Lexi.
Natasha hiçbir cevap vermedi. Birkaç dakika içinde bir odaya girdiklerinde, içeride Steve ve Rumlow vardı sadece.
''Lexi'yi tanıyor musun?'' diye sordu Steve hızlıca.
''Buraya onu bizimkiler getirdi. Görev de ben bile yoktum. Hayatımda ilk kez görüyorum. Bir katile mi inanmaya başladınız Yüzbaşı?'' dedi Rumlow.
''Sistemlere girilmesini bir süre daha engelledik. O yüzden ne yapıyorsan biraz daha gecikecek.'' dedi Steve, Lexi'ye bakarak.
''Bir şey yapmıyorum! Rumlow SHIELD'a sızmış kişiler arasında! Sizi kandırıyor!'' diye bağırdı Lexi ve kollarını çekiştirdi. Ama Romanoff onu sıkı sıkı tutuyordu.
''Daha önce Kaptan sana isim sorduğunda bilmediğini söylemiştin. Şimdi nasıl hemen hatırladın ?'' dedi Natasha.
''Jeton geç düştü demek ki.''
Lexi'nin alaylı lafı ile, Natasha kızın kollarından daha sıkı tuttu.
●●●