KALBİN BENİM

By MaksatYazmak

7.6K 531 80

Aynadaki yansımama bakarken,tıklanan kapının ardından Taner'in alaycı yüzü göründü. -''Kraliçe hazretleri ha... More

Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4

Bölüm 1

2.8K 142 15
By MaksatYazmak

MELİS ATAMAN

-''Kızım manyak mısın lan sen?''

Sesimi olabildiğince cırtlak tutup,göz doldurmaya çalışıyordum.

-''Bir daha o adama yaklaşmayacaksın demedim mi ben sana?''

Karşımdaki buz mavisi gözler,korkuyla bana bakıyorken sarı saçları elime doladım ve çığlık sesinin kulaklarımı doldurmasına zevkle izin verdim.

-''B-Bak vallahi o aradı beni.Gel diye.Ö-Önce yok dedim.Israr edincede...''

-''Bak hala o aradı diyor.Ben sana silinip,engellenecek onun numarası demedim mi?Şu güzelim saçlarını..'' derken elimi en yakın arkadaşım Selin'e uzattım.Mesajı almış olacak ki,makas yaklaşık 5 saniye sonra avucumdaydı.

-''Şu güzelim makasla keseyim mi?''

-''Sen Taner'i bu kadar çok mu seviyorsun?''

Sorusu afallamama sebep olmuştu.''Ne seveceğim be o uçkurlu ukalayı.Aksine senin gibiler onun etrafındayken,evlenemeyip başıma kalacak diye korkuyorum.''

Yalan!

Kıskançlığımdan ölüyordum ama bundan ne onun haberi vardı!Ne de Azra ve Selin dışında herhangi bir kimsenin.

-''Bir dakika bir dakika!Ben az önce sana hesap mı verdim?Sen bide bana hesap mı soruyorsun lan?Allaaahhh''

Makası kavradığım gibi,kızın beline gelen,Taner'in en sevdiği sapsarı uzun saçlarını kestim.

Çığlığı basıp,gözlerinden yaşlar akıtırken kendimi hiç pişman hissetmiyordum.Çünkü başından beri yapmak istediğim buydu.

Haha!Bakalım şimdi Tanercik senin neyine hasta olduğunu söyleyecek!

Bundan yaklaşık bir hafta önce Taner'in telefon konuşmasına ''istemeden'' kulak misafiri olmuş,kıza yağdırdığı iltifatları ve o terbiyesiz şeyleri duymuştum..O an içimde öylesine büyük bir öfke hissetmiştim ki.Aslında öfkemin asıl sebebi ona olan aşk itirafımı hafife alıp hatta umursamayıp,telefonu cevaplama bahanesiyle başka bir odaya geçip,bu kızla öyle iğrenç şeyler konuşmuş olmasıydı.O anın bütün ayrıntıları gözlerimin önüne serilirken,derin bir nefes bırakıverdim..

-''Taner ben seni yani tam olarak bilmiyorum ama sanırım senden hoşlanıyorum.Ama bu öyle tam bir şey...''

-''Ne saçmalıyorsun bücür?Öyle bir şey olmaz.Sen beni seviyorsan da bu aramızdaki ağabeyi kardeş sevgisinin ötesinde değil.''

Sözleri kalbime birer hançer gibi saplanırken,sahte bir kahkaha atmaya çalışarak yutkunmuştum..

-''Ah be kart Taner.Gerçek mi sandın?Sadece o yüzündeki ifadeyi görmek istedim.''

O an yüzündeki rahatlamış ifadeyle birlikte gözlerimin dolduğunu hissetmiştim.''Canın çok mu sıkılıyor bücür?''

Kafamı sallayıp,''Hemde nasıl!Keşke Azra ve çocuklar burada olsalar.'' diye fısıldadım.

Azra ağabeyimin onca zorluklardan sonra kavuşabildiği güzeller güzeli karısıydı ve çocuklar da halalarının tatliş yeğenleri..Yüzlerini anımsadığımda sahte gülüşüm yerini boyun eğerek,gerçeğine bıraktı.

-''Benim ufak ekslerin kokusu burnumda tütüyor.Hangisiyle evlensem bilemedim.İkisindede bir ton cilve.''

Farklı koşullarda beni çileden çıkaracak bu kelimeler o an kocaman bir kahkaha atmama sebep olmuştu.Biliyordum ki Taner'in cilveli eksleri bizim Masal ve Kumsaldı.İkiside amansız aşkla Taner'e bağlanmış,onun için sürekli kavga edip durmuşlardı.

Kimin yeğenleri be!Zevkinizi seveyim.

-''Ben olsam ikisini de seçmezdim.'' diye fısıldadım alayla.

-''Neden ?'' diye sordu.

Çünkü ben varım!

Hay sesini öptüğüm iç.Bir sakin kızım ya!

-''Kardeşleri birbirine düşman mı edeceksin be vicdansız.''

-''O zaman bende halalarıyla evlenip,yakınlarında olurum.''

Ağzından bal damlatanım be.Bak ne güzel anlaşıyoruz.Hep böyle şeyler söylesen ne hoş olur ama değil mi?

-''Eh eks aşkların için katlanacağız artık sana..'' derken içimdende kahkaha atıyordum.

-Sen iste yoluna kilim olurum aslanım.

İç sesimle tartışmamı bölen,ortama yayılan melodi olmuştu.Taner telefonunu çıkarıp,ekrana baktıktan sonra bana göz kırpıp,odadan çıkmıştı.

Bön bön heybetli sırtına bakakalmışken kendimi sarstım ve onu takip ederek,kiminle ne konuştuğunu duymaya çalıştım.Gerisini zaten biliyorsunuz.Arsız arsız kelimeler,cilveleşmeler..Telefonla işini bitirip,salona geldiğinde babamla sohbet ediyordum..Kafamı kaldırarak ondan yana baktım ve gülümsedim.

-''Taner,sen şu telefonundan memnun musun?''

Sorum babamında,onunda garibine gitmişti.

-''Evet neden sordun?''

-''Telefonu değiştireceğim de seninkinden alayım diyorum.''

-''Senin telefonu daha yeni almadın mı Melis?'' diye merakla sordu babam.

Bi dur babam ya.

-''Iıı şey yeni babacığım ama donup donup duruyor.'' diye cevapladım.Ardından Taner'e dönüp,''Müsaade edersen biraz kurcalayabilir miyim?Mesajlara yada herhangi özel şeylere bakmam.Söz.''

Hiç itiraz etmeden eli cebine gitti ve telefonu bana fırlattı.Tuş kilidini açıp,işimi halletmeye çalışırken ''Mesajlara girmek yok.'' diyen uyarı dolu sesi kulaklarımı doldurdu.Uslu bir kız gibi kafamı salladım ve son görüşülen numaranın üzerinde yazan isimle köpürdüm.Merve karısı!Daha önce asla Tanerle buluşmaması için uyardığım has sarı Merve!

Yedim seni kızım!

Ve işte yemiştim.Karşımda saçları yerlere serilmiş,ağlayan kızı gördüğümde,öfke usulca çekilip gitti benden.

Selin'e dönüp,sırıttım.Ve ıslık çalarak,bahçe kapısına doğru yürüdüm.

Has sarının evinden uzaklaştıktan sonra Selinle birlikte birer tane dondurma alıp,yumulmaya karar vermiştik.İnsan kalabalığıyla dolu caddenin sağındaki maraş dondurmacısına doğru yöneldik.

-''Hoşgeldiniz bayanlar.''

Kafamı eğerek selam verdim.

-''Bize şöyle ikişer top verir misin?''

-''Kağıt helvaya koyayım mı?''

-''Yok yok.Bizi anca külah paklar.''

Dondurmalar hazırlanırken cep telefonumu çıkartıp,arayan soran var mı diye bir kontrol ettim.

-''Alın bakalım.''

Duyduklarımla birlikte bakışlarımı telefonun ekranından çekerek adamın uzattığı dondurmaya çevirdim.Tam elimide uzatmıştım ki..Dondurmayı geriye çekip,düşürür gibi yaptı.

Sabır!

Derin bir iç çekip,sabırla dondurmayı almak için tekrar elimi uzattım.Fakat bir kez daha aynı boş oyunla karşılaştım.

-''Kardeşim..Vereceksen ver be!''

Ses tonumun büyüklüğüne mani olamadığımı,Selin'in anlayış göstermem için yalvaran bakışlarından anlamıştım.

Dişlerimi birbirine bastırıp,yeniden uzandım dondurmaya.Ve yeniden elim boş kaldı.

-''Hey versene kardeşim.'' Selin'in söyledikleri,onunda sabrının taşmakta olduğunun göstergesiydi.

İçimden fatiha ve ihlası okuyup,sakin kalmaya çalışarak elimi son kez uzattım ve hareketim karşılık buldu.

Bu kez tam da dondurma elimle buluşacakken,elimi hızla geri çektim ve külahın yeri boylayışını yüzümdeki sırıtışla izledim.

Hak etmişti yavşak.

Bakışlarım karşımdaki genç çocuğun bakışlarına kaydı.Yüzündeki hayret ifadesiyle hissettiğim galiplik bir kat daha arttı.

-''Gidelim mi Selin?''

Sorum cevap bulmadan,on adım uzaklaşmıştık bile.

-''Parasını ödemediniz.''

Dönüp,küçümseyici bir bakış attım ondan yana.

-''Yerden istersin parasını da..Müşteriye bir kez daha boş boş vakit harcatmadan önce düşünürsün.Adeti de abarttınız be.''

Dondurmacı krizinden sonra birlikte bir banka oturmuş ve magnumlarımızı mideye indirmiştik.

Sonrasında aklıma yeni gelen şeyi gerçekleştirmek için hemen sırt çantamdan siyah kapaklı defteri çıkarttım ve isimlerle dolu olan sayfaları çevirmeye başladım.

Tükenmez kalemin kapağını da açıp,sayfaya kocaman harflerle has sarının adını soy adını yazıp,defteri kapattım.Selin yüzündeki meraklı ifadeyle beni izlerken,defteri ona doğru iyice çevirdim ve kapağının üzerindeki yazıyı görmesini sağladım.

'UÇKURLU UKALA'NIN RAHİBE TERESSALARI'

Selin kahkahayı basarken,derin bir nefes alıp sırıttım.

İşte tamda o anda kendimi yeni doğmuş gibi hissediyordum.


TANER ŞİMŞEK

-''Taner bey dışarıda sizinle görüşmek isteyen bir bayan var.''

Yorgunluktan zonklayan başımı ovuşturup,ağrının bir miktar azalmasına yardımcı olmak istedim.Fakat amacıma ulaşamamıştım.

-''Kimmiş?''

-''İsminin Merve olduğunu söylüyor.''

-''Meşgul olduğumu söyle.''

Bakışlarımı yeniden, önümdeki evraklara çevirmiştim ki.. Gürültülü bir sesle kapının ardına kadar açılması ve Merve'nin dağılmış halde karşımda dikilmesiyle bağırmaktan son anda vazgeçtim.Usulca yerimden doğrulup,ağlayan kıza doğru yöneldim.

-''Ş-Şu halime bak ama siz meşgul bir insansınız değil mi?O cadı dışarıda kasırgalar koparırken,sen burada anca otur.O pisliği öl..''

-''Doğru konuş lan.Onun adını böyle anma.Seni bir de kendim döverim.''

Melis'in şaheserine bakarken kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum.Bu karşımdaki şırfıntının onun adını ağzına böylesine alması,öfkeyi tüm damarlarımda şahlandırmıştı.

-''İkinizdende iğreniyorum.'' Ağlamaklı çıkan sesine ve perişan olmuş yüzüne baktım.

Buluştuğum tüm kızların başına muhakkak ''Melis'' geliyordu.Bunlardan haberdar oluyordum ama ona söylemiyordum.

Onun hisleri için çocuksu hislerini görmezden gelmeli ve umursamamalıydım.

Ayağa kalkıp,berbat halde görünen kıza doğru ilerlemeye başladım.O hep dikkatimi çeken sapsarı uzun saçları artık yerini şekilsiz,kısa saçlara bırakmıştı.

-''Bak.Üzgünüm ama elimdende bir şey gelmiyor.''

-''Ne demek elimden bir şey gelmez!Benim saçlarımı kesti o çirkef.Saçlarımı!''

Derin bir sabır soluğu çektim.

-''Kuaförde uzatamıyorlar mı bunları?Git hallettir.Büyütme bu kadar.''

-''S-Sen nasıl bu kadar sakin kala...''

Sözlerini bitirmesine izin vermeden kolunu yakalayıp,kapının dışına doğru sürükledim onu.Zira kulak tırmalayıcı ince sesine daha fazla katlanmam söz konusu değildi.

Koltuğa doğru yönelmişken,kocaman bir kahkaha kaçtı benden.Melis'in o masum yüzünün altındaki cadı eğlenmemi sağlıyordu.O benim için sadece küçük bir kız kardeşti.Hep öyle olmuştu.Bundan sonrada hep öyle olacaktı..Bana karşı hissettiklerinin geçici şeyler olduğunu biliyordum.Belki bir ağabeye karşı hissedilen hayranlık duygusu belki bir oyuncağa duyulan beğeni ama asla aşk değildi.Buna emin olduğum için yaptıklarının üzerinde o kadar durmuyor,gülüp geçiyordum.

Keyifle telefona uzandım ve Melis'in numarasını arattım.İkinci çalışta kulaklarıma dolan hayat dolu ses,gülüşümü genişletmişti.

-''Ooo siz beni arar mıydınız çalışmaktan beyin fonksiyonlarını kaybetmiş zavallı Taner abicik..''

-''Çok konuşmada neredesin sen onu söyle bücür?'' derken boğukça gülüyordum.

-''Selinle parktayız.Kitap okuyoruz.''

-''Siz ve kitap okumak.Ne iş?''

-''Iıı ilgi çekici bir kitap bu ondan yani?''

-''Neymiş ismi?''

-''Uçkurlu ukalanın rahibe terassaları..Harika serüvenli bir kitap tavsiye ederim.'' derken kıkırtıları doldu kulaklarıma.

-''Ne kitabı bu?''

-''Aşk,cinayet karışık.'' diye fısıldadı derin bir iç çekerken.

-''Yazarı kim?'' diye sordum.

-''Yazarı ismini gizli tutuyor..Gerçek ismini bilmiyorum ama rumuz ismi Abikatili.''

Telefonun ucundan Melis'e ait olmayan kahkaha sesleri yükselmeye başladı.

-''O Seline söyle gülerken sesini kısık tutsun.İti kopuğu peşinize takmayın lan.Getirtmeyin beni oraya.''

-''Kızım sessiz gülsene mal.Ne anırıyon.'' Selin'e hitaben söylediklerinin ardından gülüşme sesleri kesilmişti.Sırıtıp ''Aferin bücürüme..'' diye fısıldadım.

-''Off bücürüne başlatma da kapat ya..''

-''Kapat hadi kapat.'' dedim boğuk bir kahkaha bırakmadan önce.

-''Hee Taner kapatmadan bir şey söyleyecektim..''

-''Ne söyleyecektin?''

-''Akşama yemekte bizdesin değil mi?''

-''Gelmeye çalışacağım bücür,ne oldu?''

-''Gelirken bana bi tane getirsene..'' İncelttiği sesine gülerek,onu biraz daha zorlamaya çalıştım.

-''Ne getireyim bücür?'' diye sordum gülerken.

-''Biliyosun işte illa uzatıcan he..3+1 istiyorum.Bol acılı.''

3 ayran 1 çiğköfte ikilisine 3+1 diyordu.Acıyı bastırmak için bir çiğköfteyi 3 ayranla içiyordu.

--''Sen dışardasın ya al işte.''

-''Bende alacağım ama onu sen gelene kadar yerim.Sende bi tane alda gel.Cimrilik yapmasan olmaz.'' Sitem eden sesini duyduğumda,sırıtmama engel olamamıştım.

-''Tamam bücür tamam..Sizde sağa sola bakmadan eve geçin.O Selinede söyle sesli sesli gülmesin.Yeminle sizi odaya kilitler bir hafta çıkartmam.''

Bıkkınca oflayarak ''Aman tamam be..Sanki az önce bize arabadan laf atan,şu anda bizi süzen karşı banktaki çocukların hiç suçu yok..'' dedi sakince.

Dişlerim birbirine basılırken ''Lan..'' diye inledim..''Ebelerinin gelmişini,geçmişini,geleceğini...''

İnce kıkırtıları küfrümü tamamlamama engel olurken,''Tamam tamam yok öyle birşey Taner abiciğim.'' dedi kıkırdarken.

-''Hemen şimdi..'' diye bağırdım.

-''Kalkıp,eve gidiyoruz.'' diyerek tamamladı cümlemi.

Yüzüme yayılan sırıtışla ''Aferin bücür..'' diye fısıldadım..''Aferin.''

Continue Reading

You'll Also Like

439K 16.3K 48
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
12.8M 912K 57
"Sana hiç söylemedim ama sana aşıktım. Bunu yüzüne karşı söyleyememek de benim ayıbım olsun." 070822 ☁️
911K 63.7K 37
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
172K 8.5K 20
Staj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?