Kanatlı Düşler

By cokguluyombenya

1.6M 77.1K 4.4K

Kalplerden Ritimler Serisi 4- Wattys 2018 The Originals Kazananlarından Azra Solmaz ülkesinin yetiştirdiği en... More

Tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Final
Özel Bölüm

Bölüm 3

74.8K 3.5K 293
By cokguluyombenya

Genç kadın yavaşça bacağını tutup *Y dönüşü yapmaya başladı. İnce buzun üzerinde bir kuş gibi süzülmek harika bir duyguydu. Azra'ya kendini özgür hissettiriyordu. Normal kaymaya başlayan Azra, boş pistte istediği gibi bir antrenman gerçekleştiriyordu.

Kendisine uzatılan havlu ile yavaşça duran Azra havluya uzandı. "Nasıldı?" diye sordu antrenörüne. "Güzel ama daha fazlasını yapabilirsin Azra. Sen bundan fazlasısın" dedi antrenör. Genç kadın gülümsedi. "Bu daha ısınma hareketleri hocam biliyorsunuz" dedi neşeyle. Su içmek için oturan Azra su şişesini eline aldı.

Elinde olmadan bazı şeyler düşünmeye başladı. Gazeteci adamdan özür dilemeli miydi? Azra kaba bir kadın değildi. Ancak adamları karıştıracağını nereden bilebilirdi? İç çekerek suyu kafasına diken Azra umursamamaya çalıştı. O adamı bir daha görmemeyi diledi. Ancak hiçbir şey istediği gibi gitmeyecekti.

Erkam spor haberlerini dinlemekle meşguldü. Müdürün Rıfat'ı bir süreliğine uzaklaştırdığını duymuştu. Bu yüzden etraf oldukça sessizdi. Herkes işiyle uğraşıyor, doğru haberler bulmaya çalışıyordu. Erkam'ın aklındaysa çok daha güzel bir haber vardı. Azra Solmaz ile röportaj yapmayı planlıyordu. Ancak genç kadına bir türlü ulaşamıyordu. Şimdilik bu haberden vazgeçmek zorundaydı. Farklı bir haber olacağı kesindi. Sormak istediği, merak ettiği birçok soru vardı. Ve genç kadının da hakkında çok fazla röportajı yoktu. İç çekerek spor haberlerini dinleyip önündeki haber yazılarına bakmaya devam eden Erkam, fikrinden bir türlü vazgeçemiyordu.

Azra hocasıyla birlikte antrenmandan çıkarken gördüğü ablası ile antrenörüne veda etti. "Abla?" dedi şaşkınca genç kız. Elif genelde onu ziyarete gelmezdi. "Bin bakalım arabaya." diyen Elif çoktan kapıyı açıp oturma pozisyonunu almıştı. Azra direksiyona geçip çantasını arka koltuğa bıraktı.

"Seni buralara kadar getiren ne?" diye sordu emniyet kemerini bağlarken. Elif açık sözlü bir şekilde "Erkam Akınay." dedi.

Azra gözlerini büyümüş bir halde ablasına döndü. "Ne?" diyerek şaşkınlığını belli etti. "Sus ve arabayı gazeteye doğru sür." dedi rahat bir şekilde Elif. Azra kaşlarını çatıp arabayı çalıştırdı. Ablasının aklından neler geçiyordu? Sonunda rezil olan taraf olacaktı.

"Neden gazeteye gidiyoruz? Aklında ne var abla?" diye sordu Azra. Soruları hızlı bir şekilde sormuştu. Elif iç çekerek "Sadece şu gazeteciyi merak ettim." dedi. Ancak yüzünde garip bir gülümseme vardı. Azra bu gülümsemeyi görse yolunu değiştirirdi.

Genç kadın başını olumluca salladı. "Pekala. Erkam Bey'i sana gösterme vakti geldi." dedi Azra istemeyerek. Bir daha o adamı görmeme kararı almışken şimdi ablasıyla ayağına kadar gidiyordu. Gerçekten verdiği kararları yerine getiren bir kızdı. Gazete binasının önüne geldiklerinde Azra arabayı park edip binaya doğru baktı. Gözüne ilişen adama bakıp "İşte orada" dedi ablasına. Elif camdan dışarıya bakmaya başladı.

Bir süre sessizliğini koruyup "Bana tarif ettiğin adam bu mu?" diye sordu sonunda. Azra başını olumluca salladı. "Beklentin neydi bilmiyorum ama-" derken Elif kardeşinin sözünü böldü. "Gerçekten delirmiş olmalısın. Bu adam harika!" dedi şaşkınlıkla. Azra kaşlarını çatıp "Ne?" dedi kısık bir sesle.

Elif kardeşine doğru döndü. Eliyle Erkam'ı işaret edip "Sen bana dışarıdan görsen ilgini çekebilir dedin. Bu adamı bir kez görüsem bir daha bırakmam." dedi Elif. Azra yüzünü buruşturdu.

"Abartıyorsun abla. Biraz atletik bir vücudu var. O yüzden sana çekici geliyor." dedi.

Elif başını olumsuzca salladı. "Hayır Azra. Şu adama bir baksana. Ondan özür diledin mi?" diye sordu. Azra bu durumdan sıkılmaya başlamıştı. "Hayır" dedi kesin bir dille. Elif kardeşine malum bakışını attı. Bu bakışın anlamı 'aptal mısın?' demekti.

"Şimdi gidiyorsun ve bu adamdan özür diliyorsun" dedi Elif. Azra şaşkınca ablasına baktı. "Abla sen bu ise karışma. Gidiyorum ben" dedi Azra asileşerek. Yeşil gözleri alev almıştı.

"Pekala sana 10 saniye veriyorum. Ya gider bu yakışıklı, kibar ve seksi adamdan özür dilersin. Ya da ablan onu sana enişte yapar" dedi gülerek Elif.

Azra ağzı açık bir şekilde ablasına bakarken Elif saymaya başladı."10...9...8...7...6...5-" diye sayarken Azra söylenerek kapıyı açıp arabadan indi. O adamı ailesinde istemiyordu. Ve ablası dediği her zaman yapardı.

Azra çekingen bir şekilde Erkam'a doğru yürümeye başladı. Genç adam giydiği takım ile her zamanki gibiydi. Azra elini hafifçe yukarıya kaldırarak genç adamın dikkatini çekti. Hala daha bunu yaptığına inanamıyordu. Boğazını temizleyip "Erkam Bey" diyen kadın Erkam'ın dikkatini anca çekebildi.Genç adam şaşkınlığını belli ederek "Azra Hanım merhaba." dedi.

Azra çaktırmadan arabadaki ablasına doğru baktıktan sonra genç adamın uzattığı eli sıktı. "Merhaba Erkam Bey. Ben şey için gelmiştim. Şey..." diyerek lafı gevelemeye başladı Azra. İnanılmaz derece heyecanlı hissediyordu.

"Ne için?" diye soran Erkam ile sesli bir nefes verdi. "Olanlardan dolayı sizden özür dileyecektim." diyen Azra yeşil gözlerini Erkam'ın kahvelerine dikti. "Özür dilerim. Sizin Rıfat olduğunuzu düşünmüştüm. Siz söylemeye çalıştınız ama ben sizi dinlemedim." dedi Azra içten bir şekilde. Kendini rahatlamış hissediyordu. Zorla da olsa doğru olanı yapmıştı.

Erkam başını olumluca salladı. "Özrünüzü farklı bir şekilde vermeye ne dersiniz?" diye sordu. Azra kurulan cümleden anladığı tek şey ile birkaç adım geriye gitti. "Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu. Erkam sırıtarak "Yanlış anlamayın. Sizinle bir röportaj yapmak istiyorum. Böylelikle ödeşmiş oluruz." dedi. Azra eski yerine gelip bir süre düşündü.

"Pekala güzel fikir. Röportaj yapalım ve bu iş hallolsun." dedi. Genç adamın gülümseyince kısılan gözleri Azra'nın ilgisini çekmişti. O sırada "Merhaba Erkam Bey" diyen Elif ile genç çiftin arasında oluşan minnettar hava bozuldu. Erkam "Merhaba..." dedi isim söylenmesini bekledi.

Elif elini uzatıp "Elif Solmaz. Azra'nın ablasıyım." dedi gülerek. Azra dudağını ısırıp ablasına bakarken "Azra sizi öyle muhteşem anlattı ki şu an sanki biraz hayal kırıklığına uğradım. Çünkü sizi muhteşem olarak anlattı" dedi Elif gülerek. Erkam Azra'ya doğru bakarken genç kadın başını olumsuzca salladı.

"Abla" dedi Azra duygusuz bir ses tonuyla. Elif kardeşini dinlemeyerek "Yaptığınız işe hayranım. Bu arada bir ara Azra ile bir şeyler içmeye ne dersiniz?" dedi.

"Abla!" diyen Azra'dan sonra "Zaten röportaj için sözleştik." dedi Erkam. Elif gözlerini büyüterek kardeşine döndü. Dişlerinin arasından "Baya hızlısın." dedi Erkam'a duyurmadan.

"Öyle mi? Röportajdan sonrada bir şeyler içersiniz artık." dedi Elif. Erkam onu gülümseyerek onayladı. "Elbette. Ancak benim şuan gitmem lazım. Önemli bir habere yetişmemiz gerek" dedi izin isteyerek. "Tabi" dedi Azra ablasının kolunu tutup uzaklaşırken.

"Röportajın yerini ve zamanını menajerinize söylerim" diyen Erkam arabaya bindi. Azra sinirli bir yüzle kendi arabasına bindi. Kemerini takıp arabaya binen ablasına doğru döndü.

"Bunun hesabını soracağım abla!Onu ne zaman muhteşem olarak anlattım!" dedi sinirle. Rezil olmuştu. Ablasına bu sıralar bir şey oluyordu. Araba hareketlendiğinde "Doğruyu söyle sevgilin olmadığı için bana sarıyorsun değil mi?" dedi Azra. Elif tırnaklarını inceleyerek "Hayır güzelim. Senin için en doğru taktiği uyguluyorum" dedi. Azra yamuk bir gülümseme ile "Taktik uygulayacak konumda mısın? Hatırlar mısın bilmiyorum ama yıllardır sevgilin yok." dedi Azra ileriye giderek.

Elif bir süre sessizliğini korudu. İç çekerek konuşmaya başlayacakken birden Arkadan gelen gümbürtü ve şiddet ile öne doğru savruldu. Azra arabanın arkasına baktı. "Biri çarptı" dedi kemerini çözüp kapıyı açtı. O sırada Elif'in kapısının önünde beliren adam telaşla "Özür dilerim. İyi misiniz?" diye sordu. Elif acıyla kolunu tutup "Ah! Berbatım. Önüne neden bakmıyorsun?" dedi Elif bağırarak. Kolunu çarpmıştı. Ve felaket bir acı çekiyordu.

Azra adamın yanına gelip ablasına baktı. O sırada adam kapıyı açıp Elif'in boynuna elini koydu. Parmaklarıyla kadının gözlerini iyice açıp baktı. "Nabzınız normal." diyerek ceketini çıkardı. Elif'in boynuna ceketi dolayıp "Mümkün olduğu kadar boynunuzu oynatmayın. 112'yi aradım" dedi. O sırada adam "Bu arada ben Melih." dedi adam Azra'ya elini uzatıp. Elif gözlerini pörtletip

"Azra şu adamın kartını falan al. Kaçar falan nereden bulacağız sonra?" dedi bağırarak. Azra ablasını takmayarak genç adama elini uzattı.

"Bende Azra" dedi. O sırada Melih cüzdanını çıkarıp kartını Azra'ya uzattı. "Bu benim kartım." dedi. Azra karta bakıp "Demek doktorsunuz" dedi. Elif tekrar araya girdi. "Doktor mu Azrail mi belli değil! Ölüyorum!" dedi sinirle. "Abla kemerini bağlamalıydın." dedi Azra sakin bir ses tonuyla. Melih, Elif'e doğru bir bakış attı. "Ablamın kusuruna bakmayın." dedi Azra özür diler gibi. "Adı ne?" diye sordu Melih, Elif'e bakmayı sürdürürken. "Elif" dedi Azra sakince.

Melih arabanın kapısını tutup "Elif Hanım şu an şok geçiriyorsunuz. Bu yüzden içinizden ne geliyorsa söyleyin." dedi. Sonrasında saate baktı ve duyduğu siren sesleriyle gülümsedi. Azra'ya doğru dönüp "Büyük ihtimal kolunda burkulma ya da çatlak var." dedi. Gelen ambulanstan inen yetkililer Elif'i dikkatlice sedyeye yerleştirdiler.

"Şu adamı tutun. Bize o çarptı. İnanamıyorum hemde doktormuş. Nasıl bu kadar dikkatsiz olabilir?" diyerek saydıran Elif sonunda ambulansa bindi.

Melih gülerek bu manzarayı izlemişti. Ve bu Azra'nın dikkatinden kaçmamıştı. Kadının aklında planlar oluşmaya başladı. Ambulansa binerken ağzından dökülen sözler "Kısasa kısas abla" oldu.

*Y Dönüşü: "Y" dönüşü serbest bacağın bir taraftan tutularak neredeyse bacakların arasının tamamen açıldığı pozisyona (split) getirilmesidir.

Continue Reading

You'll Also Like

297K 19.4K 26
"...Sen bana abi diyen kıza, yüreğimin çektiği hasretliği nasıl bileceksin?!" dedi Abdullah. ~ Kocaman bir apartman düşünün, birbirine can olmuş Alla...
196K 22.4K 51
Seni unutursam ey Kudüs! Sağ elim hünerini yitirsin. Seni anmaz, Kudüs'ü en büyük sevincimden üstün tutmazsam, dilim damağıma yapışsın! | Tevrat...
890K 44.4K 60
Öfkesini kontrol edemeyen, müziğe aşık Akif Yücel... Yüksek sesten ve ani hareketlerden korkan, her gözlerini açışında kendinden nefret eden Aynura T...
25.9K 600 7
12/06/2018 23/08/2018 14 Temmuz 2020 | Kitap olarak basıldı, yayımlandı⚘ |Bu hikâyeyi herkesin yüreği kaldırmaz. Çünkü bu hikâye hayatın en orta yeri...