SONDAN SONRA

By mrsarducc

5.4K 189 95

iyi okumalar! More

TANITIM'SI
1. Bölüm
DUYURU!!

2. Bölüm

1.1K 60 21
By mrsarducc

Efsane İrem geri döndü ayol!

İyi okumalar efendim :))

(Defne'den)

Gözlerimi açtığımda, ellerini saçlarıma geçirmiş vaziyette bana bakan Ömer'i gördüm.

Ömer: Günaydın sevgilim

Defne: Sana da günaydın sevgilim

Ömer: Bugün ailecek pikniğe mi gitsek diye düşündüm. Sence?

Defne: E bu harika fikir! Hava çok güzel hem. Bizim için de değişiklik olmuş olur.

Ömer: Tamam, sen elini yüzünü yıka. Ben de Emine'yi uyandırayım.

Defne: Tamam canım.

Ömer odadan çıkıp Emine'nin odasına doğru giderken ben de yatağı düzeltmeye koyuldum. Ömer de bizimkileri çoktan aramıştı.

***

Kahvaltı bitti, yiyecekler hazırlandı ve herkes arabalarına binip yola koyuldu. Bizim ekip zaten İstanbul trafiğinin %75'ini oluşturuyor.

Öyle böyle derken piknik alanına varıyoruz. Hava çok güzel, yaķınımızda sahil var. Bizimkiler çoktan kurulmaya başlamış bile. Ben de yere örtü serdim ve uzandım.

Uzanırken yaklaşık 10 dakika uyumuşum. Yüzüme Esra'ların attığı topla uyandım. Bizimkiler yemekleri masaya dizmiş, semaverde çay hazırlamaya başlamışlar. Esra ve Emine oyun oynuyor. Koray dakikada 10.000 tane selfie çekiyor, Neriman Hanım da Necmi Abi ile çimenlerin üzerine oturmuş konuşuyorlar. Ee, Ömer nerede?

Defne: Annane, Ömer'i gördün mü?

Türkan: Hayır Defneciğim. En son telefonla konuşuyordu.

Etrafta bakınmaya başlarken ileride telefonla konuştuğunu duydum. Biraz yaklaştım. Hoparlör açıktı, sanırım bir kızla konuşuyordu.

Ömer: İz, yeter artık. Ben evlendim, güzel bir yuva kurdum. Eskileri de çoktan unuttum. Bence sen de unutmalısın.

İz: Ömer, lütfen... lütfen bize... bize bir şans daha ver. Defne seni hak etmiyor!

Sesi ağlamaklı geliyordu.

Ömer: Bir daha Defne'nin adını ağzına alma! Yeter artık, kapatıyorum.

Hemen uzaklaştım. Demek İz hala Ömer'in peşindeydi. Aradan yıllar geçmesine rağmen.

Ömer yanıma geldi, yanağımdan öptü.

Ömer: N'apıyormuş benim güzel sevgilim ve yakışıklı oğlum?

Birden dalıp gidiyorum. Ya İz gelirse, ya Ömer'i benden almaya çalışırsa?

İç ses: Saçmalama kızım! Ömer seni seviyor, ne çabuk unuttun bu elmaları sen?

İç sesime cevap versem beni deli sanacaklar.

Ömer: Sevgilim?

Defne: Ha, noldu?

Ömer: Nereye dalıp gittin öyle?

Defne: He, şey yok bir şey ya

Türkan: Hadi gelin bakaaalıım, çaylar da hazır.

Koray: Hiii, yaşasın! Ay kız Türkoş yine döktürmüşsün vallahi he!

Derken herkes sofraya geçti. Ben de yüzümdeki düşmeyi fazla belli etmek istemiyorum.

Yemekler de yendi. Saat 5'e geliyordu. Ben oturuyorum, diğerleri eşyaları toplayıp arabaya koyuyorlar. Hamileliğin de en güzel yanı oturmak ya. Oh ne güzel!

İşler bitiyor ve tekrar arabalara geçiyoruz. Eve varınca kendimi hemen duşa attım. Az çok belli etmemeye çalıştım. Ama sabır da bir yere kadar. Üstümü çıkardım, duş almak için. Suyun altına geçip saçlarımı yıkamaya başladım. Ve bir yaş süzüldü gözlerimden, sonra bir tane daha. Bu günlere geleceğimi asla tahmin etmezdim. Bir garson parçasıyken bir adamın beni aniden kolumdan tutup dudaklarıma yapışması, yaptığından dolayı ona tokat atmam... Kim bilirdi ki o adamla gerçekten bir aşk yaşayacağımı?

Önce Neriman sonra Feryal ardından İz... En çok da bu kalbimi acıtıyor. Sevdiğim adamın eskiden çok sevdiği bir kız hala sevdiğim adamın peşinden koşuyor. Allah'ım beni neyle sınıyorsun yaa!

Bu kadar ciddiyet yeter. Duştan çıkıp üstümü giydim. Saçımı kurutmak için elime saç kurutma makinesini aldım. Tam kurutmaya başlayacakken Ömer geldi.

Ömer: Benim sevgilim ve oğlum duşa girmiş demek. O zaman saçlarını da babası kurutsun değil mi?

Defne: İyi, kurutsun madem

Ömer saçlarımı güzelce kuruttu. Gel de sevme şimdi bu adamı!

İçeri geçtik, televizyon izliyoruz. Emine ortamızda oturuyor.
Birden Ömer'e mesaj geldi. Mesaj atan İz'di.

Defne: Kim o mesaj atan?

Ömer: Bilmem, kimse kim. Ailemin yanındayım şu an, daha güzel hiçbir şey yok.

Aradan birkaç dakika geçtikten sonra Ömer lavaboya gitti. Ben de hemen telefonunu aldım.

"Müsait misin?"

Ben bu kızı mahvederim!

Emine: Ne oldu anne birden gözlerin kocaamaan oldu.

Defne: Yok bir şey kızım, sen televizyonunu izle. *yanağından öper*

Hemen telefonu geri koydum. 1-2 dakika sonra da Ömer geldi.

***

İçeride uyuyakalmışım. Sanırım Ömer Emine'yi odasına götürmüştü. Üstüme de battaniye örtmüş. Saat 00.47 ve bahçeden konuşma sesleri geliyor.

Sinan: Ya abi, biliyorum kızgınsın bana ama ne yapabilirim? Kız kafayı yemiş! Tehdit etmeye çalıştı beni.

Ömer: Vermeseydin o zaman Sinan, vermeseydin! Offf, nerede şimdi?

Sinan: Yoldadır kesin. Abi, Defne sakın duymasın. Zaten doğumuna ne kadar kalmış ki şunun şurasında? Bir şey olmasın ikisine de. Neyse, hadi ben kaçtım.

Ömer: Of Sinan off!

Ömer ilerideki sandalyeye oturup sakallarını sıvazladı. Ne olacak şimdi, İz mi gelecek? Oğlum, sen duyma bunları ama bu kaşar İz de fazla oldu he!

***

Derken İz geldi. Değişmiş, saç rengi açılmış; giyimi değişmiş. Şort giymiş lan! Vay sürtük seni, ben yemem bunları. Bekle sen az kaldı bekle!

İz: Ömer ben, ben çok kötüyüm.

(Ömer ayağa kalkar.)

Ömer: Kötülere bir şey olmaz, İz. Yeni mesleğin de hayırlı olsun, sana bu yakışırdı.

İz: Ömer ya lütfen, ben o gece sarhoştum, çok pişmanım gerçekten. Eğer sen olmasaydın onlar benimle oynadıktan sonra kim bilir başka neler yapacaklardı!

Ömer: Yeter İz, saçmalıklarını duymak istemiyorum. Gördüğün gibi yeni bir evim, bir ailem var. Sen de artık kendi hayatına baksan iyi olur.

İz: Benim hayatım sadece sensin Ömer. *Ömer'in dudaklarına yapışır.*

O an gözlerim karardı. Yere yığıldım.

(Ömer'den)

İz dudaklarıma yapıştığı anda, küt diye bir ses duydum. Hemen kendimi geri çekip İz'i ittim. Defne'nin yanına koştum.

Ömer: Defne! Defne! Defne sevgilim iyi misin?

***

Defne'yi hastaneye götürdüm. Şu an dinleniyor.

Telefonum çalıyor. Kimin aradığına şaşırmıyorum.

Ömer: Ne var İz?

İz: Ömer ben.. ben gerçekten çok özür dilerim.

Ömer: Daha fazla konuşma bence.

*kapatır*

(Defne'den)

Geberticem ben o İz'i geberticem! Sen nasıl benim kocama yavşarsın lan!?

Hastane odasında uyanıyorum. Ömer hemen içeriye giriyor.

Ömer: Sevgilim, iyi misin?

Yanıma yaklaşıyor ve yanağımdan güzelce öpüyor.

Defne: Ben iyiyim, asıl seni sormalı.

Ömer: Defne, sırası değil. Hadi, eve gidelim. Emine uyanmasın. Sadece bayılmışsın.

Defne: Neye bayıldığımı ben de bilmiyorum. Hala eskilerini bitirememene mi, yoksa o öpücüğe mi bayılsam? Yani böyle düşünürken bir anda bayıldım, ama bir dahaki sefere daha dikkatli olurum.

Ömer: Defne, yapma lütfen. Hadi evimize gidelim. Sonra bana istediğin kadar trip at, bağır çağır. Ama hadi gidelim eve.

Defne: Tamam.

***

SELAAAAAAMMMM

Ay çok geciktim yaa, ama güzel güzel telafi ederiz :))

Burada kesmek istedim çünkü yaklaşık 1 saattir durmadan yazıyorum, bazı okuyucularıma sözüm de var ve yetiştirdiimm!!

Umarım beğenmişsinizdir. Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin efenddiimm:))

İyi günleeeerr!!






















Continue Reading

You'll Also Like

43.4K 2.1K 33
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...
24.5K 1.4K 14
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
29.1K 1.2K 39
Bu kitap Yabani dizisinin 28. bölümünden sonra ASLAZ cephesinde yaşanan olayları konu aldığım bir kitaptır. Görmek istediğimiz fakat tüm beklentileri...
21.7K 3.9K 12
"Başka birine aşık olmaktansa, fazlasıyla senin olmakla meşgulüm." "Bebeğim, ikimiz de biliyoruz."