SU'dan :
"- Suu! Hadi kalk geç kalıcaksın okula?"
"Off anne ya pardon da ben her sefer gec kalıyorum zaten"
"- Bir kere de olsa vaktinde gitsen ne olur yani?"
"Ne mi olur? Ohooo o kadar ley olur ki, ah anne ah sen bir bilsen senin bu kızın dünyadakı salaklardan neler çekiyor?"
"- Ah kızım ah, sende bir bilsen senin bu annen kendi kızından neler çekiyor?"
Gözlerimi kısıb anneme baktım
"Anne?! Büyük laf soktun bilionmu? Demek ki ,bana çekmişsin"
Bu sefer annem gözlerini kısıb bana baktı demek ki,neymiş annecim suya laf sokmak olmuyormuş.
Okula gitmek için evden çıktım yolda giderken buruşmuş teyzeyle karşılaştım gidib yolunu kestim.
"Teyzecüüüm?"
"- Buyur kız- aaa sen o terbiyesiz kızsın tanıdım ben seni"
"İyi halt yedin!"
"- Tüü sana yazıklar olsun terbiyesiz"
"Laan! Lafını bilde konuş,yaşlı başlı demem alırım ayağımın altına şimdi çekil önümden!"
Teyzeden sonra yoluma devan ettim.
Okula geldim şu an sınıfın kapısının önündeyim iki saattir kapıyla bakışıyorum.
"Lan kapı bozuntusu naber? Bozuntu dediğime bakma lafın gelişi lan kapı onu bunu bırakda kapı olmak nasıl bir duygu? Söylesene bana bende bileyim yani şimdi nasıl olsa insan merak ediyor. Harbi lan nasıl duygu? Lan konuşsanaa...Aloo kime diyorum? Amaan ya konuşmazsan konuşma bende girerim içeri olur biter"
İçeri girer girmez her kes bir anda bana baktı öğretmen hariç. Çünkü sınıfta öğretmen yoktu ders boştu.
"Lan ders boşmu?"
"- Kör müsün Su Görmüyor musun?"
"Sus çocuk ,patlatırım yoksa"
Gözlerini devirib önüne döndü
"Lan göz devirme bana çarparım"
Baktım kimse beni dinlemiyor hatda takmıyor bende oturub derslerimi okumaya başladım.
Zil çaldıktan sonra derin bir oh çektim ve dışarı çıktım gidib bahçede oturdum. İki dakika sonra Ateş malı gelib tam karşıma oturdu.
"- Naber Sucuk?"
"Hiç havamda değilim Ateş bulaşma"
"- Ne oldu ya?"
"Ne bileyim ya sadece sıkılıyorum"
"- Hii peki Gece ile Doğa yokmu?"
"Yok onlar bu gün gelmediler"
"- Neden?"
"Ne bileyim ya bekçisimiyim onların? Allah-Allah ya"
"- Öff iyi be,ne yapalım o zaman?"
"Bilmem"
"-Hayret ilk kez bir şeyi bilemedin"
"😒 neyse ben derse giriom hadi görüşürüz"
"- Ya ama Su?"
"Görüşürüüüzz"
Derse girdikten sonra ders başladı😂
5 dakika sonra içeri orta yaşlarda tanımadığım bir kadın girdi.
"Lan Hamid?"
"- Ne var Su?"
"Elinin körü var! Doğru cevab ver lan bana"
"- Efendim Su?"
"Ha işte böyle aferin neyse bu kadın kim tanıyormusun?"
"- Yeni Tarih öğretmenimiz"
"Eskisine ne oldu ki?"
"- Bir kaza geçirmiş hastanede, o gelene kadar bu olucak"
"Hadi be geçmiş olsun"
Daha sonra öğretmeni kendi yöntemlerimle analiz etmeye başladım. Analiz ederken bir şey fark ettim daha doğrusu çok şey fark ettim.
Öğretmenin burnunun kenarında avucum kadar bene var. Gözünün kenarında 2 tane benek var. Elleri zaten çilli yüzüde öyle. Fizik desen 150-100-150 evet aynı öyle. Saçlarıda karganın evine benziyor.
Dayanamayıb ilk soruyu ben sordum
"Öğretmenim?"
"- Evet?"
"Neden böylesiniz?"
"- Anlayamadım kızım nasıl?"
"Böyle işte"
"- Evladım açık konuşurmusun?"
"Açık konuşursam puanımı kırmayacağınıza söz verirseniz konuşurum"
"- Peki tamam"
"Yani burnunuzun kenarında kocaman bene, gözünüzün kenarında iki tane benek , yüzünüz ve elleriniz çilli , saçınız desem demiyorum bile"
"- Belkide buralı değilimdir kızım?!"
" o_O What dedin?"
"- I'am Uzaylı!"
o_O gözlerim bu şekilde yerime oturdum
"- Lan Su ilk defa böyle oluyorsun biliyormusun?"
"Emre sus almayayım ayağımın altına"
Dersden sonra eşyalarımı toplayıb okuldan çıkdım..