İkinci Şans (TAMAMLANDI)

By 80meltem

278K 20.9K 12.9K

04.12.2017 ROMANTİZM İçinde #54 Orta yaşın üstünde iki çocuklu bir annenin yeniden aşkı bulması, bu aşk için... More

Tatil Düzenlendi.
Bodrum Bodrum... Düzenlendi.
Sadece Beni Sev... Düzenlendi.
Amaa... Düzenlendi.
Tatil Bitmesin... Düzenlendi.
Levent'in gözünden Düzenlendi.
Soğuk Düzenlendi.
Kim daha çok haklı? Düzenlendi.
Anne sakin ol!!! Düzenlendi.
Ev Düzenlendi.
Ev part 2 Düzenlendi.
Bahane! Düzenlendi.
Hey uçak!! Düzenlendi.
Osmanlı Tokadından Hallice Düzenlendi.
Panik! Düzenlendi.
Hadsiz! Düzenlendi.
Zaman Düzenlendi.
Bolu... Düzenlendi.
Bolu 2... Düzenlendi.
Hayal kırıkları Düzenlendi
Çaresiz Düzenlendi.
Çaresiz part 2 Düzenlendi
Barışalım mı? Düzenlendi.
Karmaşa Düzenlendi.
Bir kadın ne ister? Düzenlendi.
Özel bir kadın için özel bir buket 🌹 Düzenlendi.
Büyük şehrin kötü sürprizi Düzenlendi.
Kar tanesi. Düzenleniyor...
Öksüz Yüzük
adsız bölüm
Zeytinli Ev...
Cerahat & Çarpışma
Her seçim bir vazgeçiş...
Arım balım peteğim..
Tekrar dene
İksir...
Salih..
Hayat devam ediyor..
Yeniden!?
Final bölümü...
ÖNEMLİ !!

İki Yanlız Bir Mutlu Eder mi? Düzenlendi.

25.8K 971 542
By 80meltem


Bölüm şarkısı: Lp - Lost on you

Part 1

Salih, bir haftadır kızı ve eski eşiyle Bodrum'da lüks bir tatil köyündeydi. Sadece kızı için katlanıyordu üç yıl önce boşandığı kaprisli karısıyla tatil yapmaya. Anne babasının boşanmasının ardından şiddetli depresyon atlatmıştı güzel kızı. Salih, onun üzüntüsüyle çökmüştü adeta ama Nihan'la evli kalmaya da daha fazla katlanamamıştı.

Her çocuk gibi kızı Şimal de anne babasını bir arada görmek istiyordu daima. Ama hayat her zaman istediğimiz gibi gitmiyor, bizim için farklı planlar yapıyordu...

***

Çoğu evlilik gibi onların evliliği de iyi temennilerle başlamıştı. Karısı Nihan'ı üniversiteden beri tanıyordu. Etrafında birçok kız vardı o dönem ama onu tavlayıp nikah masasına oturmaya ikna eden Nihan olmuştu.

Maalesef evlendikten kısa süre sonra büyü çabucak bozuldu. İki sene zor katlandılar birbirlerine. Nihan hemen Şimal'e hamile kalmasa o kadar da durmazdı Salih.

Kızı doğunca Nihan baba evine geri döndü. Uzunca bir süre boşanmayı erteleyip ayrı yaşadılar. Aile büyükleri, yakın dostları... Salih'in sözünü dinleyeceği kim varsa onları barıştırmak için araya soktu aileler. Fakat işe yaramadı. Üç yıl önce de bu sürüklenen evliliği resmen bitirdiler. Ama yılda iki kez okulun tatil olduğu dönemlerde, Salih eski eşi ve kızıyla birer haftalık tatiller ayarlıyordu. Kızı çok mutlu oluyordu bu ortamlarda.

***

Neyse ki kızıyla zaman geçirmekten asla gocunmuyordu Salih. Ama aklı İstanbul'da bıraktığı sevgilisindeydi...

Melek ile dört yıldır birbilerini tanıyorlardı. İki yıldır aralarındaki enerjiyi ikisi de hissediyordu. Ama Melek boşanmadan aralarındaki duruma isim koymaya ikisi de yanaşmamıştı.

Melek'in boşanma süreci çok sancılı geçmişti. İki çocuğu vardı ve kocası velayetlerini Melek'e bırakmamak için çok direnmişti. Kocasıyla oldukça sinir bozucu, bolca tartışmalı ve birbirlerine üstünlük sağlamaya çalıştıkları bitmek bilmez günlerin ardından sonunda çocukları Melek'te kaldı. Mahkeme oturduğu evi de Melek'e ve çocuklara bırakmıştı.

Part 2

Salih, kızının hatırına katlandığı bir haftalık tatilin ardından İstanbul'a dönecekti ama aniden aklına bambaşka bir fikir geldi. Meleğini arasa, yanına çağırsa, acaba gelebilir miydi?
***

Melek boşandıktan sonra ciddi geçim sıkıntısı çektiği için iki işte birden çalışıyordu. Yetmezmiş gibi akşamları da ingilizce kursuna gidiyor, kendini geliştirmeye çabalıyordu. Çocuklarına annesi baktığı için içi rahattı. Sonuçta onun bütün çabası çocuklarını başkalarına muhtaç olmadan yetiştirebilmek içindi.

Salih, birkaç kez maddi destek teklif etmişti sevgilisine. Faturalarını ödeyebilir ya da mutfak masraflarını üstlenebilirdi seve seve ve bu harcamalar maddi olarak Salih'i sarsmazdı. Ama Melek o kadar kesin dille reddetmişti ki Salih üsteleyememişti. Yine de, zaman zaman Meleğine şık ve işlevsel hediyeler alarak kendince işe yaramaya çalışıyordu Salih. Yaz başında hediye ettiği el işi deri sandaletleri sürekli Melek'in ayağında görmüştü mesela ve çok mutlu olmuştu. Okul açılırken kendi kızına aldığı kırtasiye setinin aynısını Melek'in kızına da almıştı. Melek yine kabul etmek istemeyince Salih alınganlık silahına başvurdu...

"Sana yardım etmeme izin vermemeni anlamıyorum. Sana bu kadar önem verirken sıkıntı çekmeni uzaktan izleyebileceğimi mi sanıyorsun? Bari bu kadarını kabul et!" Tarzında uzun bir nutuk çekmiş ve etkili olmuştu Salih.

Melek'in eski eşi Hakan, cüzzi bir nafaka ödeyebiliyordu. İstese belki daha fazlasını yapabilirdi ama içinde bir türlü bastıramadığı kin ve kıskançlık onu böyle davranmaya itiyordu. Melek'in deneyip, tekrar deneyip düştüğünü, başaramadığını görmek ve sonunda ondan yardım istemek için kapısına gelmesini istiyordu. Hakan'ın henüz bilmediği gerçek ise Salih'in asla Melek'in düşmesine izin vermeyeceğiydi.

***

Salih, derin bir iç çekip uzandığı şezlongtan kalktı. Ekim ayının sonlarında, akşamüstü güneşi tatlı tatlı esen melteme karışıyordu. Tatil köyü nerdeyse boştu.

Kızı Şimal arkasından seslendi. "Babaaa... Nereyeeee? Son kez denize gireceğimize söz vermiştin."

"Babaya beş dakika izin ver bebeğim. Hemen geleceğim ve denizin tadını çıkaracağız" deyip gülümsedi kızına.

Kızının yanındaki şezlongta, cüretkâr turuncu mayokinisiyle uzanan eski karısı da, gözlerini dalgın dalgın yürüyen Salih'e dikti. Nihan, hâlâ barışmayı umduğu eski kocasındaki değişikliği iliklerine kadar hissediyordu. Tuhaf bir enerjiyle dolmuştu Salih. Telefonu elinden hiç düşmüyordu. Sürekli mesajlarını kontrol edip bazen telefonla konuşmak için yanlarından ayrılıyordu.

Kendi kendine gülümserken yakalamıştı birkaç kez. Sebebini sorduğundaysa her seferinde Salih onu geçiştirmişti. Nihan, eski kocasını başka birine kaptırmak istemiyordu ama elinden de pek birşey gelmiyordu artık. Sonuçta boşanmışlardı ve Salih resmen özgürdü. Er geç hayatına biri girecekti. 'Hiç değilse Şimal'in huzurunu kaçırmayacak sorunsuz biri olsa bâri..' diye geçirdi içinden.

Part 3

Salih iri, renkli çakıl taşlarının üzerinde yürüyüp denize yaklaştı. Serin su ayaklarının arasından kayıp giderken tatlı bir melodi söylüyordu sanki. Huzur doluydu denizin sesi.
Cebinden telefonunu çıkarıp whatsapptan bir mesaj attı Meleğine..

- Canımm, uygun musun?

Müsaitse Melek onu arardı. Böyle bir anlaşma yapmışlardı aralarında. Melek'in hafta içi çalıştıgı mâli müşavirlik şirketi iş saatlerinde özel görüşmelere pek hoş bakmıyordu. İki dakika geçmeden Melek onu aradı..

"Salihciğimm..."

Bu kadının sesindeki samimiyet Salih'i bitiriyoru. O kadar içten -salihciğim- diyordu ki... Salih her duyduğunda gülümsüyordu.

"Meleğim nasılsın? Özledim seni."

Melek'in tebessümü sesine yansıyordu.

"Canım benimm... iyiyim. Bende seni çok özledim. Ne zaman dönüyorsunuz?"

"Bu akşam canım... ama ben dönmek istemiyorum." Salih, sevgilisinin yüzündeki üzgün ifadeyi görür gibi oldu. Kesin o öpülesi alt dudak sarkmıştı aşağıya doğru. Sevgilisini daha fazla bekletmeden devam etti...
"Melek, iki günlüğüne gelsene buraya. Yarın cumartesi, zaten çalışmıyorsun. Temizlik şirketinden de izin alsan..."
Melek hafta sonları şirketlere temizliğe giden bir ekibe katılmıştı. Bu iş Salih'in hiç içine sinmiyordu ama Melek'in çabası da takdire şayandı doğrusu.

Melek telefonda birşey diyemeden düşünmeye başladı. İşten izin alsa... Alabilirdi belki ama ya çocuklar? Yoğun çalıştığı için zaten çok az zaman geçirebiliyordu kuzularıyla. Belki hafta sonu babası çocukları alır diye düşündü sonra. Ama bu kez de başka bir bariyere takıldı.

Para!

Bodrum'a uçakla gitmek için akpilden fazlası gerekliydi. Bileti alsa oteli ne yapacaktı? Kalacak yer ayarlasa orada ne yiyip içecekti? Salih'in Bodrum'da ona para harcatmayacağını biliyordu aslında ama içine de sinmiyordu işte.

"Canım yaa, çok isterdim..." dedi kısa bir bekleyişin ardından. "Ama biliyorsun, çocuklarım... Nasıl bırakırım?"

Salih umutsuzca ısrar etti. "Bebeğim biraz zorlasan şartlarını. Belki babalarında kalırlar bu hafta. Hadi kırma beni." Sevdiğine duyduğu özlemle yutkunup derin bir nefes aldı "Hiç yanlız kalamıyoruz Meleğim, sana ihtiyacım var."

Salih'in bir anda değişen arzu dolu sesi Melek'in de yutkunmasına sebep oldu. Resmen üç aydır sevgiliydiler ama ufak öpüşmelerin dışında hiç yakınlaşmamışlardı. İkiside bunu çok istiyordu ama Melek'in şartları ikisinin vuslatını pek mümkün kılmıyordu.

Melek, tuttuğu nefesini gürültüyle bırakınca Salih telefonun ucunda gülümsedi. Meleği de onu istiyordu. En az onun kadını istediği kadar hem de.

"B-been... bilmiyorum..." dedi Melek.

Salih, onun aklındaki diğer sorunların cevaplarını dile getirdi hemen. "Canım bak; benim tarihi belirsiz uçak biletlerim var Bodrum'a... darbe girişimi olduğunda iptal ettiğim biletler. Birini hemen senin adına rezerve ettireyim. İlk uçakla gelirsin. Seni alırım havaalanından."

"Ya otel? Nerede kalacağım ben?"

"Burada geniş bir odam var Meleğim, ikimize de yeter." Bir an duraksadı Salih. Belki de Melek beraber kalmayı istemeyecekti. Ona bir seçenek daha sundu. "Ama istemezsen sana başka oda ayarlarım hemen."
Kısa bir sessizlik oldu. Salih sevgilisinin telefonda, ölçüp biçip karar vermeye çalıştığını hissedebiliyordu. Son bir kez daha ısrar edip şansını zorladı. "Hadi canımm... kırma beni. Küçuk bir tatil sana doping gibi olur."

Melek gitmek istiyordu. Ama önce temizlik şirketinden izin alması gerekiyordu. Sonra annesi, çocukları ve eski kocasıyla konuşmalıydı.

Otuz altı yaşında ve boşanmış olması onu özgür kılmamış, daha da bağlamıştı sanki. Salih'i daha fazla bekletmeden konuştu.. "Birtanem, gerçekten çok isterim gelmeyi. Ama önce iş yerinden izin alıp annem, çocuklarla ve Hakan'la konuşmam gerek. Bana en fazla iki saat izin verebilir misin? Durumu netleştirip sana döneyim. Olur mu?"

Hakan Melek'in eski kocasıydı ve -iki gün tatile gideceğim, çocukları alabilir misin?- dese asla almazdı. Ama Salih birşey demedi.

Part 4

Hakan ve Melek aynı iş yerinde çalışırken tanışmışlardı. Hakan ilk görüşte vurulmuştu yeni gelen stajyer kıza. Haftalarca Melek'in peşinde koşturmuştu. Sonunda Melek, Hakan'ın ilgisine kayıtsız kalamayıp gönlünü kaptırmıştı. Kısa bir süre sonrada evlenmeye karar vermişlerdi. Aralarındaki ciddi yaş farkı ve Hakan'ın daha önce bir evlilik yapmış olması en büyük engelleriydi. Melek'in ailesi uzun süre bu evliliğe karşı çıktı lakin Hakan'ın da sayesinde daha fazla direnemeyip evlenmelerine razı geldiler. Hakan efendiliği, dürüstlüğü ve sempatikliğiyle Melek'in ailesinin kalbini kazanmayı başarmıştı.

Evlendikten sonra ise işin rengi değişti. Aralarındaki yaş farkı Hakan'ın paranoya boyutuna varan kıskançlıklarına sebep oldu. Melek hep alttan aldı. Hep sustu. Hakan'ın hoşlanmayacağı şeyleri yapmaktan kaçındı. Kocasının istemediği yerlere gitmedi. Zamanla en yakın arkadaşlarıyla bile görüşemez oldu.
Bu arada kızı Elif doğdu. Bir sürü sağlık sorunları ve hesapta olmayan maddi sıkıntılar üst üste geldi. Melek'te işe girip eve katkıda bulunmak istiyordu ama Hakan karısının çalışmasına da izin vermiyordu.

Zamanla iletişimleri azaldı. Konuşmaz, gülmez, sevişmez oldular. Melek ciddi ciddi boşanmayı düşünürken tanıdı Salih'i.

İnternette tesadüfen reklamına rastladığı arkadaşlık sitesini merak edip üye olmuştu Melek. Aslında amacı sevgili bulmak değildi. Tek isteği evliliğinde yaşadığı sıkıntıları bir yabacıyla konuşmaktı. Yakın çevresinde kimseye anlatamıyordu çünkü. Herkes Melek ve Hakan'ı çok mutlu zannediyordu. Oysa evin içinde olanları ve olmayanları bir Melek bir de Allah biliyordu.

Salih de bir arkadaşının önerisiyle üye olmuştu siteye. Birkaç başarısız sohbet girişiminin ardından Melek çıkmıştı karşısına. Uzun süre o site üzerinden yazışmaya devam ettiler. Salih bir kez telefon numarasını istemiş, Melek de vermemişti. Bir daha da ısrar etmemişti Salih. Sonuçta kadın haklıydı. Henüz evliydi ve yaşadıkları durum pek de doğru degildi.

Salih, Meleğini görüntülü konuşmaya ikna etti sonunda. O âna dek birkaç resmini görmüştü sadece ve hayran kalmıştı. Ama görüntülü konuşurken iyice gönlünü kaptırdığını hissetti. Melek'in mahcup tebessümü, utangaç tedirgin halleri, gizemli ses tonu ve gizli gülüşleri Salih'in aklını başından alıyordu her gördüğünde.

Melek'in devam eden evliliğine rağmen Salih onu bir kahve içmek için buluşmaya ikna etti sonunda. Ama o buluşmayı hiç gerçekleştiremediler.

Melek, bomba gibi bir haber verdi o gün Salih'e; 'hamileyim' dedi.
Melek ağlaya ağlaya yazmıştı bunu. Gebeliğine sevinememişti. Salih'le yeni bir hayat hayalleri kurarken Allah ona ciddi bir mesaj vermişti.

Salih bu tuhaf ilişkiden hemen kendini çekti. Melek'in sayfalar dolusu yazdığı mesajlara birer ikişer cümlelik cevaplarla geri döndü. Bazen de hiç cevaplamadı. Kırgın ve kızgındı Salih. Melek kocasıyla nadiren ilişkiye girdiğini ima etmişti bir keresinde. Nadir beraber olan bir çift nasıl bebek yapabilirdi peki? Melek'i unutmaya çalıştı. Reel bir görüşmeleri olmamıştı zaten. Sadece bilgisayar ekranında gördüğü bir kadını unutması ne kadar sürebilirdi ki?

Ama düşündüğü gibi olmadı. Melek bir türlü aklından çıkmadı. Kendini işe verdi. Çalıştı çalıştı çalıştı... Kızı ve ailesiyle vakit geçirdi her fırsatta. Dostlarıyla beraber oldu. Ufak tefek ilişki denemeleri bile oldu. Ama kimse içine sinmiyordu. Zaman zaman düşünüyordu acaba ne yapıyor diye... Bebeği ne kadar olmuştu acaba?.. Kesin çok sevimlidir diye geçiriyordu aklından.

Aylar sonra Salih kendinde Melek'e yazacak gücü buldu. Tanışmalarına vesile olan siteye girdi ve Melek'in uzun süredir siteye girmediğini anladı. Belki de bir daha hiç girmeyecekti o siteye... Yine de 'belki mesajımı görür...' diye umarak, kendine hakim olamayıp kısa bir mesaj yazdı:

-Merhaba Melek, nasılsın? Herşey yolunda mı?

Melek günler sonra gördü Salih'in mesajını. "Herşey yolunda mı?" demişti Salih. Hiçbir şey yolunda değildi. Melek çok kırılmıştı Salih'e. Günlerce dertleştiği, güldüğü, hayaller kurduğu adam bir anda buharlaşmıştı sanki. Her şey bir yana; dost olduklarını sanıyordu Melek. Ama Salih öyle hızlı gitmişti ki, Melek kendini Salih'in işine yaramaz hissetmişti.

Hiçbir şey yolunda değildi. Melek boşanmaya çalışıyordu iki çocuğuna rağmen. Bebeği henüz dört aylıktı, hâlâ meme veriyordu. Ama yaşadığı istikrarlı stres yüzünden sütü kesilebilirdi.

Hiçbir şey yolunda değildi. Bir yandan deli gibi iş ararken diğer yandan kendi öz anne babasının baskısına, kinayeli sözlerine, yerli yersiz iğnelemelerine katlanmaya çalışıyordu. 'Gül gibi yuvasını dağıtmıştı' annesine göre. 'Hakan'dan daha iyisini bulamazdı' babasına göre.

'Herşey yolunda mı?' demişti Salih. Melek ekrana bakarken sessizce ağladı. Baba evinde zoraki sığındığı küçük odada bağıra bağıra ağlayamazdı çocukları yanında uyurken. Cevap yazmak içinden gelmedi o akşam.

Salih her gün o siteye girip Melek cevap yazmış mı diye bakıyordu. O akşam mesajının Melek tarafından okunduğunu ama cevaplamadığını görünce sabaha kadar elinde telefon bekledi. Ertesi gün de cevap gelmeyince bir mesaj daha yazdı Salih:

-Seni merak ediyorum. Sağlığın nasıl? Bebeğin iyi mi?-

Melek birkaç gün sonrasında cevap yazdı:

-Merak edeceğin birşey yok.

Salih, Melek'in mesajını o gece gördü. Melek'in kırgınlığı dört kelimede tokat gibi vurmuştu Salih'in yüzüne.

Salih uzun süre Melek'le konuşabilmek için uğraştı. Melek boşanma davası açtığını haftalar sonra söyledi Salih'e. Yeniden birbirlerini affedip arkadaşlıklarına devam etmeleri günler aldı.

Continue Reading

You'll Also Like

2.7K 413 48
"Hiç mi umut kalmadı çalıkuşu, ben sevdamızı kurtarsam, tekrar, bir şans daha veremez misin bana?..." "Benden kocaman bir aşk aldın Fatih, bana baba...
162K 18.1K 64
Hayat toz pembe değildi hiç bir zaman. Genç kadın mutlu olacağını düşündüğü bir evlilikten büyük darbeler alarak kurtulmuştu. Ancak geçmiş bir türlü...
Haz By 🍀

Romance

378K 5.7K 19
Çocukluktan beri Karan Avcıoğlu'na karşı hisleri olan Efsun Alakurt'un hikayesidir. Sevdiği adamla birlikte olduklarından sonra her şeyin farklı ola...
326K 14.9K 29
Bir kitap çevirmeninin hayatı ne kadar tek düze olabilir ki? Emin olun Zeynep'in hayatı herkesten daha fazla sıradandı. Taa ki yeni, bir iş buluna d...