KOYU KIRMIZI |Anlaşmalı Aşkla...

By Russilexa

1.4M 67.4K 9.4K

/Tamamlandı/ Hiç yapmayacak bir şeyi yapsanız , düşünün... Boşansanız mesela. Delice aşık olduğunuz adamdan. ... More

AR/Koyu Kırmızı /Tanıtım
AR/1
AR/2
AR/3
AR/4
AR/5
AR/6
AR/7
AR/8
AR/9
AR/10
AR/11
AR/12
AR/13
AR/14
AR /16
AR /17
AR/18
AR/19
AR/20
AR/21
AR/22
AR/23
AR /24
AR /25
AR/26
AR/27
Sözleşme Artık Raflarda 🍃
AR/28
AR/29
AR/30
AR /31
AR/32
AR/33
AR/34
AR/35
AR/36
AR/37
AR/38
AR/39
AR/40
Finalden Alıntılar, Duyuru Ve Etkinlik!
AR/41 (FİNAL.)
Sözleşme /İnternet sitesi indirimleri/

AR/15

35.6K 1.7K 204
By Russilexa

Helöööw💃

Merve uyandığında kafasına kadar örtülü olan battaniyeyi çekip derin bir nefes aldı. Sıcaktan ölecekti. Battaniyeyi üzerinden atıp yataktan kalkmaya yeltendi fakat yatağın üzerine serili olan beyaz bir kaban ve mavi bir elbise görmeyi beklemiyordu.

"Uyanamadım galiba."

Kendi kendine mırıldanırken aniden açılan kapıya döndü. Eli kim gelirse gelsin sutyenli göğüslerine giderken kapının eşiğinde duran Yiğit'e baktı.

"Kapı çalma adetin yok mu senin?"

Söylenirken üzerinden attığı battaniyeyi tekrardan kendine çekti. Yiğit gözlerini alayla koşarken dudaklarını kıvırdı.

"Sen burada sere serpe yatarken ben göreceğimi gördüm merak etme." Derken göz kırptı Yiğit. Yüzünde belli olan gülümsemeyi genişletirken Merve'nin şaşkın yüzüne bakarak konuşmaya devam etti.

"Onları giy. On dakika içinde aşağıda olmazsan tek giderim."

Kapıdan kaşlarını yukarı kaldırıp giden adama açık gözlerle baktı Merve. Yigit'i sadece bir saat görmemişti ve kendisiyle normal konuşması istemese de hoşuna girmişti.

Yüzünde ki ufak gülümseme ile kalktı yataktan. Odanın ışığını açıp yatakta ki mavi elbiseyi üzerine tuttu. Boy aynasının önüne geçerek elbiseyi bedenine tuttu. Uzun ,fazlasıyla kapalı elbiseye burun kıvırarak elbiseyi yerine bıraktı.

"Gitmeyeceğim. Neden gideyim ki? Gitsin masalıyla öyküsüyle buluşun öküz."

Söylenerek kabanı kapının arkasına elbiseyi ile dolabında aşarken kapının çalmasıyla gözlerini kapattı. Kapının arkasına geçip sadece kafası görülecek kadar açtı kapıyı.

"Hala hazır değil misin kızım?"

"Sanırım gitmeyeceğim Ceren Hanım."

Merve mahçup bir şekilde mırıldandı. Ceren Hanım gülümserken kapının pervazına elinin koydu.

"Parti Levent'in partisi. Yabancılık çekmesin,nişanlısı da aynı seni gibidir. "

"Nişanlısı? "

Merve kafasını iyice uzatırken gözlerini kırpıştırdı.

"Öykü. Levent daha önce buraya gelmişti. O zaman gördüm, Ammar çok içer en azından sen varken pek fazla yeltenmez. "

"Hemen geliyorum."

Merve kapıyı kapatıp arkasına yaslandı. Gözleri kendiliğinden sinirle kırılırken dolaba ulaştı gözleri. Alt dudağını dişlerken dolaba gidip mavi elbiseyi attığı yerden çıkardı. Bir kaç makas darbesiyle elbisede ki fazlalığı çok iyi alacaktı.

//

"Merve! On dakika dedim on saat oldu be kadın!"

"Geldim!"

Merve apar topar merdivenlerden inerken üzerini düzeltip karşısında ki adama baktı. Ona yavaşça gülümserken merdivenin sonunda ki babetleri ayağına giyip Yiğit'in karşısına dikildi.

"Jamil jidda. "

"Ha?"

Yiğit kafasını iki yana sallarken kaşlarını çattı. Ellerini karısının kabanına koyarak onu kendine çekti. Merve kaşlarını kaldırıp önünde onu çeken ellere tutunup Yiğit'e baktı.

"Ne yapıyorsun!" Sesinin içeri Ceren Hanım'a gitmemesi için fısıldadı Merve. Kafası adamın göğüs hizasına gelirken karnının şişkinliği bile onların birbirine yapışmasını önleyememişti.

"Bu eteğin geri kalanı nerede?"

Kabanının önünde ki düğmeleri teker teker açarken elbisenin gözükmesine neden oldu. Ellerini kabandan elektirik çarpmış gibi çekerken yutkunu.

Uzun elbisenin yerine gelen elbise şimdi kısacık olmuştu. Dudaklarını yalayarak Merve'ye baktı. Kadın güzeldi. Fazlasıyla.

"Sen, böyle gelemezsin. "

Merve'nin bir an duraksayıp öyle konuşan adama baktı. Onun bu şaşkın hali hoşuna gitmişti. Dudaklarına ince bir ciddi koyarken Kabanının önünü kapattı ve Ceren Hanım'a seslendi.

" Ceren Hanım, biz çıkıyoruz. "

Kapıyı açıp dışarı çıktığında arkasından tin tin gelen adama baktı. Yiğit resmen dilini yutmuştu. Genç adamın arabasına yaklaştı. Siyah Mercedes ona göz kırparken alt dudağını ısırdı.

Bu arabayı daha önce görmüştü. Ilgın parçalarını satarken.

" Üşürsün. "

Amma arabasının yanına yaklaştığında kilitli kapıları açtı. Arabanın içine girip Merve'nin binmesini bekledi. Genç kadı arabaya bindi. Bu gece sadece Yiğit'e bilmediklerini göstermek vardı aklında.

Kabanına sarılırken kocasının söylediklerine kulak almayarak omuz silkti.  Araba Yiğit'in sabır mırıldanmaları ile çalışırken Merve oturduğu yerde biraz daha mayışmak istedi.  Hamileleiğinde zar zor hareket edip yataktan hiç kalkmamak istese de evde ki hesap çarşıya uymamıştı.

Yiğit 'in çaktırmadan ısıtıcısı açarak Merve' nin rahatça koltuğa yayılmasını sağladı.  Gülümserken parmaklarını radyoya götürdü ve çalan şarkıya ritim uydurarak direksiyonda ki elini yavaşça şıklatmaya başladı. 

Merve bir an Yiğit 'e odaklandı.  Üzerinde ki siyah smokin,  yakasında açık olan gömleğinin üç düğmesi ile nefes kesici görünüyordu. 

Dudaklarını yalayarak yüzüne odaklandı.  Otuzlu yaşlarında olmasına rağmen şakaların da olan bir kaç beyaza baktı.  Sakalsız olan yüzü,  onu sanki daha küçük birisi gibi gösteriyordu. 

"Ammar. "

Merve bütünleşmiş gibi önünde ki adama bakarken söylediği cümlenin farkına vardı.  Yerinde doğrulurken boğazını temizledi. 

Yiğit ise sıkışık trafikte kulaklarının müzikle beraber adının söylenmesini sevinmişti. Yüzünü ara ara Merve'ye çevirip gülümsedi.

"Söyle. "

Yiğit'i mırıltısı genç kadının kulaklarına ulaşınca sıkı bir küfür etti Merve.  Yutkunurak arabayı süren kocasına döndü. 

" Şey,  ısıtıcıyı kapatsana.  Çok sıcak oldu. "

Asıl sıcaklık içeride ki hava yüzünden olmuştu.  Merve,  Yiğit'in sıcak havaya kapatması ile yüzüne elleri ile hava yapmaya çalıştı.  Fakat Yiğit'in gülümseyen yüzünü gördükten sonra el hareketlerini bıraktı. 

Bir kaç dakika sonra büyük bir ara sokakta durdular.  Yiğit elinde ki telefonu bırakıp dudaklarını yaladı ve arabayı uygun bir yere çekip yan tarafında bakıp Merve'ye kafa işareti ile çıkmasını söyledi. 

Merve kapıyı açıp çıkarken Yiğit'te arabanın kapılarını kilitleyerek karısının yanına gitti ve elini tutup sesin bol olduğu yere doğru yürüdü.

Kapıya vururken Merve've dik bir şekilde ona bakıyordu.

"Merhaba! "

Yiğit,  Merve'nin bakışları altında kapıyı açan ve sesin biraz daha yüksek gelmesine neden olan kadı a baktı.  Yüzünden büyük gülümsemesi ve gülümsemesine eş değer yeşil gözleri ile onlara bakıyordu. 

" Merhaba.  Yiğit Karaer ben, bu da eşim Merve. "

Yiğit kolunda Merve ile içeri girerken önünde ki kalabalığa bakıyordu.  Etrafta ki süslemeler o kadar büyük ve gösterişliydi ki arkadaşının ne kadar şanslı olduğunu düşündü.  O u düşünebilecek güzel bir kadın vardı. 

" Levent birazdan burada olur,  süpriz olmasını istemiştim.  Nisa ve Cenk'i tanıyorsunuz onlar tam ileride.  "

" Çok teşekkür ederiz. "

Merve saçlarına hayran kaldığı kadına bakarken gülümsedi.  Yavaşça beyaz kabanını çıkararak masmavi elbisesini gözler önüne serdi.  Yanında ki kadının bedenine bakışlarını görünce kaşlarını çattı.  Öykü boğazını temizleyip gülümsedi ve onların yanından ayrıldı. 

Merve ya onda ki adamla beraber bir masaya otururken elbisesini düzeltti ve göğüslerinin gözükmesine engelledi.

Yiğit ona hayran hayran bakarken kadının güzelliğini görmeden edemiyordu. Merve'yi daha önceden şişlik karnı ve ayıcıklı pijamaları ile,  hatta üzerine çikolata dökülmüş pijamaları ile gördüğü için şuan karşısında ki kadının güzelliğini sorgulayacak kadar aklı gitmişti. 

"Ne bakıyorsun öyle öküzün trene baktığı gibi? "

Merve'nin sesini duyunca yutkunu kafasını başka bir yöne çevirdi.  Müziğin sesi kesilmiş,  bu da yanında ki kadının kıkırdamasını duymasını sağlamıştı. 

Dudaklarını yalayıp yanında ki kadına tekrardan dönecekti ki girdikleri kapının kırılması ile gözlerini büyüttü. 

"Öykü! "

Arkadaşı yer göğü inleyecek kadar bağırdığında ilk önce gözleri kızıl saçlı nişanlısının buldu,  daha sonra etrafa aldanmadan gidip ona sarıldı.  Merve bu görüntü ile gülümserken Yiğit çaktırmadan ona bakıyordu. 

Levent etraftaki insanlara aldanmadan karşısında ki kadının dudaklarına bir öpücük konduğu canım Yiğit'in gülümseyen yüzü büyüdü ve hemen kendini belli etti.

"Devrem! İşin daha çoksa biz geri gidelim. "

Salonda ki herkes gülmeye başlayınca Levent elini ensesine koyarak etrafta ki insanlara baktı.

Şarkının çalmasıyla Levent kollarıma Öykü'yü aldı ve salonda ki herkesin dans etmesi için onlar teşvik etti. 

Yiğit kaçamak bakışlar ile yanında ki karısına baktı.  Merve sağ elinin tüzük parmağında ki tek taş ile oynuyordu ki Yiğit bunu fark edince birden dondu.

"Ben bir lavaboya gidip geliyorum. "

Yiğit Merve'ye seslenip lavaboya giderken üzerinde wc işareti olan kapıdan içeri girdi ve boynundan yüzükle beraber kolyesini çıkardı. 

Kolyemi ucunda ki gümüş yüzüğü  çıkardı ve parmağına geri taktı.  Aynada kendine bakıp dudaklarını yaladı.

Kapıdan çıkıp, karısının yanına gitti.  Merve'nin elinden tutup onu bir anda kaldırdı ve beline sarıldı. 

"Ne yapıyorsun sen? "

" Karımla dans edeceğim."

Ellerini ilk önce Merve'nin saçına götürdü ve genç kadının gözüne düşen iki tutam saçını kulağının arkasına attı.  Merve o zaman kocasının parmağında ona göz kırpan yüzüğü gördü. 

Yutkunurken Yiğit'in ellerini belinde hissetti.  Gergin karnı adama yapışırken ellerini genç adamın boynuna dolayıp ensesinde ki saçlarını okşamaya başladı. 

Yiğit'e yakın oldu olalı bunu yapmak istiyordu.  Kafasını Yiğit'e yakınlaştırdı ama boyuyla anca çenesine geliyordu. 

"Biz neden dans ediyoruz? "

"Evli olduğumuz için."

Yiğit'in sözlerinden sonra güldü Merve.  Ama bu keyifli bir gülümseme değildi.  Daha çok yaralıydı.

"Anladım bu oyunumuza arkadaşlarında katılıyor ha? "

Yiğit kaşlarını çatıp etrafa bakındı.  Salonun diğer tarafında kaldıkları için kimse onları pek fazla takmıyordu.

Yavaşça Merve'nin belinde ki elini sıktı.  Kafasını genç kadının boynuna doğru yaklaşrırarak dudaklarını genç kadının çenesine koydu. 

Yavaşça dudakları Merve'nin gerdanına doğru giderken genç kadın yutkundu.  Bariz bir şekilde etraftan gören herkes yanlış anlama kabiliyetine sahipti. 

Dudaklarını Merve'nin şah damarını üzerine getirdi.  Dudaklarının altında atan damara bir öpücük kondurarak yüzünü kadının yüzüne getirdi. 

"Bu bir oyunsa, bunu sadece ben bilirim Merve."

//

Helü evribadi

Nabüyünüz?  Ben iyiyim valla,  bölümü verdim kaçıyorum çekirdek çitlemeye.

Bu bölümü beğendiyseniz yıldızcığa basmayı,  takip etmediyse iz beni takip etmeyi ve yorum bırakmayı unutmayın. 

Sizi seviyorum ve bildiğimiz Tan ve Ayşegül'ün hikayesine Bayan Sapık 'a bakmayı unutmayın!

❤️😄🤗

Ha bu arada Sözleşme Epsilon Yayınları ile raflarda yerini alacak, haberiniz ola 💃 /Sözleşme Öykü ve Levent’in hikayesi 🙊💞❤️

Continue Reading

You'll Also Like

4.4M 199K 35
Wattys 2021 Kazananlarından Canan Karaman mesleğine aşık bir psikiyatristti. Aynı zamanda evin tek kızı ve babasının herkesten sakındığıydı. Aşk ona...
27.4M 1.4M 44
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana...
3.5M 5.4K 1
Evli miydim? Bundan benim niye haberim yoktu. En önemlisi kocam kimdi? Boşanmak için çıktığım yolculuk benim içinde sürprizlerle doluydu. Hiç hoş sür...
11.1M 698K 65
Tanıtım bölümüne göz atınız...