SUKEYNÂ'nın Dilinden
1 Hafta Sonra
Bugünlerde bizim kızlarda bir gariplik var. Ya beni görünce gülüyorlar ya da arkamdan fısıltı şeklinde konuşuyorlar yanlarına gidince susup konuyu değiştiriyorlar.
Hâyır olsun inşallah...
Annem ve babam akrabalarımızın yanındalar. Nasip olursa 3 gün sonra evimize döneceğiz.
Kızlarla bugün Berra'larda buluşacakmışız. Aile büyüklerimle vedalaşarak ayrıldım.
-Kızım arkadaşların beni aradı izin almak için. Bugün Demet ve Zeydin yanında iftar açacaksınız. Akrabalar tanıdıklar dağılmadan gençler biraraya gelecekmişsiniz.
-Annem senden duyuyorum şimdi kızlar beni niye aramadı ki?
-Sana Berra'lara gidince söyleyeceklerdir. İzin almak için önce bana söylüyorlar dedi gülümseyerek.
-Bak sen bizim uyanıklara.
-Akşamleyin fazla geç kalmamaya çalışın kızım.
-Tamam sultanım. Allah'ın izniyle geç kalmayız dedim yanaklarından öperek ayrıldım.
(Kurban bayramından önceki 10 gün boyunca oruç tutulması sünnettir.)
Berra'lara geldiğimde kapının önünde Kerem, Yakup, Bekir ve Zeynel abileri muhabbet ederken gördüm. Başımla selam verip kızların yanına gittim.
Yusuf ve Yiğit yanıma koşup gelip
"Hoşgeldin teyzem" dediler.
Yanaklarından öperek onlara sarıldım.
"Hoşbuldum teyzelerinin can parçaları"
Çocukların ellerinden tutup salona geçtik.
-Selâmun aleyküm can kardeşlerim.
-"Ve aleyküm selâm hoşgeldin"
Yusuf ve Yiğit
-"Teyze biz Demet teyzeme gideceğiz."
-"Sende gelsene." dediler.
-Paşalarım sizden bir şey isteyebilir miyim?
-"Söyle"
-Rica etsem biz teyzelerinizle yalnız kalsak siz biraz aşağıda oynar mısınız?
-"Tamam gelcem de gideriz."
-Tamam yakışıklılar inşallah beraber olacağız dedim ve yanımızdan ayrıldılar.
Çocuklar çıktıktan sonra
-Allah aşkına kızlar yeni evli çiftin yanına gitmek nedir cümbür cemaat. Uygun olur mu hiç? Başka zaman toplansaydık.
-(Berra) Ben boşuna demiyorum annesinin kızı diye. Aynı şeyi Mihriban teyzemde söyledi.
-(Yağmur) Gülnur sen söyle canım dedi gülümseyerek.
Kızlar birbirlerine kaş-göz yapmaya başladı.
-Kızlar kaşınız gözünüz yerine dilleriniz konuşsa çok anlamlı olacak.
-(Arzu) Güzelim biliyorsun bayramdan sonra nasipse okullar açılacak. Şurada bayrama kaç gün kaldı. Biz okula gideceğiz Sude'yle, sen İzmir'e döneceksin herkes bayramdan sonra işine gücüne okuluna dağılacak anlayacağın. Bizde daha kimse ayrılmadan hep beraber toplanalım dedik. Demet ile Zeyd abide çok memnun oldular.
Kızlar hep bir ağızdan "doğru, doğru söylüyor, haklı" gibi kelimeler söylediler.
-Kızlar sakin olun niye koro şeklinde cevap veriyorsunuz. Ben haksız veya yalan söylüyor demedim ki.
-(Sude) Haklısın canım hepimiz bi anda cevap verince öyle oldu.
-İyi bari yeni gelin haliyle kız yemeğe uğraşmasın ne yapılacaksa biz yapıp götürelim.
-(Gülnur) Burda hem düşünceli görümce hem düşünceli bacı olan bir hanım var canım. Biz o işleri hallettik kocişimle. dedi gülümseyerek.
-Hem görümce hem bacı olan hanım hangi yemekleri hallettiniz kocişinle dedim gülümseyerek.
{Bizim kızın (Gülnur'un) bugün muzipliği üstünde}
-Anlatayım bacım. Öhü Öhü. Şimdi kocişimle Yakup abi mangal işini ayarladılar. Ben Zeynel abimle tavuk et vs. ayarladık. Zeyd abimde oradan aparetif ve içecekleri halledicek. Sizlerde yolcu taşıma işini halledeceksiniz. Nasip olursa çok güzel bir veda... yok veda demeyelim acı olur. Çok güzel bir aile yemeği yemiş olacağız.
-Ne diyeyim bizede uymak düşer.
Kızlar bir anda "yaşasın kabul etti, geliyor" gibi kelimeler söyliyerek sevindiler. O kadar çok şaşırdım ki.
-Kızlar siz iyi misiniz? Ters birşey yada benden sakladığınız bir şey yok demi. Niye bu kadar çok sevindiniz ki.
Kızlar ben böyle söyleyince bir anda sus pus oldular. Yakup abi hanımlar çıkalım diye seslenince, Yağmur
-Kurtarıcı kocam benim. Çok seviyorum ben bu adamı yaaa dedi gülümseyerek.
Var bu kızlar da bir şey ama inşallah hâyra çıkar.
Bekir abi beyleri aldı arabasına,
ben hanımları, Yakup abide ailesi ile bindi arabasına üç araba köy evine doğru hareket ettik.
Köy evine vardığımızda Demet ve Zeyd abinin mutlulukları yüzlerinden okunuyordu.
Rabbim mutluluklarını sen daim eyle...
Beyler Zeyd abi ile bahçede, biz hanımlarda evde Demet'imizle hasret giderdik.
Selâmdı hoş beşdi derken konu evliliğe geldi ve yine Gülnur sahnede tabi muzipliği üstünde olarak.
-Demet aman Demet yenge. Demet yenge ne yaa. Ben yenge falan diyemem. Demet
-Efendim görümcecim dedi gülerek.
Bizler onların hallerine gülerken
-Yaa ben sana Demet diyeyim sende Gülnur de. Ne o öyle yenge görümce filan. Biz kardeşiz demi bacım.
-Öyle zaten kardeşim. Zaten bende istemem bana yenge demeni. Kendin sordun kendin cevapladın biraz önce. Benim cevap vermeme fırsat vermedin.
-Haklısın canım ya. Sağol bu arada. Beni yapamam dediğim şeyden kurtardın.
-Önemli değil canım.
-Şey bu arada evlilik nasıl bir duygu.
-Aramızda benden daha tecrübeli Yağmur var. Yağmur 3.bebeğine hamile. O cevaplasa daha doğru olur.
Yağmur gülümseyerek
-Sen daha çok tazesin canım. İlk heyecanların şu anda. Senden dinlemeyi bende isterim.
-Sizinde bildiğiniz gibi ben daha yeni yeni öğreniyorum dinimi. Yaşamaya çalışıyorum. Elhamdülillah Rabbim bana sevdiğimi yardımcı gönderdi. Hiç tutmadığınız bir eli sımsıkı tutup hiç bırakmak istemiyorsunuz. O uyurken hiç usanmadan ona bakmaya doyamıyorsunuz. Sabahleyin kalktığınızda seni Rabbinin huzuruna öperek uyandırıp En Sevgilinin huzuruna çıkacağınız bir sevgiliniz var. Sevgiliniz imamınız oluyor. Yemek yapmayı sevmeye başlıyorsunuz Sevdiğim yiyecek o beğensin diye. Ne bileyim çok güzel bir şey anlatılmıyor dedi utanarak.
-Ah ah inşallah bizde böyle oluruz.
-İnşallah canım. Herkes mutlu olsun. Bu arada kızlar siz niye suskunsunuz.
Kızlarla birbirimize bakınca ben cevap verdim
-O kadar güzel konuşuyordunuz ki bölmek istemedik.
-(Arzu) Sukeynâ haklı. Siz anlatın ya biz dinliyoruz.
-(Sude) Sizi dinlemek çok güzel.
-(Berra) İnsanın evlenesi geliyor sizi dinleyince dedi gülerek. Yağmur sen kaç senelik evlisin. Bu heyecan hep devam ediyor mu?
-İnsan sevdiğinin yanında olunca heyecanı hiç eksik olmuyor.
Bazen oluyor çocuklar seni çok bunaltıyor daralıyorsun evinle eşinle ilgilenemiyorsun.
Yalnız şu oluyor ki güzelim eşimin önüne zeytin peynir koyduğum günde oldu sarma dolma koyduğum günde oldu.
İkisinde de aynı parlayan gözlerle ellerine sağlık hatunum diyen bir eşim var.
Geceleyin sen birşey olup uyandığında senin yanında sabahlayan bir eşim var.
Yani kısacası güzelim ne kadar zorluklar çıkarsa çıksın senin her daim yanında olan bir eşin oluyor. Benden size acizane bir tavsiye günlük değil ömürlük seven ve sevilen olun dedi.
"Âminnn" dedik kızlarla hep birlikte.
İkindi namazından sonra Demet'imizin güzel sesinden Kur'an tilaveti dinledik.
-Maşallah güzelim çok güzel ilerletmişsin Kur'an okuyuşunu.
-Sağol Sukeynâm. Sizlerin sayesinde.
-Rabbimizin sayesinde. Bizler sadece vesile olduk güzelim. Sen diledin Rabbim de nasip etti.
-Hepinizden Allah razı olsun. İyi ki varsınız.
Bizler muhabbet ederken Berra'ya mesaj geldi.
Kızlara göz işareti ile birşeyler yaptı ama ben anlamadım.
-Sukeynâ seninle biraz dışarıda konuşabilir miyiz?
-Berram burda konuşsak ya. Hem yemekleri hazırlayalım.
-(Gülnur) Size oruç ağızınızla yemek mi hazırlatacağız. Biz hallederiz. Hadi siz gidin dışarıda konuşun. Hem Berra uzun zamandır gelmiyordu gezmiş olursunuz.
-(Sukeynâ) Ama...
-(Demet) İtiraz kabul etmiyoruz. Hadi hazırlanın.
Biz Berra ile hazırlanarak dışarıya çıktık.
DEMET'in Dilinden
-(Demet) Kızlar sizce Sukeynâ nasıl karşılayacak?
-(Yağmur) Hiç bilmiyorum. İnşallah bi aksilik çıkmaz.
-(Gülnur) Rüyayla çıktık bir yola. Allah haklarında hâyırlısı neyse onu nasip etsin.
-(Arzu) Gülnur o gün Sukeynâ'nın uykusundan uyanınca söylediklerini sen söyleyince, birde Berra'nın söyledikleri
-(Sude) Konuşmaları gerekti diyecektin demi Arzu.
-(Arzu) Evet. Bekleyip göreceğiz.
-(Yağmur) Hadi bizde yemekleri hazırlayalım. Zeyd abimler birazdan mangalı yakarlar.
Kızlarla mutfağa girerek akşam yemeği için hazırlıklara başladık.
SUKEYNÂ'nın Dilinden
Evi geride bırakıp ırmağın kenarından yürüyoruz ama daha bir tek kelime bile etmedi.
-Kardeşim konuşalım mı artık? Evi baya geçtik.
-Şey şey kardeşim. Hı abimlerde geldi diyerek karşıya bakınca bende baktım.
-Bekir abi, Mirza bey...
Şaşkınlığımı atar atmaz Berraya sordum.
-Berram biz buraya neden geldik artık söyler misin lütfen?
-Sana Mirza abi herşeyi anlatacak dedi ve yanımızdan ayrıldılar.
Onlar abi kardeş bizim bir kaç metre gerimizde durarak Mirza beyle beni konuşmamız için yalnız bıraktılar.
Kalbim yerinden çıkçakmış gibi atmaya başladı tekrar.
Mirza bey biraz geride durarak konuşmaya başladı.
-Selâmun aleyküm Sukeynâ hanım.
-Ve aleyküm selâm Mirza bey. dedim.
Mirza beyin yüzüne dahi bakamıyorum. Sanki biraz sonra bayılacak gibiyim. Allah'ım sen yardımcım ol.
-Sizinle konuşmak istemiştim.
-Ne konuda?
-Arkadaşlarınızdan söylememelerini rica etmiştim. Nasıl bir şekilde karşılayacağınızı bilmediğimden açıkçasını söylemem gerekirse çekindim.
-Rica etsem biraz daha açık konuşabilir misiniz?
-Sukeynâ hanım ben... dedi durdu.
Cebinden bir gül çıkararak bana uzattı ve
-Sukeynâ hanım ben sizinle evlenmek istiyorum
Benimle evlenir misiniz? dedi...