math teacher / zm

By leocaprio

223K 10K 9.6K

''Acı istemiyor, mutluluk mu istiyorsun? İmkansız bir şey istiyorsun. İki artı ikinin dört olmamasını istiyor... More

1) new
2) call me
3) message
4) house
5) back
6) skirt
7) clean
8) party
9) leave
10) like
11) see
12) parting shot
13) unknown
14) know
15) numb
16) close
17) went
19) goodbye
20) steal
21) get you
22) mad
23) lover
24) first
25) throw
26) ramshackle
27) love you
28) wedding
29) finish
30) final show

18) exhausted

5.8K 264 560
By leocaprio

"Bitmişiz." dedim denizden alamadığım bakışlarımla içimde boğulurken, tepki veremiyordum ama içimde boğuluyordum.
Her saniye biraz daha batıyordum.

"Bunu isteyen sendin tamam mı?" dedi Calum sonunda bana patlayarak.
Haklıydı, biliyordum ama bu gerçekle yeni karşılaşmıştım.

"Şimdi bana onu seviyorum triplerine girme." ayaklarımı denizde biraz daha oynattıktan sonra yüzüne baktım.

"Onunla çok güzel zamanlar geçirmiştik." dedim güldüğümüz tüm güzel sahneler gözümün önünden geçerken.

"Alita, o ölmedi böyle konuşmayı kes."

"Tamam." o da bana döndüğünde birbirimize bakıyorduk, ikimizin ayaklarıda hırçın denizde dalgalanıyordu ama Calum bana öyle bakıyordu ki sanki bunların hiçbiri gerçeklemiyordu.

"Uzun süredir sana söylemek istediğim bir şey var." tombul dudaklarıyla boğuk bir şekilde konuştu ama hala gözleri gözlerimdeydi.

"Belki bu aramızdaki şeyi istediğim yönde değiştirecek, belki de," sert bir şekilde yutkundu. "Bu aramızdaki şeyi bitirecek."

"Bu dostluk bitmez Calum." dedim yüz hatlarını incelerken.

"Hemen söylememi mi istersin yoksa ima mı edeyim?"

"Kaldırabilir miyim?" diye sordum dalga geçerek çünkü küçüklüğümüzde aynı böyle bir anda bana altına işediğini söylemişti.
O günden sonra Calum'un hiçbir şeyi direkt söylemesini istemiyordum, ima etmesi iyi olurdu.

"Bu sana bağlı."

"İma et." bakışlarımı denizin içindeki ayaklarımdan tekrar ona çevirdim, dudaklarıma baktıktan sonra bana yavaşça yaklaşmaya başladığındaysa kendimi geriye çektim.

"Hey! Üzerime düşeceksin." dedim sevimli bir şekilde gülmeye çalışırken.

"Özür dilerim, bilirsin de-deniz başımı döndürüyor." ellerini ensesine koyup saçlarını çekti.

"Bilirim." ayaklarımı denizin içinde tekrardan oynattım.

"Denize girmek ister misin?" dediğinde gözlerimi büyütüp yüzüne aptal aptal baktım.

"Hadi Alita, bu unutulmaz bir anı olur." elini cebime sokup telefonumu çıkardı ve iskeleye koydu.

"Neden çıkardın şimdi?" dedim anlamazlıkla bakarken, fotoğraf mı çekecekti?

"Bunun için!" diye bağırdıktan hemen sonra koltuk altlarımdan tutarak beni denize çekmesi bir olmuştu.

"Calum!" diye bağırdım soğuk suda titrerken omuzlarından tutunarak.
"Sen delirmişsin! Hava denize girecek kadar sıcak değil!"

"Kendini rahat bırak Alita, bunu birkaç  dakikalık benim için yap." rahatlatıcı sesiyle konuştuğunda kendimi bıraktım, ne titriyordum ne de denizden çıktıktan sonrasını düşünüyordum.
Kendimi o ana bırakmıştım.

Calum belimden tutup beni kendine çekti, alnına dökülen saçları ve üzerine yapışan beyaz t-shirtüyle mükemmeldi.

Kollarımı boynuna dolayıp ona sıkıca sarıldım, titreme geri gelmişti.

"Kendini bana bırak." kulağıma doğru konuşup beni rahatlattı.

Ellerimi boynunda gevşettiğimde o suyun içine yavaşça girip çıkıyordu.
Su seviyesi boynuma kadar yükselip tekrar göğüslerime iniyordu.

"Calum." diye fısıldadım bende onun kulağına doğru. "İyi ki seninle tanışmışım."

"İyi ki sana," dedikten sonra sustu. "yani iyi ki arkadaş olmuşuz."

"Daha iyi hissediyorum." dedim bacaklarımı beline dolayıp.
"Bazı çılgınlıkların iyi geliyor."

"Kalbimi dinliyorum." boynuma öpücük kondurduktan sonra konuştu, bu öpücüğü beni her zaman huylandırırdı.
Kafamı hemen eğdiğim için saçlarım tekrardan ıslanmıştı.

"Kalbin var mı senin 'kötü çocuk'?" diye konuştum gözlerimi kısarak, o okulun hep kötü çocuklarıyla takılırdı ve ona kötü çocuk denilmesi hoşuna giderdi.

"Var." ciddi bir şekilde cevap verdi. "Ve sahibi bunu bilmiyor."

"Öyle mi dersin?" ıslanan dudaklarımı yalayıp konuştum. "Bu kadar ciddi bakma bana korkuyorum."

"Sana bir baba öpücüğü vereceğim." konuyu değiştirip yanaklarıma dudaklarını bastırdığında kıkırdamıştım.
Diğer yanağımada aynısını milyonlarca kez yaptığında çocuk gibi olduğumuzu fark ettim.
Calum beni mutlu ediyordu.

"Artık çıksak? Üşümeye başlıyorum."

"Çıkalım." dedi belimden tutup beni iskeleye oturturken. Ben oturduktan sonra elimi çıkabilmesi için ona geri uzattım elimi tutup asıldığında bende denize geri düşmüştüm, bu sefer tüm bedenim ıslanmıştı.

"Calum!" diye bağırdım sinirle. "Ben seni nasıl taşıyayım? Görmüyor musun?"

"Elini uzatınca çekebilirsin sandım."
Sinirle nefes alıp ona arkamı döndüm ve iskeleye tutunarak çıktım o da hemen ardımdan kaslarını göstererek çıkmıştı.

"Bizim eve gidelim sonra Luke'a gideriz." dedim çünkü Ashton beni öylece bırakıp gittikten sonra buraya gelmek istemiştim, Calum'da gelince burada biraz konuşmuştuk.

"Tamam." t-shirtünü elinde çevirip suyunu sıktı.
Vücudunu incelediğimde kalbinin üzerindeki şey ilgimi çekmişti.

"Sen dövme mi yaptırdın?" hızla önüne geçip elimi dövmesinin üzerine koydum, tam kalbinin üzerinde bir nokta vardı, daha çok kara delik gibiydi.

"Bunu görmemiş miydin?" dedi dövmesinin üzerindeki elimi tutarak.

"Hayır, herhangi bir anlamı var mı?" çünkü kara deliğin bana göre bir anlamı yoktu, o ne yüklemişti acaba bu deliğe?

"İlk yaptırdığımda küçük bir noktaydı bunu büyüten," dediğinde merakla gözlerine baktım. "Sevdiğim kadın tarafından reddedilişim, her reddedilişte büyüyor."

"O kadında aptalmış." gözlerimi devirip bende saçlarımdaki suyu sıktım.

"Başka birine aşıksa yapabileceği bir şey yok."

"Seni kaybetmiş ve bunun farkında değil."

"Kaybetmedi." dedi saçlarını sallayıp o da saçlarıdaki sudan kurtulurken.
"Asla kaybetmeyecek, ben 50 yaşımda bile onun olmayı kabul ederim."

"Sen aşık olmuşsun Calum! Kim bu şanslı?"

"Eğer beni tanıyorsan ona attığım bakışlardan anlayacaksın."

"Her kıza bakmanda bunu takip edeceğim."
Burukça gülümsediğinde bende aynısını yaptım ve bizim eve doğru yola koyulduk.

-

"Aslında deniz iyi geldi." Calum'un omzuna kafamı koyup bacaklarımı onun bacaklarının üzerine koydum.

"Sen ev moduna geçtin ama Luke'a gidecektik."

"Doğru." dedim ileride çalan telefonuma uzanıp, Zayn'in aradığını görünce beklemeden telefonu açtım ama Calum arkadan bağırıyordu ve bunu Zayn'in duyduğundan emindim.

"Alita, tanrı aşkına! Düzelt şu bluzu, tüm belini görüyorum, hatta daha fazlasını!"

"Merhaba." Calum'dan yeteri kadar uzaklaşıp Zayn'e cevap verdim.

"Sanırım belini tek gören ben değilim."

"Yalan söylüyor, boşver." dedim heyecanımı bastırıp.
Telefonu tutarken bile ellerim titremişti.

"Nasılsın?" dediğinde derin bir iç çekmeyi düşündüm ama daha sonra kendime gelip ona cevap verdim.

"İyiyim, sen nasılsın?"

"Bende iyiyim, sadece."

"Evet." dedim devam etmesi için, neydi bu söylemek istediği?

"İyisin yani."

"Ben iyiyim ama orada bir şey mi oldu?"

"Hayır, ben sadece."

"Söyle şunu artık Zayn." derin bir nefes alıp yüzümü sıkıntılı bir şekle soktum.

"Kimseye bir şey bahsetmediğinden emin olmak istedim."
Bir kaç saniyeliğine donup kaldım.
Beynimde başlayan don şimdi kalbime ulaşmıştı.
Tek merak ettiği birine bir şey anlatıp anlatmadığımdı.

"Merak etme." dedim boğazımdaki şeyi görmezden gelip zorla konuşurken.
"Daha başlamayan kariyerimi matematik öğretmenim yüzünden bitirmeyeceğim."
Bitirebilir miydim?

"Aferin, bende bunu söylemeni bekliyordum."

"Tamam o zaman." gülümsemeye çalıştım, sanki bedeni şu an karşımdaydı ve tüm yüz ifademi görüyordu.

"Sesin pek iyi gelmiyor, iyisin değil mi?"

"İyiyim, sadece burada ki arkadaşımla denize girdik ve sanırım ben biraz üşüttüm."

"Kendine dikkat et." sert sesiyle konuştuğunda verecek cevap bulamadım.
Neden böyle olmuştum?

"Sende." dedim kısık sesimle.

"O zaman kapatıyorum."

"Kapat." sesinin büyüsüne kapılıp öylesine cevap verdim.

Telefonu açarken çok heyecanlıydım ama onun amacı birlikteliğimizi birine söyleyip söylemememdi bu beni üzmüştü.

O sadece kendini düşünüyordu.

"Alita?" Calum'un buraya geldiğini duyunca ısırdığım telefonu hızla cebime atıp ona döndüm.

"Gidelim mi artık?" deniz suyu yüzünden sertleşen saçlarına şekil vermemişti ve onlarda dağılıp kendi istedikleri gibi kurumuştu.
Kızaran yanakları ise çok sevimliydi.

"Çok tatlısın." ellerimle yanaklarına vurup onu sevdim.

"Delirdin mi sen? Çek şu ellerini." sevimlilikle ellerimi itmeye çalıştı ama ben parmaklarım arasına dudaklarını sıkıştırmıştım bile.

"Burada bekle, üzerimi değiştirip geliyorum."

"Değiştirme." heyecanla konuştuğunda anlamayarak yüzüne baktım.
"Yani belini görmek hoşuma gitmiyor değil."

"Calum!" diye bağırıp odama koştum, beni utandırıyordu.

Üzerime buralarda hep giydiğim pantolon ve kısa hırkayı geçirdim.
Tekrar Calum'un yanına gittim, bıraktığım yerde aynaya bakarak saçlarını düzeltiyordu.

"Tamam çok yakışıklısın, hadi gidelim." gözlerimi devirip kolundan tuttuğum gibi çektim.
Telefonumun cebimde olduğunu kontrol ettikten sonra Luke'un yanına doğru gitmeye başladık.

-

"Luke, tüm gün böyle mi yapacaksın?"

"Evet." dedi hiç çekinmeden, geldiğimizde onu battaniyeye sarılmış televizyon izlerken bulmuştuk ve o bunu hala devam ettiriyordu.

"O zaman keşke gelmeseydik." kaşlarımı kaldırıp bomboş bakan yüzüne baktım.

"Gelmeseydiniz."

"Yeter!" diye bağırıp sırtımdaki yastığı yüzüne fırlattığımda yüzüne çarpan yastığı yavaşça kenara koyup ilgilenmediği programı izlemeye devam etti.

"Calum bir şey yap."

"Ne yapayım?"

"Luke'un eski Luke olması için bir sihir yap."
Calum ayağa kalkıp t-shirtünü kaldırdı ve Luke'un kafasına geçirdi, bir kaç saniye sonra Luke'un kafasını geri çıkardığında hiçbir fark yoktu.
Luke hala ifadesiz bakıyordu.

"Luke." koltuğumdan kalkıp Luke'un hemen yanına oturdum.
Yine cevap vermedi.

"Bunun nasıl bir his olduğunu bilyorum ve böyle yaparak hiçbir şey kazanamazsın."

"Bilmiyorsun." gözlerini kısıp bana döndüğünde şaşırmıştım.

"Luke biliyorsun baba-"

"Senin baban hayatında hiç olmadı Alita, onunla geçirdiğin bir tane bile anın yok."

"Luke." dedim zorlukla gözlerim dolmuştu ama o bana bir şey hissetmeyerek bakıyordu.
En yakın arkadaşım gerçekleri hiç çekinmeden yüzüme çarpmıştı.

"Alita kalk." dedi Calum hızla. "Ne dediğini bilmiyor." Calum'un ben çekmesiyle ayağa kalktım ama ayaklarıma komut veremiyordum sadece Calum beni sürüklüyordu.

"Michael'ı çağırın bana!" diye bağırdı salondan.
Bu gerçekten benim en yakın arkadaşlarımdan biri olan Luke muydu?

"Ağlama." Calum beni belimden itekleyip evden çıkardı.

"Alita sikeyim!" diye bağırdığında korkmuştum.
Neden bağırıyordu bu?

"Ne?" dedim sinirle. "Ağlıyorsam ağlıyorum!"

"Ağlamanı istemiyorum." yumuşak sesle konuştuğunda şaşırmıştım, neden hepsi böyle davranıyordu?

"Calum Luke'un yanına git tamam mı?"
dediğimde cevap vermemişti.
Arkamı dönüp hızla eve gitmeye başladım ama geldiğini biliyordum.
Neden geliyordu ki?

Ona aldırmadan eve doğru hızla devam ettim.
Luke sinirlerimi bozmuştu, öncesinde Zayn vardı tabii.
Sadece kendini düşünen adam.

Telefonum titrediğinde hızla çıkarıp mesaja baktım.

Bilinmeyen numara: michael luke veya condom değilim

Yazdığını gördüğümde hızla arkamı döndüm.
Calum bu ani dönüşü beklemiyordu, yanına hızla ulaşıp cebinden telefonu aldığımda elimi tutmuştu.
Başta şüphelendiğim gibi Calum olabilir miydi?
Telefonunda mesajlara girip baktığımda öyle bir mesaj yoktu hem atarsa Calum'un numarası kayıtlıydı.
Aptallık yapmıştım.

"Al." dedim telefonu geri eline uzatırken.
Kimdi bu?
Neden bana yazıyordu?

"Ne yaptın sen şimdi?"

"Bir şeye baktım." ona dönmeden hızla yürümeye devam ettim.
O da tam arkamdan büyük adımlar atarak yanıma gelmişti.

"Neye baktın?"

"Calum, git artık. Luke'un yanına git, lütfen."

"Alita, biz ne kadardır görüşmüyoruz biliyor musun?"

"Uzun zaman oldu." durup ona baktım, yanımızdan hızla geçen arabalar beni korkutmuyordu.

"Luke'u her gün gördüğümü ama seni 'uzun zamandır' görmediğimi biliyorsun."

"Beni mi özledin?" dalga geçer gibi gülüp yüzüne baktım.

"Ben hala özlüyorum." dediğinde gülen yüzüm birden soldu.
Yanındaydım neyimi özlüyordu ki?
Yüz ifademden anlamış olacak ki tekrar konuştu.

"Seninle film izlemeyi bile özlüyorum Alita."

"Cal-"

"Bekle." dudaklarıma işaret parmağını bastırdığında şaşkınlıkla ona baktım.
Ama devamını dinlemek istiyordum.

"Film izlerken uyumanı, bana sarılmanı ve her belinin açılışında bunu umursamamanı çok özlüyorum Alita."
Belim hala açılıyor ve ben hala bunu önemsemiyorum dedim içimden.

"Belki bunlar dikkat edilemeyecek kadar küçük şeyler ama benim için önemi büyük."

"Calum, eve gitmek istiyorum." konuyu dağıtıp ortamdaki büyünün toz gibi uçup gitmesi için üfledim.
Calum değişik davranıyordu.

"Git." elini istediğin yere git dercesine salladı.

Calum her zaman dik yürürdü, onun omuzlarını bu kadar düşüren şey neydi?
Kim ne yapmıştı Calum'a?
Aşık olduğunu söylediği kız yüzündense, bu kız neden ona bunu yapıyordu?

Calum onu her gördüğümde biraz değişiyordu.
Arkamı dönüp omuzlarını yenilgiyle düşürmüş adama tekrardan baktım.
Ne oluyordu bize?

-

Yatağın içinde tüm günümü düşünüp durmaktan kafayı yemiştim.
Aklım Luke'un söylediklerini tekrarlarken kalbim Ashton'ın yanımdan çekip gitmesini hatırlatıryordu.
Arada bir Zayn'in kendi çıkarlarını düşünmesi yüzünden tırnaklarımı avuç içlerime bastırıyordum, bu kendini düşünme olayı beni çok sinirlendiriyordu.

Dur dedi zihnim, senin baban yok.
Luke nasıl bana böyle bir şey söylemişti ki?
O gerçekleri insanların yüzüne çarpan birisi değildi, o duygusaldı, çekingen, iyimser.
Anne ve babasının ayrılması onun bu kadar açık sözlü olmasınıda mı getirmişti beraberinde?

Telefonumdan kısa süreli bir ses çıktığında elime alıp baktım.
Ezberimde olan bir numaradan geliyordu ve bu beni şaşırtmıştı.
Bu en son tahmin edeceğim kişiydi.

Ashton bana mesaj atmıştı.

Birkaç saniye ayırdığım ağzımla ekrana baktım mesajı açmak daha sonra aklıma gelmişti.

(numara): Senden gidenleri özledim, 'Artık işime yaramaz' dedikten sonra senin çöpe attığın ama hala benim benliğimde gizli olan aşkımı özledim. Zamanını almak istemem Alita ama birkaç dakikalığına aşağı inebilir misin?


--





ASHTON'IMIN NUMARASINI TABİİ Kİ SİZE VERMİCEM WQUQOQOEE

SİZCE ASHTON NEDEN AŞAĞI İNMESİNİ İSTEDİ??

Dövecek diyenler +1

Sevecek diyenler +1

#ZALITA

#ASHLITA

Continue Reading

You'll Also Like

104K 1K 14
Deep Web 'in karanlık yüzünü görmeye ne dersin?
420K 6.2K 24
"Bana ihtiyacın var." Eliyle elbisemin altından bacağımı kavradı. "Sana yalvarmayacağım Carol" "Tutamayacağın sözler verme Therese"
129K 1.2K 35
Şahsıma kurulan şeytani bir kumpas sebebiyle ayak kölesi oldum. Bu durumdan nasıl kurtulacağım?
138K 2.1K 23
barda sarhoş olup Min Suga ile ilişkiye giren Serin hamile kalır fakat bunu Min Suga'ya söylemez. Fakat Min Suga bunu öğrenir ve kızla zorla evlenir...