GİRİFT : Yöneticiler

By rosarkness

735K 51.2K 7.4K

Dünya'nın bilinen bir dengesi vardı. Yöneticiler zekaları ve farklı renkteki gözleriyle ayrılan varyeteleriyl... More

Tanıtım
1.bölüm | Kaplan
2.bölüm | Sınav
3.bölüm | Uçurum
4.bölüm | Akrepol
5.bölüm | El
6.bölüm | Yanılsama
7.bölüm | İşaret
8.bölüm | Hedef
9.bölüm | Hançer
10.bölüm | Masumiyet
11.bölüm | Öfke
12.bölüm | Albina
13.bölüm | Uyku
14.bölüm | Düğün
15.bölüm | His
16.bölüm | Yardım Çığlığı
17.bölüm | İntikam Duygusu
18.bölüm | Neden
Tanıtım
19.bölüm | Ceza
20.bölüm | Dokunuş
21.bölüm | Karanlık
22.bölüm | Ateş
23.bölüm | Yıldızlar
24.bölüm | Had
25.bölüm | Kanlı Kürk
26.bölüm | Yansıma
28.bölüm | Bedel
29.bölüm | Üç Taht
30.bölüm | Kararlılık
31.bölüm | Savaş Kıyafeti
32.bölüm | Zincirli Kukla
33.bölüm | Şeytanın Gülüşü
34.bölüm | Ceza Vakti
35.Bölüm | Nefes Kesen
36.bölüm | Kayıp Cennet
37.bölüm | Pelerin
38.bölüm | Korns Kanı
39.bölüm | Düello
40.bölüm | Ölüme Yolculuk
41.bölüm | Plan
42.bölüm | Haberci
43.bölüm | İlk Kar
44.bölüm | Kalbe Dizilen
45.bölüm | Haber
46.bölüm | Son Haykırış
47.bölüm | Zehir
48.bölüm | Ölene Kadar
49.bölüm | Savaş
50.bölüm | Renklerin Savaşı
51.bölüm | Kaybeden
52.bölüm | Başa Dönüş
53.bölüm | Parkur
54.bölüm | Ölüm Oyunu
55.bölüm | Görü
56.bölüm | Söz
57.bölüm | Arayış
58.bölüm | Veda
59.bölüm | Katiller
60.bölüm | Koruyucular
Final Açıklaması
2.kitap

27.bölüm | Fırtına Damlaları

10.7K 757 53
By rosarkness

Albina Desire'ı da alıp Jone'la birlikte deniz kenarına sessiz ve yalnız kalacakları bir yere gittiler. Hava hiç olmadığı kadar soğuktu. Albina'ya yıllarca karın içinde yaşadığı yeri, beyaz renkten ve dondurucu soğuktan başka bir şey olmayan o dağın başında geçirdiği zor günleri dün gibi hatırlıyordu. Akrepol'e gelince yaşadıklarını göz önüne alırsa hayatı daha kolaydı ama seçim yaparsa yine de Akrepol'ü seçerdi. Orada doğmuştu ve orada yaşamak istiyordu.

Jone'un karşına oturduğunda boğazını temizledi. "Neden bana yardım ediyorsun?"

"Ben sadece doğrunun ve güçlünün yanında olmak istiyorum. Tek lafınla tüm imparatorluğu bir araya getirdiğinde yanında olmam lazım."

Albina'nın yüzünde sevinçten uzak ve hüzünlü bir gülümseme belirdi. "O bahsettiğin imparatorluk benim aileme ihanet etti."

"Baban yanlış insanlara güvendi. Onun yaptığı hataya düşmeyeceksin."

"Bunu bilemezsin."

"Biliyorum çünkü ben de sana yardım edeceğim."

"Senden neden yardım isteyeyim?"

Jone Albina'nın omzunu sıyırdı ve işaretini gözler önüne serdi. "Senin işaretini kılıç kullanırken küçük bir açıklıkla gördüm. Bu işareti büyücüler hariç kimse tanıyamaz. Seni bulduğumda öldürmem gerekiyordu ama yapmadım. Onlar bana bile ihanet etmişti. Büyücülere hizmet ederek hata yaptığımı biliyordum ama ortada doğru yoktu, sen ortaya çıkana kadar. Büyücülere bir mesaj gönderdim. Aradıkları kişinin çok iyi korunduğunu ve eşkâlini yazdım. Mavi gözlü, koyu kahverengi saçlı, genç bir kız olarak anlattım. Senden şüpheleri çektim. Saçların açık olduğu için senden şüphelenmediler ama şüphelendikleri kızı öldürdüler." Albina, Jone'un Lia'yı kastettiğini anladığında o günü hatırladı. Kan gölüne dönmüş zemini, soğuk tenini hatırladı. "Beni kolyemle tanıdılar. Liadorf'da da o kolye vardı o gün."

"Taht kolyesi sende mi? O kolyeyi kimse görmemeli, Albina. Yoksa hemen anlarlar. Gerekirse bir yere göm."

"Sadece bende yok, Desire'ın boynunda da var."

"Nasıl bunu düşünmezsin? Neyse ki Desire'ın yanına kimse yaklaşmıyor. Ya biri görmüşse?"

"Desire'ın tüyleri kolyeyi saklıyor ve boynunun altında olduğu için gözükmüyor. Birinin gördüğünü sanmıyorum. Fark edilmiyor."

"Yine de bunu göze almamalısın."

"Desire'ı sarayın dışında tutarsam sorun olmaz. Kolyeyi çıkartmayacağım; ne Desire'dan, ne kendimden." Jone başını iki yana salladı. "Liadorf öldüğünde, tüm büyücüler son Erom üyesinin öldüğünü düşündüler. Ben ise sana yakın olmak için Dimitri'nin yanına gittim ve kaldığım odadan şikayet edip kendimi senin kaldığın odaya aldırttım. Sonuç olarak senin hayatını kurtardım ve savaşacağın kişiler hakkında çok şey biliyorum. Bana ihtiyacın var."

"Söyle o zaman. Savaşı kimler açacak? Ne zaman açacak?"

"Büyücüler ve katiller saldıracak ama zamanını tam olarak bilmiyorum. Hazırlıklar en son devam ediyordu. Büyük bir donanma hazırlıyorlar."

"Ne kadar büyük?"

"Emin ol, çok büyük."

∆∆∆

Albina eğitim alanına geldiğinde etrafına bakmaya başladı. Rodrigo'yu arıyordu. Bunu yaparken sürekli göz geze geldiği insanlara kaşlarını çattı. Albina'ya imrenerek bakıyorlardı. Nedenini anlamasa da kafasına takmadı. Arkasına döndüğünde Loras karşısında dikiliyordu. Albina Loras'ı gördüğünde şaşırdığı için bir adım geriledi ve derin bir nefes aldı. "Loras?"

"Sakin ol!" Loras da Albina gibi heyecanla konuştuğunda onu gülümsetmişti. "Korktum." Albina Loras'ın bir şey sormamasını umut ediyordu. Lütfen bir şey sorma.
Lütfen.

"Seninle konuşmak istiyorum, çok önemli."

Albina dudağını ısırdı. Loras'ın bir sürü şey soracağını biliyordu. Ondan nasıl kaçacağını düşünürken yanına Rodrigo geldi. Rodrigo ve Loras'ın arasında gergin bir bakışma geçerken Albina hafif gülerek Rodrigo'ya döndü. "Bir şey mi oldu, On Rodrigo?"

Rodrigo tek kaşını kaldırdı. "Dimitri seni çağırmamı söyledi."

"O zaman ben gideyim."

Albina kaçarcasına, hızlı adımlarla oradan uzaklaştı. Bir süre sonra arkasından Rodrigo da gelmişti. Albina'nın kolunu tutup kendine çevrildi. Uzun saçları Rodrigo'nun suratına çarpmasıyla kafasını çevirip gözlerini kapadı. Her şey onu sinirlendirmeye yetiyordu o an. Albina'ya döndüğünde sinirle baktı. "Loras'la ne konuşuyordunuz?"

"Hiçbir şey."

"Albina..." Rodrigo derin bir nefes aldı."...Ne konuşuyordunuz?"

"Bir şey konuşmadık Rodrigo. Konuşacakken sen geldin. Bu arada Dimitri nerede? Beni çağırdığını söyledin."

"Ne?"

"Dimitri?"

"Evet. Dimitri..."

Albina şaşkınlıkla bakakaldı. Onu Loras'dan uzaklaştırmak için yalan söylemişti. Üstüne yalanını düşünmemiş, yakalanmıştı ama bunu çok da taktığı söylenemezdi. Bir şey demeden arkasını dönüp gitti. Albina ile kitabı incelemek için sözleşmişlerdi. Albina da biraz sonra peşinden gizli kayaya gitmişti.

Gizli kayada oturup sessizce kitabı okurlarken Rodrigo içinde birkaç büyünün gizli olduğunu fark etmişti. "İçinde büyüler var, Albina. Bu büyüleri ilk defa görüyorum."

"Nasıl büyü yapılıyor ki?"

"Koruyucu güçleriyle yapılıyor. Saf yöneticilerden büyücü çıkmaz."

"Neden büyülerin varlığını koruyucuların kendisinden değil de melez bir türden öğreniyoruz?"

"Asıl melez tür oldukları için yapıyorlar. Koruyucular sadece doğa ile ilgileniyor. Bizler yarı yönetici olduğumuzdan güç için kullanıyoruz.."

Albina ve Rodrigo uzun süre okumuşlardı ama kitapta önemli bir bilgiye rastlamamışlardı. Üstüne kara bulutlar çökmüştü üstlerine. Rüzgar şiddetle esiyor ve Albina'yı iyice üşütüyordu. Aslında sarayda okumaları gereken kitabı Kral Gregeor'un kraliyet kalesine giriş çıkışları engellediği için o soğuk havada, gizli kayada okuyorlardı. Kral Gregeor Albina'nın yine kötü bir şey yapmaması ve sık sık girip çıktığı kraliyet kalesinde yakalanmaması için böyle bir karar almıştı. Tam vazgeçeceklerken Albina diğer sayfaya geçtiğinde okuduğu şeyle heyecanla konuşmaya başladı: "Katilleri öldüren tek şey koruyucuların yanındaymış!"

Rodrigo da Albina'nın bahsettiği yeri okuduğunda Albina'ya hak verdi. Eğer yazılanlar doğruysa bu savaşı kazanabilirlerdi. Albina kayanın üstünde gezinmeye başladı. "Koruyucuların yanına gitmeliyiz o zaman."

"Hayır, gidemeyiz. Sınavdan önce buradan ayrılırsak amacımız anlaşılır ve geri dönüşü olmaz."

"O zaman ne yapacağız? Başka birini de gönderemeyiz."

Rodrigo da düşünmeye başladı ama bir çıkış yolu bulamıyordu. Bu konu hakkında hiç bir planı yoktu. "Sınava kadar beklemek zorundayız. Sonrasında bir şeyler düşünürüz."

"Sınav ne zaman?"

"Birkaç ay var. Savaş açılana kadar yeterince vaktimiz var."

"Onlar savaş için hazırlanırken biz burada doğru bile olup olmadığını bilmediğimiz bir kitabı okuyoruz. Ben endişeleniyorum, Rodrigo."

Rodrigo Albina'nın yanına gitti ve omuzlarını kavradı. "Bu savaşı kazanmak zorundayız yoksa katiller tüm yöneticileri öldürebilirler, şehirleri yağmalarlar, krallıkları yok ederler... Bunları seni endişelendirmek için söylemiyorum ama güçlü olmak zorundasın."

Albina sinirle Rodrigo'yu itti. "Beni bırakmayacaksın, ne olursa olsun! Duydun mu?"

"Duydum."

"Peki bana karşı ne hissediyorsun?"

Rodrigo Adela'nın sorusuyla donup kalırken, Albina'nın içinde kopan fırtına havaya yansımış gibi birden çakan şimşek ve yağmurla bastırıverdi. Ayakta duracak gücü zor buluyordu. Bir neden arayıp duruyordu. İntikam isteği sadece hırs veriyordu, Albina güç arıyordu; uğruna savaşacak bir dayanak, geleceğe karşı bir umut...

"Gidelim mi? Islanıyorsun." Rodrigo Albina'yı geçiştirmişti. Kaçış arıyordu ama buna izin vermeyecekti. Sakladığı duygularını öğrenmek istiyordu. Yerinden kıpırdamadı. İkisi de sırılsıklam olmuştu. Rüzgar Albina'yı titrettiğinde Rodrigo kolundan tuttu ve götürmeye çalıştı fakat Albina kolunu sertçe çekti. "Cevabımı almadan buradan ayrılmayacağım."

"Hasta olacaksın."

"Bana karşı ne hissediyorsun?"

Rodrigo Albina'nın kolundan tutup tüm gücüyle sürükleme başladı. Albina oldukça kararlıydı. Elini merdivenlerden indiremeden kurtarmayı başarmıştı. Yağmur şiddetini arttırıyor ve gökte şimşekler ardı ardına çakıyordu. "Cevap ver!"

"Sonra konuşuruz."

Albina cevap alamayacağını anlamıştı. Elinde dram dolu geçmişinden başka hiçbir şey yoktu. Gelecek çok da umurunda değildi artık. "Ben cevabımı aldım. Tamam, gidelim." Albina Rodrigo'nun yanından geçip gitti. Merdivenlerden hızlıca indi. Karanlık mağaraya geldiğinde kapıya elini koydu. Çok yorgun hissediyordu, hem bedenen hem de ruhen. Kapının önüne çökmek üzereydi ama gitmek zorundaydı. Kapıyı kendine çekti fakat çıkamadan Rodrigo arkasında belirip itti ve tekrar kapattı. Albina'yı kendisine çevirdi. "Neden cevabımı bu kadar çok merak ediyorsun?"

Albina gözlerini kaçırdı. Cevabı kendisini korkutuyordu ama biliyordu da. Rodrigo elini yanağına koydu ve kendisine bakması için zorladı. "Cevap verirsen cevap veririm."

Albina Rodrigo'ya baktığında odağını dağıtacak bir görüntü ile karşılaştı. Yağan yağmur saçlarını alnına düşürmüş hafif aralık dudağından aşağıya damla damla inerken bakışları dudaklarında sabitlendi. "Çünkü seni..." Rodrigo devam etmesini isteyen bakışlar gönderirken Albina aslında ne kadar zor bir şey yaptığını fark etti. İki cümleyi yan yana getiremiyordu. Kalbi hızla atıyor, terletecek kadar yanıyordu. "Çünkü seni..."

Albina'nın bu sefer konuşmasını engelleyen şey Rodrigo'nun dudaklarını örten dudakları oldu. İlk seferinden çok farklıydı. Bu sefer tek düşündüğü onu ne kadar çok istediğiydi. Ellerini ensesine götürdü ve kendisine çekti. Rodrigo'nun kısa bir süre gülümsediğini hissedecek kadar yakın olmak müthişti. Birbirlerinden cesaret buldukça derinleşen öpüşmeleri nefeslerinin yettiğince devam etti.

Karanlık ve dar yerde ikiside derin derin nefes alıyor ve Albina heyecanını bastırıp konuşmaya çalışıyordu. "Bu bir cevap olmadı."

"Ben de sorumun cevabını almadım."

Rodrigo Adela'yı kapıyla kendi arasında hapsedip tekrar öpmeye başladı. Albina hiçbir şey düşünmüyordu. O an sadece hislerine güveniyordu. Rodrigo'nun cüppesinin iplerini çözmeye başladı. Bu sırtını kapıdan kurtarmış yere serilmesine sebep olmuştu. Boynuna inen dudaklar durmasını imkansız hale getirmişti. Geri dönüşü yoktu.

'AŞK. Şu birkaç harften oluşan kelime ne ifade ediyor sana? İlk duyduğunda ne düşünüyorsun? Hızla atan kalbini mi? Vücuduna yayılan o garip his mi? Yoksa tamamen o mu? Rüyalarına ve aklına durmadan giren kişi kim?'
Bu rüyamdaki çocuk.
Bu o kırmızı gözlerin sahibi.
Bu o!

Continue Reading

You'll Also Like

667 139 30
Kader bağlamıştı birbirlerine ağı. Kaçamazlardı bile. Kaçamazlardı bile isteye. Bir sahil tanıştırdı onları. Yine bir sahil yıktı bütün aşkı. Hayat y...
23.6M 1.4M 78
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bi...
2.6M 257K 53
☆YAKINDA KALDIRILACAK☆ Bir yıldız kaydığında hep tek dilek dilerdim... 'Uzaylı istilası istiyorum.' Ve bir uzaylı gelip tüm kalbimi istila etti. O bi...
3.6M 300K 82
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyor...