GİRİFT : Yöneticiler

By rosarkness

735K 51.2K 7.4K

Dünya'nın bilinen bir dengesi vardı. Yöneticiler zekaları ve farklı renkteki gözleriyle ayrılan varyeteleriyl... More

Tanıtım
1.bölüm | Kaplan
2.bölüm | Sınav
3.bölüm | Uçurum
4.bölüm | Akrepol
5.bölüm | El
6.bölüm | Yanılsama
7.bölüm | İşaret
8.bölüm | Hedef
9.bölüm | Hançer
10.bölüm | Masumiyet
11.bölüm | Öfke
12.bölüm | Albina
13.bölüm | Uyku
14.bölüm | Düğün
15.bölüm | His
16.bölüm | Yardım Çığlığı
17.bölüm | İntikam Duygusu
18.bölüm | Neden
Tanıtım
19.bölüm | Ceza
20.bölüm | Dokunuş
21.bölüm | Karanlık
22.bölüm | Ateş
24.bölüm | Had
25.bölüm | Kanlı Kürk
26.bölüm | Yansıma
27.bölüm | Fırtına Damlaları
28.bölüm | Bedel
29.bölüm | Üç Taht
30.bölüm | Kararlılık
31.bölüm | Savaş Kıyafeti
32.bölüm | Zincirli Kukla
33.bölüm | Şeytanın Gülüşü
34.bölüm | Ceza Vakti
35.Bölüm | Nefes Kesen
36.bölüm | Kayıp Cennet
37.bölüm | Pelerin
38.bölüm | Korns Kanı
39.bölüm | Düello
40.bölüm | Ölüme Yolculuk
41.bölüm | Plan
42.bölüm | Haberci
43.bölüm | İlk Kar
44.bölüm | Kalbe Dizilen
45.bölüm | Haber
46.bölüm | Son Haykırış
47.bölüm | Zehir
48.bölüm | Ölene Kadar
49.bölüm | Savaş
50.bölüm | Renklerin Savaşı
51.bölüm | Kaybeden
52.bölüm | Başa Dönüş
53.bölüm | Parkur
54.bölüm | Ölüm Oyunu
55.bölüm | Görü
56.bölüm | Söz
57.bölüm | Arayış
58.bölüm | Veda
59.bölüm | Katiller
60.bölüm | Koruyucular
Final Açıklaması
2.kitap

23.bölüm | Yıldızlar

12.4K 822 93
By rosarkness

"Kendine dair ilk hatırladığın şey ne Rodrigo?"

"Annem. Senin?"

"Ben küçükken hep karla kaplı bir yerdeydim. İlk hatırladığım anılarımdan biri yağan karı izlediğim pencere. Bazen dışarıya çıkar ve boyumu geçen karın üstüne atlardım."

"Günlerce hasta kalmışsındır."

"Hayır. Hiç hasta olduğumu hatırlamıyorum."

Adela tebessüm etti. Küçükken her şey daha kolaydı, daha masumdu. İçinde kötülüğe dair bir fikir bile yoktu. Batan güneşe doğru elini uzattı. "Yaşadığım yerde hep sis olurdu. Hava açmazdı. Güneşi gördüğüm ilk zamanı hatırlıyor gibiyim. Bembeyaz dünyamda sapsarı bir ışık. Korkmuştum. Gökyüzündeki ateş derdim ona."

Adela güneşin batarken ki renklerine baktı uzun bir süre. Hiç konuşmadı, sadece izledi. Yeni hayatına başlamadan önce sadece bir gün istemişti Rodrigo'dan; herkesten uzak geçirecekleri bir gün. Neredeyse hiç konuşmamışlardı. Denize karşı oturup manzarayı izlemişlerdi. Hava kararıp yerini parlak yıldızlara bıraktığında geriye doğru uzanmışlardı.

"Yıldızlar hakkında anlatılan bir hikaye var. Dinlemek ister misin?" Adela Rodrigo'ya döndü. Ondan böyle bir teklif beklemezdi. Konuşkan bir yapısı yoktu. Gün boyunca onunla birlikte susmuştu. Ona soru sormadan sesini duymamıştı. 

"Çok eskiden gökyüzünde sadece iki yıldız varmış. Birisi beyaz diğeri ise sarı renkte imiş. Beyaz yıldız gökyüzünde sarı yıldızı izlermiş her gün. Sadece onu görebilirmiş. Sarı yıldız ise ışığı az olan beyaz yıldızı göremezmiş. Bu yüzden onun varlığından haberi yokmuş. Çok yalnız hissediyormuş kendisini. Beyaz yıldız onun için karanlıkla savaşmaya başlamış. Işığını yayabildiği kadar fazla yaymış. Sarı yıldız onu fark ettiğinde çok mutlu olmuş. Beyaz yıldız her gün kendisini görebilmesi için parlamış gücünün yettiğince. Kendisini göstermek için tüm gücünü sarf etmiş. Sonra, bir gün paramparça olmuş. Parçaları her tarafa yayılmış. Bazı parçaları ona yakınlaşmış bazıları uzaklaşmış. Ondan geriye sadece bir taş kalmış. Sarı yıldız çok üzülmüş. Ondan geriye kalan taşı aydınlatmak için kendi ışığını karanlık olduğu zaman ona vermiş. Sabahlar sarı yıldıza, akşamları parçalanmış beyaz yıldıza ait olmuş."

"Peki neredeler?"

"Sarı yıldız güneş. Beyaz yıldızın parçaları şu gördüğün küçük yıldızlar. Beyaz yıldızdan geriye kalan ise ay."

"Çok güzelmiş." Adela gökyüzündeki ay ve yıldızlara baktı. "Hiç bir araya gelemeyecekler ama karanlık da onları hiç yenemeyecek."

"Bazı şeyler için fedakarlık gerekir."

Adela başını iki yana salladı. Kabullenmek istemiyordu ama kendisinin yaşama sebebi de buydu: fedakarlık. Sakin hayatına son verecek, kendini savaşın -belki de ölümün- kollarına atacaktı. Bu uğurda belki de katil olacaktı. Bundan korkuyordu. "Büyücü olarak bizim kanımız da zehirli mi? Birini öldürebilir mi?"

"Bilmiyorum ama şu zamana kadar birini hiç zehirlemedim. Sen için durum farklı olabilir. Sen sadece büyücü değilsin aynı zamanda yönetici melezisin. Belki geçici bir hastalık yapabilir ama öldüreceğini sanmıyorum."

"İnsanlar büyücüleri kötü biliyor."

"Asıl kötünün onlar olmadığı ne malum? Onlara göre kötülük bencillikle bir. Çıkarların için yaptıkların kötülük sayılır mı? Büyücülerin bu savaştan çıkarı var. Bu bizim çıkarlarımızla çatışıyor diye onlar mı kötü oluyor? Burada sorulması gereken kim daha kötü değil, kim daha güçlü? Bu savaşı biz kazanmalıyız, çünkü biz istiyoruz. Hepsi bundan ibaret."

Rodrigo doğruldu ve ellerini dizlerine yerleştirdi. "Zaman daralıyor."

"O zaman bu gecenin tadını çıkaralım."

Rodrigo bir an ikilemde kalsa da Adela'nın yanına geri yattı. Kafasını omzuna koymasını izledi. Elini beline sardı. Her şey zor olacaktı ama sadece o gün için sarıldı sıkı sıkı Rodrigo'ya. Onunla belki de ilk ve son kez bu kadar yakın olacak, bu kadar çok güvende hissedecekti. "Lütfen, sadece bu gün için böyle kalalım."

"Çok alışma."

Soğuk geceye rağmen Rodrigo oldukça sıcaktı. Adela ise bir o kadar soğuk. Rodrigo Adela'nın soğukluğunu hissettiğinde arkada bulunan çıra parçalarını ateşe verdi. Adela ateşe kısa bir bakış attı "Ne güzel. Sarayı da ateşe versene. Bütün dertlerimizin çözümü işte."

"Dertlerinden kaçma."

"Dertlerim sıradan insanlardan farklı."

"Bahane üretiyorsun."

Adela kafasını rahatlatmak için düşüncelerine bir son verdi. Yanan ateşin çıtırtılarını dinledi; alevin havaya karışırken dalgalı görüntüsünü, havaya karıştıktan sonra çıkan kara dumanı izledi. Sonra Rodrigo'ya baktı. Gözlerini kapatmıştı. Bundan istifaden her bir zerresini inceledi defalarca. Uyku bastırdığında ancak gözlerini kapattı. Karanlığın ardında yine Rodrigo'nun çehresini gördüğünde huzurla uykuya daldı.

∆∆∆

Adela Desire ile eğitim alanına gittiğinde sırtını dikleştirdi ve Dimitri'nin yanına ilerledi. Gözleri yine mavi renkti. Yanında getirdiği şişelerde bulunan büyüyü içmiş ve mavi gözlerine geri dönmüştü. Her ne kadar beyaz gözlerini sevse de mavi kalması gerekiyordu.

Alanda ilerlerken etrafına bir göz attığında Rodrigo'yu gördü. Onu izliyordu. Ona ne bir selam verebilir ne de gülebilirdi. Önüne döndüğünde Dimitri'nin yanına gelmişti. "Seninle konuşmam gerek."

"Ne ile ilgili?"

"Sen ne olduğunu zaten biliyorsun. Beni aptal yerine koydun."

Dimitri Adela'nın bahsettiği şeyi anlamıştı. Kaşları çatılırken etrafına baktı. Rodrigo'yu onları izlediğini gördüğünde önüne döndü. "Burada konuşamayız."

"Gidelim o halde."

Adela Rodrigo'ya kısa bir bakış atıp Dimitri'yi takip etti. Desire da Adela'yı takip ediyor ve onu ters giden bir durumda korumak için hazırda bekliyordu. Kraliyet kalesine gidip odaya girene kadar ikisi de tek kelime etmedi. Odaya girdiklerinde Dimitri kapıyı kapattı ve koltuğuna rahatsız bir şekilde oturdu. "Demek her şeyi öğrendin."

"Sana neden güvenmem gerektiğini söyle."

Dimitri Adela'yı da yanına çağırdı ama Adela tek elini 'hayır' anlamında kaldırdı. Dimitri derin nefes aldı ve anlatmak için doğru kelimeleri aramaya başladı: "Herkes Katel'in hamile olduğunu biliyordu. Katel öldüğünde çocuğun yaşayıp yaşamadığı kesin olmadığı için sınav sistemi çok işlerine yarayacaktı. Ben annenin arkadaşlarından biriyim. İnan tek amacım seni onlardan saklamaktı."

Adela Dimitri'nin doğruyu söylediğini biliyordu. O zamana kadar yaptığı tek şey onu korumak olmuştu. Her konuda yardım etmişti. "Sana inanıyorum. Anlatmam gerekenler var."

Odaya Rodrigo girdiğinde Dimitri neler döndüğü hakkında meraklanmıştı. "Rodrigo'ya güveniyor musun?"

"Senden çok daha fazla güveniyorum."

Dimitri Rodrigo'ya döndü ve ters ters baktı. "Anneni tanırdım ama seni tanımıyorum. Duyduğuma göre de büyücülerle dostsun."

"Evet, dostum olanlar var, düşmanım olanlar da ama bu savaşta tarafım belli. Eğer ona zarar vermek isteseydim ilk seni öldürmem gerekirdi ve bunu uzun zaman önce yapabilirdim."

Dimitri ona güvenmiyordu, yine de sesini çıkarmadı. Gözü üstünde olacaktı. "Ne yapacaksınız?"

"Bu konuda sana da ihtiyacımız var."

∆∆∆

Günler, haftalar, aylar geçerken Adela savaşmayı iyice öğrenmişti. Neredeyse bütün silahları iyice kullanabiliyordu. Onun için artık savaşmak oyuna dönmüştü. Ölüm oyununu oynayacaktı. Çok az kalmıştı. 

Desire büyümüş, boyu Adela'nın belini geçmişti. Bu kadar hızlı büyümesi ve bu kadar büyük olması herkesi etkiliyordu. Rodrigo ona bazı şeyler öğretmiş, hayvanları avlamaktan çok kendi kanının kokusuna alıştırarak büyücülerin kokusunu ayırt etmesini sağlamıştı. Desire'ın zihnine girerek tanımadığı büyücüleri öldürmesi gerektiğini anlatmaya çalışmıştı. Anlayıp anlamadığını bilmiyordu fakat anlamasını umuyordu. Bu sayede Adela Desire ile sarayın dışında rahatça dolaşabiliyordu.

O gün Adela, Dimitri ile yine sıkı bir şekilde çalışıyordu. Hançerlerini hızla vurdu. Çift hançer kullanmanın en zor yanı kalkansız olmaktı. Hızlı olmak zorundaydın. Adela zayıf olmanın ayrıcalıklarını da kullanıyordu fakat zamanla kilo almaya ve boyu uzamaya başlamıştı ama bu onu yavaşlatmamıştı. Aksine her geçen gün güçleniyor, daha iyi savaşıyordu.

Adela tek hançerini düşürünce Dimitri'nin kılıcından eğilerek kurtuldu. Tekrar bir vuruş ile karşı karşıya gelince tek kalan hançerini havaya fırlattı. Dimitri'nin bakışları hançere döndüğünde Adela Dimitri'nin karnına tekme attı. Elini kaldırıp havaya attığı hançeri kaptığına yere düşen Dimitri'nin boynuna doğrulttu. Dimitri nefes nefese kalırken şaşkındı. "Ne yaptın sen?"

"Rodrigo'yu dövüşürken izlediğimde hile yaptığını fark ettim. Karşısındakini şaşırtıyor ve her seferinde de kazanıyor. Ben de denemek istedim."

Dimitri gülerek doğruldu. "Zannettiğimden daha iyisin. Çok hızlı geliştirdin. Savaşçı olarak doğmuşsun. Eğitimin sona erdi, tebrikler."

Adela şaşkınlıkla baktı Dimitri'ye. Buna inanamıyordu. Sonunda başarmıştı. Yüzündeki gülümse yayılırken üstündeki kirli kıyafetlerden kurtulmak için odasına çıktı. Hançerlerini bir kenara koydu ve dolabına yöneldi. Üstüne rahat bir elbise giydi. Aynanın karşısına geçip toplu saçlarını çözdü. Saç dipleri acıyordu ve bu ona her zaman çok çalışması gerektiğini hatırlatan bir şey olmuştu. Her gün oldukça yoğun çalışmış, odasına sadece uyumak için çıkmıştı. Sonunda emeğinin karşılığını almıştı. Eğitimi bitmiş ve savaşçı olmuştu. Başını ovalayarak rahatlamaya çalıştı. Artık daha az çalışacak ve kendisine odaklanacaktı. Büyük bir yol kat etmişti. Kendisi ile gurur duyuyordu.

Saçlarını salık bırakıp odasından çıktı. Merdivenleri koşarak indi. Rodrigo'nun yanına gidecekti. Bunu ona söylemek için sabırsızdı. İçindeki heyecan attığı her adımda büyüyordu. Rodrigo ona çok destek olmuştu. Emindi ki o da buna çok sevinecekti.

Eğitim alanına geldiğinde etrafını izlemeye başladı. Rodrigo çalışıyordu. Her zaman kullandığı siyah kılıcı yine elindeydi. Siyah bir maddeden yapılmış oldukça keskin ve babasının verdiği, bir tek onda olan bir kılıçtı. Siyah kabzasına bir ağaç oyulmuştu ve Rodrigo çocukluğundan beri aynı kılıcı kullandığı için çok iyi kullanıyordu. Ona Siyah Işık diyordu. Adela'ya kendisi hakkında söylediği çok az şeyden biri ve değer verdiği eşyalarının en başındaydı.

Sıkı çalıştığı için Rodrigo'yu pek görememişti. Konuşabileceği tek kişiydi ama yapamamıştı. Onunla vakit geçirmek istiyordu ama biliyordu ki bu olmayacaktı. Kurallar vardı. Görünmez duvarlar örülmüştü aralarına. En azından bu haberi vermek için konuşmak istedi fakat Rodrigo'nun yanına varmak üzereyken önünden bir ok geçti ve onu durdurdu. Adela kim olduğunu tahmin etmeye çalışmadı çünkü zaten kim olduğunu biliyordu. Okun geldiği yöne baktığında tahmin ettiği gibi Raena ile karşılaştı. "Beni öldürmek falan mı istiyorsun sen?"

Raena Adela'ya yaklaşıp ellerini göğsünde bağladı. "Asıl sen kendini öldürmeye mi çalışıyorsun?"

"Artık ölmekten korkmuyorum. Ölüm benim için bir oyun artık."

Rodrigo Adela'yı gördüğünde elindekileri bırakıp yanına ilerledi. Raena'ya tek kaşını kaldırarak ne işi olduğunu sordu. Raena sinirle bakıyordu. Onu resmen kovuyordu. Bir şey demedi. Ters bir bakış atıp gitmekle yetindi. Rodrigo gözlerini devirdi. Bir çocukla uğraşıyordu. lüzumsuz kıskançlıklarından bıkmıştı. Adela'ya eliyle yolu gösterdi. "Gidelim."

Birlikte gidişlerini izliyordu şimdi Raena. Sinirden, hırstan ve kıskançlıktan sıktığı eli canını yakıyordu. Adela ve Rodrigo'yu yan yana görmeye dayanamıyordu. Acı çekiyordu. Adela'nın da acı çekmesini istiyordu. "Ölüm senin için bir oyunsa ölümü sana getireceğim, Adela."

Continue Reading

You'll Also Like

376K 5.2K 10
İlk on bölüm harici yayında değildir. Bölümlerin kalanını Dream'dan okuyabilirsiniz. "Kalbi atan tek kişi olarak, fazla ses çıkartıyorsun." diyerek g...
154K 6.6K 14
"MARDİN'DE AŞK" Birbirlerine olan aşklarını ifade etmek için konuşmaya gerek yok . Belki de sessizlik, kalplerinin birbirine daha da yakınlaşmasına...
3.6M 300K 82
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyor...
2.3K 1.5K 8
O ise umursamadı.Cebinden bir şey çıkarttı.Çakmak.Sonra isene yaktı."Güzel kızım şimdi benim ateşimde boğulacaksın" O Ateşte öyle bir boğuldum ki...