İsa;
-Ne düşündüğümü bile merak etmiyorsun.
Benim seninle konuşmamdan bile huzursuz oluyorsun
- Erkeklerle arkadaş olmak hiç bir zaman istemedim.
- Yani bana sinir olduğun için değil.
benden hoşlanmadığın için konuşmak istemediğini sanıyordum.
- Tartışmak ve dalga geçilmekten kimse hoşlanmaz.
- Biliyor musun?
tüm hafta boyunca Seninle arama mesafe koymam gerektiğini düşünüyordum bugün farkettim ki zaten
Ben seninle konuşmasam sen benimle asla konuşmayacakmışsın
Şuana kadar hep ilk konuşan ben olmuşum.
deli profösörün ofisine gitmemi istemen hariç.
Yani seninle arama mesafe koymam için sadece benim susmam gerektiğini anladım.
Bir şey demeyecek misin?
- Birazdan deli profösörün dersi var.notlarımı kontrol etmem lazım.
- Bana cevap vermeyi bile zaman kaybı görüyor gibisin . alt tarafı bir yobazsın
O halde konuşmayalım.
Saliha sadece sustu şuan tartışmanın sırası değildi.
"Yaptığı hakaretleri benimle konuşmak sayıyor ilk konuşmuş ne dedin yobaz onu sevdiğime günah olmasa lanet okuyacağım "Saliha Çiğdeme doğru yöneldi
İsa da sinirle önüne döndü.
Sokakta görmeye tahammül edemediği türbanlı bir kız onunla konuşmuyor diye dert edecek değildi.
ama dert ediyor gibi tavır takınıyordu.
Deli Profösör girdiği gibi sınav olacaklarına dair müjdeyi verince herkesin ofladığını duydu.
- Neden iç çekiyorsunuz?
çalışan çalışacak.
çalışmayan zaten çalışmayacak.
Stres yapmaya gerek yok.
İnsan mücadele vermeli.
Heyacan duymalı andrealin hissetmeli ki yaşadığını hatırlarsın sıradan günlerde daha fazla canınız sıkılmıyor mu?
Ama sıradan gün sıradan hayat isteriz.
Sakin bir hayat.
Kimse bana taklaşmasın bana laf atmasın
Böyle olunca rahat ederiz.
Kalbiniz kırılmazsa tecrübe sahibi olamazsınız.
Ders Profösörün telapi gibi konuşmasıyla tamamlanmıştı.
& & & &
Saliha sınıftan çıktığında Kapının önünde Yusufla karşılaştı.
Yusuf güzel bir tebessümle selam verdi.
- Dün derslerim çok fazla yoğundu.
sizi göremedim görmeyeli nasılsınız?
- Elhamdülilah iyiyim benimde aynı şekilde derslerim yoğun bu sıralar.
-Biliyorum Çiğdem söylüyor. umarım sınavınız da güzel geçer.
- Umarım tabi çalışmamız gerekiyor.
izninizle gitsem iyi olacak arkadaşım beni bekliyordur.
- Hayırlı akşamlar Saliha dedi Yusuf.
- Size de.
İsa bu konuşmaya şahit oldu.
bile bile dinledi.
her ne kadar o sırada Hülya onunla konuşsada.
Yusuf gerçekten aşık gibiydi geçmişi unutmuştu demek
Yusuf aşık olduysa bu onu sadece öfkelendirirdi.
Eğer kendisi aşık olsa Yusuf gibi kelimeleri ayıklamaya çalışarak kekeleyerek konuşmazdı.
Alt tarafı seni seviyorum Saliha beni kabul et demeliydi.
Yusuf bu kadar pısırık mıydı ?
Yaa demişse belkide demişti Gülçinin Salihaya olan tavırlarına bakılırsa demişti.
Peki Saliha ona ne cevap vermişti ?
Şuan onun duygularını merak ettiğini düşününce sinirlendi.
''Resmen ilgimi çekmeyi başarıyor''
Saçlarını bukle bukle yapmış olan Hülya gülümsedi:
- Beğendiğine sevindim
-Ne saçmalıyorsun? neyi beğendim de seviniyorsun?
Hülya Rujla daha büyük göstermeye çalıştığı dudaklarını dişiyle bastırdı.
- Ben sanmıştım ki neyse boşver.
Hülya yine hayal kırıklığı yaşamıştı..
& & &
Saliha
Dersten sonra Rabia ile buluştu.
- İkimizin de dersinin aynı zamanda bitmiş olması iyi oldu Rabiş.
Artık pasta yemeğe gitmemiz lazım ne dersin?
- Tabi ki evet tatlı şeyler yemek zihnimizide açar
-Diyet yapıyor da değiliz.
aksine kilo alamama sıkıntımız var.
- Salihaa
Saliha o sırada İsanın sesini duymayı beklemiyordu.
Yolunu kesmesini hiç değil.
- Siz Yobazların aşkı çok sıkıcı az önce Yusufla seni gördüm.
Hayırlı dersler hayırlı Geceler.doğrusu beni güldürdünüz.
Hülya da sanki çok komikmiş gibi zoraki gülüyordu.
- Benimle arana bir mesafe koyacağını ve benimle konuşmayacağını söylemiştin.
Senin gibi biri yobazla konuşmaması lazım unutma istersen.
İsanın alayla gülümseyen yüzü ciddileşti.
Salihanın dediklerini duymamış gibi yaptı.
- Aşık mısın ona? nasılsa oda senin gibi bir yobaz uyumlu bir çift olursunuz birbirinize iyi dilekler dilersiniz.
- Kalbimin kimin için atacağını ben bile bilmezken sen benim hakkımda yorum yapamazsın.
Neden sürekli benimle uğraşıyorsun ?
Aynı sözleri tekrarlamaktan bıktım bu okulun tek kapalısı ben değilimm
- Bence de İsa.
Saliha ile çok uğraşıyorsun.
galiba unutamadın nede olsa eski sevgilindi değil mi? dedi Tansel.
Okulun yakışıklı ve vurdumduymaz gençlerinden biriydi Tansel
- Alakası yok.sadece onunla dalga geçmek hoşuma gidiyor.
- Sözlerin onu kıskanıyor gibi geldi dedi Tansel.
O sırada İsanın telefonu çaldı.
Arayan Figendi.
İlk defa Figenin aramasına bu kadar sevinmişti.
- Çağdaş gençlik başkanı aramasa sizin konuşmalarınıza karşılık verirdim ama Figen bekletilmekten pek hoşlanmaz.
- Tabi tabi dedi Tansel.
sen git Figenin beklemesin.
Rabia morali bozulan arkadaşının koluna girdi.
Hızlıca uzaklaştılar.
- Bence de seni kıskanıyor.
- Yobazlardan nefret ettiğini günde bir kaç kere tekrar ediyor.
duymadın heralde dalgalı konuşmalarını .
Beni kıskanması için hiç bir sebep yok.
- Tek ben böyle düşünmüyorum Saliş.
Neyse bırakalım İsayı pasta yemeğe gidiyoruz
- Aynen.
Saliha düşüncelere dalmıştı.
Sürekli onunla uğraşmasının iki sebebi olabilirdi ya çok nefret ediyor yada onu seviyordu.
Sevmediği kesindi.
Sadece huzurlu olmak istiyordu
İsa yüzünden incinmek istemiyordu.
& & &
İsa...
Telefonunla konuşurken uzaklaşan Salihanın ardından baktı.
-Sizin okuldaki Kulüp odasında seni bekliyorum.
- Tamam Figen geliyorum.
Hülya Robin de İsanın peşinden geliyordu.
- Bir şey mi oldu Figen?
- Sorun bu İsa hiç bir şey olduğu yok ilkelerimiz yok olurken biz sessizce izliyoruz.
ölü gibisin son zamanlarda.
- Her gün gençleri topluyorum.
internet faaliyetleride sürdürüyorum bir türlü memnun olmuyorsun.
- Etrafında sağlam kişiler yok.
ayrıca bir de Türbanlı ile hala konuşuyormuşsun.
Cağdaş bir gence yakışmıyor
- Tüm üniversite kulüp başkanlarının kimlerle konuştuğuna karışıyor musun? Yoksa tek bana mı mahsus bu kuralların ?
- Neden sadece seni uyardığımı düşünüyorsun?
- Neden böyle düşündüğümü sen daha iyi bilirsin.
Bu sıralar herkes bana emir vermeye kalkışıyor.
sence ben emir almaktan hoşlanır mıyım?
Eğer bana bir daha karışırsan hayatımı kontrol etmeye çalışırsan beni babama söylemek gibi çocukca hareketler yaparsan senin kulübünden ayrılırım.
Kendi kulübümü açmam zor olmasa gerek.
- Blöf yapıyorsun.
- Görürsün.umarım bundan sonra sadece buluşmalarımızda benim hakkımda değil kulüp hakkında konuşuruz.
Ben gidiyorum sen de dediklerimi bir düşün istersen.
Figen buraya gelmeden önce kuaföre gitmişti.
Hoş Bir makyaj yapmış güzel bir elbise giymişti.
Ne yaparsa yapsın İsayı etkileyemiyordu.
Oysa onun için her şeyi yapmaya hazırdı.
Onu o kadar kıskanıyordu ki doğru düzgün düşünemiyordu.
İsaya yaklaşmak isterken daha da aralarını açmıştı.
Gözleri yaşla dolmuştu.
''Bir çocuk için ağladın bile Figen .''
-Yaşıtlarına bile yüz vermezken sizi seveceğini düşünmek çok aptalca.
Odada yalnız olduğunu düşünen Figen arkasında sinsice onu izleyen Robine ağlarken yakalanmıştı.
- Sen niye gitmedin Robin
beni mi izliyordun?
- Üzgün olduğunu görünce yalnız bırakmak istemedim.Bende
Berenden ayrıldım.
arkadaş kalmaya karar verdik.
anlıyacağın ben de senin gibi yalnızım.
- Sen ne cüretle bana asılıyorsun?
- Dürüst olmak gerekirse genç erkeklerden hoşlandığını düşündüm.
sevgi ihtiyacını karşılayabilirim.
Figen Robine bir tokat attı.
- Terbiyesiz.defol karşımdan.
- Ümitsiz bir aşkı bekle öyleyse tıpkı Beren gibi sende intihar edersin yakında.
- Sana defolll dedimm.
& & &
İsanın şuan düşündüğü şey Tanselin söyledikleriydi.
Salihayı kıskandığını söylemişti.
O sırada bir cevap vermesini bekler gibi bakan Salihanın yüzünü aklından çıkaramıyordu.
O bir Yobazı kıskanıyor olabilir miydi?
Yusufa olan öfkemden dolayı diyerek teselli olamıyordu.
Sahile doğru yürüdü.
Hülyanın peşinden geldiğini görünce
-Yalnız kalmak istiyorum.
- Ben sadece yanında dursam.
- Durma Hülya anlıyor musun git.
İsa öfkeliydi.
Öfkesi Figene değildi Hülyaya da değildi.
Tansele de değil.
Yusufa da değil..
Tüm öfkesi kendineydi.
Salihayı kıskandığını bir türlü kabul etmek istemiyordu.
Tüm bunlara sebep Yusuftu böyle inanmak istiyordu.
Yeşil gözleri düşünüyor olamazdı.
Salihanın son sözlerini aklından çıkaramıyordu.
Kalbimin kimin için atıcağını ben bile bilmezken.demişti Saliha.
Aşık olacağın kişiyi kendin seçemezsin demek gibi bir şeydi bu.
''Mücadele etmelisin İsa.
Hayatına yaşayışına fikirlerine bu kadar zıt olan biriyle baş edemezsin
Kendini ona bırakamazsın..
Hayır
bırakayım da Onun için.
kalbim mi çarpsın? ''
Mücadele et diye kendine nasihat ederken bile Salihayı görme arzusuyla doluydu.
en sevdiği pastayı yerken bile zihni İsa ile meşguldü
Salihanın
Durum gittikçe kötü hal almaya başlamıştı